Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/218 E. 2019/512 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/218
KARAR NO : 2019/512

DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/03/2018
KARAR TARİHİ: 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacının dava dilekçesi özetle; müvekkilinin davalı bankanın … Şubesi müşterisi olduğunu, bu hesabından hackerlik yolu ile 12.12.2017 tarihinde saat 15:05’te EFT olarak ile 4.900,00 TL, aynı gün saat 15:08’de EFT ile 4.900,00 ve yine aynı tarihte … Şubesi ATM’den 3.000,00 TL para çekilmesi sureti ile müvekkilinin hesabının boşaltıldığını, bu işlemlere ilişkin ekte suretini sunduğumuz dilekçeler ile Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma ve Davalı Bankanın … Şubesine başvuru yapıldığını, belirtilen tazminata ilişkin zararlandırıcı işlemde müvekkilinin bir kusuru olmadığını, oluşan zarardan davalı banka sorumlu olup müvekkilinin zararlarının davalı tarafından tazminini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının internet üzerinden ara motoruna müvekkili bankanın adının yazılması nedeniyle ilk çıkan linke tıklayarak “….com” adresini tıklaması neticesinde anılan sahte siteye, müşteri numarası, T.C. Kimlik numarası, internet bankacılığı şifresi, gizli kelime bilgisini ve mobil şubesinin kurulumu için cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık SMS şifrelerini ve doğrulama kodunu da söz konusu siteye kendisi yazdığı ve üçüncü kişilerin/dolandırıcıların hesabına ulaşmasına neden olduğunu, davacı cep telefonuna mobil şube kurulması ve mobil şubeden işlem yapılması için gerekli olan sms doğrulama kodunu ve sms şifrelerini güvenli olmayan platform ortamında paylaştığını, bu kadar bilgisini paylaşan davacı için müvekkil bankanın yapabileceği teknik bir husus kalmadığını, bu nedenle üçüncü kişiler/dolandırıcılar tarafından söz konusu işlemlerin yapılabildiği anlaşıldığını, davacının kişisel kusuru neticesinde yaşanan olay nedeniyle müvekkili bakanın hiçbir kusuru olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ :
Davada talep, davacıya ait davalı banka nezdinde bulunan hesaptan bilgisi dışında gerçekleştirilen EFT yoluyla ve ATM’den para çekme şeklinde gerçekleşen işlemler sebebiyle davalının kusursuz sorumluluğu (risk sorumluluğu) bulunduğu iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle HMK 1. maddesi uyarınca kamu düzeninden ve HMK 114/c ve 115/1. maddeleri uyarınca dava şartı olan olan görev hususu açısından yapılan incelemede;
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi ve 3/1-l maddesinde tüketici işlemi de; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile tüketici arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un 73/1.maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevli kılınmıştır.
Yine, 6502 sayılı Kanun 83/2.maddesine göre; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasına ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiş bulunmaktadır.
Davanın dayanağı davacının kullanmış olduğu bireysel hesaptan bilgisi dışında gerçekleşen para çıkışlarıdır. Bu kapsamda davalı bankadan ilgili döneme ilişkin hesap hareketleri ve davacıyla yapılan sözleşme örneği celp edilmiştir. Davalı banka tarafından gönderilen sözleşmede kullanılan hesabın ticari olduğuna yönelik bir kararlaştırma bulunmadığı gibi, davacı vekili celsedeki beyanında da davacının tacir olmadığını ve kullanılan hesabın da bireysel hesap olduğunu beyan etmiştir. Medeni yargılama hukukunda görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup HMK’nda da dava şartları arasında gösterilmiştir. Davacının tacir olmaması, kullanılan hesabın da bireysel hesap olması sebebiyle HMK’nın 1, 2.maddeleri 6102 sayılı TTK’nın 4, 5.maddeleri ile 6502 sayılı Kanunun 3, 49, 73, ve 83. Maddelerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğuna kanaat getirilmiştir.
Mahkemenin görevine ilişkin dava şartının, davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunlu olup, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine, davanın görev yönünden usulden reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair;Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim