Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/337 E. 2022/603 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/337 Esas
KARAR NO : 2022/603

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/01/2017 tarihinde… plakalı araç ile… plakalı motosikletin çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazısının meydana geldiğini, müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucu müvekkilin … Hastanesi, … Hastanesi ve…Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, söz konusu kazanın… CBS tarafından… soruşturma, 2017/2334 karar numarası ile soruşturmasının yürütüldüğünü, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sigorta poliçesinin bulunmaması nedeniyle davanın Güvence Hesabına karşı yöneltildiğini, kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bilirkişilerce hesaplanan tazminat tutarlarının belirlenerek müvekkilinin zararlarının karşılanmasını talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkil kuruma başvuru yapılmadan açıldığını, bu nedenle açılan davanın usule aykırı olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamaları gerektiğini, davanın … plakalı aracın sürücüsü ve işleteni konumunda olan…’e ihbarını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili kurumun kusur oranında sorumlu olduğunu, maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, davacının SGK’dan geçici iş göremezlik ödeneği alıp almadığının da tespit edilmesi gerektiğini, sürücünün kask ve koruyucu elbise giyilmemesi zararı arttırdığından ayrıca hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu uğranılan bedensel zararların tazmini istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık konusuna ilişkin yasal düzenlemelere bakıldığında;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, 54. maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu düzenlenmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun14/2-b maddesine ve Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9/1-b maddesine göre, Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabileceği düzenlenmiştir.
… Hastanesi,… Devlet Hastanesi ve… Devlet Hastanesinden davacıya ait tedavi evrakları, kazaya ilişkin yürütülen … Cumhuriyet Başsavcılığının…soruşturma, …karar sayılı soruşturma dosyası ile traik kayıtları, SGK kayıtları, SBGM kayıtları celp edilerek dosyaya alınmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile getirtilen kayıtlar incelenmiştir.
Davacı yanın maluliyet ve iyileşme süresine yönelik iddiaları bakımından dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulunun 24/06/2020-8247 karar sayılı raporunda; Mehmet ve Rakkuş oğlu, 11/11/1987 doğumlu, …’ın 25/01/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla, kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2(iki) aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
Davacı yanın rapora yönelik itirazları ve Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 Esas , 2020/40 karar sayılı kararı kapsamında ATK 2. İhtisas Kurulu’ndan 29/01/2021-1581 Karar sayılı rapor alınmış ve bu raporda; 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceğini, mevcut belgelere göre; Mehmet ve Rakkuş oğlu, 11/11/1987 doğumlu,…’ın 25/01/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 2(iki) aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
Davacının tespit edilen iyileşme süresine göre kusur ve tazminat hesaplaması yapılması noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetince sunulan 13/07/2022 tarihli bilirkişi raporunda; kaza tarihinde geçerli trafik sigortası bulunmayan … plakalı aracın sürücüsü…’ in %100 oranında kusurlu olduğu,…plakalı motosikletin sürücüsü …’ın kusursuz olduğu, davacıya ait SGK Hizmet Dökümü incelendiğinde; davacının (2) aylık geçici iş göremezlik dönemindeki tüm ücretlerinin tahakkuk ettirilerek ödendiğinin görüldüğü, geçici iş göremezlik maddi zararının çalışılamayan günlerdeki kazanç kaybına ilişkin olduğu, davacının geçici iş göremezlik döneminde kazanç kaybının bulunmaması sebebiyle geçici iş göremezlik zarar hesabına yer olmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı yanın maluliyet ve iyileşme süresine yönelik iddiaları noktasında alınan ATK 2. İhtisas Kurulunun 24/06/2020-8247 karar sayılı raporu ile kusur ve hesap bilirkişilerinin 13/07/2022 tarihli raporunun kaza tarihinde yürürülükte bulunan mevzuat hükümlerine ve dosya kapsamına uygun olarak hazırlandığı anlaşılmakla Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme elverişli kabul edilmiştir. Bu doğrultuda, davacının yaralanmasına sebebiyet veren…plakalı aracın kaza tarihinde geçerli bir trafik sigortası bulunmaması sebebiyle davalı Güvence Hesabına karşı bu davanın yöneltilmesi yerindeyse de, dava konusu kaza nedeniyle davacının maluliyetinin oluşmaması ve yine geçici iş göremezlik dönemindeki tüm ücretlerinin tahakkuk ettirilerek ödendiğinin SGK kayıtlarından anlaşılması karşısında davacının zararını ispatlayamadığı sonucuna varılmış, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;

1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90-TL’ndan mahsubu ile bakiye 44,80-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2. maddesi uyarınca hesaplanan 200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır . e-imzalıdır .