Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/363 E. 2020/496 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/363 Esas
KARAR NO:2020/496

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:19/04/2018
KARAR TARİHİ:29/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı banka ile müvekkili şirket arasında 21/09/2010 tarihli GKS düzenlendiği, ve bu sözleşmede müteselsil kefil olan …’ in maliki olduğu taşınmazın üzerine de ipotek konularak yasaya uygun olmayan kredi sözleşmesi ile müvekkili şirkete kredi kullandırıldığı, ancak borç ödemelerinin öncelikle faiz ve ferilere mahsup edilerek alacağın katlandığı, takiben davalı tarafından …. Noterliğinin 18/02/2013 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarı ile hesap kat edilerek müvekkilleri hakkında … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiğini, takipte düzenlenen 04/06/2014 tarihli icra emrinin iptali talep edilmesi üzerine icra emrinin iptal edildiği, bu nedenle müvekkillerinin temerrüde düşürülmemiş olduğu, 04/06/2014 tarihli icra emrinin iptali akabinde … Noterliğinin 28/04/2016 tarih ve … yevmiye numaralı 2. Hesap kat ihtarının gönderildiği ve bu arada bankaca 21/09/2010 tarihli sözleşmenin eksikliklerinin tamamlanması için 02/10/2012 tarihli GKS imzalanmasına zorlandığı, davalının 1. Takip talebi ekinde 21/09/2010 tarihli sözleşme mevcut olduğu, 02/10/2012 tarihli sözleşmenin takip dosyasına sonradan eklendiğini, bu defa aynı takip dosyası üzerinden sonradan eklenen 02/10/2012 tarihli sözleşme ile farklı miktar içeren 17/06/2016 tarihli 2. İcra emri gönderilerek alacak miktarı da değiştirilmek suretiyle 158.526,35 TL olarak bildirildiği, bunun üzerine 2. İcra emrinin de iptali talep edilmesi üzerine dosya derdest iken davalı banka tarafından aynı alacak miktarını içerir 23.08.2016 tarihli 3. İcra emri gönderildiği ve 3. İcra emrine de itirazları birleştirilerek görüldüğü ve sonucunun istinaf incelemesinde olduğu, takip yolunun hatalı olduğu, tebliğ edilmemiş hesap kat ihtarına dayanılarak ödeme emri gönderilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtilerek; … . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takip miktarı kadar bir borç bulunmadığından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’ ye kadar borçlu olmadıklarının tespitine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile davacı şirket arasında imzalanan 21/09/2010 ve 02/10/2012 tarihli ve her biri 500.000,00 TL limitli GKS’ lere istinaden davacıya kredi kullandırıldığı, diğer davacı …’ in de bu sözleşmelerde müteselsil kefil olarak imzalandığı, kredi borçlarının ödenmemesi üzeirne şirket ve ipotekli taşınmaz maliki aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, davacının itirazı üzeirne adres farklılığı nedeniyle icra emrinin iptal edilerek kesinleştiği, bunun üzerine müvekkilinin farklılığı nedeniyle icra emrinin iptal edilerek kesinleştiği, bunun üzerine müvekkilinin 28/04/2016 tarihli yeni bir hesap kat ihtarı keşide ederek doğru adreslere gönderildiği ve sadece icra emrinin iptali nedeniyle aynı icra dosyasından yeni bir icra emri gönderildiğini, tebliğ edilememesi üzeirne bu kez icra emrinin vekalet bulunan avukata gönderildiğini, iddia edildiği gibi 3. İcra emrinin söz konusu olmadığını, borçluya tebliğ edilemeyen icra emrinin vekile gönderilmesi işlemi olduğu …. İcra Hukuk Mahkemesince verilen … Esas ve … Karar saylı karar ile icra takibinin değil icra emrinin iptal edildiği, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi farklı belgeler veya asıl alacak söz konusu olmadığı gerek icra takip dosyası gerekse kredi sözleşmeleri imza edildikleri gün yürürlükte bulunan kanun ve usule uygun olarak düzenlediklerini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 72 maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası niteliğindedir.
Davacı vekili 10/03/2020 tarihli UYAP’ tan sunduğu dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini bildirmiş, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının taraflar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. Davalı vekili; 12/03/2020 tarihli dilekçesinde, vekalet ücreti ve yargılama masrafları noktasında taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan feragat, yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmü” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir.
Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir.
Davacının davasından feragat ettiği, davanın kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 36,26 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşinen yatırılan 170,78 TL’ den mahsubu ile bakiye 134,52 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı yana iadesine,
3-Yargılama masraflarının sarf edenler üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yazılı beyanları dikkate alınarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider- delil avansından varsa arta kalan kısımların karar kesinleşmesi akabinde taraflara re’sen iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza