Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/295 E. 2021/634 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/295 Esas
KARAR NO:2021/634 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:28/03/2018
KARAR TARİHİ :27/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;davalının müvekkilinden ticari mallar satın aldığını, malların teslim edildiğini, irsaliyeli faturaların kesildiğini ancak müvekkiline faturaların karşılığının ödenmediğini, alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, itirazın iptalini takibin devamını, takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama gideri ve veakelet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası münericatı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müd. … Esas Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında 9.813,07 TL asıl alacak ve 921,56 TL İşlemiş Faiz olmak üzere toplam 10.734,63 alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, asıl alacağa ve tüm fer’ilerine itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi hükmü gereği iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda, dava konusu uyuşmazlığın; ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağı nedeni ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkin olması hasebiyle, davacının kendi ticari kayıtlarında dayanak belgeleri olmadan, alacaklı olarak gözükmesi, davalıdan alacağı bulunduğunu göstermeyecektir (Yargıtay 19. H.D. 09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Diğer yandan, fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacaktır (Yargıtay 19. H.D. 06/06/2018 tarih ve 2016/18445 Esas-2018/3268 Karar sayılı kararı).
Yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması da, malın davalıya teslim edildiğinin belgesi değildir. Bu durumda malın teslimi konusunda ispat külfeti davacı yanda olup teslimi usulüne uygun teslim belgeleri ile kanıtlanmalıdır (Yargıtay 19.H.D.09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmıştır.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda özetle; “Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılı öncesinden başladığı ve davacının 2017 yılında kesmiş olduğu faturaların ödenmediği iddiasında bulunarak icra takibi başlatıldığı, ancak davalı tarafça 2017 yılında bir takım ödemeler yaptığı anlaşılmakla birlikte davacının 2016 yılı ticari defterlerini sunmadığından bu yapılan ödemelerin hangi yıla ve hangi faturaya karşılık olduğunun tespit edilemediği davacı tarafça sunulan ticari defterlerin kapanış tasdikinin yapılmadığının görüldüğü hususunda raporunu 6100 HMK’ ın 282 Madde hükmü gereğince hukuki takdirin ve nihai kararın Mahkemeye yetkisinde olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişiden alınan raporunun incelenmesinde, raporun maddi ve usüli açıdan eksiklikler içerdiği ve bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşıldığı, bu kapsamda mahkememizin 03/03/2020 tarihli celsesinde yeniden inceleme kararı verildiği ve rapor alındığı, bilirkişi … tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunun 17/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun inçelenmesinde özetle de; “Davacı firmaya ait 2016 ve 2017 yılı Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin açıtış tasdiklerinin yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı ancak; Tamamı 600 sayfa olan 2016 yılı yevmiye defterinin, kapanış yevmiye kaydının yapıldığı 335. sayfasına kadar ki kısmının inceleme günü ibraz edildiği, ibraz edilen 2016 yılı yevmiye defterinde kapanış tasdikinin bulunmadığı, 2016 yılı Envanter defterinin yalnızca noter açılış tasdik kapağının ibraz edildiği, devamı defter sayfalarının bulunmadığı, Tamamı 500 sayfa olan 2017 yılı yevmiye defterinin sayfalarının kısmen ibraz edildiği (defterin 131 ila 206 arası sayfaları yok) görülen son yazılı sayfa kapanış yevmiye kaydının yapıldığı 206.sayfa olup ibraz edilen 2017 yılı yevmiye defterinde kapanış tasdikinin bulunmadığı, 2017 yılı Envanter defterinin yalnızca noter açılış tasdik kapağının ibraz edildiği, devamı defter sayfalarının bulunmadığı, İnceleme günü davalı yan ticari defter ve belgelerini hazır bulundurmadığından davalı firmaya ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapma imkanı bulunamadığı, Davacı firmanın takip tarihi itibariyle davalıdan 9.813,07 TL alacaklı olduğu, davalının icra takibi ile temerrüde düştüğü, takip tarihine kadar iştemiş faiz tutarının bulunmadığı” şeklinde tespitler yapıldığı anlaşılmıştır,
Tüm bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde de, gerek alınan bilirkişi raporları ve gerek se tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mal teslimine ilişkin ispat yükü kendisinde olan davacının iş bu yükümlülüğünü, gerek dosyaya ibraz ettiği deliller ve gerek se ticari defter ve kayıtları üzerinden alınan bilirkişi raporu ile ispat edemediği, ancak davacının dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olması hasebiyle, mahkememizin 24/05/2021 tarihli celsesinin bir nolu ara kararı gereği davacı vekiline, “Takip konusu alacağın dayanağı olan 10/12/2016 tarihli … sıra numaralı 1.003,00 TL meblağlı (kdv dahil) fatura, 30/01/2017 tarihli … sıra numaralı 1.005,95 TL meblağlı (kdv dahil) fatura, 07/02/2017 tarihli … sıra numaralı 2.065,00 TL meblağlı (kdv dahil) fatura 06/03/2017 tarihli … sıra numaralı 1.427,80 TL meblağlı (kdv dahil) fatura ile 28/04/2017 tarihli … sıra numaralı 5.604,32 TL meblağlı (kdv dahil-3.603,22 TL kaldığı iddia olunan) faturalardaki malların davalıya teslim edilip edilmediği konusunda yemin deliline başvurup başvurmayacağı, başvuracak ise usulüne uygun yemin metnini hazırlayıp karşı tarafa (davalı asile) tebliğ ettirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede beyanda bulunulmadığı taktirde yemin deliline vazgeçmiş sayılacağının ve mevcut delil durumuna göre yargılamaya devam olunup karar verileceğinin ihtarına” şeklinde ihtar yapıldığı, davacı vekili tarafından yemin deliline dayanıldığı ve yemin metninin mahkememize sunulduğu, davalı asile tebliğ edildiği, ancak davalı yanca belirlenen gün ve saatte yeminin ifa edilmediği anlaşıldığından, davanın kabulüne, ayrıca takip konusu alacağın likit olduğu ve davalı/borçlunun takibe itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından, hükmolunan alacağın %20’si üzerinden takdir olunan 2.146,92 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İle;
1-Davalı-Borçlunun, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının İPTALİ ile; takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın (10.734,63 TL) % 20’si oranında hesaplanan 2.146,92 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 733,28 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 129,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 603,62 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 129,66 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 35,90 TL, 269,50 TL posta ve 1.400,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 1.705,40 TL ‘nin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
8-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avasının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2021

Katip …

Hakim …