Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/393 E. 2018/636 K. 29.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/393 Esas
KARAR NO : 2018/636
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 29/06/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacının sunmuş olduğu 30/04/2018 tarihli dava dilekçesinde oğlunun yurtdışında işlerinin kötü durumda olduğu sebeple tapuda işlem yapılacağını kendisine bildirildiğini kendisinin sağlık sıkıntılarının olduğunu tapuda evrak imzaladığını ve sonrasında Dava dışı… Şti.nin kredi çekme imkanın olduğunu oğlunun imkanı bulunmadığı için Dava dışı şirketin 2.100,000,00 TL tdeoi çekip tamamını aynı gün oğluna göndereceğini oysaki tapuda düzenlenen evrakın 6.100,000,00 KL olduğunu öğrendiğini tapuda kendisine bilgi verilmediğini davalı bankanın kendisini arayak ipoteği icra yolu ile işleme koyacağını beyan ettiğini borçlunun kendisinin olmadığını dava dışı… Şirketi olduğunu bildirdiği halde icra tahdidi altında para kendisinden para istendiğini kendisinin kredinin faizini ödediğini ancak ödenen paralarında faizi karşılamadığını ve … İli… İlçesi 1 pafta, … parsel … ada üzerindeki tüm ipoteklerin ve 13.06.2014 tarih ve 12207 yevmiye numaralı ipoteğin fekkine, davalı bankanın hakkında icra takibi başlatmasının durdurulmasını bu zamana kadar ödediği paraların davalıdan resskont avans faizi ile tahsilini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ipoteğin fetkki talebi ile açılan huzurdaki davanın harce esas değer olarak 10.000 TL belirlendiğini ve bu değer üzerinde harç yatırdığını, davacı tarafın tapu sicil müdürlüğüne vermiş olduğu ipoteğin değerinin 6.000.000 TL olduğunu, ve ipoteğin fekkini talep ettiği nedenle 6.000.000 TL üzerinden harç yatıırılması için süre verilmesini yatırılmaması halinde davanın usulden reddi gerektiğini, esasa yönelik olarak mahkeme huzurunda açılan davanın kötü niyetli olduğunu davacının dava dilekçesinde 20 yıldır kronik hastalıkları olduğunu akli melekelerinin yerinde olmdadığını 2014 yılında müvekkili banka lehin tesis edilen ipotek tesis edilirken iradesinin gerçek olmadığını, iddia ettiğini, ancak bu uzun süreçte davacı taraf her eylemini v iylemlerini kendi adı ve iradesi ile yaptığını, ve bir vasi talebinde bulunmadığını yakınları tarafından ise herhangi bir kısıtlanma ihtiyacı duyulmadığını, davacı tarafın her ne kadar akli melekelerinin yerinde olmadığını iddia etse de huzurda açılan spesifik nitelikte sayılabilecek olan bir davayı avukat yardımı olmaksızın tek başına açtığını, temyiz kudreti olmayan bir kişinin huzurdaki davayı açması veya böyle bir davayı açmayı düşünebilmesi hayatın olağan akışına aykırı bir durum olduğunu, dava dışı…Ltd şirketine kredi tahsil edilmesinde serbest irade ile verilen ipotekli taşınmaz için davacının eşi rıza belgesi düzenlemiş ve davacının eşi de taşınmazın davacı tarafından müvekkili bankaya ipotek tesis edilmesine izin verildiğini ve bunun için eş muvafakatnamesi imzalayarak müvekkil bankaya verildiğini davacı haberi olmadan işlemlerin yapıldığını iddia etmekte ise de davacının eşinin de ipotek tesisinden haberi bulunduğunu davacının akli melekelerinin yerinde olmadığı bilmemesi ve böyle bir durum var ise ipoteğin tesis edilmesine müsaade etmesinin hayatın olağan akışlarına aykırı düşeceğini, davacının ipotek bedeli üzerinden eksik harcı tamamlaması için kendisine süre verilmesnii, eksik harcğn tamamlanması halinde davanın usulden reddini davacının kötüniyetli olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip işlemlerine başlatılmak üzereyken ipoteğin tesis edilmesinden yaklaşık 5 yıl sonra açmış olduğu davanın esastan reddini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini, savunmuştur.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce yapılan değerlendirmede öncelikle, HMK 12. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin kesin yetki açısından ve HMK 114/ç ve 115/1. maddesi uyarınca yapılan incelemede;
Davada taleplerden biri , “ipoteğin fekki” istemidir. İpoteğin fekki istemine konu taşınmaz… İlçesinde kain bulunmaktadır. İpoteğin fekki talebi bir ayni hak değişikliğini hedef tuttuğu için, HMK 12. maddesinde yer verildiği üzere taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Bu yetki kamu düzenine ilişkin kesin yetkidir. Buna göre ve taşınmazın bulunduğu yer dikkate alınarak, davada yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Açıklanan bu nedenlerle ve usul ekonomiside gözetilerek mahkememizin yetkisizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin yetkisine ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden Reddine, 2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, ücreti vekalet ve yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece esas kararla birlikte hüküm oluşturulmasına,
4-Yasal sürede gönderme dilekçesi verilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına dair verilecek bir ek karar ile bu hususların ayrıca karara bağlanmasına,
Dair; Davacı tarafın ve davalı vekilinin yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …