Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/340 E. 2020/24 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/340 Esas
KARAR NO : 2020/24

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/01/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında sadece 2 adet faturadan kaynaklanan mal satışı ve montajı sebebiyle ticari ilişki bulunduğu, her iki faturanın Euro üzerinden tanzim edildiği, 6.852,33 Euro bedelli faturanın davalı yanca ödenerek kapatıldığı, 25.11.2016 tarih … nolu 18.235,55 Euro bedelli açık faturaya ait mallar davalı şirkete teslim edilerek davalının … Alışveriş Merkezine montajının yapıldığı, davalı yanın oluşan cari hesaba mahsuben 18.04.2017 tarihinde 30.07.2017 keşide tarihli … keşideli …bank … şubesine ait … çek nolu çeki cirolayıp teslim ettiği, çekin ödeme tarihi olan 30/07/2017 tarihinde 1 Euro karşılığının 4.1461 TL olduğu, 60.000,00 TL karşılığı olarak 14.471,43 € (Euro) ödeme yapıldığı, bu bedel 25.11.2016 tarih… nolu açık fatura bedelinden mahsup edildiğinde davalıdan 18.235,55 € – 14.471,43 € = 3.764,12 € cari hesap alacağı kaldığı, davalının cari hesap olarak bakiye kalan 3.764,12 € üzerinden 30.07.2017 tarihinden itibaren 73,54 € faiz borcu bulunduğu, davalıdan bu borç talep edildiği halde ödeme yapılmadığı, davalı şirket hakkında İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığı, davalı şirketin icra takibine haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak itiraz ederek takibi durdurduğu, takip konusu borcun götürülecek borçlardan olması sebebiyle götürülecek borçlardan olduğu ve davalı- borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazının beyan edilerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirketin %20 icra inkar tazminatına ve fürularını hükmedilmesi, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekilinin 07.12.2018 tarihinde süresi geçtikten sonra verdiği cevap dilekçesinde özetle; tarafların dava konusu fatura ödemesinin, …A.Ş.’ne ait 60.000,00 TL çek ile yapılacağı hususunda anlaştıklarını, borcun muaccel olduğu tarihteki kur değerinin çekin ödendiği tarihteki kur değerinden düşük olması halinde davacı yanca kur farkının talep edilmesinin yasal olmadığını, kur farkının istenebileceği yönünde yazılı bir anlaşma bulunmadığını, kur farkından dolayı olası zararın istenebileceğine dair ihtirazi kayıt düşülmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuş, %20’den aşağı olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması talep edilmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş; davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine 26/03/2018 tarihinde “25.11.2016 tarihli… fatura nolu 18.235,55 Euro bedelli faturadan kalan alacak” açıklamasıyla 3.764,12 Euro asıl alacak ve 73,54 Euro işlemiş faiz alacağının tahsili talebinde bulunulduğu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %2,6 ve değişen oranlarda faiz yürütülmesinin talep edildiği, ödeme emrinin davalı- borçluya 30/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı- borçlunun 05/04/2018 tarihli dilekçesiyle yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğu, davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı- borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı, takip/ dava konusu borcun para borcu olmakla götürülecek borçlardan olması sebebiyle Türk Borçlar Kanunu 89. ve Hukuk Muhakemleri Kanunu 10. maddesi karşısında yerinde görülmemiştir.
Alacak istemi faturaya dayalı olmakla, tarafların usulüne uygun bildirdiği tüm delilleri toplanmış tarafların ilgili dönem ticari defter ve dayanak kayıtlarını da kapsar şekilde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davalı yanın adresi itibariyle Sivas Asliye Hukuk Mahkemesine(Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) talimat yazılmış, talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporunda özetle ve neticeten; davacı şirketin düzenlediği 25.11.2016 tarih ve … numaralı 18.235,55 Euro bedelli e-faturanın düzenleme tarihindeki TC Merkez Bankası Efektif Satış Kurunun 1,00 Euro= 3.6056 TL olduğu ve farkın 1.594,77 Euro olduğu; çekin ciro edilerek verildiği 18.04.2017 tarihinde 1,00 Euro= 3,9394 TL olduğu ve farkın 3.004,80 Euro olduğu; ödemenin gerçekleştiği tarihte ise 1,00 Euro= 4,1461 TL olduğu ve farkın da 3.764,12 Euro olduğu tespitlerinde bulunulmuştur. Davacı kayıtlarının da değerlendirilmesiyle Mahkememizde alınan bilirkişi raporuna göre; Mali yönden: Davacı şirketin ticari defterlerinin delil niteliğinde olduğunu, davacı şirketin davalı şirkete kesmiş olduğu, dava ve takip konusu 25.11.2016 tarih… nolu KDV dahil 65.750,11 TL bedelli (E) Irsaliyeli açık fatura ve buna bağlı olarak sevk irsaliyesi düzenlenerek emtianın davalı şirket adına …’ya imza karşılığı teslim edildiği, kesilen e fatura bedeli karşılığı davalı şirket tarafından, dava dışı … gıda akaryakıt nakliye inşaat ve taahhüt kuyu tarafından davalı şirkete 30.07.2017 ödeme tarihli, …bank… şubesi IBAN TR… ve… çek numaralı 60.000,00 TL bedelli çekin arkası kaşelenip üzeri imza edilerek davacı şirkete verildiği, davacı şirketin 31.12.2017 tarihinde … yevmiye numaralı kapanış hesaplarında, davalı şirketten 4.222,04 TL alacaklı olarak muhasebe kaydı yapılmış olduğu, Sözleşmesel ilişki yönünden: Taraflar arasında gerçek yabancı para borcu üzerinden sözleşme kurulduğunu, dolayısıyla gerçekleştirilecek ödemenin TL üzerinden yapılmasına ilişkin olarak borçluya seçimlik bir yetki tanımamaktadır. Sözleşmenin ifası için yapılması gereken ödeme esasen döviz/ Euro üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğini, buna karşın ödemenin bir bölümünü 30.07.2017 keşide tarihli … tarafından keşide eden 60.000 TL tutarındaki çek ile yapılması, tarafların TBK m. 99/2 kapsamında anlaşmış olduklarına işaret ettiğini, söz konusu hüküm kapsamında; ödeme, ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile yapılacağı tespitlerinde bulunulmuştur. Bilirkişi kök raporuna itirazların ve talimat raporunun irdelenmesi bakımından alınan ek rapora göre; Sözleşmesel ilişki yönünden: taraflar arasında gerçek yabancı para borcu üzerinden sözleşme kurulduğunu, dolayısıyla gerçekleştirilecek ödemenin TL üzerinden yapılmasına ilişkin olarak borçluya seçimlik bir yetki tanınmadığını, sözleşmenin İfası için yapılması gereken ödeme esasen döviz/ Euro üzerinden gerçekleştirilmesi gerektiğini, buna karşın ödemenin bir bölümünü 30,07,2017 keşide tarihli … tarafından keşide eden 60.000 TL tutarındaki çek ile yapılması, tarafların TBK m, 99/2 kapsamında anlaşmış olduklarına işaret ettiğini, söz konusu hüküm kapsamında; ödeme, ödeme günündeki rayiç üzerinden ülke parası ile yapılacağı ve ödeme tarihindeki 30.07.2017 tarihli kur üzerinden 60.000,00 TL çekin 14.471,43 Euro olacağı ve fatura kapsamında davacının 3.764,12 Euro alacaklı kalacağı, Mali Yönden: davacı şirket kayıtlarında davalıdan alınan 60,000,00 TL çekin ödeme tarihi olan 30.07.2017 tarihinde kurun 4.1461 TL olduğu, bölündüğünde 14.471,43 € olacağı, davalıya kesilen açık faturanın 18.235,55 € olduğu, 18.235,55 € – 14.471,43 € = 3.764,12 e alacak kalacağını, ödemenin yapıldığı 60.000,00 TL çek karşılığının bakiye kalan 4.222,04 TL / 4.1461 TL = 1.018,32 € karşılığı olacağını, davacı şirketin ticari defterlerinde davalı Ödemesi olan 60.000,00 TL bedelli çeki kabul edip muhasebe kayıtlarında TL üzerinden muhasebe kaydı yaptığı tespit edildiğini, taraflar arasında ödemeler konusunda bir ihtilaf bulunmadığı buna göre davacının davalıdan ticari defter kayıtlarına göre 4.222,04 TL alacaklı olacağı, bu fer’i göre hesaplama yapılması uygun olacağı tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekilince taraflar arasında akdolunan 25/05/2016 tarihli sözleşme, faturalar, dekont, çek alındı yazısı ve çek sureti, davalı tarafa gönderilen mailler ile takip/ dava konusu alacağa ilişkin bir kısım kayıt ve belgeler ibraz olunmuştur. Takip/ dava konusu 25.11.2016 tarihli … fatura nolu e- fatura incelendiğinde; davacı şirket tarafından davalı adına düzenlendiği, ödenecek tutarın döviz cinsinden 18.235,55 Euro olarak gösterildiği ve düzenleme tarihindeki döviz kuru(TRY) 3,6056 TL olmakla, Türk Lirası cinsinden ödenecek tutarın 65.750,11 TL olarak gösterildiği görülmüştür. Dosyaya mübrez çek alındı yazısı incelendiğinde; “30/07/2017 vadeli … numaralı 60.000 TL tutarındaki ekli çek …projesi kapsamında yapılan … Odası (…) ve … panoları (pano içi) gazlı söndürme sistemi işlerine karşılık alınmıştır.” açıklamasıyla 18/04/2017 tarihinde ve taraf şirketlerin kaşe ve imzalarıyla tanzim edildiği görülmüştür.
İddia, savunma, toplanan deliller ile alınan bilirkişi raporları itibariyle taraflar arasında mal satışı ve montajından kaynaklı ticari ilişki bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda uyuşmazlık davacı tarafından davalı adına düzenlenen 25.11.2016 tarihli… fatura nolu 18.235,55 Euro bedelli fatura kapsamında davalı yanca davacıya verilen 60.000,00 TL bedelli müşteri çekinin ifa yerine mi, ifa uğruna mı verildiği noktasında toplanmıştır. Davalı yanca, fatura bedelinin bahse konu müşteri çekiyle ödenmesine ilişkin taraflar arasında anlaşma bulunduğu ve davacının kur farkı talep edemeyeceği beyan edilmiştir. Tüm dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; vergisel düzenlemeler karşısında davacı yanca faturada hem Euro cinsinden hem TL cinsinden bedel gösterilmişse de taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde ödemelerin açıkça Euro cinsinden yapılacağının kararlaştırılmış olması, faturadaki ödenecek tutarın TL cinsinden dahi çek bedelini aşar şekilde 65.750,11 TL olarak gösterilmiş olması, fatura tarihinin 25.11.2016 olmasına rağmen müşteri çekindeki keşide tarihinin 30/07/2017 olması, çek alındı yazısında davacının fazlaya ilişkin hakkından vazgeçtiğini gösterir bir beyan olmaması ve dosya kapsamındaki başkaca bilgi ve belgelerden de bu sonuca ulaşılamaması, kaldı ki, çek bedelinin tahsilinden sonra davacı yanca davalı şirkete bakiye tutara ilişkin mutabakat teklifinde bulunulması ve davalının aksi yöndeki iddialarını ispata ilişkin elverişli delil ibrazında bulunamaması sebebiyle davalının müşteri çekiyle yaptığı ödemenin kısmi ifa olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu kapsamda TL cinsinden yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki kur değerine göre hesaplaması yapılarak 18.235,55 Euro fatura bedelinden mahsubu gerekmiş, davacının takip/ dava konusu fatura nedeniyle bakiye 3.764,12 Euro alacak hakkı bulunduğunun hesap edilmesi nedeniyle davacının asıl alacak talebinin yerinde olduğuna, öte yandan takip konusu edilen işlemiş faiz talebine ilişkin davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğünü gösterir delil ibrazında bulunulmaması sebebiyle bu yöndeki talebinin yerinde olmadığına kanaat getirilmiş, alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında İİK 67/2. Maddesi uyarınca davacı lehine alacağın %20’si nispetinde icra inkar tazminatına da hükmedilerek yargılama sonuçlandırılmış ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 3.764,12-Euro asıl alacak yönüyle İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca faiz yürütülmesi suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın %20’si nispetinde hesap ve takdir olunan 3.638,55-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.242,75-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 224,02-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.018,73-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 224,02-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 41,10-TL, 2.515,00-TL bilirkişi ücreti, 252,20-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 2.808,30-TL’nin red ve kabul oranına göre 2.754,49-TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00- TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 355,43-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair;davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .