Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/167 E. 2018/1058 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/167 Esas
KARAR NO : 2018/1058
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 17/02/2018
BİRLEŞEN İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2018/710 Esas- 2018/851Karar sayılı DOSYASINDA
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 23/07/2018
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Şirketin İhyası davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalılardan… Şti’ye 11/04/2016 tarihinde alacak davası açtığını, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, Ticaret Silcil Müdürlüğünün 30/06/2017 tarihli kararı ile …Şti.’nin tasfiyesinin sona erdiğine karar verildiğini, 12/09/2017 tarihinde şirketin sicil kaydı terkin olduğunu, … Şti’nin tekrar işlem yapabilme yeteneğini , tüzel kişiliğini kazanması şirketin ihyasına ve doğacak yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili tarafından mahkememize verilen cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK 32 ve Yönetmelik 34.maddeleri doğrultusunda işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memuruna ait olduğunu, müvekkilinin yasal hasım konumunda bulunduğunu, müvekkili aleyhine yargılama gideri yüklenmesinin doğru olmayacağını beyanla yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN2018/710 Esas 2018/851 Karar sayılı DOSYASINDA; D A V A /
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı Tasfiye Halinde … Şirketi (eski ünvanı ile … Şti.)’ne 11/04/2016 tarihinde İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde alacak davası açtığını, Ticaret Sicil Müdürlüğü 30/06/2017 tarihli kararı ile… Şti.’nin tasfiyesinin sona erdiğine karar verilerek 12/09/2017 tarihinde şirketin sicil kaydı terkin olduğunu, tasfiye tarihinden yaklaşık 1 yıl önce açtığımız alacak davasında gerekli tebliğlerin yapılamadığını, alacak davasının devamı için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince davalı şirket hakkında ihya davası açılması için süre verildiğini belirterek önclikle dosyanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve Tasfiye Halinde …Şirket’nin tekrar işlem yapabilme yeteneğini, tüzel kişiliğini kazanması için şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı Tasfiye memuruna usulüne uygun olarak birleştirme kararı ve dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Asıl davada talep, uyuşmazlığın ticaret sicilden tasfiye kararı sonucu terkin olunan şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İhyası talep olunan Tasfiye Halinde … Şirketi (eski ünvanı ile …Şti.), … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunmaktadır.12/09/2017 tarihinde şirketin sicilden terkin edildiği ve Sicil Gazetesinde de ilan edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı yana, mahkememizce, şirketin tasfiye kararı ve sonuçlandırılarak sicilden terkin olunması karşısında son tasfiye memuruna karşı dava açması ve dosyamızla birleştirilmesi için süre verilmiştir.
Birleşen davada talep, 6102 sayılı TTK nın 643 maddesi göstermesi ile aynı yasanın 547.maddesi hükmüne dayalı davalı Tasfiye Halinde…Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Davalı Tasfiye Halinde … Şirketi (eski ünvanı ile …Şti.),… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı bulunmaktadır.12/09/2017 tarihinde şirketin sicilden terkin edildiği, ilanda şirketin tasfiyesine ve tasfiye memuru olarakta …’in seçilmesine karar verildiği, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 12/09/2017 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının bu nedenle terkin olunduğu anlaşılmaktadır.
eTTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; eTTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır. Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve eTTK’nda doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547.madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547.maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Yine TTK’nun Geçici 7.maddesinde, hükümde yer verilen hallere ilişkin olarak anonim, limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı öngörülmüş ve 15. Fıkrasında ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenlenmiştir.
Tasfiye; şirket leh ve aleyhindeki davaların intacı, alacakların tahsili, borçların tamamen ödenmesi ve kalanın son bilanço gereği ortaklar arasında hisseleri nisbetinde bölüştürülmesi işlemlerini zorunlu olarak içerir. İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında 11/04/2016 tarihinde, davacı şirketin davalılardan Tasfiye Halinde …Şirketi (eski ünvanı ile …Şti.),den alacağı istemiyle dava açıldığı, böylece Şirket aleyhine açılan davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Derdest davanın varlığı, bu kapsamda ihya için davacı yana mahkemece süre verilmiş olması, davadan kaynaklanan hukuki durumun sonuca bağlanması ve tüm sonuçlarıyla uyuşmazlığın tamamen sona erdirilmesi için şirketin ihyası gerektiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu nedenlerle; birleşen dava ve yukarıda belirtilen derdest davanın varlığı dikkate alınarak, bu dava sonuçlanmadan tasfiyenin sonlandırılmış olması yerinde olmayıp, mahkememize açılmış şirketin ihyası istemli davanın yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Diğer yandan yasal hasım konumunda bulunan davalı sicilin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağı, bu duruma nazaran, tasfiye memuru atanmasına, bu suretle asıl ve birleşen davalar yönünden davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleşen davalar yönünden davanın kabulü ile;… Ticaret Sicilinin … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketinin ihyası ile ticaret sicilde tescil ve ilanına,
2-Son tasfiye memuru …’in aynı sıfatla görevlendirilmesine,
3-Asıl davada; a-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Asıl Davada; Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA,
b-Asıl Davada;Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama gideri takdirine YER OLMADIĞINA, Aynı nedenle davacı yararına vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
4-Birleşen davada;a-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
b-Davacının başlangıçta yaptığı 43,25 TL gider ile müzekkere-tebligat giderleri 28,00 TL toplam 71,25 TL yargılama giderinin Tasfiye memuru olan davalıdan alınarak davacı yana verilmesine,
c-Davacı vekille temsil olunmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin Tasfiye memuru olan davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Yasal hasım konumunda bulunan Ticaret Sicil aleyhine yargılama gideri tayinine yer olmadığına,
4-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider-delil avanslarından var ise kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip