Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/372 E. 2019/959 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/372 Esas
KARAR NO : 2019/959

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan; “Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 17.02.2016 tarihinde davalı …Ş. ile ön protokol imzaladıklarını, bu sözleşmenin 2. maddesi çerçevesinde bayii adayı olan müvekkil şirketin … bayisi sıfatıyla hareket etmesi öncesinde yerine getirmesi gereken taahhütler ile tarafların hak ve yükümlülüklerinin düzenlendiğini, daha başlangıçta davalı … bayii binası olarak kullanılacak olan taşınmazın aslında başlangıç olarak …bayiliği için yapılacağını, … hariç aynı binada … ve … markalarınında satış ve servis hizmetlerinin verileceğini bildiklerini, özellikle Ankara başta olmak üzere bölgede … yeni konseptinin ilk örneği olan müvekkil şirkete ait binaya, …’ın talepleri doğrultusunda detayları eklerde sunulduğu üzere bir çok ilave, imalan ve inşaat yapıldığını, neticesinde müvekkili şirkete ait … mahallesinde kain 49125 ada 8 numaralı parselde bulunan arsası üzerindeki taşınmazını ön protokolde yazılı düzenlemeler yapmış, …’ın bayisi olmak üzere … satış ve satış sonrası hizmetleri için …’ın bütün talep ve istediklerini yerine getirerek, …’ın sözleşmeli mimarlarının proje-çizim vs. belirlemelerine uygun olarak düzenleyerek inşa ettiğini, tüm bu düzenlemeler sonrasında davalı şirketin noterden çektiği 14.11.2016 tarihli ihtarname ile 17.02.2016 tarihli ön protokol sözleşmesini fesh ettiğini, feshin gerekçesinide sözleşmenin 3.1 maddesine dayandırdığını, bu fesih gerekçesinin yerinde olmadığını ve feshin haksız olduğunu, davalı yanın feshin hemen akabinde bayilik anlaşmasını başka bir şirket ile gerçekleştirdiğini, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin ciddi zarara uğradığını, yapılan yargılama neticesinde; müvekkiline ait … mahallesindeki taşınmaz üzerine davalının talebi üzerine yapılan tüm imalatlara ilişkin olmak üzere şimdilik 100.000,00TL + KDV’nin dava tarihinden itibaren, müvekkili şirkete pazarlık imkanı verilmeden dayatma yoluyla imzalanan ön protokolün 3.6 maddesinin yazılmamış sayılmasına ve iptaline karar verilmesi ile, davalı şirket tarafından haksız olarak alı konulan ve davalı yararına sebepsiz zenginleşme yaratan 250.000,00TL + KDV’nin temerrüt tarihinden itibaren, tahkikat sırasında tespit edilmesi mümkün olacak “işe yaramayan ve sökülmek durumunda kalan imalat için” fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimlidik 1.000,00TL + KDV’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil olarak müvekkili şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı şirket vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde; davanın dayanığı olan ön protokolün “ihtilafların hal mercii” başlıklı 6. maddesinde “bu protokol hükümlerinin tatbik ve tefsirinden doğabilecek ihtilafların hal mercii İstanbul Merkez Mahkeme ve İcra Daireleridir” ifadelerine yer verildiğini, bu hükmün yetki sözleşmesi niteliğinde olduğunu, sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin İstanbul Merkez Mahkemeleri olduğunu belirlediğini, bu nedenle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetki sözleşmesine istinaden davaya bakmaya yetkili olduğu belirlenen mahkemeye gönderilmesini istediklerini, esas yönünden ise tarafların 17.02.2016 tarihinde ön protokolü imzaladıklarını, buna göre “… logolu dış cephe tabelasını binanın Eskişehir yoluna bakan ön cephesine asacağını” kabul ve beyan ettiğini, davacının bu tabelayı ön protokole uygun şekilde asmış iken daha sonra taahhüdüne uymayarak tabelayı kaldırdığını ve yan cepheye astığını, davacının ana yükümlülüğe uymadığı için müvekkilinin de ön protokolü haklı nedenlerle fesh ettiğini, fesihte kusurunun tamamen davacı yanda olduğunu, kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak hak talep edemeyeceğini, bu nedenle davacının taleplerinin yerinde olmadığını, davanın usul ve esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

G E R E K Ç E /
İstem haksız fesih neticesinde doğan zararın tazminine ve taraflar arasında imza altına alınan ön protokolün 3.6 maddesinin iptaline ilişkindir.
Dosyada mübrez Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin… D İş sayılı dosyasından aldırılan tespit raporu incelendiğinde; … Mahallesi, 59125 Ada 8 parselde bulunan taşınmazda yapılan imalatın kullanılan malzeme ve işçilik kalitesine göre keşif tarihindeki serbest piyasa rayiçlerine göre toplam değerinin; 3.244.039,70 TL olduğu, işe yaramayan ve sökülmek durumunda kalan imalatın belli olmadığından bu işlerle ilgili olarak söküm masrafının hesaplanmasının mümkün olmadığının belirtildiği görülmüştür.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, taraflar arasındaki sözleşme dosya arasına alınmış, incelenmiş ve dava dosyası rapor tanzimi için bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Davacı tarafında ticari defterlerinde; davaya konu teşkil eden harcamalara ilişkin olarak davalının kullanımına verilen bölüm maliyeti olarak 1.472.533,70 TL olarak geçtiği, mimari proje ölçüerinden yararlanılarak yapılan imalat bedelleri dava tarihi itibariyle piyasa fiyatları esas alınarak, aynı zamanda dava tarihi ile sözleşme tarihi arasında fazla bir süre geçmediğinden yapılan hesaplama aynı zamanda imalat tarihi olmak üzere, showroomda yapılan imalatların 1.598.796,11 TL, showroom asma katta yapılan imalatların 360.198,93 TL, serviste yapılan imalatların 1.205.388,78 TL olmak üzere toplam 3.164.383,82 TL olarak hesaplandığı, tespit raporunda bu bedelin 3.244.039,70 TL olarak hesaplandığı, aradaki %2.5 oranındaki 79.655,88 TL miktarlı farkın serbest piyasa şartlarında normal olduğu, projede belirtilen yerden ısıtma, kalorifer tesisatı, yangın tesisatı, yangın spring tesisatı, sıhhi tesisat vitrifiye, havalandırma sistemi, klima santali imatlarının ticari binalar için ilgili yönetmelikler gereği yapılması gereken imalatlar olduğu, evaporatif soğutma sistemi, … soğutma- ısıtma sistemlerinin isteğe bağlı ticari binaya değer katan imalatlar olduğu, başka bir işletme içinde kullanılabileceği, bu nedenle makine tesisat sökümle ilgili hesaplama yapılmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasında tanzim edilen 17/02/2016 tarihli önprotokolün 3.1 maddesinde: “…… operasyonunu yürüteceği katın üstünde, … logolu dış cephe tabelası dışında başka bir tabela veya görseli, hiçbir şekilde binanın Eskişehir yoluna bakan ön cephesine asmayacağını… Kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmüne yer verildiği görülmüştür. Davalı tarafından davacıya …Noterliği nezdinde keşide edilen 14/10/2016 tarihli ve… yevmiye numaralı ihtarmame ile bu maddeye istinaden protokolün feshedildiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yaptırılan inceleme sonucu alınan teknik bilirkişi raporunda, davacı tarafça yapılan masraflar tesbit edilmiş, davacı tarafta bu miktar üzerinden dava değerini arttırmıştır. Teknik bilirkişi raporu sadece yapılan işler ve bedellerinin belirlenmesine ilişkin bulunmaktadır. Buna karşın yukarda belirtildiği üzere davacı yan protokol hükmü ile ( … logolu dış cephe tabelasını binanın Eskişehir yoluna bakan ön cephesine asacağını) kabul, beyan ve taahhüt etmiş, ancak başlangıçta bu cepheye astığı tabelayı daha sonra kaldırarak yan cepheye asmıştır. Davacı yanın; binanın konumu itibarıyla o kısmında zafer koleji tarafı olduğu ve caddeye baktığı, girişte yer aldığı ve davacının başka markalara ait bayiliklerinin de bulunduğu gerçeği karşısında bu yönde bir sınırlandırmanın hayatın olağan akışına uymayacağı yönündeki beyanı da dikkate alındığında, öncelikle davacı yanın başka marka otomobil bayiliklerinin de olması, basiretli bir tacir olarak imza altına aldığı protokol hükümlerine aykırı hareket etmesine cevaz veremez, keza dış cephe tabelası bakımından bu halin protokolde dış cephe tabelasına ilişkin olarak belirlenen şarta uygun olmadığı, başka bayiliklerin bulunmasının da davacı yana protokol hükümlerine aykırı davranma hakkı vermeyeceği, tarafların protokol ile dış cephe tabelasının … girişi değil, ön cepheye asılması konusunda vardıkları anlaşmanın davacı tarafça ihlal edildiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan ön protokol, ilerde bayilik anlaşmasının imzalanması bakımından gerekli koşulların yaratılmasını amaç edinen bir ön anlaşma mahiyetindedir. Sözleşme öncesi görüşmelerdeki kusurdan doğan sorumluluk (…) bakımından da davalının sorumlu tutulması mümkün değildir. Davacı ön protokolde yer alan … Satış Kriterleri ve Minimum … Satış Sonrası Kriterlerine uymayı taahhüt etmiş ve ön cephede … logolu tabela asacağını, başkaca bir tabela bulundurmayacağını kabul etmiş, ancak başka markalara ilişkin bayiliklerin de sahibi konumunda olduğu anlaşılan davacı bu hükme aykırı davranmıştır. Anılan bu nedenlerle davalı yanın ön protokolü feshi haklıdır. Keza diğer yandan taraflar davalı yanın haklı feshi sonrasında “17.02.2016 Tarihli Ön Protokolün Feshine İlişkin Mutabakat Protokolü”nü imza altına almışlardır. Bu protokolde de taraflar tasfiye amaçlı düzenlemelere yer vermişler, keza taraflar mutabakat protokolü ile; bayilik sözleşmesinin imzalanmamış olduğu gerekçesiyle yasal yollara müracaat edilmeyeceğini de kabul etmişlerdir. Açıklanan tüm bu nedenlerle ve davalı yanın ön protokolü fesihte haklı olduğu ayrıca taraflarca fesih sonrası imzalanan mutabakat protokolü birlikte değerlendirildiğinde, istemin yerinde olmadığı kanaatine vaırılarak davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ve ıslah suretiyle yatırılan toplam; 58.615,21 TL’ den mahsubu ile mahsup edilen miktarın HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından fazla yatırılan 58.570,81 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama masraflarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 96.843,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider/delil avansından var ise arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …