Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/319 E. 2018/929 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/319
KARAR NO : 2018/929
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/04/2018
KARAR TARİHİ: 09/10/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkkili şirket ile davalı şirket arsaında, davalı şirketin Franchise sistemine geçiş sürecinin araştırılmasına yönelik olarak danışmanlık hizmeti verilmesi hususunda danışmanlık hizmeti verildiğini, verilen hizmet karşılığında düzenlenen 29.400.-TL bedellindeki fatura borcunun ödenmemesi üzerine keşide ettikleri ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, alacağın tahsili için giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete sağladığı hizmetin karşılığını ödediğini, davacının talep ettiği bedelin projenin gerçekleşmesine dayalı bir proje primi olduğunu, proje onaylanmadığı için davacının bu bedele hak kazanamadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının davalı yanca kabul edilmeyen faturadan kaynaklı olarak alacaklı olup olmadığı, bu faturanın davalının sorumluluğunda olup olmadığı noktasındadır.
Fatura miktarı ve ticari ilişkinin mali boyutu ve bu faturanın ödenmediği hususu ihtilaflı olmayıp; tek ihtilaf davalının bu faturayı ödemesi gerekip gerekmediği noktasında olmakla ve sadece sözleşme incelenerek sonuca varılması gerektiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış ve sözleşme Mahkememizce yorumlanmıştır.
Taraflar arasındaki danışmanlık hizmekt sözleşmesine göre işin toplam bedeli 120.00,00 TL + KDV dir. 1. Ödeme 40.00,00 TL +KDV ve 2. Ödeme 40.000,00 TL +KDV ile 3. Ödeme 10.000 TL + KDV nin ödendiği hususu da tartışmasızdır.
Sözleşmeye göre son ödenecek kısım olan 30.000 TL + KDV nin ” başarı primi” adı altında ödeneceği , bu ödemenin davalının iş ortaklarının onayına bağlı olduğu yazılıdır. Yani sözleşmede bu son miktarın şarta bağlı olduğu düzenlemesi bulunmaktadır. Ancak hemen devamında ise ONAY SÜRECİNİN HİÇBİR ŞEKİLDE 90 GÜNÜ GEÇMEYECEĞİ SÜRE AŞILDIĞINDA BAŞARI PRİMİNE HAK KAZANMIŞ SAYILACAĞI sözleşmenin eki niteliğindeki ve atıf yapılan teklif anlaşmasına yazılıdır. ( sözleşme esas teklif 4. Madde)
Onay / red sürecinin 90 gün içinde tamamlanmadığı da sabittir.
Bu durumda artık proje ortaklarının veya yurtdışı asıl proje sahibinin onay verip vermediğinin önemi bulunmamaktadır. Zira davalı yan bu hususu 90 günlük süre ile kısıtlamış ve sözleşmeyi bu şartlarda imzalamıştır. Her iki taraf da tacir olup basiretli davranmak zorundadırlar. Eğer son ödemenin şarta bağlı olmasını arzuluyorlarsa bu şarta süreli bir istinsna getirmemeleri gerekirdi ki şarta bağlılık mutlak anlamda yorumlanabilsin. Oysa geciktirici şartı 90 günle sınırlayan taraflar artık bu süre sonunda ücretin ödemesi yapılır düzenlemesine uymak zorundadırlar. Bu nedenle faturanın davalı yanca kabul edilmemiş olması bu sonucu değiştirmeyecektir.
Davacının davası sözleşmeye uygun bir talep içermekle kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sözleşme hükümleri çok açık olup bu nedenle bedel de belirli olduğundan ortada likit bir alacak sözkonusu olmakla icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KABULÜNE, davalı yanın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 29.400,00 TL üzerinden aynı zamanda ana alacak olan bu miktara takip tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmakla takibin devamına,
2-Alacak likit olmakla; %20 nispetinde hesaplanan 5.880,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.994,31 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 502,08 TL kısmın mahsubu ile bakiye 1.492,23 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin ve başvuru harcı toplamı: 537,98 TL, posta gideri 70,00 TL olmak üzere toplam: 607,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.528,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarınca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi .
Katip …
Hakim …