Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/390 E. 2019/121 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/390 Esas
KARAR NO : 2019/121
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 30/04/2018
KARAR TARİHİ: 25/02/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Zayi Belgesi Verilmesi davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yurt dışında…’ın hisselerinin tamamına sahip olduğunu Türkiye de kurulu bulunan iştiraki oluduğunu, dava dilekçesinde adresi bulunan adresi iş yeri merkezi olarak… Odasına kaydettiğini bu sekilde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin belirtilen adreste hiçbir çalışanı ve faaliyeti bulunmadığını sanal ofis olarak tanımlanan ticaret şirketlerinin sekreterya ve adres tebligat hizmetlerini yerine getirdiğini kiracı sıfatı ile varlığını sürdürdüğünü, müvekkilinin sadece Genel Kurul Defteri olduğunu onun dışındaki pay defterleri ve müdürler kurulu defteri ile defteri kebir yevmiye defteri ve envanter defteri denetim şirketine teslim edildiğini ama bulunamadığını, sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle müvekkiline ait pay defteri ve müdürler kurulu defteri ile defteri kebir yevmiye defteri ve envanter defterlerinin zayi olması sebebiyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
G E R E K Ç E /
Açılan davada uyuşmazlık davacının elinde olmayan ve kusuru olmaksızın ticari defterlerini kaybettiği sebebine dayalı defterlerin iptali talebinin yerinde olup olmadığı, ispatı ve davanın kanunda yer verilen hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmıştır.
6102 sayılı TTK md. 82/7’de ” (1) Her tacir; a) Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, b) Alınan ticari mektupları, c) Gönderilen ticari mektupların suretlerini, d) 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.
(2) Ticari mektuplar, bir ticari işe ilişkin tüm yazışmalardır.
(3) Açılış ve ara bilançoları, finansal tablolar ve topluluk finansal tabloları hariç olmak üzere, birinci fıkrada sayılan belgeler, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak kaydıyla, görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanabilirler; şu şartla ki; a) Okunur hâle getirildiklerinde, alınmış bulunan ticari mektuplar ve defter dayanaklarıyla görsel ve diğer belgelerle içerik olarak örtüşsünler; b) Saklama süresi boyunca kayıtlara her an ulaşılabilsin ve uygun bir süre içinde kayıtlar
okunabilir hâle getirilebiliyor olsun.
(4) Kayıtlar 65 inci maddenin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca elektronik ortama alınıyor ise, bilgiler; bilgisayar yerine basılı olarak da saklanabilir. Bu tür yazdırılmış bilgiler birinci cümleye göre de saklanabilir.
(5) Birinci fıkranın (a) ilâ (d) bentlerinde öngörülen belgeler on yıl saklanır.
(6) Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı, envanterin çıkarıldığı, ara bilançonun düzenlendiği, yılsonu finansal tablolarının hazırlandığı ve konsolide finansal tabloların hazırlandığı, ticari yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.
(7) Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
T.C. Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı ilamında “Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, zayi olduğu iddia edilen faturanın TTK’nın 82/7 maddesinde belirtilen şekilde sınırlı hallerde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlıktan ziyaa uğradığına dair bir delil ve iddia olmadığı, tacirin basiretli bir iş adamı gibi davranmaması ve ihmalinden kaynaklı zayii olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.” içtihadına yer verilmiştir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacının zayii olduğunu iddia ettiği defterler olan 2013 ve 2014 yıllarına ait defterler bakımından … müşavirlik isimli dava dışı şirkete yazılan müzekkere cevabında 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında ait davacı defterlerinin arşivlerinde bulunduğu, 2013 ve 2014 yıllarına ait defterlerin ise davacı şirkete teslim edildiğinin mahkememize bildirilmiş olması, davacının defterlerin elinde olmayan sebeplerle ve kusuru olmaksızın zayii olduğuna dayalı iddiası bakımından dayanmış olduğu delillerin bu iddiayı ispatlar derecede bulunmaması, böylelikle davacının yukarıda ayrıntısıyla verilen sayılı sebepler (yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ) dolayısıyla kusuru olmaksızın defterleri kaybettiğini ispat edememesi ve basiretli bir tacir gibi davranması gerekmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspat olunamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL’den mahsubu ile eksik kalan 8,50TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafça HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı,, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …