Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/366 E. 2019/427 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/366 Esas
KARAR NO : 2019/427

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/04/2018
KARAR TARİHİ: 17/05/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının, davalı bankadaki vadeli hesabında bulunan paraların 27.05.2017 tarihinde iradesi ve bilgisi dışında, önce vadesiz bir hesap açılmak suretiyle yeni açılan vadesiz bir hesaba, daha sonrada 29.05.2017 tarihinde, internet/mobil bankacılık kanalı ile Serkan Doğan isimli şahsa 5.001,00 TL, … isimli şahsa yine 5.001,00 TL gönderildiğini, davacının 28.05.2017 tarihinde, tesadüfen banka kartını kullandığında kartına vadesiz bir hesap tanımlandığı fark ederek durumu banka şubesine ve savcılığa bildirdiği, davalı banka tarafından, aktarılan miktarlardan toplamda 6.485,36 TL.lık kısmını aktarılan hesaplardan geri davacının hesabına alınmış, bakiyesi için ise iade olanağı bulunmadığının 26.10.2017 tarihli yazı ile davacıya bildirildiğini, banka mevduat hesaplarında bulunan vadeli/vadesiz tüm paraların, mudilerin kastı, kötü niyeti tespit edilmediği sürece tamamen bankanın sorumluluğunda olduğunu, dolandırıcılık işlemlerine karşı gerekli güvenlik önlemlerini almak zorunda olduklarını, beyan edilerek, İrade dışında aktarılan 3.514,64 TL ile faiz kaybı için şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplamda 3.614,64 TL alacağın 27.05.2017 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi, vekalet ücreti ve masrafları ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin cevap dilekçesini özetle; Davacı …’ın banka şubesinde bulunan … no.lu hesabının, 27.05.2017 tarihinde mobil bankacılık kanalının kapatıldığını, aynı gün farklı kişilere 5.000,00 +5.000,00 TL havale yapıldığının banka kayıtlarında görüldüğünü, internet/mobil bankacılık kanalı kanalı ile gerçekleştirilen fınansal işlemlerin, müşterilerin sorumluluğunda belirlenen şifre/parola bilgilerinin sisteme girilmesi sonucunda gerçekleştiği, 5011 no.lu vadeli hesabın kapatılarak tutarının aktarıldığı vadesiz hesabın açılış tarihi banka kayıtlarından 19.07.2017 tarihi olduğu ve tanımlandığı iddia edilen 28.05.2017 tarihinin hatalı olduğunu, dolandırıcılık amacıyla hareket eden kişilerin SİM kart yenileme ve operatör değişikliği yapmak suretiyle müşteri adına düzenlenen sahte kimlikle, telefonun çalındığı veya kaybolduğu beyanıyla GSM bayilerinden yeni bir SİM kartı alarak kullanıcıların internet şifresini ele geçirmeyi amaçladıkları, bu yolla müşterinin diğer bilgilerini de ele geçiren dolandırıcıların kişinin banka hesaplan üzerinden işlem gerçekleştirebilmekte oldukları, bu saldırıların engellenmesi amacıyla bankaların GSM operatörleri ile ortak bir mutabakata vardıkları, bu mutabakat çerçevesinde internet bankacılığı girişi sırasında yönlendirilen SMS bilgilerini almaya yetkili hatlarla ilgili olarak 90 gün içinde yenileme olup olmadığının sorgulandığı, hattını taşıdığı/yenilediği halde banka aracılığı ile kimlik doğrulaması yaptırmayan müşterilerin internet şube hizmetlerinin askıya alındığını, davacı …’a hizmet veren GSM operatörü sahte belge kabul etmek suretiyle davacı banka müşterisinin mevcut SİM kartını iptal ederek, yeni SİM kartının GSM operatörü tarafından dolandırıcılara teslim edilmesiyle dolandırıcılık olayının gerçekleşmiş olması nedeniyle bankanın herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmayacağının açık olduğu, olay günü itiraza konu finansal işlemler öncesinde, sistemde kayıtlı olan telefon numarasına bankanın göndermiş olduğu SMS de SİM kartı değişikliği nedeniyle mevcut parolasının kilitlendiğini ve davacının bankanın müşteri hizmetleri ile iletişime geçmesi gerektiğinin bildirildiği, SİM kart değişikliği ile internet bankacılık kanalıyla işlem gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle bu kişilerin müşteri hizmetlerini arayarak mevcut kısıtı … bilgilerini kullanarak kaldırmış oldukları ve işlemin gerçekleşmiş olduğunu, davacının hizmet aldığı GSM operatörünün 21.05.2018 itibariyle … İletişim Hizmetleri A.Ş. olarak tespit edildiği, olay günü 27.05.2017 tarihinde aynı operatörden hizmet alınıp alınmadığına yönelik bir tespitin bulunmadığı, GSM operatörü Sayın Mahkemece tespit edilerek davanın ilgili operatöre ihbarının talep edildiğini, tüm bunlara karşın kusur ve sorumluluğu bulunmayan bankanın müşterinin bildirimiyle birlikte 6.485,36 TL nın müşteriye iade edildiği, bankanın internet güvenliği ile ilgili olarak kendine düşen sorumluluğunu eksiksiz bir şekilde yerine getirdiği, bu nedenle bankaya kusur atfedilebilecek herhangi bir işlem davalı banka tarafından gerçekleştirilmediğini, beyan edilerek, mahkemece takdir olunacak nedenlerle, davacı tarafın talebine ait sorumluluğun, sahte belge kabul etmek suretiyle kusurlu olan GSM operatöründe olması, davalı bankanın herhangi bir kusur sorumluluğunun bulunmaması ve kusur atfedilebilecek herhangi bir işlem yapmamasını, bankacılık işlemlerinin yerine getirilmesi sebebiyle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Dava, davacı adına davalı bankada bulunan vadeli hesaptaki paraların iradesi dışında başka kişilere gönderilmesi sebebiyle 3.514,64-TL’nin ve vadeli hesabın bozulması sebebiyle uğranılan faiz kaybının davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir.
Davacıya ait hesap dökümü, banka kayıtları ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosu’nun 2017/…. numarasıyla yürütülen soruşturma dosyası evrakları celp edilmiştir. Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri diğer delilleri de toplanmış, ön inceleme duruşmalı yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup alınan 05/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren bankaların her halükarda kendilerine emanet ve tevdi edilen mevduatı korunması gerektiği, davalı Bankanın internet bankacılığı hizmetinin yanı sıra mobil bankacılık hizmeti de sunduğu ancak bu hizmetin davacı inisiyatifi dışında kullanılmış olduğu, bu nedenle sunulan hizmetin her aşamada güvenli olması ve değişimlere göre güvenlik önlemlerini yenilemesi gerektiği, davacının söz konusu işlemlerde kusuru olduğuna dair bir bulgunun dosyada yer almadığı, internet ortamında davalı bankanın uhdesinde tuttuğu paraları korumakla yükümlü ve bundan sorumlu olduğu, açıklanan nedenlerle davacı …’a ödenmeyen 3.514,56 TL.nın 29.07.2017 valörü ile tahsiline kadar işleyecek ve değişen oranlar üzerinden hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalı …Bankası A.Ş. tarafından ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığı” bildirilerek rapor sunulmuştur.
Davacıya ait vadeli hesap bozularak üçüncü şahıslara gerçekleştirilen para transferleri dosyaya yansıyan IP adreslerinden de anlaşılacağı üzere mobil bankacılık uygulaması kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Davacıya ait hesap hareketleri incelendiğinde davacının 2007 Eylül ayından bu yana mobil bankacılık uygulaması kullanmadığı, para transferlerinin gerçekleştiği 27/05/2017 tarihinde davacının sistemde kayıtlı telefonuna “SIM kartı değişikliği nedeniyle parolanız kilitlenmiştir. Lütfen … arayınız” mesajı geldiği, parola üzerindeki kısıtlamanın üçüncü kişilerin elinde bulundurduğu davacıya ait bilgiler kullanılmak suretiyle kaldırıldığı, davalı banka tarafından para çıkış işlemlerine ilişkin SMS uyarı mesajları gönderilmişse de, SIM kart değişikliği ve yönlendirme nedeniyle davacıya ulaşmadığı, dolayısıyla yapılan işlemlerin davacının bilgisi dışında gerçekleştiği anlaşılmıştır. BDDK tarafından yayımlanan Bilgi Sistemleri Yönetiminde Esas Alınacak İlkelere İlişkin Tebliğ’de bankalara asgari usul ve esaslar çerçevesinde güvenlik önlemleri alması yükümlülüğü getirilmiştir. Davalı bankanın güven kurumu olarak kendisine emanet ve tevdi edilen mevduatı korumak bakımından her türlü tedbiri alması ve bu kapsamda teknolojik gelişmelere göre güvenlik sistemlerini yenilemesi gerekmekteyse de davalının bu yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği, davacının bilgisi ve iştiraki olmaksızın davalı bankanın yeterli olmayan güvenlik önlemleri aşılarak hesabından para transferlerinin gerçekleştirildiği, para transferlerinde davacıya atfedilecek bir kusur bulunmaması sebebiyle davalı bankanın davacıya ödenmeyen 3.514,56-TL’den sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiştir. Diğer yandan davacı vekili duruşmada vadeli hesabın bozulması kapsamında uğranılan faiz kaybı isteminden feragat ettiğini beyan etmekle davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 3.514,56-TL’nin temerrüt tarihi olan 29/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Alınması gereken 240,08-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 61,73-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 178,35-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 61,73-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı ilk masraf 49,30-TL, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 194,00-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 1.443,30-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 1.403,34-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100,08-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 4.400 TL’lik kesinlik sınırının altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …