Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/30 E. 2018/866 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/30 Esas
KARAR NO : 2018/866
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/02/2016
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketini temsilen acente …Şti tarafından … nolu poliçe uyarınca sigortalanan aracın … sokakta geri manevra yaptığı sırada sürücü …’in dikkatsizliği sonucu müvekkillerinin 3 yaşındaki evlatlarının ölümüne neden olduğunu, olayla ilgili Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesinde tazminat davası açtıklarını, kararın kesinleştiğini, bu davanın davalısı sigorta şirketi hakkında da diğer sorumulular ile birlikte dava açma durumunun sehven atlanıldığını, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı tutularak, Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesinin araç sürücüsü ve işleteni aleyhine kusur oranını dikkate alarak takdir ettiği tazminat miktarı olan anne … için 14.026,63-TL, baba … için 13.259,13-TL olmak üzere toplam 27.285,76-TL tazminat taleplerinin kazanın bir haksız fiil olması mülahazasıyla kaza tarihinden itibaren en yüksek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep va dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurum tarafından davacıların kendilerinden alınan ibranameler uyarınca her ikisine de ayrı ayrı tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili şirketin davacı tarafa ödemede bularak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini ve davacının tüm zararının karşılandığını, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep, Trafik sigortası kapsamında yapılan yetersiz ödeme nedeniyle bakiye destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre yönünden reddine ilişkin olarak verilen 2016/177-751 Esas-karar sayılı ilamımız, davacı yanın istinaf başvurusu üzerine, İstanbul bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin … Esas-Karar sayılı ilamı ile; taraflar arasında tanzim edilmiş bir ibraname, anlaşma veya uzlaşma bulunup bulunmadığının araştırılarak, buna göre işlem ifası bakımından mahkememiz kararının kaldırılmasına, belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmak üzere dosyanın mahkememize gönderilmesine karar verilmiştir.
Bu kapsamda celbedilen belge ve kayıtlara nazaran, davacıların Mutabakatname-Makbuz-İbraname-Temlikname başlığı altında tanzim olunan belge ile ve yapılan ödeme doğrultusunda, davalı sigorta şirketini ibra ettikleri anlaşılmaktadır. 11/06/2011 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından … nolu Trafik Poliçesi ile sigortalı… plakalı aracın park ettiği yerden çıkmak için geri manevra yaptığı sırada arkada manevra alanında bulunan … doğumlu ve davacıların çocuğu …’a çarpması sonucu ölümüne neden olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından her iki davacıya 29/05/2012 tarihinde tazminat ödemesi yapıldığı anlaşılmakta olup, bu hususlar uyuşmazlık dışıdır. Aynı zamanda olay sebebiyle sürücü … hakkında Gaziosmanpaşa …Asliye Ceza Mahkemesinde açılan … esas sayılı kamu davasında…karar sayılı ilamla sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve kararın 14/5/2013 tarihinde kesinleştiği ayrıca Gaziosmanpaşa…. Asliye Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında da sigorta şirketi dışındaki diğer sorumlular hakkında açılan tazminat davası … karar sayılı ilamla maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür. Sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ve buna dair ödemede bulunan zarar sorumlularına verilen belgenin kesin bir aklama ve vazgeçme belgesi olmayıp ödenen miktarla sınırlı bir makbuz hükmünde olduğu kural olarak kabul edilmektedir. Ancak 2918 sayılı KTK ‘nın 111/2 maddesi uyarınca ödenen tazminatın yetersiz veya aşırı olduğu açıkça belli ise iptali mümkün bulunmaktadır. Anılan yasa hükmünde tazminat miktarına ilişkin anlaşmaların iptaline yönelik dava için 2 yıllık bir süre öngörülmüş olup, bu süre anlaşma ve uzlaşmanın yapıldığı günden işlemeye başlayacak olup, hak düşürücü süre niteliğindedir. Aksi halde davacının bu anlaşmayla bağlı kaldığının kabulü gerekir. Dava konusu olayda da 29/5/2012 tarihinde ödeme yapılmış ancak dava 2 yıllık hak düşürücü süreden sonra 22/02/2016 tarihinde açılmış olup, davanın taraflarına nazaran ve hak düşürücü süre karşısında davanın bu nedenle reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hak düşürücü süre yönünden REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 465,98-TL’den mahsubu ile fazla yatan 430,08TL harcın karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 11,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 3.274,29 -TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Başkan …