Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/418 E. 2019/878 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/418 Esas
KARAR NO : 2019/878

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu ve aralarında yapılan cari hesap sözleşmesi uyarınca davalının 31.12.2015 tarihinde muaccel olan 52.215,00 TL borcu bulunduğunu, iş bu alacağın tahsili için giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticaretin toplamının 52.215,00 TL olsa da müvekkilinin davacıya olan borcuna mahsuben davacının banka hesabına 19.03.2015 tarihinde 5.160,00 TL para gönderdiğini ve 31.12.2015 tarihi itibariyle 47.055,00 TL borcu kaldığını, bu durumun cari hesap özetinde de açıkça görüldüğünü, 31.12.2015 tarihi itibariyle müvekkilinin davacıya 47.055,00 TL borcu olduğunu ve bu borcun 7.670,00 TL’lik kısmının müvekkili aleyhinde başlatılan takip dosyasına 11.828,26 TL olarak 31.01.2018 tarihinde ödendiğini, müvekkilinin davacıya 44.565,00 TL asıl alacağın tahsilinin talep edildiğini, davacının takipten önceki dönem için işlemiş faiz talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

G E R E K Ç E:
Dava, ticari satış nedeniyle düzenlenen fatura alacağından doğan cari hesaba yönelik icra takibine yapılan kısmi itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Davacı-alacaklı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 17/01/2018 tarihinde davalı-borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle takip tarihinden itibaren 44.565,00 TL diğer asıl alacak, 9.239,61 TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 53.804,61-TL alacağın tahsili talep edilmiş, ödeme emrinin davalı tarafa 25/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da 29/01/2018 tarihinde kısmi itirazda bulunduğu ve asıl alacağın 39.385,00 TL lik kısmının kabul edildiği, bu miktarın icra dosyasına ödendiği, kalan 5.180,00 TL lik asıl alacak ile takip öncesi işlemiş faiz olan 9.239,61 TL’ye itiraz edildiği ve takibin bu haliyle durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davacı/alacaklı tarafından dava dilekçesinde her ne kadar davalı/borçlunun, icra dosyasına yapmış olduğu kısmi itirazın (5.180,00 TL asıl alacak ve 9.239,61 Tl takip öncesi işlemiş faiz) tamamının iptali ve takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacı/alacaklı vekili tarafından dosyaya sunulan 18/07/2018 tarihli dilekçe ile davalı/borçlunun toplam borcunun 5.160,00 TL’lik kısmının müvekkili şirkete ödendiğinin kabul edildiği, davalı/borçlu tarafça yapılan ödemenin sehven gözönünde bulundurulmaksızın takip başlatıldığı, davalı/borçlu tarafça yapılan ödeme nedeniyle alacağın 5.160,00 TL’lik kısmı ile faiz ve fer’ilerinden feragat ettikleri, ancak davalı/borçlunun diğer itirazlarını kabul etmediklerini ve davalı/borçlunun 9.239,61 TL temerrüt faizi ve fer’ilerinin ödenmesine karar verilmesini talep ve beyan edilmiştir.
Bu bağlamda mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, iddia, savunma, toplanan tüm deliller ve tarafların ilişik dönemi kapsayan ticari defter ve dayanağı belge ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “davacı şirket tarafından, davalı şirkete 31.01.2015-28/06/2015 tarihleri arasında 8 adet fatura mukabili, KDV dahil toplam ederi 52.215,00 TL olan hazır beton satıldığı, bu miktarın 5.160,00 TL kısmının 19/03/2018 tarihinde ödendiği, bu hususun alacaklı tarafın da kabulünde olduğu, 14.06.2015 tarihli fatura bedeli 7.670,00 TL’nin ise İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayısıyla yapılan icra takibi neticesi tahsil edildiği belirlenmekle, davacının, davalıdan bakiye alacağının 39.385,00 TL olduğu, bu miktarı kabul eden davalının takip giderleri ile birlikte 44.871,00 TL’ye baliğ olan borcun tamamını 06.02.2018 tarihinde icra dosyasına ödediğinin saptandığı, taraflar arasındaki esas ihtilafın takipte talep edilen 9.239,61 TL tutarındaki işlemiş faize yönelik olduğu, TTK’nun 1530. maddesi gereğince malın tesliminden 30 gün sonra borçlunun temerrüdünün gerçekleştiği belirlenmiş ise de davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak bakiye alacağa 31.12.2015 tarihinden takip tarihine kadar değişen oranlarda ticari temerrüt faizi hesaplandığında talep edilebilecek işlemiş faizin 8.176,97 TL olduğu” tespitleri yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın, “Ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ile mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları” madde başlıklı 1530. maddesi;
“(1) …
(2) Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı hâller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer.
(3) Mütemerrit borçlunun alacaklısı sözleşmede öngörülen tarihten ya da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile faize hak kazanır.
(4) Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
b) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
c) Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda.
d) Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hâllerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün olarak kabul edilir.
…”
Hükümlerini içermektedir.
6102 sayılı TTK’nın 1530. maddesi gereğince, davalının temerrüde düşürülmesi için önceki kanuni düzenlemelerdeki gibi mutlaka bir temerrüt ihtarının gönderilmesine gerek bulunmamakta olup, özellikle icra takibine konu faturalarda belirli vade tayin edilmiş olması ve bu vadelerin de takip tarihinden önce dolmuş bulunması halinde, faturalarla davalının temerrüde düşürülmüş olacağı anlaşılmaktadır.
Somut olayda da, bir örneği dosyamız arasında bulunan ve taraflar arasındaki satış sözleşmesinin konusu olan “Hazır Beton” açıklamalı fatura örneği incelendiğinde, faturada ayrı bir vade tarihi olduğu ve vade tarihinin de takip tarihinden önce dolmuş olduğu anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, ticari satış nedeniyle düzenlenen fatura alacağından doğan cari hesaba yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine 44.565,00 TL asıl alacak ve 9.239,61 gecikmiş gün faizi sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde kısmi itirazda bulunduğu ve asıl alacağın 39.385,00 TL lik kısmının kabul edildiği, bu miktarın icra dosyasına ödendiği, kalan 5.180,00 TL lik asıl alacak ile takip öncesi işlemiş faiz olan 9.239,61 TL’ye itiraz edildiği ve takibin bu haliyle durdurulduğu, davacı/alacaklı tarafından dava dilekçesinde her ne kadar davalı/borçlunun, icra dosyasına yapmış olduğu kısmi itirazın (5.180,00 TL asıl alacak ve 9.239,61 Tl takip öncesi işlemiş faiz) tamamının iptali ve takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş ise de, dosyaya sunulan 18/07/2018 tarihli dilekçe ile davalı/borçlunun toplam borcunun 5.160,00 TL’lik kısmının müvekkili şirkete ödendiğinin kabul edildiği, davalı/borçlu tarafça yapılan ödemenin sehven gözününde bulundurulmaksızın takip başlatıldığı, davalı/borçlu tarafça yapılan ödeme nedeniyle alacağın 5.160,00 TL’lik kısmı ile faiz ve fer’ilerinden feragat edildiği, ancak davalı/borçlunun diğer itirazlarının kabul edilmediği, mahkememizce taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporunda davacının icra takibi itibariyle davalıdan 8.176,97 TL işlemiş faiz alacağı olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davalı taraf takipten önce ayrı bir temerrüt ihtarı ile temerrüte düşürülmemiş ise de, 6102 sayılı TTK’nın 1530. maddesi gereğince, davalının temerrüde düşürülmesi için önceki kanuni düzenlemelerdeki gibi mutlaka bir temerrüt ihtarının gönderilmesine gerek bulunmadığı, özellikle icra takibine konu faturalarda belirli vade tayin edilmiş olması ve bu vadelerin de takip tarihinden önce dolmuş bulunması halinde, faturalarla davalının temerrüde düşürülmüş olacağı kanaatine ulaşıldığından, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen hesaplamaya ilişkin iş bu rapora itibar edildiği ve bu haliyle de davacının, takip öncesi faizin 8.176,97 TL’lik kısmı yönünden itirazın iptali davası açmasında haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu kısmi itirazının, 8.176,97 TL’lik faize yönelik kısmının iptali ile takibin faiz yönünden bu miktar üzerinden devamına, faize yönelik fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, ayrıca davacı tarafça, 5.160,00 TL’lik asıl alacak yönünden açılan davadan feragat edildiğinden, bu miktara ilişkin itirazın iptali isteminin feragat nedeniyle reddine ve ayrıca, davacı/alacaklı tarafça icra inkar tazminatı talep edildiği ve yargılama konusu alacağın da likit olduğu anlaşıldığından, hükmolunan itirazlı alacağın %20’si oranında belirlenen 1.635,39-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça kötüniyet tazminatı talep edilmiş olmakla ve davacının takipten önce tahsil ettiği halde takip konusu yaptığı (Benzer konuda; Yargıtay 19. H.D. 20/09/2016 Tarih ve 2016/296 Esas-2016/12508 Karar sayılı kararı) ve itirazın iptali davası açıldıktan sonra cevaba cevap dilekçesi ile feragat ettiği 5.160,00 TL yönünden takip başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından, bu miktarın %20’si oranında hesaplanan 1.032,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davalının İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu kısmi itirazının 8.176,97 TL’lik faize yönelik kısmının iptali ile , takibin faiz yönünden bu miktar üzerinden devamına, faize yönelik fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine,
2-Alacak likit olduğundan hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.635,39 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-5.160,00 TL’lik asıl alacak yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
4-Feragat edilen 5.160,00 TL’lik kısım yönünden davacının takip başlatmakta haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından 5.160.-TL’nin %20’si oranında hesaplanan 1.032,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 558,56 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 522,66TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 35,90 TL, posta gideri 190,50 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.000,00 TL olmak üzere toplam: 1.226,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 772,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE ,
7-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla ve davanın kısmen reddine karar verilmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınırak, davalıya VERİLMESİNE,
9-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarınca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
10-Dosyamız arasında bulunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
11-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır