Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/424 E. 2020/376 K. 14.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/424
KARAR NO:2020/376

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:12/12/2014
KARAR TARİHİ:14/09/2020

Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardan beri araç kiralama sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu,müvekkiline ait … plakalı araca seyir halindeyken … plakalı aracın %100 kusurlu olarak çarpması sonucunda hasar meydana geldiğini, aracın tamir gördüğünü, iş durması zararı ile değer kaybına uğradığını, oluşan bu zarardan davalı … şirketinin sorumlu bulunduğunu, alacağın tahsili için giriştikleri icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usül yönünden yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak ise; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur ve zarar oranı nispetinde olduğunu, değer kaybı ve iş durması zararlarının poliçe teminatı dışında kaldığını,faizin başlangıcı olarak davacı yanın dava konusu tazminat talebine ilişkin başvuru tarihinden sekiz iş günü sonrasının dikkate alınması gerektiğini, avans faizi talebinin yasal mevzuata aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
BOZMA ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası dosyamız kapsamına sağlanmış ve incelenmesinde; alacaklının davacı, borçlunun davalı olduğu, beş adet faturaya dayalı olarak genel haciz yolu usulüne göre takip yapıldığı, borçlu davalıya ödeme emrinin 15/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davalının da 17/10/2014 tarihinde itiraz ettiği, buna göre gerek itirazın ve gerekse davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı yan icra müdürlüğünün ve mahkememizin yetkisine itiraz etmişse de; haksız fiile dayalı takip ve dava zarar göreninin ikametinde de ikametinde de talep edilebileceğinden davalı yanın gerek icra müdürlüğünün gerekse mahkememizin yetkisine olan itirazının ön inceleme duruşmasında reddine karar verilmiştir.
Toplanmasına karar verilen deliller olan icra dosyası, kaza tespit tutanağı, trafik sigorta poliçesi getirtilerek dosyada bulundurulmuştur.
Hasar dosyası ve sunulan deliller kapsamında poliçe irdelenerek davacı yanın değer kaybı ve iş durma kaybı talep edip edemeyeceği ve varsa miktarı ile bu alacak kalemleri ile ilgili olarak temerrüdünün bulunup bulunmadığı ve varsa miktarının tespiti açısından mahkememizce resen seçilen hasarla ilgili uzman Makine Mühendisi … ile Sigorta Uzmanı … marifetiyle dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırılarak tanzim edilen rapor ve ek rapor dosyamız kapsamına sağlanmıştır.
Alınan rapor ve ek rapora göre; davalı şirketin sigortalısı bulunan araç sürücüsünün kazanın oluşumunda hız ve emniyet kurallarına aykırı şekilde davacı aracına hızla arkadan çarparak tam kusurlu olduğu, araçtaki hasara göre 1.000,00 TL değer kaybı oluştuğu, değer kaybının doğrudan oluşmuş bir zarar olduğu, iş durma kaybının ise “dolaylı zarar” olması nedeni ile ZMM poliçesinin kapsamında değerlendirilemeyeceği anlaşılmış olmakla sadece oluşan değer kaybı tutarına göre davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
BOZMA İLAMI:
Mahkememizce verilen, 07/03/2016 tarih ve 2014/1469 Esas-2016/158 Karar sayılı karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından, 22.02.2018 tarih ve 2017/76 Esas ve 2018/1270 Karar sayılı karar ile; “… Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 1.000,00 TL üzerinden talebin devamına takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Değer kaybı; aracın kaza tarihindeki hasarsız piyasa değeri ile aracın kazadan sonra onarılmış haliyle piyasa değeri arasında oluşan farktan ibarettir.
Mahkemece; makine mühendisinden alınan 09/07/2015 tarihli bilirkişi raporunda aracın modeli, piyasa değeri, kazada hasar görmüş parçaların durumu değerlendirildiğinde 1.000,00TL değer kaybının olacağı belirlenmiştir. Yine aynı bilirkişi raporunda … plakalı araç sürücüsü kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olup %100 oranında kusurlu bulunmuştur.
Değer kaybı konusunda gerekçesi olmayan bir değerlendirme ile değer kaybının belirlendiği bilirkişi raporu hükme esas alınamaz.
Bu durumda mahkemece aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının yeniden hesaplanması konusunda alanında uzman makine mühendisi bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hükme elverişli olmayan bilirkişi beyanına göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulu ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına…” gerekçesiyle bozulmuş, dosya yeniden yargılama yapılmak ve karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş, mahkememizce, bozma sonrası tensip tutanağı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saatiyle birlikte taraflara tebliğ edilmiştir.
BOZMA SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizin 18/03/2019 tarihli celsesinde verilen ara kararla, Yargıtay 17. H.D’nin 22.02.2018 tarih ve 2017/76 Esas ve 2018/1270 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına ve aynı celsede, bozma ilamında belirtilen şekilde denetime elverişli yeniden rapor alınmasına, karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
… Makine Mühendisliği bölümünde görevli bilirkişi, Prof. Dr. … tarafından 15/11/2019 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “dava konusu kazanın meydana gelmesinde, davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’un %100 (yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu, dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre yapılan değer kaybı tespiti sonucu, davacı şirkete ait … plakalı araçta oluşan değer kaybının 2.500 TL (ikibinbeşyüz) olduğu” yönünde görüş ve kanaat bildirildiği ve raporunun denetlenmesinde de, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve Yargıtay bozma ilamındaki eksiklikleri de karşılar nitelikte olduğu anlaşılmış ve hükme esas alınmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Sonuç olarak, yapılan yargılama, toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı, bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tazmini istemine ilişkin olduğu, mahkememizce verilen, 07/03/2016 tarih ve 2014/1469 Esas-2016/158 Karar sayılı kararın, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından, 22.02.2018 tarih ve 2017/76 Esas ve 2018/1270 Karar sayılı bozma ilamı ile bozulduğu, mahkememizce bozma ilamına uyulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada sonucu alınan bilirkişi raporu ile, dava konusu kazanın meydana gelmesinde, davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’un %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu ve ayrıca dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre yapılan değer kaybı tespiti sonucu, davacı şirkete ait … plakalı araçta oluşan değer kaybının 2.500 TL olduğunun tespit edildiği, alınan raporun denetlenmesinde de, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve Yargıtay bozma ilamındaki eksiklikleri de karşılar nitelikte olduğunun anlaşıldığı ve bu haliyle yapılan değerlendirmede de raporun hükme esas alınmasına karar verilmiş ve raporda tespit edilen miktar olan 2.500 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 2.500,00 TL asıl alacak (değer kaybı alacağı) yönünden İPTALİ ile takibin 2.500,00 TL’lik asıl alacak yönünden DEVAMINA, asıl alacak olan 2.500,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranını geçmeyecek şekilde yasal faiz UYGULANMASINA, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 170,77 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan 70,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,87 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 70,90 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden olan başvuru harcı toplamı 25,20 TL, posta gideri 376,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.300,00 TL olmak üzere toplam: 1.701,20 TL haklılık oranına göre ve davada kısmen dahi haksız çıkan yanın harcın tamamından sorumlu tutulması gerektiği prensibine göre 1.020,72 TL kısmının davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE, kalan kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 maddesine göre hesaplanan 2.500,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 1.650,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yanca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren15 gün içinde, Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 14.09.2020

Katip …

Hakim …