Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/229 E. 2018/211 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/229
KARAR NO : 2018/211
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket otomobil satış sektöründe de faaliyet göstermekle birlikte, ticari faaliyetleri kapsamında… isimli şahsın aracılığıyla … İli, … İlçesinde bulunan “…” isimli firmadan panoramik cam tavan, hayalet göstergeli, ön koltuk ısıtmalı “…model” aracın yurtdışından sipariş edilerek 70.000 Euro bedel karşılığında satışı hususnda harici olarak anlaştıklarını, iş bu taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden 29.632.-TL bedelin …Şti’nin banka hesabına gönderildiğini, müvekkili tarafından yapılan iş bu ödeme akabinde, … isimli şahsın müvekkilini arayarak aracın Türkiye’ye getirilmesi ve tescil işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla gümrük ve vergi işlemlerinin bedeli olan 14.000 Euro’nun işlemleri yapacak olan davalıya ait banka hesabına gönderilmesinin talep edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından 14.000 Euro bedelin karşılığı olan 56.000.-TL ödemeyi gönderdiğini, müvekkilince satış bedeli, gümrük ve vergi masrafları ödenmesine rağmen aracın gümrük işlemlerinin bitmediği nedenle aracın teslim edilmediğini ve oyalandığını, ilgili aracın gümrük işlemleri taahhüt edildiği şekilde gerçekleşmediğinden aracın Türkiye’ye girişinin sağlanamadığını ve yaklaşık 2 ay gümrükte bekletildiğini, daha sonra aracın Türkiye’ye girişinin sağlanamadığından yurdışına iadesinin sağlandığını, müvekkilinin sözleşmeyle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın, karşı tarafın sözleşme gereği yükümlülüklerine aykırı hareket ederek tescil ve gümrük işlemlerini gereği gibi yerine getiremediği gibi, müvekkili tarafından ödenen 219.632.-TL bedel iade edilmiş ise de; davalı adına gönderilen gümrük ve vergi masraflarının bedeli olan 56.000.-TL ‘nin yapılan tüm görüşmelere rağmen bugüne dek geri ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için giriştikleri icra takibine borçlu- davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, davacı tarafından davalıya aleyhine girişilen icra takibine vaki itirazın İptali davasıdır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : … Karar No : … sayılı ilamında belirtildiği üzere; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nun 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile, bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Davacı tacir olmakla birlikte davalının tacir olduğunun anlaşılamaması hatta … isimli şahsın aracılık hizmetleri ile iştigal edecek şahıs olarak dava dilekçesinde anlatılmış olması bu itibarla şahsın tacir değil hizmet ilişkisi çerçevesinde çalışan bir kişi olduğunun anlamının çıkması ,davacı beyanına göre araç satımına dair ilişkinin diğer tarafının “…” isimli bir firma olup bu şirketin davamızda davalı olarak hasım gösterilmemesi, paranın gönderildiği şahsın hasım olarak gösterilmesi, ihtilafın mutlak ticari dava olmaması nedeniyle davaya bakmakta görevli Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olmakla; mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca; davanın görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde HMK madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE, gönderilmesine, şayet yasal iki haftalık süre içerisinde taraflarca talep edilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331/2 md. uyarınca harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
4-Karar yanların yokluğunda alınmış olmakla resen tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda TENSİBEN karar verildi….
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır