Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1219 E. 2021/666 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1219 Esas
KARAR NO :2021/666

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:28/12/2018
KARAR TARİHİ:05/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A :
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketle davalı arasındaki taşıma sözleşmesinden doğan ticari ilişki neticesi oluşan cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine; davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, Müvekkili şirketin yurt çapında, lojistik taşıma hizmeti veren ve bu alanda haklı bir unvana sahip köklü bir kuruluş olduğunu, davalının da müvekkili şirketi tercih ettiğini, ancak verilen hizmet karşılığında müvekkili şirketçe her hangi bir ödeme alınamadığını, Belirterek; davalının itirazının iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
S A V U N M A :
Davalı vekilince verilen 14.10.2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın alacağını “cari hesap” açıklamasına dayandırdığını, ancak davacı tarafın bu iddiasını destekler nitelikte bir belge sunamadığını, şirketin defter ve kayıtlarının delil olarak ileri sürüldüğünü ancak bu belgelerin alacak hakkını ispatlar nitelikte olduğunu iddia etse de, söz konusu evrakların kendisi tarafından tek taraflı olarak oluşturulmuş olup ispatının gerektiğini, davacı tarafından 06.04.2017 tarihinde müvekkili şirket’e ihtarname gönderildiğini, işbu ihtarnamenin “Lojistik hizmetlere ilişkin düzenledikleri faturalardan 8.677,10 TL tutarındaki fatura bedellerinin en geç 7 gün içerisinde ödenmesi talebini” içerdiğini, ihtarnamenin içeriğinde “Yapılan sözleşmeye göre, tarafımıza 8.677,10 TL tutarında lojistik hizmet bedellerinin ödenmesi gerekmektedir. Ancak 05.12.2016 tarihinden itibaren hiçbir şekilde ödeme yapılmamıştır.” şeklinde açıklamalar bulunduğunu, ancak bu durumun sunulan muavin defterinde ve ticari defter ve kayıtlarından da görüleceği üzere gerçeği yansıtmadığını, ihtarname gönderildiği tarihte müvekkili şirketin, davacı şirket’e yalnızca 4.185,73 TL borcu bulunduğunu, ihtarname gelmesinin ardından 17.04.2017 tarihinde müvekkili şirket tarafından 4.185,73 TL borcun ödendiğini ve bu şekilde davacıya olan tüm borcun bittiğini, 06.04.2017 tarihinde, müvekkili şirket’e gönderilen ihtarda belirtilen 8.677,10 TL tutarında bir borcun mevcut olmadığını, davacıya toplam borcun 14.10.2016 ve 10.11.2016 tarihli toplam 14.185,73 TL tutarındaki faturalardan, 05.12.2016 tarihinde yapılmış 10.000,00 TL tutarındaki ödeme düşüldükten sonra geriye kalan borcun 4.185,73 TL olduğunu, kalan meblağın da 06.04.2017 tarihinde çekilen ihtardan sonra 17.04.2017 tarihinde ödendiğini ve ortada bir borcun kalmadığını, o tarihten bu yana da davacı ile hiçbir şekilde iş yapılmadığını, davacının müvekkili şirket’e göndermiş olduğu 22.11.2016 tarihli 1.250 Euro değerindeki faturanın kabul edilmediğini ve iadeli taahhütlü mektupla geri gönderildiğini ve bu borcun kabul edilmediğini, 04.11.2016 tarihinde yüklemeye gelmesi gereken aracın müvekkili şirkete 09.11.2016 tarihinde gönderildiğini, davacı tarafından dolayı yaşanan ve bu sebeple müvekkili şirkete de yansıyan gecikmeyi kabul etmenin mümkün olmadığını, gecikme ve ceza ile ilgili telefon görüşmelerinde de belirtildiği gibi böyle bir gecikmenin de kabul edilemeyeceğini, 18.11.2016 (Cuma) tarihinde müvekkili şirkete hiç dönüş yapılmadığını, dolayısıyla daha erken müdahale edilmesine izin verilmediğini, akşam gümrük kapandıktan sonra arayıp bilgi verildiğini, buna rağmen 21.11.2016 (Pazartesi) günü işlemlerin bittiğini, tırın geri gönderildiğini, açıklanan nedenlerle faturayı ve borcun kabul edilmediğinin 21.04.2017 tarihli ihtarname ile de bildirildiğini, bu durumun ticari defter ve kayıtları incelendiği takdirde ortaya koyulacağını, ekte sunulan cari hesaplarla da bu durumun açıkça ortada olduğunu, davacının hiçbir alacağı olduğunu kabul etmemekle birlikte, davacı tarafın 06.04.2017 tarihli ihtarnamesinde 8.677,10 TL alacağı olduğunu beyan ettiğini, davacının 17.04.2017 tarihinde 4.185,73 TL ödeme yapılmasına ve ihtarnameden sonra taraflar arasında iş yapılmamasına rağmen başlatılan icra takibinde 16.002 € alacağı olduğunu iddia ettiğini, taraflar arasında ihtarnameden sonra hiç iş yapılmamasına rağmen borcun hayatın olağan akışına aykırı şekilde bir anda arttığını, taraf ticari defterlerini, bankadan transfer edilen paralar, tarafların birbirlerine kesmiş oldukları faturalar incelendiğinde böyle bir borcun olmadığının anlaşılacağını, ayrıca talep edilen faizinde kabul edilmesinin mümkün olmadığını, belirterek, davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
G E R E K Ç E :
Dava, taraflar arasındaki taşıma işi nedeniyle davacı tarafça düzenlenen faturalardan oluşan cari hesaptan kaynaklı alacak talebine istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafça davalı aleyhine 29.01.2018 tarihinde 16.002,00 EUR Asıl ve toplam Alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 15.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilince 15.02.2018 tarihli itiraz dilekçesi icra tabinde talep edilen borca, faize, faiz oranına ve ferilere itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı alacaklı tarafça İİK’nın 67/1 maddesi uyarınca bir yıllık yasal süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtları ve dosya kapsamında toplanan deliller üzerinde inceleme yapılmak suretiyle hazırlanan 18.03.2021 tarihli SMMM bilirkişi raporunda özetle; Davacı taraf davalı aleyhine 29.01.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile; 16.002,00 EUR Asıl Alacak, 16.002,00 EUR tutarındaki alacağın icra giderleri, Vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (YILLIK %6 Euro Merkez Bankası Azami Mevduat Faiz Oranları) faizi ile tahsili ile birlikte B.K. 100 uyarınca öncelikle faize ve masraflara mahsup edilmesi istemiyle icra takibinde bulunmuş olduğu; Davalı vekilince icra takibine sunulan 15.02.2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin Yurtiçi Lojistik Şirketine herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borcun tamamına, faize, talep edilen faiz oranına ve tüm fer’ilerine itiraz edilmiş olduğu; Davacı Tarafça Beyoğlu 41.Noterliği Aracılığıyla Davalıya Gönderilen 06.04.2017 Tarih Ve 10070 Yevmiye Nolu İhtarnamede aynen“Yapılan sözleşmeye göre, tarafımıza 8.677,10-TL tutarında lojistik hizmet bedellerin ödenmesi gerekmektedir. Ancak 05.12.2016 tarihinden itibaren hiçbir şekilde ödeme yapılmamıştır. Bu durum karşısında tarafınızla defalarca görüşülüp ödemelerinizi yapmanız gerektiği belirtilmesine rağmen, hiçbir sonuç alınamamıştır. İş bu nedenlerle; sözleşmede belirtildiği üzere, fatura bedellerinin ödenmemesinden dolayı iş bu ihtarın tebliğinden itibaren en geç 7 (yedi) gün içerisinde aşağıda bilgileri bulunan banka hesaplarımıza ödemenizi; aksi takdirde ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte hakkınızda icra takibi yapılacağı, mahkemeye müracaat edileceği, icra ve mahkeme harçları, masraf ve ücret-i vekalet ile sair masrafların tarafınıza yükletileceği hususu önemle ihtar olunur.” hususlarının yer aldığının görülmüş olup dava dosyası incelendiğinde söz konusu ihtarnamenin tebliğ şerhine rastlanılmamış olduğu; Davalı Tarafça … 14.Noterliği Aracılığıyla Davacıya Gönderilen 21.04.2017 Tarih ve … Yevmiye Nolu İhtarnamede aynen “Tarafınızdan, 06.04.2017 tarihinde Müvekkil Şirkete gönderilen ihtarda belirtilen 8.677,10 TL tutarında bir borç mevcut değildir. Firmanıza olan toplam borç 14.10.2016 ve 10.11.2016 tarihli toplam 14.185,73 TL tutarındaki faturalardan, 05.12.2016 tarihinde yapılmış 10.000 TL tutarındaki ödememiz düşüldükten sonra geriye kalan 4.185,73 TL’dir. Kalan meblağ da 06.04.2017 tarihinde çekilen ihtardan sonra 17.04.2017 tarihinde ödenmiş ve ortada bir borç kalmamıştır. Firmanızın göndermiş olduğu 22.11.2016 tarihli 1.250 Euro değerindeki fatura kabul edilmemiş ve iadeli taahhütlü mektupla geri gönderilmiş olup bu borç kabul edilmemektedir. 04.11.2016 tarihinde yüklemeye gelmesi gereken araç müvekkil şirkete 09.11.2016 tarihinde gönderilmiş olup karşı taraftan dolayı yaşanan ve bu sebeple müvekkil şirkete de yansıyan gecikmeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Gecikme ve ceza ile ilgili telefon görüşmelerinde de belirtildiği gibi böyle bir gecikme de kabul edilemez.18.11.2016 (Cuma) tarihinde müvekkil şirkete hiç dönüş yapılmamış dolayısıyla daha erken müdahale edilmesine izin verilmemiştir. Akşam gümrük kapandıktan sonra arayıp bilgi verilmiştir. Buna rağmen 21.11.201 (Pazartesi) günü işlemler bitmiş, TIR geri gönderilmiştir. Yukarıdaki nedenlerle faturayı ve borcu kabul etmediğimizi bildiririz.” Hususlarının yer aldığının görülmüş olup, dava dosyası incelendiğinde söz konusu ihtarnamenin tebliğ şerhine rastlanılmamış olduğunu; Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2016, 2017 ve 2017 yılları yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğu, E-Defter beratlarının yasal süresinde verildiği, Tasdike tabi olan 2016, 2017 ve 2018 yılları envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin ise yasal süresinde yaptırıldığının tespit edilmiş olduğu; Davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 8.677,11 TL karşılığı 2.637 EUR alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğunun tespit edilmiş olduğunu; Davacı yasal defter kayıtlarında davacı davalıdan 2.637 EUR karşılığı 8.677,11 TL alacaklı olarak görünüyor iken davacı tarafça icra takibinde 16.002 EUR üzerinden icra takibi başlatılmış olup davacı tarafça talep edilen 16.002 EUR tutarın aşan (16.002 -2.637 =) 13.365 EUR’nun neye istinaden talep edildiğinin dosya kapsamından tespit edilememiş olduğunu; Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yılları yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığının tespit edilmiş olduğunu; Davalının yasal defter kayıtları incelendiğinde davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığı bakiyesinin 0,00 TL olduğu tespit edilmiş olduğunu; Taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmamış olduğunu; Davacı taraf davalı aleyhine 29.01.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile 16.002,00 EUR Asıl Alacak üzerinden icra takibi başlatılmış olup davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 8.677,11 TL karşılığı 2.637 EUR alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğunun tespit edilmiş olduğunu, buna karşılık davalının yasal defter kayıtları incelendiğinde ise davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığı bakiyesinin 0,00 TL olduğu tespit edilmiş olduğunu; Tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmemekte olduğunu; Tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmeme nedenleri aşağıdaki şekilde tespit edilmiş olduğunu; Davacı tarafça davalı adına 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturanın davalının yasal defter kayıtlarında yer almadığının görülmüş olduğunu, söz konusu faturanın davacı tarafça davalıya tebliğ/teslim edilip edilmediği hususunda yapılan incelemelerde, davalı Tarafça … 14.Noterliği Aracılığıyla davacıya Gönderilen 21.04.2017 Tarih Ve … Yevmiye Nolu İhtarnamede, 22.11.2016 tarihli 1.250 Euro değerindeki faturanın kabul edilmediğinin ve iadeli taahhütlü mektupla geri gönderildiğinin belirtilerek iadeli taahhütlü posta alındısının dosyaya sunulduğunun görülmüş olduğunu, söz konusu iadeli taahhütlü posta alındısı incelendiğinde davacıya gönderilen postanın fatura tarihinden 2 ay sonra davacıya teslim edildiğinin anlaşılmış olduğunu; Yine söz konusu fatura muhteviyatı Navlun hizmetinin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği hususunda yapılan incelemelerde ise, yine davalı tarafça aynı ihtarname ile; “04.11.2016 tarihinde yüklemeye gelmesi gereken aracın müvekkil şirkete 09.11.2016 tarihinde gönderilmiş olup karşı taraftan dolayı yaşanan ve bu sebeple müvekkil şirkete de yansıyan gecikmeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Gecikme ve ceza ile ilgili telefon görüşmelerinde de belirtildiği gibi böyle bir gecikme de kabul edilemez.18.11.2016 (Cuma) tarihinde müvekkil şirkete hiç dönüş yapılmamış dolayısıyla daha erken müdahale edilmesine izin verilmemiştir. Akşam gümrük kapandıktan sonra arayıp bilgi verilmiştir. Buna rağmen 21.11.201 (Pazartesi) günü işlemler bitmiş, TIR geri gönderilmiştir. Yukarıdaki nedenlerle faturayı ve borcu kabul etmediğimizi bildiririz” hususlarının belirtilmiş olduğunu, yukarıda yer alan açıklamalardan anlaşılacağı üzere söz konusu 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturanın davacıya fatura tarihinden 2 ay sonra diğer bir ifadeyle 8 günlük yasal süresi geçtikten sonra iade edildiği, yine davalının ihtarnamede belirtilen gecikmelerle ilgili olarak dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı hususları çerçevesinde, söz konusu faturadan davalının sorumlu olup olmayacağı hususunda takdirin yüce mahkemeye ait olduğu; Davalı yasal defter kayıtlarında yer alan, davalı tarafça davacıya 16.04.2017 tarihinde yapılan toplam 4.185,73 TL tutarındaki ödemenin davacının yasal defter kayıtlarında yer almadığının görülmüş olduğunu, davalı tarafça dosyaya sunulan ödeme dekontu incelendiğinde davalının… Bankası aracılığı ile 17.04.2017 tarihinde davacıya 4.185,73 TL ödeme yaptığı dosyaya sunulan banka dekontundan anlaşılmış olup söz konusu ödemenin davacı alacağından tenzil edilmesinin gerekmekte olduğunu; Davacı tarafça davalıya kesilen faturalar incelendiğinde davalının da kabulünde olan faturaların EUR para birimi üzerinden düzenlendiği anlaşılmış olup, bu çerçevede taraflar arasındaki ticari ilişkinin EUR para birimi üzerinden kurulduğu kanaatine varılmış olduğu; Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde Sayın mahkemece davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturadan davalının sorumlu olup/olmayacağı kanaatine göre davacı alacağı alternatifli olarak hesaplanmış olduğu; 1.Alternatif: Sayın mahkemece davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturadan davalının sorumlu olacağı kanaatine varılması durumunda: Taraflar arasındaki ticari ilişki EUR para biriminden kurulduğundan davalı tarafça davacıya 17.04.2017 tarihinde yapılan 4.185,73 TL ödeme tutarına 17.04.2017 tarihinde TCMB tarafından uygulanan efektif satış kuru uygulandığında söz konusu ödemenin EUR karşılığı 4.185,73 TL / 3,9213= 1.067,43 EUR olarak hesaplanmış olduğu, bu kapsamda davacının davalıdan 29.01.2018 icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarı 1.569,57 EUR olarak hesaplanmış olup söz konusu alacağın icra takip tarihinde uygulanan efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı (1.569,57 * 4,6710=) 7.331,46 TL olarak hesaplanmış olduğu; 2.Alternatif: Sayın mahkemece davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturadan davalının sorumlu olmayacağı kanaatine varılması durumunda, taraflar arasındaki ticari ilişki EUR para biriminden kurulduğundan davalı tarafça davacıya 17.04.2017 tarihinde yapılan 4.185,73 TL ödeme tutarına 17.04.2017 tarihinde TCMB tarafından uygulanan efektif satış kuru uygulandığında söz konusu ödemenin EUR karşılığı 4.185,73 TL / 3,9213= 1.067,43 EUR olarak hesaplanmış olduğu, bu kapsamda davacının davalıdan 29.01.2018 icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarı 319,57 EUR olarak hesaplanmış olup söz konusu alacağın icra takip tarihinde uygulanan efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı (319,57 * 4,6710=) 1.492,71 TL olarak hesaplanmış olduğu; Sonuç olarak, rapor içerisinde belirtildiği üzere; 1-Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen, 2016, 2017 ve 2017 yılları yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğu, E-Defter beratlarının yasal süresinde verildiği, Tasdike tabi olan 2016, 2017 ve 2017 yılları envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin ise yasal süresinde yaptırıldığı,
2- Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yılları yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı,
3- Taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmeye rastlanılmadığı, davacı tarafça davalıya kesin faturaların döviz cinsi üzerinden düzenlendiği ve söz konusu EUR para birimi üzerinden kesilen faturaların davalının kabulünde olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ticari ilişkinin EUR para birimi üzerinden kurulduğunun kabul edilmesinin gerektiği,
4- Raporun “4.5-Değerlendirmeler” kısmında detaylı açıklandığı üzere; sayın mahkemece davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturadan davalının sorumlu olup/olmayacağı kanaatine göre davacı alacağının alternatifli olarak;1.Alternatif: Sayın mahkemece davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturadan davalının sorumlu olacağı kanaatine varılması durumunda: davacının davalıdan 29.01.2018 icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarı 1.569,57 EUR olarak hesaplanmış olup söz konusu alacağın icra takip tarihinde uygulanan efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının (1.569,57 * 4,6710=) 7.331,46 TL olarak hesaplandığı,
2.Alternatif: Sayın mahkemece davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturadan davalının sorumlu olmayacağı kanaatine varılması durumunda: davacının davalıdan 29.01.2018 icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarı 319,57 EUR olarak hesaplanmış olup söz konusu alacağın icra takip tarihinde uygulanan efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı (319,57 * 4,6710=) 1.492,71 TL olarak hesaplandığı, 5- Davacı tarafça icra takibinde 16.002 EUR üzerinden talepte bulunulduğu, 6- Davalı tarafça icra takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediğinden icra takip tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmadığı yönünde tespit, görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Taraf vekillerince rapora itiraz edilmesi üzerine, itirazların değerlendirilmesi için, SMMM bilirkişisinin yanına taşıma alanında uzman bilirkişinin eklenmesi suretiyle alınan 24.04.2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Taşıma hukuku yönünden yapılan değerlendirmede; Eldeki mevcut deliller incelendiğinde, olayın taşıma işinden kaynaklandığı, taşımayı yapacak aracın taahhüt edilen 04.11.2016 tarihinde yükleme için verilen adreste olmadığı, 5 günlük bir gecikme sonrası 09.11.2016 tarihinde yükleme için geldiği, anlaşıldığı kadarıyla aynı araca geçte olsa yüklemenin yapıldığı, 18.11.2016 tarihinde ya gümrükte problem çıktığı yada gümrük işlemlerinin yetişmediği anlaşılmakla bununla ilgili davalı yana gümrük kapandıktan sonra bilgi verildiğinin beyan edildiği, 21.11.2016 tarihinde işlemler bitirilip tırın geri gönderildiğinin davalı tarafından beyan edildiği, olayda bir taşımanın yapıldığının aşikar olduğu, davalının 5 gün geç geldiğini iddia ettiği araca yükleme yapmış olduğu, oysaki gönderenin sözleşmeyi feshetme yetkisinin var olduğu, bu hususun TTK’nın 865. Maddesinde düzenlenmiş olduğu, olayda taşımanın tamamlandığı anlaşılmakla, nakliye faturasından doğan alacağında davalı tarafından ödenmesi gerektiği kanaatinin hasıl olduğu; Mali yönden yapılan değerlendirmede; Taraflarca bilirkişi kök raporuna yapılan itirazlar ve beyanların değerlendirilerek dava konusu alacak miktarının aşağıdaki gibi tespit edildiğini; Davacı tarafça itirazda bulunulmuş ise de, kök raporda belirtilen 13.365 EUR tutarındaki fazla taleple ilgili dosyaya herhangi bir ilave bilgi ve belge sunulmamış olduğu, bu nedenle kök raporda bu yönde herhangi bir değişiklik meydana gelmediği; Davacı tarafça davalı adına düzenlenen ancak davalı yasal defterlerinde yer almayan 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki faturanın davacıya fatura tarihinden 2 ay sonra diğer bir ifadeyle 8 günlük yasal süresi geçtikten sonra iade edildiği, yine davalının ihtarnamede belirtilen gecikmelerle ilgili olarak dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı hususları çerçevesinde, söz konusu faturadan davalının sorumlu olup olmayacağı hususunda takdirin yüce mahkemeye ait olduğu kök raporda belirtilmiş olduğu, bu hususta bilirkişi kök raporlarında bir değişiklik olmadığı; Teknik yönden yapılan incelemeler neticesinde, davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki fatura muhteviyatı taşıma hizmetlerinin davacı tarafça davalıya verildiği tespit edilmiş olup bu kapsamda davacının davalıdan icra takip tarihi itibarı ile talep edebileceği alacak tutarlarının tespit edilmiş olduğu, Taraflar arasındaki ticari ilişki EUR para biriminden kurulduğundan davalı tarafça davacıya 17.04.2017 tarihinde yapılan 4.185,73 TL ödeme tutarına 17.04.2017 tarihinde TCMB tarafından uygulanan efektif satış kuru uygulandığında söz konusu ödemenin EUR karşılığı 4.185,73 TL / 3,9213= 1.067,43 EUR olarak hesaplanmış olduğu, bu kapsamda davacının davalıdan 29.01.2018 icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarı 1.569,57 EUR olarak hesaplanmış olup söz konusu alacağın icra takip tarihinde uygulanan efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı (1.569,57 * 4,6710=) 7.331,46 TL olarak hesaplanmış olduğu; Sonuç olarak; rapor içerisinde belirtildiği üzere; 1-Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen, 2016, 2017 ve 2017 yılları yasal defterlerinin E-Deftere tabi olduğu, E-Defter beratlarının yasal süresinde verildiği, Tasdike tabi olan 2016, 2017 ve 2017 yılları envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin ise yasal süresinde yaptırıldığı, 2- Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2016 ve 2017 yılları yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı,
3- Taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmeye rastlanılmadığı, davacı tarafça davalıya kesilen faturaların döviz cinsi üzerinden düzenlendiği ve söz konusu EUR para birimi üzerinden kesilen faturaların davalının kabulünde olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ticari ilişkinin EUR para birimi üzerinden kurulduğunun kabul edilmesinin gerektiği,
4- Teknik yönden yapılan incelemeler neticesinde, davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.11.2016 tarih ve … nolu 1.250 EUR tutarındaki fatura muhteviyatı taşıma hizmetlerinin davacı tarafça davalıya verildiği, 5- Netice itibarıyla, davacının davalıdan 29.01.2018 icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak tutarı 1.569,57 EUR karşılığı (1.569,57 * 4,6710=) 7.331,46 TL olarak hesaplandığı, yönünde tespit, görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında ihtarnameler dahil tüm deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Taraflar arasında dosyamıza yansımış yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Dosya kapsamına sunulan deliller, tarafların beyanlar, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarından taraflar arasında taşıma işinden kaynaklanan ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacı tarafça bu taşıma ilişkisinden kaynaklı cari hesap alacağının bulunduğundan bahisle davalı aleyhine 29.01.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile, 16.002,00 EUR Asıl ve Toplam Alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalı yanca itiraz edilmesi üzerine, davacı tarafça işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, icra takibine itiraz dilekçesinde icra tabinde talep edilen borca, faize, faiz oranına ve ferilere itiraz edilmiş, cevap dilekçesi ile de, davacı yana 14.10.2016 ve 10.11.2016 tarihli toplam 14.185,73 TL tutarındaki faturalardan dolayı 05.12.2016 tarihinde yapılmış olan 10.000,00 TL tutarlı ödemenin düşülmesinden sonra geriye kalan borcun 4.185,73 TL olduğu, bu bakiye bedeli de davacı tarafça kendilerine çekilen 06.04.2017 tarihli ihtardan sonra 17.04.2017 tarihinde ödenmiş olduğunu, borcun kalmadığını, davacının müvekkili şirket’e göndermiş olduğu 22.11.2016 tarihli 1.250 Euro değerindeki faturanın kabul edilmediğini ve iadeli taahhütlü mektupla geri gönderildiğini ve bu borcun kabul edilmediğini, 04.11.2016 tarihinde yüklemeye gelmesi gereken aracın müvekkili şirkete 09.11.2016 tarihinde gönderildiğini, davacı tarafından dolayı yaşanan ve bu sebeple müvekkili şirkete de yansıyan gecikmeyi kabul etmenin mümkün olmadığını, gecikme ve ceza ile ilgili telefon görüşmelerinde de belirtildiği gibi böyle bir gecikmenin de kabul edilemeyeceğini, 18.11.2016 (Cuma) tarihinde müvekkili şirkete hiç dönüş yapılmadığını, dolayısıyla daha erken müdahale edilmesine izin verilmediğini, akşam gümrük kapandıktan sonra arayıp bilgi verildiğini, buna rağmen 21.11.2016 (Pazartesi) günü işlemlerin bittiğini, tırın geri gönderildiğini, açıklanan nedenlerle faturayı ve borcun kabul edilmediğinin 21.04.2017 tarihli ihtarname ile de bildirildiğini savunarak davanın reddi talep edilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının birlikte değerlendirilmesinde;
Davacı tarafça, 16.002,00 EURO alacak talebinde bulunulmuştur.
Davalı tarafça ise, 1.607,31 EURO, 2.450,00 EURO tutarlı faturalara istinaden 19.12.2016 tarihinde 10.000,00 TL ve 17.04.2017 tarihinde 4.185,00 TL olmak üzere toplam 14.185,00 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafça 1250,00 EURO tutarlı faturanın ise yüklemenin 5 günlük gecikme ile yapıldığı, gümrükte yaşanan gecikmelerden geç haberdar edildiği gerekçeleri ile davacı yana iade edildiği, bu kapsamda davalı yana borçlarının bulunmadığı ileri sürülmüştür.
Dosya kapsamında SMMM bilirkişiden alınan kök ve tarafların itirazları üzerine SMMM bilirkişinin yanınan taşıma uzmanı bilirkişinin görevlendirilmesi ile alınan bilirkişi ek raporlarının denetime açık ve dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki taşıma işi kapsamında davacı tarafından davalı tarafa 1.607,31 EURO, 2.450,00 EURO ve 1250,00 EURO tutarlı üç adet faturanın düzenlendiği, davalı tarafça 1.607,31 EURO, 2.450,00 EURO tutarlı faturalara istinaden fatura tarihlerinden sonra olmak üzere 19.12.2016 tarihinde 10.000,00 TL ve 17.04.2017 tarihinde 4.185,00 TL olmak üzere toplam 14.185,00 TL ödeme yapıldığı, davalı tarafça 1250,00 EURO tutarlı faturanın ise 8 günlük süre geçtikten sonra olmak üzere ve yüklemenin 5 günlük gecikme ile yapıldığı, gümrükte yaşanan gecikmelerden geç haberdar edildiği gerekçeleri ile yaklaşık 2 ay sonra davacı yana iade edildiği anlaşılmaktadır.
Alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 2.637 EURO alacaklı olduğu, davalı taraf ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle herhangi bir borcunun bulunmadığı bakiyesinin 0,00 TL olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları arasındaki farkın, davacı tarafça faturaların EURO olarak düzenlenmiş olmasından, davalı tarafça 16.04.2017 tarihinde yapılan 4.185,00 TL ödemenin davacı kayıtlarına işlenmemiş olmasından ve davalı tarafça 1250,00 EURO tutarlı faturanın iade edilmiş olmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Her iki tarafın ticari defter ve kayıtları birbiri ile uyuşmadığından 6100 sayılı HMK’nın 222/3 maddesine göre tarafların ticari defter ve kayıtları tek başına delil olarak kullanılamayacaktır. Bu kapsamda her iki tarafın defterlerindeki lehe ve aleyhe durumların ve dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporları ile birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmasa da aralarında bir taşıma ilişkisinin olduğu ve bu taşıma işinin davalı tarafça yerine getirildiği sabittir.
Davalının faturaların miktarına ve içeriğine bir itirazı yoktur. 1.607,31 EURO, 2.450,00 EURO tutarlı faturalara istinaden ödemelerini yaptığını, bu kapsamda borcu olmadığını savunmaktadır.
Davalı ayrıca 1.250,00 EURO tutarlı fatura yönünden ise davalı tarafça yüklemenin 5 günlük gecikme ile yapıldığı, gümrükte yaşanan sıkıntılardan ve gecikmeden kendilerinin davacı tarafça geç haberdar edildiği ve bu kapsamda bu 1.250,00 EURO tutarındaki faturanın iade edildiği savunmasında bulunulmuş ise de, taraflar arasında dosyamıza yansıyan yazılı bir sözleşmenin olmadığı, yüklemenin hangi tarihte yapılacağı, yükün hangi tarihte teslim edileceği, geç teslim halinde davalının ödeme yükümlülüğünden kurtulacağına dair davalı tarafın bir ispatının bulunmadığı, şayet gecikme yaşandıysa TTK’nın 865. Maddesine göre sözleşmenin davalı tarafça feshedilebileceği ancak feshedilmediği ve söz konusu faturanında 8 günlük yasal süre geçtikten yaklaşık 2 ay sonra iade edildiği hususlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde iadenin haksız olduğu değerlendirilmiştir.
Taraflar arasındaki taşıma işi kapsamında davacı tarafından davalı tarafa 1.607,31 EURO, 2.450,00 EURO ve 1250,00 EURO tutarlı üç adet fatura düzenlenmiştir. Davalı tarafça 1.607,31 EURO, 2.450,00 EURO tutarlı faturalara istinaden fatura tarihlerinden sonra olmak üzere 19.12.2016 tarihinde 10.000,00 TL ve 17.04.2017 tarihinde 4.185,00 TL olmak üzere toplam 14.185,00 TL ödeme yapılmıştır. 1250,00 EURO tutarlı fatura yönünden ise davacının bir ödeme iddiası ve ispatı yoktur.
Taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmeye rastlanılmadığı, davacı tarafça davalıya kesilen faturaların döviz cinsi üzerinden düzenlendiği ve söz konusu EURO para birimi üzerinden kesilen faturaların davalının kabulünde olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki ticari ilişkinin EURO para birimi üzerinden kurulduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasındaki taşıma işi kapsamında davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen 1.607,31 EURO, 2.450,00 EURO ve 1250,00 EURO tutarlı üç adet faturanın toplamı 5.307,31 EURO’dur. Alınan bilirkişi raporuna göre, davalı tarafça 19.12.2016 tarihinde yapılan 10.000,00 TL ödemenin ödeme tarihindeki TCMB tarafından uygulanan efektif satış kuru üzerinden EURO’ya çevrildiğinde 2.670,31 EURO olduğu, davalı tarafça 17.04.2017 tarihinde yapılan 4.185,00 TL ödemenin ödeme tarihindeki TCMB tarafından uygulanan efektif satış kuru üzerinden EURO’ya çevrildiğinde 1.067,43 EURO olduğu, toplam ödemenin 3.737,74 EURO olduğu, Toplam fatura tutarı olan 5.307,31 EURO’dan, yapılan toplam 3.737,74 EURO mahsup edildiğinde davacının icra takip tarihi itibarı ile talep edebileceği miktarın 1.569,57 EURO olduğu, tarafların tacir olması ve aradaki ilişkinin EURO üzerinden kurulmuş olması nedenleriyle bu bedele takip tarihinden itibaren, 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz talep edilebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacı taraf, icra takibinde 16.002,00 EURO alacak talebinde bulunmuş ise de, 1.569,57 EURO haricindeki 14.432,43 EURO’luk miktar yönüyle iddiasını ispatlayamamıştır.
Tüm bu sebepler ile, davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazının 1.569,57 EURO asıl alacak yönünden iptali ile takibin, bu asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin olmaması, icra takibinde açıkça alacağın dayanağının gösterilmemiş olması, alacağın varlığı ve miktarının alınan bilirkişi raporu ile mahkememizce tespit ettirilmiş olması nedenleri ile davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin olmaması, alacağın varlığı ve miktarının alınan bilirkişi raporu ile mahkememizce tespit ettirilmiş olması, kötü niyetle takip yapıldığı hususunda mahkememizde bir kanaat oluşmaması ve bu kapsamda davalı yanın bir ispatı da olmadığından, davalı yanın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜ K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulü ile; Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yaptığı itirazının 1.569,57 EURO asıl alacak yönünden iptali ile takibin, bu asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca faiz uygulanmak suretiyle devamına,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Alınması gereken 648,44 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.276,80 TL’ den mahsubu ile fazladan yatırılan 628,36 TL karar ve ilam harcının kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacı yana iadesine, davacı tarafından peşinen karşılanan 648,44 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 176,70 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.612,60 yargılama masrafının davanın kabul ret oranı göz önünde bulundurularak hesaplanan 256,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlasının kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan 8,40 TL yargılama masrafının ret kabul oranına göre hesaplanan 7,58 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, fazlasının kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 12.147,17, TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/10/2021

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır