Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/131 E. 2018/678 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/131 Esas
KARAR NO : 2018/678
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; davacının uzun süredir tanıdığı İngiltere ve İtalya vatandaşı olan davalının Türkiye’de ticari faaliyette bulunmak istediğini ve 1990 tarihinde … A.Ş. ünvanlı şirketi kurulacağını İtalyan Mahkemeleri huzurunda beyan ettiğini, Bodrum’da kurulacak şirket adına taşınmaz alınacağının taahhüt edildiğini, … A.Ş.’nin 31 Mart 1988 tarihinde İzmir …Noterliğinin … yevmiye sayılı evrakı ile kurulduğunu ve ticaret siciline kaydedildiğini, davacının 250 hisseden oluşan şirketin 120 hissesinin maliki olarak diğer davalı ile birlikte şirketin en büyük hissedarı olduğunu, kuruluştan sonra ilk dönem için davacı, davalı ve …’nun yönetime seçildiğini, kurulan şirketin bedeli davacı tarafından ödenmek üzere… parsel sayılı taşınmazın satın alındığını, davalının davacıya vekaletname örneği yollayarak iş ve işlemlerinin takibini istemiş ise de, vekaletname içeriğinde şüphelenen davacının bunu kontrol ettiğinde 19 Aralık 2013 tarihinde genel kurul toplantısı yapılarak şirket sermayesinin arttırıldığı hususunu öğrendiğini, bu toplantının usulüne uygun yapılmadığını, toplantı tarihinde davacının Türkiye’de olmadığını, yönetim kurulu kararıyla davalının şirketi temsile yetkili kılındığını, bu kararda davacının imzasının taklit edildiğini, bu olay nedeniyle davacının manevi zarar gördüğünü, davalının eylemleri sonucu yapılan yönetim ve genel kurul kararlarının iptali talebi ile Bodrum .. Asliye Huk. Mah.inn … E sayılı dosyasında dava açıldığını ve mahkemece davanın kabul edildiğini, davalının çeşitli hilelerle haksız fiillerde bulunduğunu ve gelir elde ettiğini, şirket geliri ile bir lokanta açtığını, davacı ile bu gelirle paylaşmadığını, şirket kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığını, hesaplarının gizlendiğini, faaliyetin zarara uğramadığını, şirket mülkü olan taşınmazın rayiç bedelden satıldığını ve vergisinin düşük ödendiğini beyanla 5.000TL maddi – 5.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; davanın haksız olduğunu, şirketin tüm toplantılarında ibra edildiğini, taleplerinin zamanaşamına uğradığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
6100 sayılı HMK md. 14/2’de “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” kanuni düzenlemesi bulunmaktadır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı ilamında ” Dava, ortaklık hak ve sıfatına dayalı olarak el atmanın önlenmesi, kaçak yapının yıktırılması ve eski hale getirme istemlerine ilişkin olup, gayrımenkulün aynına ilişkin davalardan değildir. HUMK’nun 17. (HMK’ nun 14/2) maddesi gereğince tüzel kişi olan kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece re’sen dikkate alınması gerekli olup, bozma ile oluşan usuli kazanılmış hak kuralının da istisnasıdır. (04.02.1959 tarih,13-5 sayılı İ.B.K.). TMK’nun 51. maddesine göre hükmi şahsın ikametgahı, anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yerdir. Dosyadaki 18.05.2006 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde, kooperatif merkezinin Kartal/İstanbul olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, kooperatifin merkezinin bulunduğu yer itibariyle yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın esası hakkında hüküm tesisi doğru olmamıştır.” içtihadına yer verilmiştir. ( Aynı yönde bkz; Yargıtay …Hukuk Dairesi Esas No: … , Karar No : … sayılı ilamı)
Merkezi bodrumda bulunan… A.Ş. Ünvanlı şirket üzerinde davacı ve davalının belirli oranda pay sahibi olduğu ve davacının üye sıfatıyla söz konusu davayı açmış olduğu analaşılmakla yukarıda yer verilen kanun hükmü gereği ilgili tüzel kişiliğin merkezinin bulunduğu yerin kesin yetkili olması, kesin yetkinin kamu düzeninden olup mahkemece re’sen nazara alınması gerektiği kanaatine varılarak yetkisizlik sebebiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dosyamız davalısının yetki itirazının kabulü ile HMK 14/2 maddesi uyarınca mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin BODRUM ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
4-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA, (İhtarat Yapıldı)
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır