Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/134 E. 2018/1252 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/134
KARAR NO : 2018/1252
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/02/2018
KARAR TARİHİ: 24/12/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkkili şirketin davalı bankadan kullanmış olduğu üç adet krediyi ödeyerek kapattığını, müvekkili şirketin 2016 yılı Ekim ayında, Türkiye’de faaliyet gösteren 12 bankanının …tarafından incelemeye alındığı ve bu inceleme neticesinde söz konusu bankaların mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri konusunda anlaşma ve/veya uyumlu eylem içirisinde bulunmak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. Maddesini ihmal ettiğinin tespit edildiğini örendiğini ve Rekabet Kurumu Başkanlığı’nın, 2011-4-91 Esas 13-13/198-100 Karar sayılı ve 08/03/2013 tarihli bu kararına göre, raporda adı geçen 12 bankanın, 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 tarihleri arasında uzlaşma içinde hareket ederek, kartel oluşturdukları, faiz oranlarını arttırdıklarını, bu yüzden de o dönemde çekilen krediler ve kredi kartlarına olağandan yüksek faiz, mevduatlara ise olağandan düşük faiz uyguladıklarını, söz konsu bankaların haksız kazanç elde ederken, banka müşterileri olan tüketiciler, tacirler ve kamu kurumlarının mağdur edildiğini tespit ettiklerini, bu nedenlerle müvekkili şirketin dava konusu dönemde kullanmış olduğu tüm krediler sebebiyle yersiz tahsil edilen faizin yasada öngörüldüğü şekliyle tarafına iadesini, müvekkili şirketin davalı bankadan kullandığı kredilerle, dava konusu edilen döneme ilişkin fazla tahsil edilen faiz tutarının 3 katı tutarındaki tazminata dair 10.000-TL’nin, her bir taksitin ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini dava ve talep etmektedir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …kararına karşı dava açmış olduklarını kararın henüz kesinleşmediğini, taleplere konu alacakların zamanaşımına uğradığını, Rekabet Kurumu’nun13/12/2016 tarihli ve36320193-640-13428 sayılı yazısında …bank A.Ş. Yönünden ilk belge tarihinin 30/06/2010, son belge tarihinin 201/12/2010 olduğunun belirlendiğini, Rekabet Kurumu’nun bu yazısı ile…bank A.Ş yönünden rekabet ihlalinin sadece 30/06/2010 – 20/12/2010 tarihleri arasında olduğu, bu tarihler dışında rekabet ihlalinden bahsedilemeyeceği bizzat Rekabet Kurumu tarafından yazılı olarak belirtildiğini ve …kararına dayandırılarak açılan davaya konu işlem/işlemlerin söz konusu 30/06/2010 – 20/12/2010 tarihleri aralığında olmadığını, davalı bankanın taraflar arasında müzakere edilerek ve ortak iradeler uyuşarak imzalanan kredi sözleşmelerine aykırı davranışının olmadığını yine davalı bankanın tazminat sorumluluğunun da bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Ankara …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve …Karar sayılı yetkisizlik rararı üzerine kesinleşen ve yasal sürede gönderme talep edilen dosya Mahkememize tevzii olunmuştur.
Açılan dava; davacı ile davalı banka arasında imzalanan 26/02/2011 tarihli 24 ay vadeli 30.000,00 TL miktarlı yıllık %9,84 (aylık %0,82) akdi faiz oranlı, 24/08/2010 tarihli 15 ay vadeli 50.000,00 TL miktarlı yıllık %13,20 (aylık %1,10) akdi faiz oranlı, 24/08/2010 tarihli 15 ay vadeli 50.000,00 TL miktarlı yıllık %13,20 (aylık %1,10) akdi faiz oranlı ticari kredi sözleşmelerinde davalı bankanın piyasaya hakim diğer bankalar ile uyumlu eylem içerisinde bulunarak rekabeti bozucu anlaşmalar yapması neticesinde, normal piyasa koşullarında davacıdan tahsil edeceği faiz miktarından fazla haksız faiz tahsil etmesinin sonucu almış olduğu fazla faizin iadesine, uğradığı zararların Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 57 ve 58. maddesine dayalı tazminat talebidir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Mahkememizce 13/10/2018 tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; “…bank A.Ş.nin mevduat faizlerindeki(TL ve Yabancı Para) oranlarına ilişkin anlaşmaya katıldığı, Belge 11 de 30/06/2010, 01/07/2010 tarihleri, Belge 15 de 17/12/2010 tarihlerinden bahsedilerek bu belgelerde adı geçen bankalar ve…bank’ın aralarında rekabeti bozucu amaç taşıyan anlaşma yaptıkları, davalının da bu anlaşmaya dahil olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan dava konusu uyuşmazlığın konusu ticari firma olan ve Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan Taksitli Kredidir. Dava konusu olaya dayanak teşkil eden …kararı incelendiğinde görülecektir ki davalının rekabeti ihlal edici davranışları olmakla beraber gerekçeli kararın Belge-6 değerlendirilmesi bölümünde geçen Tablo 16’da yaptığı tespite göre Taksitli Kredisine kartel oluşturan bankalar arasında davalı…bank mevcut değildir.” şeklindeki değerlendirmeyle davacının tazminat talebinde dayanak teşkil eden …kararında Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan Taksitli Kredi faiz oranlarında kartel oluşturan bankalar arasında davalı …BANK A.Ş olmadığından davacının talebi bakımından Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57. Maddesinde belirtilen şartların oluşmadığı, sonuç ve kanaatine varmış olduğunu bildirerek rapor sunulmuştur.
Rekabet Kurulu’nun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararında davalı bankanın yer aldığı 12 bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri konusunda birlikte davranışları nedeniyle 4054 sayılı yasanın 4.maddesine aykırı davranılıp davranılmadığı değerlendirilmiştir. Anılan kararda faiz oranının tespitinde birlikte hareket eden bankalar belirlenmiş olup, kararın Belge-6 değerlendirilmesi bölümünde geçen Tablo 16’da yaptığı tespite göre Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan Taksitli Kredilerde kartel oluşturan bankalar arasında davalı…bank A.Ş.’nin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davalı bankanın davacıyla imzalanan ticari krediler kapsamında davacının zararına neden olacak eylemsel birliği bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla davacının kullandığı krediler nedeniyle rekabet yasağına aykırılık nedeniyle bir zararı oluşmamıştır.
Davanın dayanağını oluşturan davacı ile davalı arasındaki kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan kredilerin …kararı kapsamında kalıp kalmadığının saptanmasından sonra usul ekonomisi dikkate alınarak çekişme konusu kredilerin …kararı kapsamında kalmadığı saptandığından bekletici sorun da yapılmamıştır.
Yukarıda açıklanan olgulara dayanan gerekçeler uyarınca davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspat olunamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile arta kalan 134,88 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 4,60 TL vekalet harcı giderinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2,180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim