Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/130 E. 2019/819 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/130
KARAR NO : 2019/819

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında donanım ve destek hizmetlerinin satışı ve yazılım ürünlerinin kullanım hakkının devrine dayanan ticari bir ilişkinin ve… numaralı, 17/09/2019 tarihli sözleşmenin mevcut olduğunu, sözleşme uyarınca; müvekkili şirketin kullanım hakkını devretmiş olduğu yazılımlar ve satmış olduğu donanımlar hakkında sürekli olarak destek ve bakım hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, söz konusu hizmete ilişkin faturaların davalı şirkete gönderildiği, ancak fatura bedellerine ilişkin ödemelerin yapılmadığını, ödenmesi yönünde çekilen ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine giriştikleri icra takibine – borçlu davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından sonlandırılan sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen 04/04/2016 tarihli, 1.532,28 Tl, 12/07/2016 tarihli, 1.574,88 TL ve 04/10/2016 tarihli 310,12 TL’lik üç adet faturanın iadesi maksadıyla 29/12/2017 tarihli 3 adet iade faturasını…Noterliğinin 29/12/2017 tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile davacı şirkete gönderdiğini, takibin haksız olduğunu, müvekkiline teslim edilen ve itiraz edilmeyen fatura bedellerinin mahsubu ile herhangi bir borçlarının kalmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini, davacının %20oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı
üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Davacı-alacaklı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 05/01/2018 tarihinde davalı-borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle takip tarihinden itibaren 3.414,30- TL asıl alacağın tahsili talep edilmiş, ödeme emrinin davalı tarafa 09/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da 15/01/2018 tarihinde itirazda bulunduğu ve takibin bu haliyle durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dava, faturadan kaynaklanan alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı ile %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacaktır (Yargıtay 19. H.D. 06/06/2018 tarih ve 2016/18445 Esas-2018/3268 Karar sayılı kararı). Yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olması da, malın davalıya teslim edildiğinin belgesi değildir. Bu durumda malın teslimi konusunda ispat külfeti davacı yanda olup teslimi usulüne uygun teslim belgeleri ile kanıtlanmalıdır (Yargıtay 19.H.D.09/02/2016 Tarih ve 2015/10255 Esas 2016/1919 Karar sayılı kararı).
Bu bağlamda mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, taraflarca ticari defter ve kayıtların sunulması üzerine de, tüm dosya kapsamı ve taraf ticari defter ve kayıtları birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Muhasip bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan ve ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan bilirkişi raporunda özetle de; “taraflar arasında 17/09/2019 tarihli satış sözleşmesinin mevcut olduğu, davacının defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 3.414,30 TL alacaklı durumda olduğu, davalının defterlerinde ise, takip tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borç ya da alacağının mevcut olmadığı, dava konusu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, akabinde davalı tarafından davacıya 29/12/2017 tarihli 3 adette toplam 3.414,29TL’lik iade faturalarının düzenlenerek hesap bakiyesinin kapandığı, ancak davalının düzenlediği bu iade faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tarafından sözleşmenin hangi tarihte ve ne şekilde sonlandırıldığında dair herhangi bir veriye rastlanılmadığı” tespitleri yapılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı-alacaklı tarafça, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden davalı-borçlu aleyhine, 3.414,30 TL”lik asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde asıl alacağa ve ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizin 03/01/2019 tarihli ara kararı gereği, taraflardan dava konusu dönemi kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtları bilirkişi incelemesine esas olmak üzere hazır bulundurmalarının, aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacaklarının ve bu sonuca göre aleyhlerine karar oluşturulabileceğinin HMK 220, 222. madde ve TTK 18/1 ve 64 vd. maddeleri gereğince ihtarına karar verildiği, taraflarca sunulan ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporunda davacının icra takibi itibariyle davalıdan 3.414,29 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, mahkememizce iş bu rapora itibar edildiği, davacının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararının bulunduğu, her ne kadar fatura, tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacak ve faturanın davalıya tebliğ edilmiş olmasının da, malın davalıya teslim edildiğinin belgesi olmayacağı kural olarak kabul edilmiş ise de, davaya konu somut olayda, davacı tarafından davalıya gönderilen ve takip ve aynı zamanda da dava konusu olan faturaların, alınan bilirkişi raporu sonucu davalı tarafından benimsenerek davalı defterlerine işlendiği, böyle bir durumda da, davacının belirtilen faturalarda yazılı mal ve hizmetleri verdiğinin ve bedelinin faturalarda yazılı miktar kadar olduğunun kabulünün gerekeceği, ayrıca davalının sonradan bu faturalara ilişkin iade faturası düzenlemesinin de bu kabulü ortadan kaldırmayacağı, zira, alınan bilirkişi raporu ile davalının düzenlediği iade faturalarının davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ve bu haliyle de iade faturaların, davacı tarafından benimsenmediği (Benzer konuda, Yargıtay 19. H.D. 21/03/2019 tarih ve 2017/3613 Esas-2019/1889 Karar sayılı kararı) anlaşıldığından, davacı tarafından açılan davanın kabulüne, ayrıca, takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve yine itirazın iptali davasının takibe sıkı sıkıya bağlı olması ve davacı tarafça takip talebinde faiz oranının %9,75 ile sınırlandırılmış ve değişen oranlarda da faiz talep edilmemiş olması nedeniyle, taleple bağlı kalınarak yıllık % 9,75 oranını geçmeyecek şekilde asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 3.414,30 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi (yıllık % 9,75 oranını geçmeyecek şekilde) uygulanmasına,
2-Alacağın likit olduğu anlaşıldığından hükmolunan meblağın %20’si oranında hesaplanan 682,86 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 233,28 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 58,31 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 174,92 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 58,31 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 35,90 TL başvuru harcı, 148,50 TL posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 984,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE ,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile delil avansının arta kalan kısmının taraflara İADESİNE,
7-İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının iadesine,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, HMK 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.11/11/2019

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır