Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/151 E. 2022/889 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/151 Esas
KARAR NO:2022/889

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:13/02/2018
KARAR TARİHİ:20/12/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında yapılacak olan bilirkişi incelemesi sonucu tazminat miktarının belirleneceğini, bundan dolayı hesaplanacak olan tazminat miktarının belirlenmesinin imkansız olduğundan fazlaya ilişkin hakları saklı tutmak kaydı ile şimdilik 21.000,00 TL olarak dava açtıklarını, bilirkişi incelemesi sonucu çıkacak olan rapor doğrultusunda eksik harç tamamlanacağını, davalı … şirketi tarafından sigorta ettirilen … plakalı araç, sürücüsü olan diğer davalı …’un sevk ve idaresinde 19/09/2017 tarihinde … Bulvarı …/… tek taraflı olarak müvekkiline çarptığını, kazaya karıştığını, kaza nedeni ile … CBS’de soruşturmanın halen devam ettiğini, davalı tarafın hızlı bir şekilde kullandığı araç müvekkilinin tüm kemiklerini kırdığını, meydana gelen kaza sonucu müvekkili kolundan, belinden, omuzundan ve ayaklarından yaralandığını, müvekkilinin meydana gelen kaza sonucunda yaklaşık olarak 3 ay boyunca evde yatalak kaldığını, eli, kolu ve ayaklarının kırıldığını ve ayaklarında, kolunda platin takıldığını, bu platinler sayesinde yaşamını sürdürmek zorunda kalacağını, meydana gelen kazanın olay mahallinde hız limiti 40 olmasına rağmen davalı taraf bu hız limitine uymayarak müvekkiline çok hızlı bir şekilde çarptığını, hızını alamadığını, zaten müvekkilininde meydana gelen kırıklara bakılacak olursa kazaya neden olan aracın modeline bakılacak olursa aracın hızını engelleyebileceğinin çok açık bir şekilde ortada olduğunu, fakat aracın hızı yapılan araştırmalar neticesinde en az 100 civarında olduğu sonucunu ortaya çıkarmakta olduğunu, aracın markasının ve modelinin lüks olduğu düşünülecek olursa hız limitinin 40 olduğu bir yerde ani fren yapılarak kazaya engel olunacağını açık bir şekilde ortada olduğunu, aynı şekilde davalı sürücünün ani kaza olması durumunda bile frene basması durumunda hız limitinin çok düşeceği ortaya çıkacağını ve bu durumda müvekkilinde oluşan kırık sayısının çok az olacağı hatta kırık oluşmayacağı sonucunu bile ortaya çıkaracağını, müvekkili kazanın meydana gelmesi ile birlikte, İstinye Üniversitesi hastanesi’nde tedavi altına alındığını, müvekkilinin kaza nedeniyle eğitimini uzattığını ve bir senelik kayıp dolayısıyla kazanç kaybına uğrayacağını, kaza tarihinden sonra her geçen gün müvekkilinin kırılan ayağı eğik durmaya başladığını ve bu durum da müvekkilinin manevi olarak çok etkilenmiş olduğunu, müvekkili için bedensel zarar nedeni ile meydana gelen tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün kaybedilmesinden ya da azalmasından dolayı doğan kayıplar, ileride yapılacak olan tedavi ve estetik masrafları, hastaneye gidip gelirken yapacağı masraf, müvekkilinn mühendislik fakültesinde okuması ve okulu uzamasından dolayı okulu bir sene uzayacağından doğacağı zararların tespiti ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı taraflardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin yaşının göz önüne alınması, okulunu uzatması, bir yaşam boyu platinler ile yaşamını sürdüreceği, ayak ve kolunun kırık olması, birçok sosyal etkinlikten uzak kalacağı göz önüne alınıp 20.000,00 TL manevi tazminatı davalı …’dan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı taraflara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, 19.09.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı ve davalı …’un sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması celp edilmiş, davacıya ait sgk kayıtları, hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş, adli tıp raporu , bilirkişi raporu alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan davacı … adına düzenlenen 21/01/2020 tarihli adli tıp raporunda özetle; 1) … Üniversitesi Liv Hospitalın 20.09.2017 tarihli epikrizinde; Araç dışı trafik kazası ifadesiyle getirildiği, sol humerus diafiz kelebek fragmanlı tip 2 açık kırık, sol kururis kapalı kırık, sağ medial malleol kırığı, sağ disekte 6×6 cm lik alanda dermabrazyonun eşlik ettiği açık yara, sol ayak bileği dorsifleksiyonu yapamama dışında belirgin nörovasküler defisit görülmediğini, opere edildiğini, kontrollere çağrılarak taburcu edildiğini, 2) … Dr…. Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 01.10.2019 tarihli FTR raporunda; Sağ ve sol ayak bileği plantar fleksiyon tam, sağ ayak bileği dorsifleksiyon nötralde 0 derece, sol omuz dirsek el bilek eklem hareket açıklıkları tam, sol kolunu kullandığını ifade ettiğini, 3) … Dr… Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 09.10.2019 tarihli Ortopedi raporunda; Sol kol lateral ve superiorda skarları olduğu, sağ ayak bileğinde ve sol diz antreiorda insizyon skarları olduğunu, incelenen görüntülerde aol tibia İMÇ ve sol humerus şaft kırığına yönelik İMÇ ve sağ medial malleol fraktürüne yönelik vida yapıldığını, bilateral alt ve üst ekstremite deformite görünümünün mevcut olmadığını, bilateral dirsek ROM ları tam, uzunluk farkı olmadığını, bacak uzunluk grafisinde 17 mm lik uzunluk farkı mevcut, yürüyüş bozukluğu görülmediğini, EMG raporunda sağ üst ve her iki alt ekstremite duyu ve motor sinir iletim çalışmaları ve her iki alt ekstremite iğne EMG yapıldığı, bulguların sol peroneal sinirin ayak bileği seviyesinde kısmi kronik aksonal hasarı ile uyumlu olduğunun düşünüldüğünü, 4) Dosyada mevcut CD lerin Kurulumuzda yapılan radyolojik incelenmesinde; 01.10.2019 tarihli grafide sol humerus orta diafizde kaynamış kırık sekeli ve İMÇ materyali, kururis grafisinde sol tibia ve fibula distal diafizde kaynamış kırık sekeli, sol tibiada İMÇ, sol fibulada malunion, sağ medial malleolde kaynamış kırık sekeli vida tespit materyali, bilateral tibiotaler eklem aralığı açık olduğunu, 09.10.2019 tarihli ortoröntgenogramda sağ alt ekstremite 99.9 cm, sol 98.6 cm ölçüldüğüne göre;
SONUÇ: … oğlu, 16.06.1995 doğumlu …’in 19.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Alt esktremiteye ait sorunlar, Tablo 3.10’a göre %7, Tablo 3.3’e göre %5 olduğu, Balthazard formülüne göre: %11.65 alt ekstremite özürlülüğü olduğu, Tablo 3.2’ye göre %6 olduğunu, 1) Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, 2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi … ve Nesimi Soner Dedeoğlu’ndan oluşan heyetten alınan 22/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
1- Kusur:
-Davalı … şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsününü kazanın oluşumunda %100 oranında tam kusurlu olduğunu,
-Davacı yaya …’in ise kendi yaralanması ile sonuçlanan kaza da kusurunun bulunmadığını,
2- Sigorta Poliçesi: … plakalı 2005 model … marka … model hususi aracın dava dışı Sedrettin Karahan adına kayıtlı olduğu ve 26/09/2016-2017 vadeli … numaralı poliçenin 26/09/2016 tarihinde Yeni Genel Şartlar dahilinde davalı …Ş. Tarafından (01/06/2015 tarihinden itibaren yürürlükte olan ve 14/04/2016 tarihli karar dahilinde kabul edilen) düzenlendiğini, Dava öncesinde davalı … şirketine 16/01/2018 tarihli başvuru içeren yazılı dilekçesinin davacı vekili tarafından düzenlendiğini ancak bu dilekçenin hangi tarihte davalı … şirketin tebliğ edildiğine dair herhangi bir belgenin dava dosyasında sunulmadığını,
3- Davacının maddi zararlarının hesaplanması:
-19/09/2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası davacı …’in; 01/06/2015 tarihinden itibaren geçerli olan Yeni Genel şartlar dahilinde TRH 2010 yaşam tablosu kullanılarak ve 1,8 teknik faiz dikkate alınmak sureti ile “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant” formülü ile hesaplandığında;
– 18 ay/540 gün geçici iş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 29.265,58 TL olduğunu,
-Davacının %6 sürekli maluliyet oranı dahilinde, sürekli maluliyet maddi zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 69.583,18 TL olduğunu,
Toplam maddi zararının 98.848,76 TL olduğu, 2017 yılı tarihi dikkate alındığında, davalı … şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami limit 330.000,00 TL ile sorumlu olduğu dikkate alındığında, işbu limit dahilinde bulunduğunu,
4- Temerrüt ve Faiz:
Dava öncesinde davacı vekilinin hangi tarihte yazılı tazminat talebini sigorta şirketine ulaştırdığına dair bir belgenin dava dosyasına sunulmamış olması nedeni ile 13/02/2018 dava tarihinin temerrrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz işletilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının sayın Mahkemeye ait olduğunu,
5- Manevi Tazminat:
Davacı için talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminat talebinin elbette tüm takdir ve hukuki münakaşasının Yüce Mahkemeye ait olduğunu,
Ancak sayın MAhkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğunu, sair hususların yüce yargı makamının takdirinde olduğu kanaatlerine ulaşıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi …’tan alınan 18/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacının Maddi Zararlarının Hesaplanması; 19.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonrası davacı …’in; 09.10.2020 tarihinde resmi gazetede yayımlanan 17.07.2020 tarih 23019/40 E. 2020/40 K sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı dahilinde KTK‘nun 90. Maddesinde yapılan değişiklik gereği, Yargıtay 17. HD tarafından verilen son içtihatlar doğrultusunda; TRH 2010 Erkek yaşam tablosu kullanılarak Prograsif Rant adı verilen 1/km tekniği ile işbu ek rapor tarihi 18.10.2021 de bilinen en son 2021 yılı asgari ücretler üzerinden hesaplandığında;  Geçici İş Göremezlik Zararı; – 18 ay/540 gün geçici iş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 29.265,58 TL olduğunu, (17. Hukuk Dairesi 2019/6271 E. , 2020/8104 K. 03.12.2020 tarihli kararı dahilinde davalı … şirketinin işbu zarardan sorumlu olduğundan söz edilebileceğini)  Sürekli İş Göremezlik Zararı; Alternatif 1-30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; – Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, sürekli maluliyet maddi zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 98.710,31 TL olduğunu, Alternatif 2- 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: – E cetveline göre % 3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, sürekli maluliyet maddi zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 54.290,67 TL olduğunu, dosyada bulunan iki farklı yönetmelik dahilinde hesaplama yapıldığını, nihai takdirin elbette Yüce Mahkemeye ait olduğunu, 2017 yılı kaza tarihi dikkate alındığında, davalı … şirketinin sigortalı araç sürücüsünün (tam) kusuru oranında ve azami limit 330.000,00 TL ile sorumlu olduğu dikkate alındığında, işbu limit dahilinde bulunduğunu, Temerrüt Tarihi ve Faiz; Dava öncesinde davacı vekilinin hangi tarihte yazılı tazminat talebini sigorta şirketine ulaştırdığına dair bir belgenin dava dosyasına sunulmamış olması nedeni ile 13.02.2018 dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz işletilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının Sayın Mahkemeye ait olduğunu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/19-73 E. 1999/106 K. 17.02.1999 tarihli kararı) Manevi Tazminat; davacı için talep edilen 20.000,00 TL manevi tazminat talebinin elbette tüm takdir ve hukuki münakaşasının Yüce Mahkemeye ait olduğunu, ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğunu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı kanaatlerinin bildirildiği görülmüştür.
Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigorta Poliçesinin incelenmesinde; … plakalı 2005 model … marka … model hususi aracın dava dışı Sedrettin Karahan adına kayıtlı olduğu ve 26/09/2016-26/09/2017 vadeli … numaralı ZMMS poliçesi ile davalı … tarafından sigortalandığı, azami sakatlık teminat limitinin 310.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunlarının değerlendirilmesinde;
Davacı …’in 19.09.2017 tarihinde meydana gelen tarafik kazasında yaralandığı; Davacının kaza sırasında yaya olduğu; Kazaya karışan … plakalı 2005 model … marka … model hususi aracın dava dışı Sedrettin Karahan adına kayıtlı olduğu ve 26/09/2016-26/09/2017 vadeli … numaralı ZMMS poliçesi ile davalı … tarafından kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığı, azami sakatlık teminat limitinin 310.000,00 TL olduğu, bu aracın kaza sırasında davalı …’un sevk ve idaresinde olduğu; Davacı tarafından davalı … şirketine 17.01.2018 teslim tarihli dilekçe ile başvuru yapıldığı, davalı … şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilince, dava dilekçesi ile davacı için davalılar …. Ve …’dan 1.000,00 TL maddi tazminat ve davalı …’dan 20.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir. Davacı vekilince 30.03.2021 tarihinde sunulan talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebi 80.929,77 TL’ye artırılmıştır. Aktüer bilirkişi ek raporundan sonra davacı vekilince sunulan22.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebi 127.975,89 TL’ye artırılmıştır.
Davalılarca, davanın reddi talep edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, 111/2. Maddesinde, tazminat miktarlarına ilişkin olup ta, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren iki yıl içinde iptal edilebileceği düzenlenmiştir.
TCK’nın 66/e maddesinde beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ve para cezasını gerektiren suçlarda dava zaman aşımının 8 yıl olacağı düzenlenmiştir.
Somut olayda, alınan ve karar vermeye uygun bulunan;
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 21/01/2020 tarihli adli tıp raporuna göre, davacı …’in 19.09.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi … ve …’ndan oluşan heyetten alınan 22/10/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre, Davalı … şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 oranında tam kusurlu olduğu, Davacı yaya …’in ise kendi yaralanması ile sonuçlanan kaza da kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
Aktüer Bilirkişi …’tan alınan 18/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre, Davacının 18 aylık geçici iş göremezlik zararının 29.265,58 TL olduğu, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında, Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %6 (yüzdealtı) olduğu, sürekli maluliyet maddi zararının 98.710,31 TL olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan ve yasal düzenlemeler ışığında, davacının dava konusu kazada yaralanmasından dolayı 29.265,58 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 98.710,31 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere 127.975,89 TL maddi tazminat talep edebileceği, bu tazminattan, davalı sürücü …’un %100 kusuru ile kazaya sebebiyet vermesinden dolayı, davalı … şirketinin de, kazaya sebep olan aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesini düzenlemiş olması ve tespit edilen tazminatın poliçe teminatı kapsam ve limiti içinde kalmasından dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davalı … şirketi yönünden temerrütün 26.01.2018 tarihinde, diğer davalı yönünden temerrütün olay tarihinde oluştuğu, kazaya sebep olan aracın hususi araç olması nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmış, bu kapsamda maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça, davalı …’dan 20.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; kaza tarihi, kazanın gelişim şekli, kusur durumu, yaralanmanın boyutu, tedavi süresi, davacının duymuş olduğu acı ve üzüntünün büyüklüğü, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ve yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutularak, davacı için 20.000,00 TL manevi tazminat miktarının makul olduğu değerlendirilmiş ve bu tazminat miktarından davalı sürücü …’un %100 kusuru ile kazaya sebebiyet vermesinden dolayı sorumlu olduğu kanaatine ulaşılmış, bu kapsamda manevi tazminat davasınında kabulüne karar verilmiştir.
Bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACI TARAFÇA AÇILAN MADDİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE; 127.975,89 TL maddi tazminatın, davalı …Ş. Yönünden 26.01.2018 tarihinden davalı … yönünden 19.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-DAVACI TARAFÇA AÇILAN MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KABULÜ İLE; 20.000,00 TL manevi tazminatın, 19.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-a) Maddi Tazminat Yönünden Alınması gereken 8.742,03 TL harçtan peşin+tamamlama+ıslah ile alınan 773,59 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.968,44 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin, tamamlama ve ıslah yolu ile yatırılan 773,59 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
b)Manevi Tazminat Yönünden Alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden;
a)Maddi tazminat yönünden, usuli kazanılmış haklar gözetilerek önceki karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 20.196,38-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
b)Manevi tazminat yönünden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvurma harcı parası, 245,00-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 1.382,00-TL ATK masrafı olmak üzere toplam; 3.262,90-TL yargılama masrafının davalılardan (davalı … şirketi 2.821,90 TL’sinden sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip …
 e-imzalıdır

Hakim …
 e-imzalıdır