Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/425 E. 2020/189 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/425 Esas
KARAR NO : 2020/189

DAVA : MADDİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 17/09/2013
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan “Maddi Tazminat” davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; 07/07/2013 tarihinde … plakalı aracın müvekkiline ait … plakalı araca çarparak kaçması sonucunda, müvekkiline ait araçta maddi hasarın ve değer kaybının oluştuğunu, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile müvekkilinin aracında yaptırılan ve tespit yaptırmak için harcanan masrafın 542,65-TL ve aracın kaza yerinden kaldırılması için 125,00-TL çekici masrafı ödendiğini, bu bedellerin tazmini için davayı açtıklarını, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalması kaydıyla, 14.678,50-TL değer kaybının 542,65-TL mahkeme masraflarının ve 125,00-TL çekici ücretinin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı … şirketi vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili şirkete poliçe ile sigortalı olduğunu, ancak davacının tek taraflı beyanı ile kazaya sebebiyet veren aracın müvekkili şirkete sigortalı araç olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığını, sorumluluğun tespitine ve limite ilişkin itirazları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafça ileri sürülen değer kaybı talebinin afaki ve gerçek değer kaybı tutarının aracın hasarsız rayiç bedeli ile tamirden sonraki rayiç bedeli arasındaki fark olduğunu, aracın mevcut kazadan önce karıştığı başka kaza varsa ve aynı parçalar hasar görmüşse 2 kazada değer kaybının doğmasının mümkün olmadığını bu nedenle aracın dava konusu kazadan önce hasar görüp tamir edilip edilmediğinin tespiti gerektiğini, hiç bir durumda değer kaybının söz konusu olamayacağını, müvekkili şirket yokluğunda yapılan tespitin ve dosyada alınan bilirkişi raporunun müvekkili şirket yönünden delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

G E R E K Ç E /
Talep, 07/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluşan değer kaybı ile hasar tespit ve masraflarının tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava dosyasına ilişkin 28/06/2016 tarihinde … Esas- Karar numarasıyla; Davacıya ait … plakalı ve … yönetiminde iken belirtilen tarihte saat 20.22 sularında D-100 karayolu sol şeridi üzerinde … Limanı yönünden Merter istikametine seyir halinde iken … nolu aydınlatma direği hizasına geldiğinde sağındaki şeritte seyir eden … Plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek sağ bariyerlere çarptıktan sonra sola doğru yönelerek davacıya ait aracın sağ çamurluğuna çarpması sonucu sürücü …’in de sola yönelip aracının sol ön kısmı ile bariyerlere çarpıp bir miktar bariyerlerin üstüne de çıkması suretiyle aracın sol yan ve alt kısmının hasar gördüğü, olayda … plaka sayılı araç mali …’in şerit izleme değiştirme kurallarına uymadığı ve doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapmak suretiyle %100 oranında tamamen kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Hasarın durum ve miktarına ilişkin 26/08/2013 tarihinde hasar raporu tanzim edildiği, buna göre toplam hasar miktarının 23.891,61-TL, yedek parça ve işçilik, boya olmak üzere toplam 33.201,61-TL, aracın rayiç değerinin de (kasko değeri 103.000,00-TL) 75.000-85.000-TL olduğu belirtilmiştir. Aracın yedek parça KDV side dahil olmak üzere 37.500,00-TL karşılığında onarıldığı anlaşılmaktadır. Arazi aracı (…) niteliğindeki davacıya ait vasıtanın kaza tarihinde 8 yaşında ve 200.000 km kadar yol yaptığı görülmüş, 23/08/2013 tarihli bilirkişi raporunda yenilenen mekanik aksam sebebiyle araçta bir değer kaybının söz konusu olmayacağı buna karşın onarılıp boyanmış kaporta parçaları sebebiyle rayiç değerinin %15 i kadar bir değer kaybının oluşacağı bu miktarın da 97.850,00-TL olarak kabul edilen rayiç değer üzerinden 14.678,50-TL olduğu bildirilmiştir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde, teknik bilirkişilerin yaptıkları piyasa araştırması sonucunda belirtilen marka, model ve tipteki aracın, yukarıda belirtilen kullanım durumu ve yaşı da dikkate alınarak rayiç değerinin 85.000-TL olduğu, yapılan kaporta ve mekanik parça onarımının hacmi de dikkate alındığında %15 değer kaybı oranının çok yüksek olup, %8 oranında değer kaybı uygulanmasının yerinde olacağı kanaati ifade edilmiş, buna göre aracın değer kaybının 6.800,00-TL olacağı ifade edilmiştir. Aynı hususta Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 31/03/2016 tarihli raporda dava konusu arazi taşıtının emsal değerinin 85.000-TL olduğu ve itibari değer kaybının 5.000-TL olacağı ifade edilmiştir ancak, gerek tespit dosyasında alınan 23/8/2013 tarihli bilirkişi raporundaki 14.678,50-TL değer kaybı miktarı ve gerekse mahkememizce alınan ve yukarıda belirtilen 20/01/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile 20/05/2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ve bu raporlarda saptanan hususlar ile diğer her iki rapordaki tespit edilen miktarlar arasında belirlenen değer kaybı miktarının dosya kapsamına uygun olacağı kanaatine varılmış, bu miktar değer kaybı yönünden hükme esas alınmıştır. Davacının 125,00-TL çekici gideri yine davalılardan tahsili gereken tazminat kalemleri arasında olup, buna karşın tespit giderlerinin yargılama giderleri faslında değerlendirilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmış öte yandan kazaya sebep olan … plakalı aracın davalı … şirketine 393129812 nolu poliçe ile sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, keza davacıya ait … plakalı aracın da … nolu kasko poliçesi ile yine davalı … şirketi nezdinde sigortalı bulunduğu, bu kapsamda kasko sigortası teminatı adı altında maddi hasara ilişkin olarak davacıya 37.502,09-TL ödeme yapıldığı anlaşılmış, buna karşın iş bu davada kasko sigortası kapsamında ödenmeyen değer kaybı ve çekici ücreti talep edilmiş olmakla davalı … şirketinden 3 şahıs olarak talepte bulunulmuş olduğundan trafik sigorta poliçesi olan 25.000-TL poliçe teminatının rücuen tahsili ile tamamen mahsubu cihetine gidilmesinin, zarar gören 3 şahıs konumundaki tazminat talebini dikkate almayarak hakkaniyet ilkesine aykırı olduğu ve bu durumda davalı … şirketinin ve davacının talep miktarlarının paylaşım/proporsiyon hesabına dahil edilmek suretiyle poliçe teminatı 25.000-TL nin taraflar arasında paylaştırılması suretiyle ve tazminat talebinde bulunan araçlar için ödenen (37.502,10+6.925,00-TL) ve ödenmesi gereken tazminat miktarları bu hesaba göre ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle davalı … şirketinin sorumlu olacağı miktarın 3.849,82-TL olması gerektiği sonuç ve kaanatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 04/10/2017 tarih ve Esas No: 2016/16925, Karar No: 2017/8590 sayılı ilamıyla; “1-Mahkemece benimsenen 20.01.2015 tarihli bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporu doğrultusunda 6.800,00 TL. değer kaybı tazminatına hükmolunmuş ise de, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda araç değer kaybı hesaplaması Daire kriterlerine uygun yapılmamıştır. Eksik inceleme ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemez.
Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriteri esas alınmaktadır. Hükme esas alınan raporlarda bu kritere göre hesaplama yapılmadığı anlaşılmakla, dosyadaki fotoğraflar, kaza tespit tutanağı ve tüm belgeler incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine ve şekline göre davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeyle hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına ve uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle değer kaybının tespiti için yeniden bilirkişi incelmesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Kusur bilirkişisi … ve hesap bilirkişisi … tarafından sunulan bilirkişi kök raporunda özetle ve neticeten; hasarlanan davacıya ait … plakalı … model … marka,… tipinde özel otomobilin sigorta ekspertiz raporuna göre hasarlı parçaları tutarının 23.891,00 TL, işçilik gideri toplam masrafının 9.310,00 KDV tutarının 4.300,00 TL ile birlikte araçtaki toplam onarım bedelinin 37.502,00 TL olarak açıklandığı, kaza tarihinde aracın 8 yaşında olduğu ve 191.727 kilometrede olduğu, dava konusu aracın kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 85.000 TL olduğu, hasar durumu, aracın kaporta ile ilgili hasarlı parçalarının yanı sıra hasar gören mekanik parçaları ve aracın kilometresi kapsamında onarımdan sonra aracın piyasa değerinin 75.000,00 TL olacağı kanaatiyle araçtaki değer kaybının 10.000,00 TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur. Kök raporda sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeler ile poliçe teminat limiti değerlendirilmediğinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek raporda özetle; dava konusu araçta meydana gelen hasar nedeniyle değer kaybının 10.000,00 TL olduğu kanaatine ilişkin kök rapordaki görüş ve kanaatin değişmediği, davalı ZMM sigortacısı tarafından kasko rücu talebine ilişkin olarak iyiniyetle 37.502,99 TL ödenmiş olduğundan teminat limitinin tükendiği tespitlerinde bulunulmuştur.
Kusur bilirkişisi … ve hesap bilirkişisi A… tarafından sunulan bilirkişi kök ve ek raporlarında değer kaybı tespitinin hangi kriterlere ve hangi teknik verilere göre yapıldığının anlaşılamaması ve sigorta teminat limitlerinin doğru tespit edilememesi karşısında raporlar mahkememizce hüküm kurmaya elverişli görülmemiş ve makine mühendisi kusur bilirkişisi … ile sigortacı hesap bilirkişisi Tahsin Kavlak’tan oluşan yeni bilirkişi heyeti marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, sunulan raporda özetle ve neticeten; dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, … plakalı aracın yapılan araştırma neticesinde kazadan önceki hasarsız rayiç değerinin 85.000,00 TL civarında olduğu, aracın yaşı, özellikleri, kilometresi, hasar miktarı, hasarlı kısımların özelliği ve daha önce karışmış olduğu kazalar gibi hususlar dikkate alındığında kazadan sonraki onarılmış halinin rayiç değerinin 78.000,00 TL olabileceği, araçta meydana gelen değer kaybının 7.000,00 TL olduğu, 125,00 TL çekici bedeli ile birlikte talep edilebilecek zarar miktarının 7.125,00 TL olduğu, davalı sigortacı … tarafından düzenlenen, sigortalısı …, başlangıç tarihi 13.08.2012, bitiş tarihi 13/08/2013, plaka numarası …, poliçe numarası … olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (Trafik) poliçesi kapsamında davacı …’nun talep edebileceği zarar miktarı olan 7.125,00 TL bedelden davalı … şirketi …’nin kasko rücu talebine istinaden proporsiyon hesabına göre ödemesi gereken 21.008,59 TL bedel mahsup edildiğinde 25.000,00 TL’lik poliçe teminat limiti kapsamında 3.991,41 TL’lik kısımdan sorumlu olduğu, davacının davalı … şirketinden dava tarihi olan 17.09.2013 tarihinden, diğer davalıdan kaza tarihi olan 07.07.2013 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği tespitlerinde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde, uyulan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 07/07/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nun KTK 56/1-a “Şerit izleme değiştirme kurallarına uymamak” ve sürücü asli kusurlarını içeren 84. Maddesinin 6 kod nolu (f) fıkrası “doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda sonuca etkili kusurunun bulunmadığı, … plakalı aracın davalı … şirketine … numaralı trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davacıya ait … plakalı aracın da … numaralı kasko poliçesi ile yine davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğu, kasko sigortası teminatı adı altında … plakalı araçta oluşan maddi hasara ilişkin olarak 37.502,09 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Uyulan bozma ilamına ve dosya kapsamında uygun olarak rapor tanzim eden ve mahkememizce de benimsenen makine mühendisi ve kusur bilirkişisi… ile sigortacı hesap bilirkişisi … tarafından sunulan bilirkişi raporunda davacıya ait … plakalı araçta oluşan değer kaybının 7.000,00 TL olduğunun hesap edilmesi ve kaza nedeniyle davacı tarafından yapılan çekici giderinin 125,00 TL olması karşısında davacının, … plakalı aracın maliki davalı …’den 7.125,00 TL maddi tazminat talep etmekte haklı olduğuna kanaat getirilmiştir. Diğer yandan … plakalı aracın trafik sigortacısı olan davalı … şirketi tarafından kasko rücu talebi kapsamında 37.502,09 TL ödeme yapılmış ve 25.000,00 TL olan poliçe teminat limitinin tüketildiği savunulmuşsa da trafik sigorta poliçe teminatının davacının eldeki davaya konu tazminat talebi dikkate alınmaksızın rücuen tahsil ile tamamen mahsup cihetine gidilmesi hakkaniyet ilkesine aykırılık oluşturduğundan kasko sigorta poliçesi kapsamında ödenen ve rücuen tahsil edilen bedel ile eldeki davaya konu tazminat talepleri arasında paylaşım yapılması gerekmiş, proporsiyon hesabına göre davalı … şirketinin 7.125,00 TL tazminatın 3.991,41 TL’lik kısımdan sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Dava dilekçesinde davalı … şirketinden poliçe limitleri dahilinde talepte bulunulmuş olması ve hüküm altına alınan tutarın poliçe teminat limiti sınırları içerisinde kalması sebebiyle davanın reddolunan miktarı yönünden davalı … şirketi lehine vekalet ücreti takdir edilmeksizin aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 7.000,00 TL değer kaybı ve 125,00 TL çekici gideri olmak üzere toplam 7.125,00 TL tazminatın (davalı … şirketinin bu bedelin 3.991,41 TL’lik kısmından sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, anılan miktarlara davalı … şirketi yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden ise 07/07/2013 olay tarihinden itibaren yasal faiz YÜRÜTÜLMESİNE,
2-Davacının tespit giderlerine dair talebinin yargılama giderleri faslında DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Davacının fazlaya dair yerinde görülmeyen isteminin REDDİNE,
4-Alınması gereken 486,71-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 52,45-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 434,26-TL harcın (davalı … şirketinin sorumluluğu bu miktarın 220,20-TL si ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, (bozma öncesi verilen kararla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla)
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 52,45-TL harç parasının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 33,95-TL, 3.900,00-TL bilirkişi ücreti, 587,30-TL posta gideri, 542,65-TL tespit gideri ve 311,00-TL Adli Tıp Faturası olmak üzere toplam 5.374,90-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 2.495,49-TL’sının (davalı … şirketinin sorumluluğu bu miktarın sadece 1.397,97 TL’si ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından var ise arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .