Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/247 E. 2020/465 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/247 Esas
KARAR NO:2020/465

DAVA:MENFİ TESPİT ve İSTİRDAT (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/03/2018
KARAR TARİHİ:23/09/2020

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan menfi tespit ve istirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile …. A.Ş arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, bu ilişkiye istinaden … Bankası A.Ş … Şubesi’ne ait 24/01/2018 keşide tarihli 11.334,00-TL bedelli … keşideli çekin emrine keşide edildiğini, müvekkilinin çek üzerine kaşesini bastığını ancak imzasını atmadan iş yerindeki kasasına koyduğunu, 26/10/2017 tarihinde 3 kişilik hırsızlık çetesi tarafından çekin de içinde bulunduğu iş yerindeki kasanın çalındığını, söz konusu olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası ile ödeme yasağını içeren tedbir talepli çek iptali davası açıldığını, bu aşamada çekin … A.Ş’nde olduğunun tespit edildiğini, çekin arkasında “… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu kararı gereği üzerinden herhangi bir işlem yapılmamıştır” şerhinin olduğunu, buna rağmen davalı …Ş’nin ihtiyati haciz kararı aldığını, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icraya konu edildiğini, müvekkilinin ve diğer borçluların banka hesaplarına bloke konulduğunu, çeki keşide eden …. A.Ş’nin blokeyi kaldırtmak adına ödeme yapmak zorunda kaldığını, 12/03/2018 tarihinde 15.904,13-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin market ve hal işletmesi olan bir tacir olduğunu, çekin hastaneye verilen tüm ürünlerin karşılığı olarak verildiğini, müvekkilinin cirosu üzerindeki imzanın sahte olduğunu, faktoring şirketinin müşterisinden temliken aldığı bir alacağı takip edebilmesi için alacak bir kambiyo senedinden kaynaklansa bile faktoring sözleşmesi ile beraber alacağı doğruna temel satım ilişkisine ait fatura ve benzeri belgeleri de ibraz etmek zorunda olduğunu, davalı şirketin kendisine başvuran müşterisinin çekini kırarken gerekli özen ve dikkati göstermediğini, kanunen kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirmediğini ve fatura konusu emtianın gerçekten teslim edildiğini tevsik eden sair bilgi ve belgelerin varlığını sorgulamadığını beyan ederek davaya konu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, çekteki gerçekte yetkili son hamilin davacı şirket olarak tespiti ile haciz ve muhafaza tehdidi altında keşideci tarafından ödenmek zorunda kalınan 15.904,13 TL’nin 12/03/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle müştereken ve müteselsilen davalılardan istirdatını, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı …Ş vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faktoring işlemini yaparken sadece alacağın faturaya dayalı olup olmadığını, devir ve temlik aldığı çekin ciro silsilesinin muntazam olarak birbirini takip edip etmediğini incelemekle yükümlü olduğunu, müvekkili şirketin alacağın temlikinde izlenecek tüm usul ve esasları harfiyen yerine getirdiğini, davacı tarafından açılmış olan çek iptali davası ve bu davada alınmış olan iptal kararının iyiniyetli müvekkili şirket bakımından hüküm ifade etmeyeceğini, davacı yanın müvekkilinin kötüniyetli olduğunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin huzurdaki davaya konu edilen çekin meşru hamili olduğunu beyan ederek davanın reddini, davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve …’e usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, iradesi dışında elden çıkan çekteki imzanın sahte olduğundan bahisle menfi tespit ve dava dışı keşideci tarafından ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Davaya konu çek incelendiğinde; … Bankası …/ … Şubesi’ne ait, … seri numaralı, keşidecisi … A.Ş, lehdarı …olan, 24/01/2018- … keşideli, 11.334 TL bedelli olduğu, çekteki ilk cironun …kaşe ve imzasıyla yapıldığı ve sırasıyla …, … ve … A.Ş şeklinde devam ettiği, çekin 24/01/2018 tarihinde bankaya ibraz edildiği, ancak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu kararı gereği herhangi bir işlem yapılmadığı tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde bildirilen … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … numaralı soruşturma dosyasına ilişkin kayıtlar getirtilerek incelenmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davanın çek iptaline yönelik hasım sız dava olduğu ve davacısının da …olduğu görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/203 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı ve 24/01/2018 keşide tarihli, 11.334,00 TL bedelli çek kapsamında alacaklı … A.Ş’nin borçlular … A.Ş, … Tic. A.Ş, … ve …’den 11.334,00 TL çek bedeli, 112,02 TL işlemiş faiz, 34,00 TL çek komisyonu, 1.133,40 TL çek tazminatı ve 585,20 TL ihtiyati haciz harç ve vekalet ücretinin tahsili talebinde bulunduğu, … A.Ş’nden 12/03/2018 tarihinde 15.904,13 TL tahsilat yapıldığı, çek aslının adı geçen şirkete iade edildiği ve dosyanın infazla kapatıldığı görülmüştür.
Davalı …Ş vekilince delil olarak; …’le akdolunan faktoring sözleşmesi, davaya konu çeke ilişkin tevdi bordrosu ve … tarafından … adına düzenlenmiş 27/11/2017 tarihli ve 11.357,50 TL tutarlı fatura ibraz edilmiştir.
Davacı yanın sahtelik iddiasına nazaran davacı şirketin ilgili dönem temsil ve ilzama yetkilileri olan …, … ve …’ın imza örnekleri alınmış, emsal imzalarının bulunduğu belgeler ilgili yerlerden celbedilmiş ve çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığının tespiti noktasında bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; … Bankası A.Ş … şubesine ait, Keşide yeri … olan, 24/01/2018 keşide tarihli, keşidecisi … olan, …. A.Ş emrine yazılı 11.334,00-TL bedelli, … numaralı çek aslının, Arka yüzü 1. ciranta hanesinde “…. A.Ş” ibareleri ile başlayan kaşe basım izi üzerinde atılı bulunan 1. ciranta imzalarının …, … ve … isimli şahısların dava dosyaları içerisinde mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğu ve …, … ve … isimli şahısların elinin ürünü olmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı yanca lehine düzenlenen ve kasada muhafaza edilen çekin işyerinde gerçekleşen hırsızlık neticesinde ellerinden çıktığı, çek üzerindeki kaşenin davacı şirkete ait olduğu ancak davacı şirket yetkilileri tarafından imzalanmadığı beyan edilerek menfi tespit ve çek keşidecisi olan dava dışı … A.Ş tarafından haciz ve muhafaza baskısı altında ödenen bedelin istirdatı talebinde bulunulmuştur. Çek bedelini de kapsar şekilde dava konusu yapılan ödemenin, dava dışı çek keşidecisi tarafından davalı …Ş’ne icra takip dosyası üzerinden yapıldığı ihtilafsız olup, bu husus dosya kapsamı ile de sabittir. Çek bedeli dava tarihinden önce 12/03/2018 tarihinde keşideci tarafından ödendiğinden ve çek kapsamında davacı aleyhine başvuru imkanı ortadan kalktığından çeke ilişkin menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Davacı yanca istirdat talebi bakımından keşidecinin haciz ve muhafaza baskısı altında ödeme yaptığı, çekin hırsızlık yoluyla elden çıktığı ve imzanın sahte olduğu iddia edilerek bu yönlerde delil ibrazında bulunulmuş ve 23/09/2020 tarihli karar duruşmasında bilirkişi raporu ile davanın sübuta erdiği beyan edilerek davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiş olmakla mevcut dosya durumu itibariyle değerlendirilme yapılması gerekmiştir. İstirdat davasına ilişkin olarak İİK 72/7. maddesinde borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan kişinin ödediği tarihten itibaren bir sene içerisinde umumi hükümler dairesinde paranın geri alınmasını isteyebileceği düzenlenmiştir. İstirdat davasına konu ödemenin davacı yanca yapılmadığı sabit olmakla ve davalıların hukuki durumu ve sorumluluklarına ilişkin başkaca iddia ve ispata elverişli delil ibrazında bulunulmadığından, taleple bağlılık ve taraflarca getirilmesi ilkesi uyarınca, anılan yasal düzenlemeler kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda davacının bu yöndeki bedel istirdatı talebi bakımından aktif husumet ehliyetinin bulunmadığına kanaat getirilmiştir. Hukuki yarar ve husumet ehliyeti dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması ve aktif husumet ehliyetinin öncelikle değerlendirilmesi gerekmekle davalıların hukuki durumu ve sorumlulukları noktasında ayrıca değerlendirme yapılmayarak oluşan kanaate göre davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, usulden red kararı verilmiş olmakla İİK 72. maddesi kapsamında tazminat istem koşulları oluşmadığından davadaki tüm talepler bakımından aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın; menfi tespit talebi bakımından hukuki yarar yokluğu nedeniyle, dava dışı keşideci tarafından ödenen bedelin istirdatı talebi bakımından ise davacının aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 54,40 TL maktu red harcının peşin alınan 271,61-TL harçtan mahsubu ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, fazladan yatırılan 217,21-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, davalı yanca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
5-Davalı …Ş vekille temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ve davalı … yüzüne karşı, diğer taraflar yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2(iki) haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/09/2020

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .