Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/435 E. 2018/441 K. 18.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/923
KARAR NO : 2018/395
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/05/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı – borçlunun müvekkile olan borcundan dolayı aleyhinde, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, İş bu icra takibine borçlu tarafından 17/10/2017 tarihinde itiraz edildiğini, borçlunun yerinde olmayan itirazlarının iptali gerektiği kanısında olduğunu, Şöyle ki; Davalı – borçlu ile müvekkil arasında ticari ilişki bulunmakta olduğunu; davalı müvekkil şirketten mal almakta olduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklanan ve davalı şirketin müvekkil şirkete olan borcundan dolayı cari hesaba dayalı olarak 42.593,95- TL Asıl alacak olmak üzere icra takibi yapılmış ve borçluya örnek no: 7 ödeme emri gönderildiğini, davalı – borçlu iş bu takibe haksız ve mesnetsiz yere itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, borcun ve ticari ilişkinin varlığının faturalar ile sabit olduğunu bu nedenle, davalı – borçlunun itirazlarının iptali ile icra dosyasının devamına karar verilmesini, davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmili yönündü karar ittihazını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının takip tarihi itibari ile alacaklı olup olmadığı ve miktarı noktasındadır.
Davalı yan icra müdürlüğündeki borca itirazlarında “… Satılan malların ayıplı olduğunu ….bu nedenle borçlu bulunmadıklarını ….” savunmuştur.
Bu durumda davalı yan mal teslimini ikrar etmiş ancak malların ayıplı olduğunu savunmuştur.
HMK 188. maddesi uyarınca tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar et­tikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez. Maddi bir hatadan kaynaklanmadıkça ikrardan dönülemez. Sulh görüşmeleri sırasında yapılan ikrar tarafları bağlamaz. İkrar, birir tarafın ileri sürdüğü vakıanın (olayın veya olgunun) doğru­luğunun karşı tarafça beyan edilmesini ifade etmektedir. Öğretideki tanımlamalara göre, ikrar (dar anlamda ikrar), görülmekte olan bir da­vada, taraflardan birinin, diğer tarafça ileri sürülen ve kendisi aleyhine hukuki sonuç doğurabilecek nitelik taşıyan maddi vakıanın doğruluğunu kabul etmesidir. Yargıtay uygulamasında da, ikrara bu anlam yüklenmektedir. İkrardan söz edile­bilmesi için, bir tarafın bir vakıa ileri sürmüş olması, diğer tarafın da bu vakıanın doğru olduğunu bildirmesi gerekir.Somut olayda davalı yan malları teslim aldığı ikrar etmiş ancak, ikrarına eeklediği vasıfla mallarda ayıp olduğu için borçtan sorumlu tutulamayacağını savunmuştur.
Artık ayıp iddiasını kanıtlamak davalı yanın sorumluluğundadır.
Daval yan cevap ve delil ildirmemiş olmakla birlikte ön inceleme duruşmasında ayıp nedi ile varsa delilleri, iade faturası veya reklamasyon faturası gibi ayıp iddiasını ispata yarar delillerini sunması yönünde ek bir hak tanınmış olup, davalı yan bu süre zarfında ve dava sona ermeden bu yönde belge , bilgi ve delil sunmamış olmakla artık takibe itirazı haksız kabul edilip davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜ ile davalı yanın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 42.593,95 TL üzerinden takipten itibaren aynı zamanda ana alacak olan bu miktara % 9,75 değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Alacak likit olmakla ve borçlu – davalının itirazı haksız olduğundan İİK.67/A-2 maddesi uyarınca; % 20 nispetinde hesaplanan 8.518,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.895,53 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 478,43 TL kısmın mahsubu ile bakiye 2.417,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin ve başvuru harcı toplamı: 509,83 TL, posta gideri 37,50 TL olmak üzere toplam : 547,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.035,33 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …