Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/45 E. 2019/638 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/45
KARAR NO: 2019/638

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/01/2018
KARAR TARİHİ: 23/09/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 21.03.2017 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşme uyarınca müvekkili şirket nezdinde davalının işyerine iki ayrı abonelikle indirimli elektrik enerjisi tedarik edildiğini, ancak davalı tarafından sözleşmeyle belirlenen fatura ödeme tarihlerinde borcun ödenmediğinin tespit edildiğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı yanca haksız olarak itiraz edilerek takibin durduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde ; davalı yan duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, elektrik satış sözleşmesinden doğan fatura alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi hükmü gereği iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Davacı-alacaklı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 02/03/2018 tarihinde davalı-borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde iki adet fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle takip tarihinden itibaren 2.146,39- TL asıl alacak ve 259,56 TL icra cezai şart, 40,56 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.513,27-TL alacağın tahsili talep edilmiş, davalı- borçlunun da 15/09/2017 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borca ve fer’ilerine itirazda bulunduğu ve takibin bu haliyle durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin 13/11/2018 tarihli ara kararı ile davalı/borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının, sözleşmenin 8. Maddesi uyarınca reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu bağlamda, mahkememizce toplanmasına karar verilen tüm deliler toplanmış ve icra dosyası da celp edilerek, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Konusunda uzman Elektrik Yüksek Mühendisi … tarafından tanzim edilen 03/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalının iki adet abonelik tesisatına sözleşme gereği olarak davacı tarafından elektrik tedarikine başlandığı, davalının tükettiği elektrik bedeli için davacı yanca iki adet fatura düzenlediği, davacının her iki faturada da sözleşme gereği kararlaştırılan %17 indirimli birim fiyatlı tarifeyi uygulamadığını, davalının da indirimli tarife uygulanmaması, faturaya başkaca ilaveler, ek ödemeler eklendiğinden bahisle iki adet faturayı ödemediği hususunun kabulünde olduğu, davacı tarafından sözleşmenin devam etmesi nedeniyle indirimli fatura düzenlenmesi gerekir ise de, davalının sözleşme süresince iki faturasını son ödeme tarihinden önce ödemediğinden, davacının perakende satış tarifesini indirimsiz olarak uygulama hakkı bulunduğunun sözleşmenin 3. Maddesinde açıklandığının, buna göre alacak hesabının yapıldığının ve takip tarihi itibariyle davacının davalıdan iki adet faturadan doğan, asıl alacak, gecikme zammı ve icra cezai şart olmak üzere toplam 2.504,11 TL alacağının bulunduğu” belirtilmiştir.
Dosyamız mündericatında bir sureti yer alan ve taraflarının davacı ve davalı taraf olduğu anlaşılan 01/04/2017 tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi”nin “Uygulanacak Elektrik Satış Tarifesi” madde başlıklı 3. Maddesinin, 3.1. Bendinin; “…Abone, işbu sözleşme süresi boyunca herhangi iki faturasını son ödeme tarihinden önce kısmen veya tamamen ödememişse, tedarikçi içinde bulunulan aydan itibaren perakende satış tarifesi üzerinden indirimsiz faturalandırma hakkına sahiptir. …” hükmünü içerdiği anlaşılmaktadır.
Burada sözleşme özgürlüğü ilkesinden kısaca bahsedecek olursak;
Genel olarak kişiler, özel hukuk alanında diğer kişilerle olan ilişkilerini hukuk düzeni içinde kalmak şartıyla diledikleri gibi düzenlerler. Bu olanak, Türk Borçlar Kanun’unda öngörülen sözleşme özgürlüğü ilkesinin bir sonucudur ve bu hak sözleşme hürriyeti prensibi ile Anayasa (m.48) tarafından da teminat altına alınmıştır.
Sözleşme özgürlüğü çerçevesinde kişiler kanun tarafından düzenlenmiş olan sözleşme tiplerinden ayrı karma veya nev’i şahsına münhasır sözleşmeler yapmak ve bunların koşullarını diledikleri gibi tespit etmek, buyurucu ve yasak koyan kurallara, ahlâk ve âdaba aykırı olmamak şartıyla kanun tarafından düzenlenmiş olan sözleşme tipini değiştirmek ve konusunu yasal sınırlar içinde tayin etmek hakkına sahiptirler. Dolayısıyla bu özgürlük, sözleşmeyi yapma, sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme ya da değiştirme, sözleşmeyi ortadan kaldırma ve nihayet sözleşmenin tabi olacağı şekli belirlemeyi de kapsamakta olup, Borçlar Hukuku’nun temelini oluşturan bireysel sözleşme, öneri, karşı öneri ve kabul gibi irade açıklamalarının uygunluğu ve uyuşmasının sağlanması, sözleşme hükümlerinin tartışma ve pazarlık konusu yapıldığı sözleşmedir.
Davaya konu somut olayda, taraflar arasında akdedilen, 01/04/2017 tarihli “Elektrik Enerjisi Satış
Sözleşmesi” hükümlerinin, yukarıda kısaca izah edilen sözleşme özgürlüğü ilkesine uygun olarak tanzim edildiği, buyurucu ve yasak koyan kurallar ile ahlâk ve âdaba aykırı olmadığı, ayrıca tarafların tacir olduğu ve bu haliyle de sözleşmenin her iki taraf açısından bağlayıcı olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de; Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, elektrik satış sözleşmesinden doğan fatura alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi hükmü gereği iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, bilirkişi raporu alındığı, Elektrik Yüksek Mühendisi Mehmet Fetvacı’dan alınan 03/05/2019 tarihli bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve bilimsel verilere uygun olduğunun anlaşıldığı, bu haliyle raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere hükme esas alındığı, taraflar arasında akdedilen, 01/04/2017 tarihli “Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi”nin “Uygulanacak Elektrik Satış Tarifesi” madde başlıklı 3. Maddesinin, 3.1. Bendinin; “…Abone, işbu sözleşme süresi boyunca herhangi iki faturasını son ödeme tarihinden önce kısmen veya tamamen ödememişse, tedarikçi içinde bulunulan aydan itibaren perakende satış tarifesi üzerinden indirimsiz faturalandırma hakkına sahiptir. …” hükmünü içerdiği ve bu haliyle de sözleşme hükümlerinin, sözleşme özgürlüğü ilkesine uygun olarak tanzim edildiği, buyurucu ve yasak koyan kurallar ile ahlâk ve âdaba aykırı olmadığı ve her iki taraf açısından da bağlayıcı olduğunun anlaşıldığı, bilirkişi raporuyla da davalının, sözleşme süresince iki faturasını son ödeme tarihinden önce ödemediğinin tespit edildiği ve bunun sonucu olarak da davacının, perakende satış tarifesini indirimsiz olarak uygulama hakkı bulunduğunun anlaşıldığı, davacının dava açmakta haklı olduğu ve yasal süresi içerisinde de davasını açtığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 2.149,39 TL asıl alacak, 257,56 TL icra cezai şart olmak üzere toplam: 2.466,95 TL yönünden iptaline, ayrıca, davacı tarafça her ne kadar takip öncesi gecikme zammı istenmiş ise de davalının takipten önce temerrüte düşürülmediği, ayrıca buna ilişkin herhangi belge de sunulmadığı anlaşıldığından, takip öncesi işlemiş gecikme zammı yönünden itirazın iptali talebinin reddine ve ayrıca, takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABÜL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının İstanbul …İcra müdürlüğünün…esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 2.149,39 TL asıl alacak, 257,56 TL icra cezai şart olmak üzere toplam: 2.466,95 TL yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Takip öncesi işlemiş gecikme zammı yönünden itirazın iptali ile isteminin REDDİNE,
3-Hükmolunan meblağın %20’si oranında hesaplanan 481,39 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 168,51 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 42,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,65 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 42,86 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Tarafların dava sonucundaki haklılık oranına ve harçtan davada kısmen de olsa haksız çıkan davalının sorumlu olması gerektiği prensibine göre yapılan oranlama uyarınca; başvuru harcı 35,90 TL, 149,00 TL posta gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti gider olmak üzere toplam: 1.084,90 TL’nin 1.062,32 TL kısmının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 2.466,95 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır