Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1234 E. 2021/776 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1234
KARAR NO:2021/776

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili bankanın …/… Şubesi ile davalı şirket arasında imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesini, davalı şahısların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bahse konu sözleşmeye istinaden asıl borçlu firma adına krediler tahsis edildiğini, ancak davalı firmanın borçlarını ödememesi üzerine, tüm borçlulara borçlarını ödemeleri için … 1. Noterliği’nin 03/12/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, borcun yine de ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile asıl borçlu ile müşterek ve müteselsil borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe borçlular tarafından, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığı, davalıların bankaya herhangi bir borcu bulunmadığı, yapılan icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğu ve faiz miktarlarının fahiş olduğu gerekçeleri ile itirazda bulunulduğunu, davalıların yetkiye itirazına ilişkin olarak; imzalanan sözleşmede ihtilaf halinde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunun taraflarca kabul edildiğini, borca, faize ve fer’ilerine yönelik itiraza ilişkin olarak; davalılar ile müvekkili banka arasında imzalanan sözleşme ve banka kayıtları incelendiğinde yapılan itirazın haksız olduğunun ortaya çıkacağını belirterek, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; kredi sözleşmesinde yetki bölümünü düzenleyen maddeye bakıldığında yetkili mahkeme kısmınını boş bırakıldığı ve sonradan davacı tarafından doldurulduğunu, davacı tarafından keşide edilen ihtarnamelere müvekkilleri tarafından cevabi ihtarname ile itiraz edildiğini, bu nedenle temerrüt durumunun söz konusu olmadığını, davacı bankanın kullandırdığı kredilere karşılık ipotek aldığını, dava konusu alacağı da kapsayacak şekilde alacağın ipotekle temin edildiğini, bu nedenle davacı tarafın öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması gerektiğini, nitekim davacı tarafın daha sonra …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, bahse konu takibin alacaklarının, dava konusu alacaklar ile aynı alacaklar olduğunu, bu nedenlerle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin haksız olduğunu, müvekkilleri ile imzalanan kredi sözleşmesinin 14.2 maddesinde, tüm sayfaların imzalanmasa dahi imzalanmış sayılacağı hükmü bulunduğunu ve bu hükmün yasaya aykırı olduğunu, nitekim tüm sayfaların imzalanmadığını, kredi sözleşmesine göre müvekkili şirketin 5.000.000,00-TL limiti olmasına rağmen limit oranında kredi kullandırılmayıp 03/07/2018 tarihinde mevcut 1.850.000,00-TL borcun hemen kapatılmasını istediğini ve müvekkilinin talimat ve onayı olmadan bu borcu kapatarak daha yüksek faiz oranları ile yeniden hesabı kullanıma açtığını, sözleşmede kefil olduğu iddia edilen müvekkillerinin el yazısı ile doldurulması gereken kısımların davacı tarafça sonradan doldurulduğunu, sorumlu olacakları limiti gösteren rakamın da davacı tarafça sonradan doldurulduğunu, bu nedenle kefil olduğu iddia edilen müvekkillerinin kefaletlerinin geçersiz olduğunu, davacı banka tarafından takibe konu edilen kredi alacaklarının, … A.Ş. kefaleti altında bulunduğunu, bu nedenle borçlu hakkında yasal işlem başlatmadan yapılandırma teklifi sunmak zorunda olduklarını, ancak davacı bankanın doğrudan icra takibi başlattığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini ve davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı banka tarafından kredi sözleşmelerine istinaden alacağın tahsili talebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, davacı banka tarafından kullandırılan kredilere ilişkin kredi sözleşmesi ve ekleri, yapılan ödemelere ilişkin bilgi ve belgeler, noterlik ihtarnamesi ve hesap kat ihtarnamesi dosyamız arasına alınmış, bilirkişiden rapor temin edilmiş, tarafların beyanları değerlendirilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … A.Ş. tarafından, borçlular … İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, kefiller … ve … aleyhine taksitli ticari kredi kaynaklı alacak talebiyle 13/12/2018 tarihinde 1.965.510,17-TL asıl alacak, 46.869,05-TL işlemiş temerrüt faizi ve 2.343,45-TL BSMV olmak üzere toplam 2.014.722,67-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalılar tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi Hatice Altıntaş dosyaya sunduğu 27/08/2020 tarihli raporunda; davacı bankanın 13/12/2018 takip tarihi itibariyle davalı borçlulardan 1.965.510,17-TL asıl alacak, 13.789,33-TL işlemiş temerrüt faizi ve 689,47-TL BSMV olmak üzere toplam 1.979.989,97-TL alacağının bulunduğunu belirtmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı bankanın …/… Şubesi ile davalı şirket arasında imzalanan genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmeleri ile davalı şirkete kredi kullandırıldığı, diğer davalı gerçek şahısların söz konusu kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, bu nedenle borçtan sorumlu asıl borçlu gibi oldukları, davalı firmanın borçlarını ödememesi üzerine, davacı banka tarafından, tüm borçlulara borçlarını ödemeleri için … 1. Noterliği’nin 03/12/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile asıl borçlu ile müşterek ve müteselsil borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların takibe itiraz etmeleri üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı bankadan kredi kullanan ve kredi sözleşmesinin asıl borçlusu olan … İnş. Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin tüzel kişi tacir olmasına, davacı ile davalı şirketin tacir olması nedeniyle HMK’nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi yapıp yetkili icra dairesi ile yetkili mahkemeleri belirleme yetkisine sahip olmalarına, taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi ile İstanbul icra müdürlükleri ile İstanbul mahkemelerinin yetkili kılınmış olmasına, söz konusu yetki şartına ilişkin düzenlemenin geçerli olmasına, ticari kredileri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan diğer davalıların, söz konusu yetki şartı ile bağlı bulunmasına, bu anlamda yetkili icra daireleri ile yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunun açık olması karşısında davalı tarafın icra takibindeki yetki itirazının yerinde bulunmamasına, davalı kefillerin ticari kredi sözleşmelerini kendi el yazıları ile yazıp imzalamaları nedeniyle kefalet limiti çerçevesinde asıl borçlu gibi borçtan sorumlu bulunmalarına, kredi sözleşmesinin 14.2 maddesi ile kredi sözleşmesinin tüm sayfalarının imzalanmamış olsa dahi sözleşmenin geçerli olacağına yönelik hüküm karşısında sözleşmenin tüm sayfalarının imzalanması zorunluluğu bulunmamasına, borcun ödenmemesi üzerine davalılara … 1. Noterliği’nin 03/12/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek tüm davalıların temerrüde düşürülmüş olmasına, aynı alacak için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmasının, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ilamsız icra takibi yapılmasına engel olmamasına, takibe konu kredinin KGF kredisi olmasının davacı bankanın alacak talebine engel bulunmamasına, bilirkişi tarafından düzenlenen 27/08/2020 tarihli rapor ile davalıların takip tarihi itibariyle davacı bankaya borçlu olduklarının tespit edilmesine, bilirkişi raporunun davalılar vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen rapora itirazda bulunulmamasına, davalıların borçlu olmalarına rağmen söz konusu borcu ödedikleri veya borcun başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmamış olmalarına göre, davacı tarafça açılan davanın bilirkişi raporu ile tespit edilen asıl alacak ve fer’ileri yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, icra takibinden önce davalılara ihtarname gönderilmiş bulunmaktadır. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın 1.965.510,17-TL asıl alacak, 13.789,33-TL işlemiş faiz ve 689,47-TL BSMV olmak üzere toplam 1.979.989,97-TL bakımından İPTALİNE, (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) takibin 1.965.510,17-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 45,60- oranında temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden % 20 oranında belirlenen 395.997,99-TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 135.253,11-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 24.332,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 110.920,29-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 24.332,82-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan ve 39,50-TL başvurma harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 126,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.166,00-TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.145,89-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 99.464,82-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.209,91-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır