Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/279 E. 2021/868 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/279 Esas
KARAR NO :2021/868 Karar

DAVA:İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ:05/03/2015
KARAR TARİHİ:06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin ortağı ve yetkilisi bulunduğu ….Ltd. Şti arasında 20.12.2015 tarihli acentelik sözleşmeleri, aynı tarihli ek protokol niteliğinde cari hesap sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmelerin teminatı olarak tapuda müvekkili adına kayıtlı … İli, … İlçesi, … Mah… Ada, … parsel sayılı … nolu bağımsız bölümdeki … hissesine toplamı üç tane olan acenteliklerinin her biri için 21.000,00 TL olmak üzere toplamda 63.000,00 TL”nin davalı lehine gayrimenkul ipoteği tesis edildiğini, müvekkilinin hissedarı olan dava dışı şirket ile iki acente yönünden ilişkisinin 2013 yılında, diğer acentelik ilişkisinin de davalının tek taraflı fesih beyanıyla 2014 yılında sona erdiğini, taraflar arasında imzalanan acentelik sözleşmesinin teminatı olarak konulan ipoteğin konulma amacının ortadan kalktığını, davalıya ipoteğin terkini konusunda gönderilen ihtarname ile ipoteğin fekki talep edildiğini ancak bu konuda bir cevap verilmediği gibi halen ipoteğin de fek edilmediğini açıklanan nedenlerle, müvekkili adına tapuda kayıtlı bağımsız bölümdeki hissesi üzerine davalı şirket lehine tesis edilen ipoteğin terkinine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usül yönünden delil itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; davacının üzerine düşün yükümlülüklere ve sadakat borcuna aykırı fiilleri nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davacı yanın sözleşme gereği müvekkiline taahhüt etmiş olduğu sözleşme bitiminden itibaren iki yıl süre ile rekabet etmeme taahhüdünün süresinin henüz dolmadığını ve bu konuda borcunun halen devam ettiğini, haksız ve yersiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
BOZMA ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, 28/12/2015 tarih ve 2015/… Esas ve 2015/… Karar sayılı kararının, Yargıtay 11. H.D.’nin, 13/11/2017 tarih ve 2016/8886 Esas-2017/6091 Karar sayılı bozma kararından önce yapılan yargılaması sonucu;
“…Toplanmasına karar verilen deliller olan icra dosyası, tapu kayıtları, acentelik sözleşmesi, ihtarname vs.belgeler getirtilerek dosyada bulundurulmuştur.
Gelen Tapu Kaydına ve İpotek Resmi senedine göre “ipoteğin 10 yıllık olduğu” ve 20.12.2015 tarihinde ipoteğin süresinin sona erdiği bu hali ile davanın esasen konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca ipoteğin süresinin uzatıldığına ilişkin bir kayıt da sunulmamıştır.
İpoteğin sona eren ilişki nedeni ile rekabet etmeme yükümlülüğün devam etmesi nediyle fekkedilmemesi gerektiği savunsa da davalı yan ipotek süresinin uzatılmasını talep etmemiş, bu hususta tedbiren bir karar talep etmemiş ve dava devam ederken de ipoteğin paraya çevrilmesi talepli bir takip yapmamıştır. Bu hali ile davalının elindeki bu teminatı kullanmadığı anlaşılmaktadır. Yapılmış bir takip, sözleşmeden kaynaklı herhangi bir alacak talebi bulunup bulunmadığı yönünde ek delili istenen davalı yan böyle bir belge sunmamış ve fesih ihtarnamesini yeniden sunmakla yetinmiştir. Bu hali ile dava açılmasına davalının neden olduğu görülmekle yargılama giderlerinden ve ücreti vekaletten davalının sorumlu olması gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile;
1-Dava konusuz kalmış olduğundan esas hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA …” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
BOZMA İLAMI:
Mahkememizce verilen, 28/12/2015 tarih ve 2015/… Esas ve 2015/… Karar sayılı kararının, Yargıtay 11. H.D.’nin, 13/11/2017 tarih ve 2016/8886 Esas-2017/6091 Karar sayılı bozma kararı ile;
“…Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, tapu kaydı ve ipotek resmi senedine göre ipoteğin 10 yıllık olduğu, 20.12.2015 tarihinde süresinin sona erdiği, bu hali ile davanın konusuz kaldığı, taraflarca ipoteğin süresinin uzatıldığına ilişkin bir kaydın sunulmadığı, davalının ipotek süresinin uzatılmasını talep etmediği, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmadığı, elindeki bu teminatı kullanmadığı, dava açılmasına davalının neden olduğu gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, mahkemece, Tapu Sicil Müdürlüğü Resmi Senedine göre ipoteğin 10 yıl süreli olarak konulduğu, 20.12.2015 tarihinde ipotek süresinin sona erdiği, davalının ipotek süresinin uzatılmasını istemediği, ipoteğin paraya çevrilmesi talepli bir takip de yapmadığı gerekçesiyle konusuz kaldığından davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmiştir. Ancak, terkini istenen ipoteğin Tapu Sicil Müdürlüğünce re’sen ya da davalının talebi üzerine fekkedildiğine dair bir iddia ileri sürülmediğine ve bu hususta belge bulunmadığına göre, mahkemece taraflar arasında düzenlenen acentelik sözleşmesi hükümleri ve tüm dosya kapsamına göre dava tarihi itibariyle ipoteğin terkini şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin değerlendirilerek hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA …” gerekçesiyle bozulmuş, dosya yeniden yargılama yapılmak ve karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş, mahkememizce, bozma sonrası tensip tutanağı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saatiyle birlikte taraflara tebliğ edilmiştir.
BOZMA SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce yapılan 18/12/2018 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile; usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11. H.D.’nin, 13/11/2017 tarih ve 2016/8886 Esas-2017/6091 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve aynı celsenin 2 nolu ara kararı ile de; “Davalı yana sözleşmeden kaynaklı olan risklerin devam ettiğine ilişkin açılmış dava veya talep edilen tazminat icra takibi gibi var ise belgelerini sunmak üzere 1 ay süre verilmesine” karar verilerek yargılamaya devam olunmuş, davalı yanca 12/01/2019 tarihli dilekçe ile beyanda bulunulmuş ve mahkememizce davalı beyanları kapsamında ilgili mahkeme dosyalarının UYAP suretleri celp edilerek dosyamız UYAP kayıtları arasına alınmıştır.
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davalı ile dava dışı şirket (davalı acentesi) … Turz. Teks. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin teminatı olarak, dava konusu olan ve davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerine dava dışı şirketin davalı ile yapmış olduğu acentelik sözleşmesinden doğacak olan borçları, mali sorumluluk ve yükümlülükleri ile davalı şirketin uğrayacağı her türlü maddi ve manevi zararlarına karşılık davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması davası olduğu, ipotek süresinin 10 yıl olduğu, davalı ile dava dışı şirket … Turz. Teks. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin, “Acentenin uymakla yükümlü olacağı düzenlemeler” madde başlıklı 5. Maddesinin; “Acente”, bu sözleşmenin ekinde yer alanlar dahil olmak üzere, “… Kargo” tarafından sözleşme süresince kendisine tevdi edilecek olan “… Kargo Yönetmelikleri”ne ve “… Kargo”nun, acenteler ile ilgili diğer düzenleme, talimat ve değişikliklerine, aynca; “… Kargo”nun Yönetim Kurulu Kararlarına, Genel Müdürlük, Bölge Müdürlüğü ve Acenteler Müdürlüğü kararlarına tam olarak uymayı, iş ve işlemlerini bu hükümlere göre yürütmeyi kabul ve taahhüt eder.
Acente ile … Kargo arasındaki ilişki bir güven ilişkisi olup, acentenin her türlü güven sarsıcı, … Kargo’nun itibarını gerek kendi Tüzel Kişiliği, gerek Resmi Kurumlar ve gerek se müşteriler, 3. şahıslar nezdiride zedeleyici her türlü aktif veya pasif fiil, iş ve işlemleri, … Kargo’ya sözleşmeyi tek taraflı olarak derhal, bildirimsiz fesih hakkı verir. Acentenin, … Kargo ile olan ticari münasebetine ilişkin her türlü bilgi tamamen taraflara özel gizli bilgi addedilir ve Acentenin bu kapsamdaki bilgileri, 3 şahıslarla, diğer acentelerle, müşterilerle paylaşması, bunlara ifşa etmesi de güven sarsıcı fiil olarak kabul edilir.
İş bu hükmün uygulanarak … Kargo tarafından sözleşmenin feshi durumunda aynı zamanda acente 36. maddede yer alan cezaî şarttan da mesul olacağı gibi, … Kargonun Uğramış olduğu her türlü maddi ve manevi zararı da ödemek zorunda kalacaktır.
Acente bu yükümlülüklere uyacağının garantisi olarak 16.000 (onaltıbin) ABD Dolan tutarında banka teminat mektubu veya ipotek rehni verecektir…” hükmünü; 5. Maddenin atıfta bulunduğu 36. Maddenin ise; “Acentelik ilişkisinin devamı süresince ve ilişki bitimini izleyen 2 (iki) yıl içinde “acente”; “… Kargo”nun müşteri portföyü’, iş hacmi, varlıkları ve potansiyeli, iş ve ticari ilişkileri yönünden vakıf olduğu sırları saklamakla yükümlü olacaktır. Bu açıdan “acente” bu ilişki nedeniyle elde ettiği avantajı kullanarak, yukarıda belirtilen süreler içinde “… Kargo” ile aynı iş kolunda veya aynı sektörde faaliyet gösteren firma, kuruluş ya da kişilerle, muvaaza yoluyla veya doğrudan ticari sinai ya da hizmet ilişkisi niteliğinde bir bağ kurmamayı ve bu yükümlülüğüne aykırı davrandığının tespiti halinde 50.000 USD (Ellibin Amerikan Dolan) tutarında cezai şartı, herhangi bir ihtar takip ve davaya gerek kalmaksızın kayıtsız şartsız ödemeyi kabul ve taahhüt eder” hükmünü içerdiği, davalı yanın 09/07/2014 tarihli Fesih İhtarı ile sözleşmeyi fesih ettiği, davacı yanca açılan davanın ise 05/03/2015 tarihinde açıldığı, davanın açıldığı tarihte davalı ile davacı yanın lehine ipotek tesis ettiği dava dışı şirket … Turz. Teks. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Arasında, Acentelik Sözleşmesi kapsamında herhangi bir ibralaşma olmadığı gibi, davalı ile lehine davacı yanca ipotek tesis edilen dava dışı şirket arasında, 01/07/2015 tarihinde açılmış ve dava tarihi itibariyle halen derdest olan ve …. ATM’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden görülmekte olup, Acentelik Sözleşmesi kapsamında doğduğu iddia olunan alacak kalemlerine ilişkin olan dava olduğu, ayrıca az yukarıda ayrıntıları yazıldığı üzere, Acentelik sözleşmesinin 36. Maddesi gereği, acentelik ilişkisi sona erse dahi davacının lehine ipotek tesis ettiği dava dışı şirketin davalı yana karşı olan rekabet etme yasağının 2 yıl daha devam ettiği, bu haliyle de Acentelik Sözleşmesi’nin davalı yanca fesih edildiği tarih olan 09/07/2014 tarihi ile davanın açıldığı 05/03/2015 tarihi arasında henüz 2 yıllık rekabet etme yasağına ilişkin sürenin dolmadığı, davacı yanca dava dışı şirket lehine tesis edilen ipotek senedi incelendiğinde de; davacının dava dışı şirketin davalı ile yapmış olduğu acentelik sözleşmesinden doğacak olan borçları, mali sorumluluk ve yükümlülükleri ile davalı şirketin uğrayacağı her türlü maddi ve manevi zararlarına ilişkin olarak iş bu ipoteği tesis ettiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; dava tarihi itibariyle dava dışı şirket lehine verilen ipoteğin teminat görevini ve niteliğini henüz yitirmediği, bu nedenle dava erken açılmış olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.075,89 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.016,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.990,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde Yargıtaya temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır