Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/129 E. 2021/706 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/129 Esas
KARAR NO:2021/706

DAVA :İTİRAZIN İPTALİ (Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/02/2018
KARAR TARİHİ:13/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil şirket arasında … Okul ve İdari Bina Yapım İşi ile ilgili olarak iş ortaklığı sözleşmesinin bulunduğunu, tarafların iş ortaklığı’nda %50 hisse sahibi olduğunu, tarafların hisseleri oranında vergi borçlarını ve üçüncü şahıslara olan borçlarını ödemek zorunda olduğunu, iş bitiminde iş ortaklığından kaynaklanan vergi borçlarının ödenmesi bakımından … Vergi Dairesine başvuru yapıldığını, iş ortaklığının 392.161,47 TL olan vergi borcunun davacı şirket yetkilisi …’a ait taşınmaz teminat gösterilerek 65.360,20-TL olarak 6 taksite böldürüldüğünü, tarafların taksitleri sırayla ödemek için yani üçer taksit olarak ödeme noktasında anlaştıklarını, ilk taksitin müvekkili tarafından ödendiğini, ancak ikinci taksitin davalı yanca ödenmediğini, yapılandırmanın hükümsüz kaldığını, borç miktarının arttığını ve …’a ait taşınmazın haciz yolu ile satışa çıkarıldığını, yapılandırmanın ihlali nedeniyle davacı şirketin 452.661,38 TL vergi borcunu ödemek zorunda kaldığını, davalı şirket tarafından payına düşen vergi borcu ödenmediği gibi iş ortaklığının tasfiyesi için ticari defterleri de vergi dairesine ibraz etmediğini, kapsanış işlemlerinin yapılamadığını, … 54. Noterliği … yevmiye numaralı, 29/12/2015 tarihli ihbarname ile 13/04/2014 tarihi itibariyle iş ortaklığı sözleşmesinin feshedildiğinin davalı yana bildirildiğini, vergi borcu olarak davalı hissesine düşen 226.330,69 TL’nın tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı sonucunda takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında olan iş ortaklığı sözleşmesinin davacı yanca iş ortaklığının tamamlanması sebebiyle feshedildiğini, adi ortaklığın sona ermesi sebeplerinin gerçekleşmesi halinde ortaklığın tasfiyeye gireceğini, gerçekleştirilen iş neticesinde iş ortaklığının alacaklarının bulunduğunu, taraflar arasındaki gerçekleştirilen görüşmelerde bu alacakların tahsili ile şirket borçlarının ödenmesi yoluna gidilmesinin istenildiğini, ancak davacı yanın birlikte hareket etmekten imtina ederek borçların tahsilini engellediğini ve aynı zamanda borçların yükselmesine sebebiyet verdiğini, davacı yan tarafından vergi dairesine ödenen miktarın adi ortaklık adına ödendiğini, işbu dosyada tasfiye memurunun atanması gerektiğini, tasfiye memurları tarafından yapılan işlemler ve hesaplamalar sonucunda müvekkili şirketin davacı şirkete bir borcu bulunmadığının tespit edileceğini beyanla davanın reddini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, adi ortaklığın vergi borcuna istinaden ödenen bedelin ortaklık payı oranında tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusuna ilişkin olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçludan toplam 226.330,69-TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin davalı/ borçluya 02/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/ borçlunun süresinde 09/01/2018 tarihinde sunduğu itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca dava dilekçesi ekinde iş ortaklığı sözleşmesi, davalı şirkete keşide edilen ihtarnameler ve vergi ödemesine ilişkin kayıtlar ibraz edilmiştir.
Taraflar arasındaki iş ortaklığı sözleşmesine konu işe ilişkin olarak kesin kabul tutanağı ile adi ortaklığın vergi borç ve ödemelerine ilişkin kayıtlar getirtilmiş; getirtilen kayıtlar ile taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında 27/11/2012 tarihli iş ortaklığı sözleşmesi kapsamında adi ortaklık bulunduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bir ortak tarafından adi ortaklık adına ödenen vergi borcunun ortaklıktaki hissesi oranında diğer ortaktan istenmesi aynı zamanda ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsayacağından, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak ve sözleşmede tasfiye konusunda hüküm bulunmadığından davacı ve davalı ortakların anlaşarak tasfiye memurunu belirlemeleri için taraf vekillerine süre ve imkan tanınmışsa da taraflarca tasfiye memuru belirlenmemiştir. Tasfiye memurunun taraflarca belirlenmemesi nedeniyle tasfiye memuru görevlendirmesi Mahkememizce yapılmış; tasfiye memurundan birinci aşamada; ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığı (aktif ve pasifi ile birlikte) belirlenmesi, yönetici ve idareci ortaktan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmesi, verilen hesapta uyuşmazlık çıktığı takdirde, taraflardan delilleri sorularak toplanması, tasfiye memurunun belirlediği malvarlığı bilânçosu taraflara tebliğ edilmesi, bu husustaki itirazları da karşılanıp, toplanacak delillere göre değerlendirilmesi, ikinci aşamada; ortaklığın malvarlığına ilişkin satış ve nakde çevirme işlemi (TMK’nun 634. vd. maddelerinde düzenlenen resmi tasfiye işlemi kıyasen uygulanmak suretiyle) gerçekleştirilmesi, şayet bu mallar mevcut değilse, değerleri bilirkişi marifetiyle saptanması, üçüncü ve son aşamada ise; yukarıdaki işlemler sonucu oluşan değerden, öncelikle ortaklığın borçlarının ödenmesi ve ortaklardan her birinin, ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve katılım payı geri verilmesi, bundan sonra bir şey artarsa, bu kazanç veya (ortaklığın, borçlar, giderler ve avanslar ödendikten sonra kalan varlığı, ortakların koydukları katılım paylarının geri verilmesine yetmezse) zarar da belirlenerek ortaklara paylaştırılmak üzere son bilânço düzenlenmesi istenmiştir. Mahkememizce görevlendirilen tasfiye memuru … tarafından düzenlenen 14/07/2020 tarihli raporda; adi ortaklığın borcu ve alacağı olmadığı, davalı tarafın uhdesinde olan 2016 yılı ticari defterlerin ibraz edildiği, ancak hiçbir kaydın yapılmadığı, bomboş olduğu, hukuki niteliği olmadığı, ortaklığın kâr ettiği ve davacının hissesine düşen 1.425.730,85 TL tutarındaki kârı da muhasebe kayıtlarına işlediği tespit edilmekle, yapılan tespitler değerlendirildiğinde firmanın önceden tasfiye edildiğinin kabulü gerektiği bildirilmiştir.
Tasfiyeye yönelik bir kısım tespitleri içeren rapor taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için yeterli görülmediğinden adi ortaklığa ilişkin 2015 yılı ticari defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle takip/dava konusunu oluşturan vergi ödemesinden kaynaklı alacak isteminin yerinde olup olmadığı ve miktarının tasfiyeye etkisi de gözetilerek tespitinin yapılması bakımından tasfiye memuru olarak görevlendirilen bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 28/01/2021 tarihli ek raporda; davalı tarafın uhdesinde olan 2015 ve 2016 yılı ticari defterlerinin ibraz edildiği, ancak defterlerde hiçbir kaydın mevcut olmadığı, bomboş olduğu, dolayısıla hukuki bir niteliği olmadığı, iş ortaklığının 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinde herhangi bir kayıt olmadığı için borç/ alacak tespitinin mümkün olmadığı, taraflar arasında imzalanan 27 Kasım 2012 tarihli iş ortaklığı sözleşmesinin 14. maddesi gereği … Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünün 09.06.2016 tarihli Yapım İşleri Kesin Kabul Tutanağından sözleşmenin 4. maddesindeki amacın gerçekleştiği, davacı ortağın 2014 yılı yevmiye defteri kayıtlarında, ortaklıktan elde edilen 1.425.730,85 TL tutarındaki karın 31.12.2014 tarihli … nolu yevmiye maddesi ile kaydedilmesinin kar dağıtımı yapıldığını gösterdiği, 31.12.2016 tarihi itibariyle adi ortaklığın vergi mükellefiyetinin son bulduğu, ortaklığın Vergi Dairesine 14.02.2019 tarihi itibariyle herhangi bir borcu olmadığı, ortaklık süresinin sona ermesi için gereken şartların yerine getirildiği, davacı şirket tarafından … Vergi Dairesi mükellefi olan ortaklık adına toplam 452.661,33 TL ödeme yapıldığı, sözleşmeye göre ortaklık payı 1/2 olduğuna göre her ortağın hissesi karşılığı 226.330,67 TL vergi ödemesi gerektiği, icra takibine esas olan (226.330,67 TL) miktarın her ortağın hissesine düşen ödenmesi gereken vergi miktarıyla örtüştüğü bildirilmiştir.
Tasfiye memuru olarak görevlendirilen bilirkişi tarafından yapılan dava konusu alacağa ilişkin tespitler uyuşmazlığın aydınlatılması için yeterli görülmediğinden ve ortaklığın fiilen tasfiyeyi gerektirecek malvarlığı bulunmadığı tespit olunduğundan yeniden bilirkişi görevlendirmesi yapılarak, bilirkişiden taraf şirketlerin ve adi ortaklığın ilişki dönemine ait tüm ticari defterleri incelenerek rapor tanzimi istenilmiş; mali müşavir bilirkişi … tarafından 03/09/2021 tarihinde sunulan bilirkişi raporunda; dosya, sunulan kayıtları ödeme belgeleri Adi Ortaklık Sözleşmesi kapsamında ortaklığın taraflarından davacı tarafından Vergi Dairesine yapıldığı belirlenen 452.661,33 TL ödemeler sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan eşit pay oranına göre davalının ödemesi gereken 226.330,67 TL hesaplandığı, yine ortaklar arasındaki ortaklığın amacı olan işin tamamlanması sebebiyle sözleşmenin 14. maddesi kapsamında ortaklıktan aldıkları kayıtlanan hesaptaki borç/ alacak durumu hesaplanarak davalının payına düşen vergi borcundan davacının talep edebileceği tutarın 107.045,52 TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekilince rapora karşı beyan ve itirazlarına ilişkin dilekçe sunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında iş ortaklığı sözleşmesi akdedilmiş; sözleşmenin 1. maddesine göre, iş ortaklığı unvanının … – … olduğu, 2. maddesine göre, tarafların ortaklığa eşit hissedar olduğu, 4. maddesine göre, ortaklığın amaç ve konusunun “… İlçesi … Okul ve İdari Bina Yapım İşi” olduğu, 5 ve 6. maddesine göre, ortaklığın müştereken idare edilip temsil edileceği, 8. maddesinde kar ve zararın ortaklar bünyesinde vergilendirileceği, kar ve zararın hisseleri oranında protokol çerçevesinde ortaklara dağıtılacağı, 14. maddesine göre, iş ortaklığı süresinin 4. maddede yazılı amacın gerçekleştirilip kar veya zararın paylaşılması ve vergisel yükümlülükler sonrası son bulacağı düzenlenmiştir. Davacı şirket tarafından adi ortaklığın vergi borcuna istinaden ödenen toplam 452.661,38 TL’nın ortaklık hissesi oranında 226.330,69 TL’nın tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı yanca, adi ortaklığın tasfiyesinin gerçekleşmediği ve bu nedenle ortakların birbirinden alacak talebinde bulunamayacağı savunulmuştur. Taraflar arasında adi ortaklık sözleşmesi bulunduğu ihtilafsız olmakla, ortağın diğer ortaktan adi ortaklık ilişkisi kapsamında alacak talebinde bulunması fesih ve tasfiyeyi de kapsamaktadır. Adi ortaklık ilişkisi, TBK’nun 639. maddesinde sayılan sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesi ile sona erer. Bu şekilde ortaklığın sona ermesinin başlıca iki sonucu ortaya çıkar. Bunlardan ilki, yöneticilerin görevlerinin sona ermesi, diğeri de ortaklığın tasfiyesidir. İş ortaklığının konusu ve amacını oluşturan “… İlçesi … Okul ve İdari Bina Yapım İşi”ne ilişkin iş sahibi … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü’nün 09/06/2016 tarihli yapım işleri kesin kabul tutanağı düzenlenmiş olması, vergi dairesi tarafından adi ortaklığın vergi borcunun ödendiği ve halihazırda borcunun bulunmadığının bildirilmiş olması, diğer yandan iş ortaklığının devamına ilişkin karar alındığına yönelik dosyaya bilgi ve beyan da yansımaması karşısında adi ortaklığın amacın gerçekleşmesi nedeniyle sona erdiği ve ortaklığın tasfiye sürecine girdiği kabul edilmiştir. İş ortaklığı sözleşmesinde tasfiyeye yönelik düzenleme yer almadığından tasfiye memurunun belirlenmesi noktasında taraflara süre ve imkan tanınmış, taraflarca bu yönde bir atama gerçekleştirilmediğinden Mahkememizce tasfiye memuru görevlendirmesi yapılmıştır. Tasfiye memuru olarak görevlendirilen … tarafından kök raporda adi ortaklığın borcu ve alacağı olmadığı, adi ortaklığın önceden tasfiye edilmiş olduğu; ek raporda da davalının ödemesi gereken vergi miktarının 226.330,67 TL olduğu tespit edilmişse de raporlar savunmaya konu talepler yeterince irdelenip değerlendirilmeden oluşturulduğundan hüküm kurmaya elverişli kabul edilmemiştir. Takip/ dava konusu alacağın taraf şirketlerin ve adi ortaklığın ticari defterlerine yansıyış şeklini de tespit noktasında görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … tarafından adi ortaklığın ticari defterlerinde en son 2014 yılında kayıt oluşturulduğu, 2014 yılı kayıtları kapsamında adi ortaklığın 31/12/2014 tarihi itibariyle mevcut ve alacakları toplamının 3.370.324,00 kısa ve uzun vadeli borçlarının 508.862,23 TL ve kayıtlı değerlere göre özvarlığının 2.861.461,77 TL olduğu, alıcılar hesaplarında 320.549,17 TL ve verilen sipariş avanslarından 155.462,09 TL alacağı ve peşin ödenen vergi ve iş avansları ile vadesi geçen/ erteli 394.849,69 TL vergi borcu, 35.461,05 TL ticari borcu ve 78.547,41 TL diğer borcunun mevcut olduğu, yerine getirilen işe yönelik olarak 9.870,914,02 TL tutarındaki hakediş bedelinin hizmet satışı olarak hesaplarına aktardığı, 7.016.157,81 TL hizmet maliyeti sonrası 2.861.461,77 TL dönem karı ile 2014 yılı kayıtlarının kapatıldığı, adi ortaklıktan davacı şirketin 1.229.841,54 TL ve davalı şirketin 1.110.556,39 TL olmak üzere toplam 2.340.397,93 TL ödeme aldığı, adi ortaklığın 2014 yılı defterlerinde bir kısım alacak ve borç kaydı yapılmışsa da devam eden yıllara ilişkin defterlerin yazılı olmaması, aradan geçen süreçte lehe veyahut aleyhe niza konusu edilmemesi sebebiyle tasfiyeye dahil edilmediği, davacı tarafından Vergi Dairesine yapıldığı belirlenen 452.661,33 TL ödemeler sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan eşit pay oranına göre davalının ödemesi gereken vergi miktarının 226.330,67 TL hesaplandığı, yine ortaklar arasındaki ortaklığın amacı olan işin tamamlanması sebebiyle sözleşmenin 14. maddesi kapsamında ortaklıktan aldıkları kayıtlanan hesaptaki borç/ alacak durumu hesaplanarak davalının payına düşen vergi borcundan davacının talep edebileceği tutarın 107.045,52 TL olduğu tespit edilmiş olup, adi ortaklığın 2014 yılı ticari defterlerinde bir kısım alacak ve borç kaydı oluşturulmuşsa da devam eden yıllara devri yapılmadığı gibi, lehe veyahut aleyhe tahsili noktasında talepte bulunulduğu yada niza konusu edildiği noktasında iddia ve tespitte bulunulmaması nedeniyle bu alacak ve borçların tasfiyeye dahil edilememesi yerinde görülmekle, bu ve diğer yöndeki tespitlerin dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olması nedeniyle mali müşavir … tarafından hazırlanan rapor uyuşmazlık konusu bakımından hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilmiştir. Adi ortaklığın yukarıda belirtildiği üzere amacının gerçekleşmesi ve vergisel yükümlülüklerin de yerine getirilmesi suretiyle sona ermiş olması, halihazırda adi ortaklığın fiilen tasfiyeye tabi mal varlığı bulunmadığı gibi fiili tasfiyenin kar dağıtımı ile gerçekleştirilmiş olması nedeniyle hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporundaki tasfiye hesabı doğrultusunda davacı şirketin adi ortaklığın vergi borcuna yönelik ödediği 452.661,33 TL’nın 107.045,52 TL’nı eşit hissedar olan davalı şirketten talep edebileceği, davacının bu yöndeki fazlaya dair isteminin ve davalının aksi yöndeki savunmalarının yerinde olmadığı, hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonucuna ve vicdani kanaatine ulaşılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı yanın …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 107.045,52 TL asıl alacak yönüyle İPTALİNE, takibin belirtilen asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen ve artan oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 21.409,10 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken ‭7.312,28-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 3.865,16-TL’nın mahsubu ile eksik kalan ‭‭3.447,12‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin harç olarak yatırdığı 3.865,16-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı dava açılış masrafı ‭41,10-TL, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, ‭230,6‬0-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam ‭2.071,7‬0-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 979,83-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalının bilirkişi ücreti olarak yaptığı 600,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 316,23-TL’nın davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.119,32-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.282,03-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK 341 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .