Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/445 E. 2022/529 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.

8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2018/445 Esas
KARAR NO:2022/529 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/05/2018
KARAR TARİHİ:19/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/11/2014 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla seyrederken … istikametine giden … plakalı araç ile çarpışması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğin meydana gelen trafik kazasında yolcu konumunda olan müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, müvekkilinin belirtilen kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete tekabül eden maddi zararının davalı … şirketinden tazminini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen kazaya karaştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 10/07/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere poliçe sigortası yaptırdığını, poliçede teminat limitinin kişi başı 268.000 TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin üçüncü kişilerin uğradığı bedeni zararlardan sigorta poliçesinden belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, kusur ve maluliyet oranlarının tespitinin gerektiğini, dava açılmadan önce sigortaya başvuru yapılmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşülmediğinden dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını aleyhlerine hüküm kurulmaması haline yargılama giderleri ve masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, haksız olarak talep edilen geçici iş göremezlik tazminatının reddini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, hastane kayıtları, SGK kayıtları, Trafik Sigorta poliçe evrakları, Kaza Tespit tutanağı, ATK Maluliyet raporları, Aktüer ve Kusur bilirkişisi raporları, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemlerine ilişkindir.
Hukuki ihtilaf ise; davacının kaza nedeni ile sürekli ve geçici işgöremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, var ise oranı ile tarafların kusur durumu ve buna göre davacı yanın talep edebileceği tazminat miktarlarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Bu bağlamda dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılarak raporlar alınmıştır.
Davacı …’in toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 10/05/2019 tarihli raporunda özetle; “Mevcut belgelere göre Seyfettin ve Fatma kızı 1969 doğumlu doğumlu …’in 17.11.2014 tarihli trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı,
2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
ATK maluliyet raporuna yönelik itirazlar kapsamında mahkememizin 26/09/2019 tarihli ara kararı ile; “Kazanın oluş tarihi(17/11/2014) anlaşılmakla raporun kazının oluş tarihi itibariyle uygulanan yönetmelik açısından somut olaya uygun olmadığı, bu nedenle “Maluliyet Tespiti işlemleri yönetmeliği” hükümlerine göre Adli Tıp kurumundan yeniden rapor alınmasına” şeklinde karar verildiği, dosyanın yeniden ATK’ya gönderildiği anlaşılmış olup, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 01/11/2019 tarihli raporunun incelenmesinde özetle de; “03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; Kurulumuzun 10/05/2019 tarihli ve 2018/108407 sayılı yazısı ekinde gönderilen 29/03/2019 tarih ve 6510 karar nolu mütalaasına eklenecek bir husus bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 01/11/2019 tarihli rapora da itiraz edilmiş ve ATK Üst Kurulundan yeniden rapor alınması talep edilmiş ise de; mahkememizin 28/09/2020 tarihli celsesinin 3 nolu ara kararı ile; “Davacı vekilinin ATK üst kurulundan rapor alınmasına ilişkin isteminin mahkememizce ATK 2.İhtisas Kurulundan alınan raporlar ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından reddine” şeklinde ve 4 nolu ara kararı ile de; “Dosyanın resen seçilecek bir aktüer ve bir kusur bilirkişisi olmak üzere iki kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile davaya konu somut olayda tarafların kusur durumlarının tespiti ile davacının talep edebileceği maddi tazminatın tespit edilerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine” şeklinde ara kararlar kurularak dosya kusur ve aktüer bilirkişisine tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır.
Bilirkişiler … ve … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 20/04/2022 tarihli raporunun incelenmesinde özetle de; “İddia, Savunma, toplanan deliller ve tüm dasya kapsamı Üzerinde yapılan inceleme sonucunda, dava konusu somut olayda; Her iki araç sürücüsünün de 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 22. Maddesinin 2. Fıkrasında yazılı “…dikkat ve özen yükümlülüğünü” yerine getirmediği,
-… plakalı minibüs sürücüsü …’ın; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 57. Maddesinin (c) bendinin 2. fıkrasındaki “Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise; 2. Motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca, geçiş hakkını vermek zorundadırlar.”
84. Maddesinin (h) bendindeki;“Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama, hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” kurallarını ihlal ettiği ve kazanın oluşumunda %75 Oranında Asli Kusurlu olduğu;
… Plakalı Otomobil sürücüsü … ‘in ise; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52. Maddesinin (a) bendindeki; “Sürücüler kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmak zorundadırlar.”
52. Maddesinin (b) bendindeki; “Sürücüler hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” kurallarını ihlal ettiği ve kazanın oluşumunda %25 Oranında Tali Kusurlu olduğu;
-Davacı …’in hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararının 425,62 TL olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirmişlerdir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar, mahkememize sunulan cevap dilekçesi ile; 01.06.2015 yürürlük ve 04.05.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında; geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığı, 25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılması Hakkında Kanun” gereğince “trafik kazası sonucunda oluşan yaralanmalara ilişkin tedavi taleplerinin” Sosyal Güvenlik Kurumundan talep edilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olduğu, kazanç kaybının da tazmini gereken zararlardan olduğu, anılan yasal düzenlemeyle, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmini gerektiğinin açıkça kabul edildiği, ayrıca, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğunun açıklanıp sınırlandırıldığı, KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderlerinin, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibaret olduğu, SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğunun kanunla belirlenmiş olduğu, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceğinin aşikar olduğu, açıklanan tüm maddi ve hukuki vakıalar kapsamında yapılan değerlendirmede de; Anayasa Mahkemesinin, KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp, TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan ve Sigorta Şirketlerinin sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulanmadığından, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından davalı … şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmış ve davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı vekili, 03/07/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; müvekkili yönünden, dava dilekçesi ile 100,00 TL olarak talep olunan geçici iş göremezlik tazminatını 325,62- TL arttırılarak 425,62-TL’ye çıkartılmış ve harcı da yatırılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ve hekim bilirkişisi raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan ve az yukarıda ayrıntıları yazılı olan ATK maluliyet ile Aktüerya ve kusur bilirkişisi raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve hükme esas alınmalarına karar verildiği, ayrıca davalı tarafça her ne kadar, geçici iş görememezlik tazminatından sorumlu olmadıkları iddia edilmiş ise de, yine az yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği; bu bağlamda yapılan değerlendirmede de, davacının 425,62 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep etmekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davanın bu miktar yönünden kısmen kabulüne, ayrıca davacı yanın sürekli maluliyetinin doğmadığı anlaşıldığından sürekli iş göremezliğe ilişkin isteminin (100,00 TL) reddine ve ayrıca davacı yanca her ne kadar “Talep arttırım dilekçesi” ile temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de; dava dilekçesi incelendiğinde, yasal faiz talep edildiği, bu haliyle de, dava dilekçesinde yasal faiz olarak belirtilen faiz türünün talep artırım dilekçesi ile değiştirilemeyeceği anlaşılmakla, hükmedilen tazminata yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-425,62 TL geçici iş göremezlik tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL nispi karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 41,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 39,2 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 41,50 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 35,90 TL başvuru harcı, posta, bilirkişi ücreti gideri 2.764,5 TL, olmak üzere toplam: 1.675,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 1.357,47 TL’sinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 425,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş ve davanın kısmen reddine karar verilmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre taktir olunan 100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
6-a-Dava sonucuna göre yargılama sırasında ödenmeyen, Adli Tıp Kurumu fatura bedelleri olan toplam 1.124,00-TL’nin, davanı kabul ve ret oranına göre 910,44 TL’sinin davacıdan, 213,56 TL’sinin de davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b-Karar öncesinde tahsil edilmeyen Adli Tıp Fatura bedelleri toplamı olan 1.124,00-TL’nin, kararın tebliğine rağmen taraflarca sorumlulukları oranında ödenmemesi halinde fatura örnekleri ile gerekçeli karardan onaylı bir örneğin gereği için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/2 vd. maddeleri uyarınca; miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 19/09/2022

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır