Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/304 E. 2022/698 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/304 Esas
KARAR NO:2022/698

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/04/2018
KARAR TARİHİ:03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin doğalgaz tesisatı ile servis hizmeti yapan bir ortaklık olup, iki ortağı bulunduğunu, birisinin davalı, diğeri de şirket müdürü ve şirkette % 51 pay sahibi … olduğunu, davalı …’ın, müvekkili şirkette % 49 pay sahibi olduğunu, davalının, şirketin portlöyündeki müşterilere tek tek mesaj yollayarak “…” isimli şirketin kayyıma devredildiği, kendilerinin “…” olarak devam ettiğini bildirdiğini, bu durumun hem ortağın sadakat yükümlülüğüne aykırı bir davranış, hem de haksız rekabet olduğunu, davalının, ortak olduğu şirkete zarar ettirirken, diğer yandan kendi nam ve hesabına haksız kazanç sağlamayı amaçladığını, davalının bu mesajlarında şirketin faaliyetinin durduğu, feshedildiği, kayyım atandığı gibi ifadelere başvurarak müvekkili şirkete açıkça zarar verme gayretine girdiğini, davalının (… 62) numaralı telefonundan gönderdiği mesajında; “İyi günler. Önemli Bilgi! … firmasının mal sahibi ve ortağı olarak siz değerli müşterilerimi bilgilendiriyorum. Mal sahibi ve ortak olduğum şahıs ile anlaşmazlıktan dolayı şirket durumu mahkemeye intikal etmiştir. ve kayyım atanmıştır. 6 ay içinde … firması fesih olacaktır. Ben iki ay önce servis firmamı kurdum (Demirdöküm … Tic. … Cad. No: 186/ € …- Kurtuluş/İst.) Eski şirketten (…) gelen aramalara itibar etmeyiniz. Hukuk süreci devam etmektedir. Aldanmayınız süreç sonucu sahibi olduğum dükkanıma bir adres değişikliği ile tekrar döneceğim bilgilerinize arzederim. Demirdöküm servisi …. Not: Eğer iş yaptırdıysanız kesinlikle ödeme yapmayınız. Detaylı bilgi için beni arayabilirsiniz. (…)” ifadelerine yer verildiğini, davalının haksız rekabetinin halen devam etmekte olup, müvekkili şirkete ait müşterilerin büyük bir kısmını müvekkili şirketten bu şekilde uzaklaştırmış, bunlardan büyük bir kısmını da oradaki statüsünü bilmedikleri (ortak yada çalışan olup – olmadığı konusunda) “…” isimli işyerine yönlendirmiş olduğunu, davalı tüm iyi niyetli girişimlere olumsuz yanıt vererek uzlaşmaya yanaşmadığını, davalının bu eylemlerinin TTK 54, 613 ve 614.maddesine açıkça aykırı olduğunu, ortakların, ortaklığa karşı dürüst davranma, şirketin amaçlarını aktif olarak destekleme, ortaklığı zarara uğratmaktan kaçınma vc diğer ortakların menfaatlerini gözetme yükümlülükleri bulunduğunu, bu sadakat yükümlülüğü tasfiyenin tamamen gerçekleştirilerek, ticaret sicilinden silinme anına kadar devam edeceğini, rekabet yasağının, sadakat yükümlülüğünün en somutlaştırılmış hallerinden birisi olduğunu, diğer yandan davalının eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet olduğunu, hem müvekkili şirketin müşterilerinin çalınmak istendiğini, hem de “…” yerine “…” ünvanı ile iltibas oluşturulmakta olup, müvekkili şirketin müşterilerinin aldatılarak başka bir işyerine yönlendirildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirket ortağının sadakat yükümlülüğüne aykırı ve haksız rekabeti sebebiyle şimdilik 10.000,00- TL maddi, bu eylemlerden şirket tüzel kişiliği ve itibarı zarar gördüğü için 40.000,00-TL manevi tazminatın, zarar ve dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin, aile şirketi olup fiili olarak her iki ortak kardeş olmaları gereği % 50 paya sahip olduklarını, ancak şirketin yönetilmesi için davalının abisi olan … ‘ın % 51 pay sahibi olarak gösterildiğini, her iki ortağın kardeş olmalarından dolayı şirket hisselerine eşit şekilde sahip olduklarını, şirketin küçük bir şirket olması ve çalışanı olmaması nedeniyle şirketin bütün işlerinin davalı müvekkili tarafından yapılmakta olduğunu, şirket müdürü olan … tarafından … 13. Noterliği’nin 14/07/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile şirket adına kayıtlı olan “İstanbul İli … İlçesi 2. bölge … Köyü 250 ada 57 parselde” bulunan taşınmazın 350.000,00-TL’ye ye satılacağına dair müvekkiline ihtar gönderildiğini, şirket müdürü …’ın kötü niyetli olması ve şirketi zarara uğratma amacı olması nedeniyle taşınmazın 350.000,00-TL’ye satılmasına davalı tarafından onay verilmediğini, davalı taraf bu satışa onay vermeyince şirket müdürü … tarafından şirket kapılarının bütün kilitleri değiştirilerek davalı müvekkilinin şirkete girmesine ve çalışmasına izin verilmediğini, şirket müdürü …’ın, davalının şirkete girmesine ve çalışmasına izin vermeyince davalı müvekkilinin kendi şirketine girmeye çalışınca saldırıya uğradığını ve bununla ilgili olarak 29/08/2017 tarihinde karakola giderek …’dan şikayetçi olduğunu, davacı şirketin şu an faaliyet göstermiş olduğu … Mah. … Sok. No:155/C …/İstanbul adresindeki taşımazın davalı müvekkiline ait olduğunu, davalı müvekkilinin sahip olduğu taşınmazın davacı şirkete kiralandığını, ancak davacı şirketin davalı müvekkilinin kira alacağını da ödemediğini, 3091 Sayılı Gayrimenkul Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanuna dayanarak … İlçe Kaymakamlığı’na başvuru yapılarak “tecavüzün kaldırılması ve taşınmazın teslim edilmesi” talebinde bulunulduğunu, ancak tarafların şirket ortağı olması ve kardeş olmaları nedeniyle bu talebin reddedildiğini, keza davacı şirketin müdürü olan …’ın, şirket adına davalı müvekkili ile yapılan kira sözleşmesini, kiralama süresi 2 yıl iken sonra üzerinde oynama yaparak 6 yıla çıkarttığını, davacı şirket müdürü …’ın, davalı müvekkilini zarara uğratmak ve şirketin kar payından müvekkiline vermemek için bazı resmi belgeleri sahte olarak düzenlemiş olduğunu, nitekim şirket adına yapılan işlerde fatura kesilmediğinden dolayı şirket müdürü tarafından kendi inisiyatifine göre “Gelir-Gider” defteri tutulduğunu ve davalı müvekkiline para vermemek için şirket giderlerininin hep yüksek gösterildiğini, yapılmayan harcamaların yapılmış gibi gösterildiğini, bu konularla ilgili şirket müdürü hakkında İstanbul C. Başsavcılığı’nın … Soruşturma nolu dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı şirketin ortağı olan davalının şirket faaliyetlerine katılmasına izin verilmeyince davalı müvekkilinin, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile şirkete kayyım atanması davası açtığını, şirkete kayyım atanması için açılan davanın derdest olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olması ve yıllardır şirkete hem ortak olup hem de çalışması göz önüne alınarak aniden şirkete girilmesine ve çalışmasına izin verilmemesi nedeniyle davalı müvekkilinin mağdur olduğunu, davacının iddia ettiği gibi, davalının, davacı şirketi zarara uğratma amacı olmadığını, haksız rekabetin söz konusu olmadığını belirterek, açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, alacak ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. ATM’nin ….(daha önce … E. Sayılı dosyası), sayılı kararı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Soruşturma sayılı dosyaları, davacı ve dava dışı … isimli firmanın ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları dosyamız arasına alınmış, bilirkişi …’dan 20/10/2020 tarihli rapor ve 07/02/2022 tarihli ek rapor temin edilmiş, isimleri bildirilen tanıkların beyanları alınmış, taraflarca dosyaya sunulan diğer beyan ve deliller değerlendirilmiştir.
Bilirkişi … 20/10/2020 tarihli rapor ve 07/02/2022 tarihli ek raporunda; davalının, davacı şirketin müşterilerine mesaj göndererek davacı … firmasının 6 ay içinde fesholacağını, davacı firmaya ödeme yapılmamasını, kendi firmasının hizmet verdiğini bildirdiğini, davalının 2017 ve 2018 yılında … Vergi Müdürlüğü’nün gelir vergisi mükellefi olduğunu, işletme defteri tuttuğunu ve yıllık gelir vergisi beyannamesi verdiğini, raporuna ekli listede belirtilen şirketlere davalı tarafından 2016, 2017 yıllarında hizmet verildiğini, verilen bu hizmetler karşılığında fatura kesilerek, bu şirketlerden toplamda 49.927,86-TL tahsilat sağlandığını, 2016 ve 2017 yıllarında davacı şirketin müşterisi olan … Mühendislik, … … Mühendislik, … A. Ş., … firmalarının 2018 yılında davacı şirket ile ticari faaliyetlerinin olmadığını, davalının, davacı şirketin, hizmet verdiği müşterilerine 2017 ve 2018 yılında hizmet vererek KDV dahil 49.928,00-TL satış yapılmasına engel olduğunu, buna göre davacının mahrum kaldığı kârın 9.935,00-TL olduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı şirketin 08/11/1996 tarihinde kurulduğu, ortaklarının … ve … olduğu, doğalgazla ilgili tesisat, servis işleri ile iştigal ettiği, 2016 yılında şirket ortakları arasında ihtilaflar çıkmaya başladığı, celbedilen vergi kayıtları ve temin edilen bilirkişi rapor ve ek raporu ile de sabit olduğu üzere, davalının kendine ait … isimli firmayı faaliyete geçirerek, davacı şirket ile aynı alanda hizmet vermeye başladığı, davacının müşterilerine mesajlar göndererek, davacı firmanın fesholacağı ve benzeri beyanlarda bulunmak suretiyle, davacı firmanın müşterilerini kendi kurduğu firmaya yönlendirmeye çalıştığı anlaşılmıştır. Davalının, davacı şirketteki ortaklığı devam ederken, bu şirketle aynı alanda hizmet veren başka bir firmayı faaliyete geçirmesi, davacının müşteri çevresini elde etmeye yönelik eylemlerde bulunması, davacı şirkete yönelik haksız rekabet teşkil eden işlem ve eylemler niteliğine olup, bu işlem ve eylemler nedeniyle davacı şirketin maddi olarak zara uğramış olduğu açıktır. Taraf defter ve kayıtları, üzerinde yapılan inceleme sonucu, dosya kapsamında temin edilen bilirkişi raporu ile de 2016 ve 2017 yılında davacı firmanın müşterisi olan bazı müşterilerin, 2018 yılında artık davacı firmadan hizmet almadıkları, bilakis bu müşterilere davalı tarafından hizmet verildiği tespit edilmiştir. Davalının, davacı şirkete yönelik faaliyetleri nedeniyle davacının maddi anlamda zarara uğradığı sabit olup, uğranılan bu zarar bilirkişi tarafından 9.935,00-TL olarak belirlenmiştir. Davacı taraf, uğramış olduğu zararın daha fazla olduğunu belirtmişse de, buna ilişkin iddiasını ispat edecek delilleri dosyaya sunamamıştır. Bu itibarla, davanın uğramış olduğu zararın 9.935,00-TL olduğu Mahkememizce kabul edilmiş, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı taraf, manevi tazminat talebinde de bulunmuşsa da, davacının tüzel kişi tacir olduğu, bu sıfatla uğramış olduğu manevi bir zararı bulunduğunu ispat edememesi nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 9.935,00-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 02/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacı tarafça açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Alınması gerekli 678,66-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 853,88-TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 175,22-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬‬ davacı tarafından yatırılan 678,66-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve 35,90-TL başvuru harcı, 750,00-TL bilirkişi ücreti, 191,00-TL tebligat gideri olmak üzere toplam 976,90-TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 194,11-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı tarafa üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00-TL vek^^alet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT 13/2. Maddesi gereğince belirlenen 65,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT 10/3. maddesi gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2022

Başkan …
 e-imzalıdır
Üye …
 e-imzalıdır
Üye …
 e-imzalıdır
Katip
 e-imzalıdır