Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/403 E. 2022/831 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/403
KARAR NO :2022/831

DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:04/05/2018
KARAR TARİHİ:08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı sigorta şirketinin, müvekkili şirketin sektöründe lider acenta olmasından faydalanarak çok sayıda poliçe yapıp büyük bir portföy elde ettikten sonra 10/05/2017 tarihinde … 47. Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile acentelik sözleşmesini feshettiğini, davalı şirketin fesih ihtarnamesinde 8 yıldır çalıştığı acenta hakkında hedef primlere ulaşamadıkları iddiasında bulunduğunu ve söz konusu hedef bildirimini 21/02/2017 tarihinde tebliğ ettiğini iddia etmiş ise de, müvekkili şirkete 2017 yılı için konulan hedefe ilişkin hiçbir bildirim tebliğ etmediğini, bu şartlar attında feshin hukuki dayanaktan uzak olduğunu, müvekkili firmanın portföy kazançlarının 01/01/2009-31/12/2009 tarihleri arası brüt 25.702,55-TL, 01/01/2010-31/12/2010 tarihleri arası brüt 442.082,49-TL, 01/01/2011-31/12/2011 tarihleri arası brüt 797.487,17-TL, 01/01/2012-31/12/2012 tarihleri arası brüt 373.188,58-TL, 01/01/2013-31/12/2013 tarihleri arası brüt 231.884,16-TL, 01/01/2014-31/12/2014 tarihleri arası brüt 154.915,14-TL, 01/01/2015-31/12/2015 tarihleri arası brüt 348.929,74-TL, 01/01/2016-31/12/2016 tarihleri arası brüt 702.504,50-TL ve 01/01/2017-21/02/2017(fesih tarihi) tarihleri arası brüt 197.444,36-TL olduğunu, tazminata esas tutar hesaplanırken bu ödemelerin dışında yapılan ödemelerin de dikkate alınması gerektiğini, fesih tarihine kadar ödenen diğer komisyon ve son 5 yıl içinde ödenen diğer ücretlerin bu hesapta görünmediğinden taraf defterlerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile son 5 yılda ödenen tüm komisyon ve ücretlerin belirlenmesi ve tazminatın bu şekilde hesaplanması gerektiğini, davalı sigorta şirketinin bu haksız fesih nedeni ile bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde edeceğini, acentanın, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak davacı tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücreti ve kazancı elde etme hakkını kaybettiğinin açık olduğunu, uğranan bu zararların tazmini konusunda denkleştirme-portföy tazminatının brüt prim üretimi ve acenta komisyonu alacakları ve bunun yanı sıra acentaya yapılan diğer ödemeler de dikkate alınarak bilirkişi vasıtasıyla hesaplanıp ödenmesi gerekmekte olduğunu belirterek, davalı şirketin tek taraflı olarak acentalık sözleşmesini feshetmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 362.284,00-TL denkleştirme-portföy tazminatının, değişen oranlarda ticari temerrüt faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacın da belirttiği üzere taraflar arasında 23/08/2010 tarihinde bir yıl süreyle acentelik sözleşmesi düzenlendiğini, ancak bir yılın sonunda feshedilmediğinden belirsiz süreli sözleşme haline geldiğini, taraflardan her birinin üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla sözleşmeyi feshedebileceğini, sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman feshedilebileceğini, her ne kadar davacı taraf, bir takım iddialar ile sözleşmesinin feshedilmesinin haksız olduğunu iddia etmişse de; müvekkili şirket açısından haklı sebepler ile sözleşmenin devam etmesi mümkün bulunmadığından davacının sözleşmesinin feshedildiğini, davacı acentenin iddiasının aksine, müvekkili şirketçe davacıya hedefler gönderildiğini, ancak davacının hedefleri tutturamadığını, … Sigorta’nın 2017 yılı hedef mektubu ile bildirilen yıllık hedefin ilk çeyrek dönem üretimi için beklenen hedef primin 189.160,75-TL iken, davacı acentenin bu hedefin oldukça uzağında kalmış ve 9639 hedef gerçekleştirme ile 74.000,00-TL prim üretimi yaptığını, acenteye gönderilen hedefler ve üretim raporu göz önünde bulundurulduğunda, müvekkili şirketin hiçbir koşul aranmaksızın sözleşmeyi derhal feshetme hakkı bulunduğunu, diğer yandan davacı acentenin, müvekkili şirkete karşı olan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, müvekkili şirketin menfaatlerini korumak yerine menfaati aleyhine işlem tesis ettiğini, davacı acentenin münhasıran müvekkili şirketin acenteliğini yapmadığını, birçok sigorta şirketinin de acentesi olduğunu, müvekkili şirkete haber dahi vermeden diğer sigorta şirketleri adına poliçe tanzim ettiğini, aslında müvekkili şirket portföyünde bulunan müşterilerin başkaca sigorta şirketlerine kaydırıldığının tespit edildiğini, sözleşmenin haksız olarak feshedilmediğini, dolayısıyla davacı şirketin denkleştirme tazminatına hak kazanmadığını, denkleştirme talep eden acentenin, müvekkili şirketin sözleşmenin feshinden sonra acente sayesinde önemli menfaat elde ettiğini ve ücret kaybına uğradığını ispat etmek zorunda olduğunu, davacı acentenin 10/05/2017 fesih tarihi itibariyle 767 adet vadesi gelen poliçesi bulunmakla birlikte bu poliçelerin yalnızca 42 tanesinin; yani %5’inin yenilendiğini, ayrıca davacı şirketin münhasır bir acente olmamasından ötürü müvekkili şirketin sözleşmeyi feshetmesi sebebiyle ücret kaybına uğradığından da bahsedilemeyeceğini, davacı acentenin, müvekkili şirkete karşı yükümlülüklerini ihlal ettiğini ve müvekkili şirketin fesihten sonra da acentenin müşteri çevresinden menfaat elde etmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki acentalık sözleşmesinin davalı şirket tarafından haksız feshedildiğinden bahisle, denkeştirme-porftföy tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce dava konusu 06/11/2009 tarihli acentelik sözleşmesi, davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen … 47. Noterliği’nin 10/05/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı fesih bildirimi, davacı şirket 2009-2017 tarihleri arası brüt portföy kazançları dökümü, hedef mektubu ile kargo fişi, e-mail yazışmaları, 2017 yılı üretim raporu, davacı şirket müşteri çevresi listesi, davalı şirket adına düzenlenen ve sonraki dönemde yenilenmeyen poliçe listeleri ve yenilenen poliçe listeleri dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden rapor ve ek raporlar temin edilmiştir.
Mali müşavir …, sigorta uzmanları … ve …’ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 11/03/2021 tarihli rapor ile; taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin … 47. Noterliği’nin 10/05/2017 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile verilen hedeflerin gerçekleşmemesi ile fesih edildiği, davalı şirkete 2017 yılı hedeflerinin 20/02/2017 tarihinde e-mail ile bildirildiği, hedeflerin belirlenen dönem başlamadan bildirilmesi gerektiği gibi; hedef çin belirlenen yılın bitmesi beklenmeden, hedef bildiriminden 70 gün sonra acentelik sözleşmesinin fesih edildiği, feshinin haklı fesih olarak kabul edilemeyeceği, davacının son beş yıl için acentelik sözleşmesi kapsamında üretilen primlerden elde ettiği kazançların ortalamasının 50.916,59-TL olarak kabul edilebileceği, bu hesaplamaya dair üst sınır denetimi hakkının mahkemede olduğu, hesaplamada aynı zamanda tespit olunan bu tutar yönünden, nihai takdir mahkememize ait olmak üzere her bir olayın kendine özgü şartlarına göre gereken indirimler de yapılmak suretiyle makul talebe ulaşılması gerektiği tespit edilmiş, rapora yapılan itirazlar üzerine aynı heyet tarafından düzenlenen 07/05/2022 tarihli ve 23/08/2022 tarihli ek raporlarda da bilirkişi heyeti aynı görüşte olduklarını belirtmişlerdir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında 06/11/2009 tarihli “Acentelik Sözleşmesi” başlıklı sözleşme düzenlendiği, ilgili sözleşmenin 26. maddesi ile sözleşme süresinin 1 yıl olarak belirlendiği, yine sözleşmenin taraflarca herhangi bir nedenle feshedilmemesi halinde sürenin birer yıllık süreler için uzamış olacağının kabul edildiği, davalı tarafından davacıya gönderilen … 47. Noterliği’nin 10/05/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile acentelik sözleşmesinin feshedildiği, davacı tarafça da sözleşmenin feshi nedeniyle denkleştirme-portföy tazminatı talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf, sözleşmenin feshi nedeni olarak davacının 2017 yılı hedef mektubu ile bildirilen yıllık hedeflere ulaşamamasını göstermektedir. Dosyada bulunan yazışmalardan, davalı tarafından 20/02/2017 tarihli e-mail ile 2017 yılı acentelik hedefi olarak belirlenen hedeflerin davacı tarafa iletildiği, ancak acentelik sözleşmesinin 2017 yılı henüz bitmeden 10/05/2017 tarihi itibariyle davalı tarafça feshedilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın, davacı acenteye 2017 yılı hedefini bildirdikten yaklaşık 3 ay sonra ve henüz 2017 yılı bitmeden hedefin gerçekleştirilemediğinden bahisle sözleşmeyi feshetmesi karşısında, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olduğu açıktır. 6102 Sayılı TTK’nun “Denkleştirme İstemi” başlıklı 122. maddesi; “(1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
(3) Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
(4) Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.
(5) Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.” hükmünü içermektedir. Söz konusu madde gereğince denkleştirme-portföy tazminatına hükmedilebilmesi için maddedeki tüm şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında toplanan deliller, temin edilen bilirkişi raporları birlikte dikkate alındığında, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi de göz önünde bulundurulduğunda, davacı açısından tazminat talep etme şartlarının oluştuğu görülmektedir. Bilirkişi heyetince düzenlenen 11/03/2011 tarihli rapor ile 07/05/2022 tarihli ek rapor ve 23/08/2022 tarihli ek raporlar ile, davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarı 50.916,59-TL olarak tespit edilmiştir. Davacı tarafça, bilirkişiler tarafından sadece komisyon ödemeleri dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı, diğer ödemelerin dikkate alınmadığı belirtilmiş, Mahkememizce davacı taraf bu husustaki delilerini ibraz etmesi için bir kaç kez süre verilmişse de, davacı tarafça bu yöndeki iddiasını ispat edecek delillerin dosyaya sunulamadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, bilirkişi heyetince belirlenen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 50.916,59-TL alacağın dava tarihi 04/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 3.478,11-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.186,91-TL’den mahsubu ile fazladan yatan 2.708,80-TL’nin, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 5,20-TL vekâlet harcı, 2.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 282,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.573,60-TL yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 361,60-TL’sinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine; artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL’den ibaret yargılama giderinin, davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 85,95-TL’sinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine; artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davalı taraftan alınarak alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 13/3. maddesi gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacı taraftan alınarak alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının, kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır