Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/500 E. 2021/71 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/500 Esas
KARAR NO:2021/71

DAVA:TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:30/05/2018
KARAR TARİHİ:03/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili;13.11.2013 tarihinde sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … merkezden … istikametine seyir halinde iken yaya geçidinden geçen yaya …’a çarpması neticesinde tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nın 2918 sayılı K.T.K’nun yönetmeliğine bağlı 52/1-A, müvekkili …’ın 68/1-B-3 kurallarını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, oluşan maluliyet nedeniyle davalı … A.Ş.’ne başvuru yapıldığını ancak davalı şirketin yasal süre geçmesine rağmen başvuruyu sonuçlandırmadığını beyan ederek HMK 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 100 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili; davacı tarafın kanunda öngörülen şekilde tamamlanmış sulhen başvurusu olmadığı için özel dava şartı yokluğu sebebiyle huzurdaki davanın reddi gerektiğini, trafik kazasındaki kusur oranlarının Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi (2659 sayılı Adli Tıp Kanunu 22.Madde) veya … Üniversitesi Trafik Kürsüsü tarafından belirlenmesi gerektiğini, …’ın sakatlık oranının, kaza ile zarar arasındaki illiyet bağının, geçici işgöremezlik dönemi ve bu dönemde bakıma muhtaç olup olmadığının, bakıma muhtaçsa bunun süresinin Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu tarafından muayene edilmek şartı ile belirlenmesi gerektiğini, açık kanun hükmü gereğince tazminat hesaplamasının poliçe genel şartları ekinde yer alan sürekli sakatlık tazminatı hesaplama yöntemine göre yapılması gerektiğini, faiz talebinin yerinde olmadığını, müvekkili şirketin davanın açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, 13/11/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan cismani zararların tazmini istemine ilişkindir.
Kazaya ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasının Uyap kayıtları getirtilerek incelenmiş, TCK’ nın 89. maddesine uyan ve takibi şikayete bağlı bulunan eylemle ilgili olarak küçük mağdurun babası … şikayetçi olmadığını bildirdiğinden Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü yerlerden hastane kayıtları ve davalı sigorta şirketinden … plakalı araca ilişkin … numaralı 18/06/2013-2014 sigorta başlangıç- bitiş tarihli trafik sigorta poliçesi ve … numaralı hasar dosya getirtilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulu’nun 17/06/2020 tarihli raporuna göre; davacının 13/11/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle meslekte kazanma gücünden azalma oranının E cetveline göre % 10,3 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin (9) ay olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuşsa da itirazlar somutlaştırılmadığından, rapor ise dosya kapsamına uygun olarak hazırlandığından itirazlar yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunda özetle; 13/11/2013 günü, saat 10:15 sıralarında, …, Merkez, … Mahallesi’nde, dava dışı sürücü … (1966), yönetimindeki, dava dışı … adına kayıtlı ve davalı … A.Ş.’ye Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası poliçesi ile sigortalı olan … plaka numaralı, … marka, … tip, kahverengi (bej) renkli, 2009 model otomobille, … Merkez cihetinden gelip … Caddesi’ni takiben … istikametine doğru seyretmekte iken, anılan yolda … kavşağı çıkışında yer alan … İlköğretim Okulu yaya geçidine geldiğinde, Kız Meslek Lisesi önündeki yaya kaldırımından yola girerek yaya geçidinden yolun karşısına, … İlköğretim Okulu tarafına geçmek isteyen … (2003) adlı yaya çocuğa çarptığını, olay mahallinin yerleşim yeri içinde bulunduğunu, olay mahallindeki yolun iki yönlü taşıt trafiğine serbest, 7,00 metre genişlikte, iki trafik şeritli ve asfalt kaplamalı, yol şerit çizgisi, 0,50 metre genişlikte banket ve 2,00 metre genişlikte yaya kaldırımı bulunan, yatay güzergahla düz, düşey güzergahla tepe üstü özellikli cadde olduğunu, olay yerinde bir “Yaya Geçidi” yer aldığını, kaza sırasında, vakit gündüz, hava yağmurlu, yol yüzeyi ıslak olduğunu, olay yerinde “30 km/saat azami hız” sınırlaması bulunduğunu, kaza akabinde, kaza yerindeki ilk tespitlere göre düzenlenen 13/11/2013 tarihli, 232 kaza sıra no.lu Trafik Kazası Tespit Tutanağında, kazada yaya …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68/1-B-3 maddesindeki “Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Yayalar, bu yerlerden geçerken ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı geçitlerde veya kavşaklarda güvenlikleri açısından yaklaşan araçların uzaklık ve hızını göz önüne almak zorundadırlar” kuralını ihlal ettiğini, sürücü …’nın, aynı Kanunun 52/1 -A maddesindeki ” sürücüler, kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yallarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar” kuralını ihlal ettiğini, sürücü …’nin, yerleşim yeri içinden geçen bir yolda seyrettiğini ve bir kavşak çıkışındaki yaya geçidi bulunan bir kesime yaklaştığını dikkate alarak, bu kesimden veya bu kesim yakınından yola doğru gelişebilecek muhtemel yaya hareketlerine karşı hazırlıklı bulunması, bu kesime, böyle bir durum vukuunda salimen durabilmesini mümkün kılacak, yaya geçidine yaklaşım şartlarına uygun, kontrollü seviyede bir hızla, zamanında ve etkili tedbir alabilmek bakımından toplu dikkat halinde ve tedbirli davranmak suretiyle yaklaşmasının uygun olduğunu, dava dosyası içindeki tüm belge ve bilgilerin olayın cereyan tarzı ışığında irdelenmesi sonucunda, kendisinin belirtilen hususlara riayet etmediğini, olay yeri şartlarına göre hızını ayarlamadığını, yaya geçitli kesime hızını koruyarak, gerektiği ölçüde dikkatli ve tedbirli davranmaksızın yaklaşması sebebiyle, yolda, yaya geçidi kesiminden karşıdan karşıya geçiş yapan yayanın ilk geçiş hakkını ihlal ettiğini, etkili herhangi bir tedbir alamadan yayaya çarptığının açıklık kazandığını, dava dışı sürücü …’nin, tedbirsiz, dikkatsiz, trafik düzeni ve güvenliği ile ilgili özen yükümlülüğüne, aracın hızını mevcut şartlara uygunluğunu sağlama, yaya geçidine yaklaşma ve yaya geçitlerinde yayaların ilk geçiş hakkına uyma zorunluluklarına aykırı şekilde hareket ettiğini, bu hatalı sevk ve idaresinin, kazanın meydana gelmesinde, birinci derecede etkili olduğunu, yaya çocuk …’ın, olay yerindeki, ışıklı işaret veya yetkili kişilerin bulunmadığı bir yaya geçidi kesiminden karşıdan karşıya geçmek istediği anlaşıldığını, kendisinin, bu kesimden karşıdan karşıya geçmek için, kendi can güvenliğini korumak bakımından, taşıt yolunu kontrol etmesi, yaklaşmakta olan taşıtın (… plaka numaralı otomobil) hızını ve yola giriş yaptığı noktaya olan uzaklığını dikkate alarak birlikte değerlendirmesi ve yolun karşıdan karşıya salimen geçişi için müsait olduğundan emin olduğu bir anda yola girmesi gerektiğini, yaya çocuk …’ın, bu hususa riayet etmediğini, taşıt yolunu etkin şekilde kontrol etmeyip, yaklaşmakta olan taşıta rağmen, emniyetsiz mesafeden bu taşıtın önüne çıktığını, kendi can güvenliğini kollama hususunda ihmal gösterdiğini, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve yaya hareketlerini düzenleyen kurallara aykırı şekilde hareket ettiğini, bu hatalı davranışının, kazanın meydana gelmesinde, ikinci derecede etkili bulunduğu mütalaa olunmuş, PMF-1931 tablosu ve progressive rant yöntemine göre yapılan hesaplamada 04/10/2003 doğumlu olan davacı küçük … 13.11.2013 kaza tarihi itibarı İle (10) yaşında olduğu, PMF-1931 yaşam tablosuna göre muhtemel bakiye ömrünün (54) yıl ve muhtemelen (64) yaşına kadar yaşayacağı, kaza tarihinde (10) yaşında olan davacı yönünden gecici iş göremezlik maddi zarar hesabı yapılmayacağı, davacının sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi zarar toplamının 144.384,98-TL olduğu, davalı tarafa sigortalanmış olan araç sürücüsü kazanın meydana gelmesinde %70 oranında kusurlu olduğundan %70 kusura isabet eden maddi zarar tutarı davacı yararına dikkate alınacağı ve davacının %30 kusuru oranında kusur indirimi yapılacağı, Sgk … SGM nin 10.07.2018 tarihli müzekkere cevabında davacının sigortalı tescilinin bulunmadığı ve herhangi bir aylık bağlanmadığının bildirildiği, buna göre rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmadığı, davacıya maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığı, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının; davacının indirimsiz sürekli iş göremezlik maddi zararı toplamı 144.384,98-TL’ndan (144.384,98-TL x %30 kusur = 43.306,49-TL) kusur indirimi sonucu davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 101.048,49 TL olduğu, … plakalı araç 18.06.2013-18.06.2014 vadeli ZMSS poliçesi ile sakatlık halinde 250.000,00 TL teminatla davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı 101,048,49-TL olup, 250.000,00-TL tutarındaki ZMSS sakatlık teminat limitinin altında kaldığı, dava öncesinde davalı sigorta şirketine ihtar edildiği ve ihtarın gerekli tüm belgelerle birlikte 05.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, 0308 kayıt numarası ile işleme alındığı, buna göre; 05.02.2018 tarihinin 8 iş günü sonrası olan 16.02.2018 tarihinin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıcı teşkil edeceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuşsa da itiraz sebepleri dosya kapsamı itibariyle yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili, 12/01/2021 tarihli dilekçesi ile talebini bilirkişi raporundaki tespit doğrultusunda 101.048,49 TL’na artırmış ve eksik harcı da ikmal etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 54. maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı sigorta şirketine … numaralı 18/06/2013-2014 sigorta başlangıç- bitiş tarihli trafik sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 13/11/2013 tarihinde davacı yaya …’a çarpması şeklinde trafik kazası meydana geldiği, davacı yanın meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi zarara uğradığından bahisle işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Somut olaya ilişkin olarak kusur bilirkişisi tarafından davaya konu 13/11/2013 tarihli trafik kazasının oluşumunda davalı sigorta şirketine sigortalı … plaka aracın sürücüsü …’nin % 70 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise % 30 oranında kusurlu olduğu, ATK raporunda davacının meslekte kazanma gücünden azalma oranının E cetveline göre % 10,3 olduğu, kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporunda kaza tarihinde 10 yaşında bulunan davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin hesaplama yapılamayacağı, davacının kaza nedeniyle nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının ise 101.048,49 TL olduğu tespit edilmekle kaza ve poliçe tarihine nazaran yürürlükte bulunan yönetmeliklerden istifade edilmek suretiyle ATK tarafından düzenlenen maluliyet raporu ile olayın oluş şekline ve dosya kapsamında uyumlu olarak tanzim edilen kusur ve aktüerya bilirkişinin raporları ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu kabul edilmiş, hükme esas alınmalarına karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan hasar dosyası kapsamında davacının 2918 sayılı KTK’nun 97. maddesi kapsamında başvuru koşulunu yerine getirdiği, davalı yanın bu yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat miktarının poliçe teminat limitlerinde olduğu, öte yandan davacı yanca temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de, KTK’nun 99. maddesine uygun olarak davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğü elverişli delillerle ispat olunamadığından temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış, harçlandırılan dava değerine nazaran davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 101.048,49 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 6.902,62-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan 380,69-TL’nın mahsubu ile bakiye 6.521,93-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının yatırdığı 380,69-TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı ilk masraf 35,90-TL, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL, Adli Tıp Kurumu rapor ve tebliğ masrafı 562,00-TL, posta gideri 228,75-TL olmak üzere toplam 2.326,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.549,61-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .