Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1216 E. 2019/1015 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1216 Esas
KARAR NO : 2019/1015

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/02/2010
KARAR TARİHİ : 23/12/2019

Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan; “Menfi Tespit” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin… firmasının yetkili bayisi olarak görev yaptığını, … adlı kişinin de şirketin hissedarı ve yetkilisi olduğunu,Müvekkilinin … dan bayilik faaliyetine başlarken … mağazasının ana şirketten mal alımı tadilat reklam ve tanıtım işlemlerinin ödemeleri için bir çok çek keşide ettiğini, …de zaman zaman kendi çeklerini keşide ederek verdiğini, dava konusu çekin … tarafından hissedarı bulunduğu şirkete keşide ettiğini, …şti. Reklam .tanıtım faaliyetlerini yapan …şti. verilmek üzere …bankası… şubesinin ait … nolu 17.12.2009 tarih 24.010,60 TL tutarlı çeki Show romun reklamını yapan…şti. yetkilisi … ya verilmek üzere… da hazır bekletildiğini, aynı gün … şti. yetkilisini teslim edileceği sırada çeklerin kontrolünde tüm aralamalara rağmen dava konusu çekin bulunamadığını, zayi olana çekin bulunamaması üzerine 25.11-2009 tarihinde İstanbul …ATM. Nezdinde zayi nedeni ile iptal davası açtıklarının zayi kararını ilgili bankaya ödememe yasağı olarak işlettirdiklerini, çekin vadesi geldiğinde davalılardan … tarafından bankaya tahsil için müracaatında banka yetkilileri tarafından kendilerine bildirildiğini çekin arkasındaki ciroların davalılara ait olduğunu bu kişiler ile ilgili olarak her hangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığını, bunun üzerine cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, …’ın milli piyango bayiliği yaptığını bahse konu çeki Av. … aldığını , Av. … ifade vermemek üzere savcılığı oyaladığını bunun üzerine hukuki prosedüre başladıklarını , Av. … Cumhuriyet savcılığınca ifadesi beklenirken Av. … dava konusu çeki İstanbul … icra müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini , Davalılar aleyhine takip yapılmak yerine müvekkilleri aleyhine takibin yapıldığını, bahse konu çek ile ilgili olarak…Asliye ticaret mahkemesi tarafından istirdat davası açmaları gerektiği yönünde karar verilmesi yönünde karar oluşturulması gerektiğinin belirtmesi üzerine iş bu davayı açtıklarını, müvekkillerinin davalılar ile ilgili olarak hiçbir ticari ilişkilerinin bulunmadığı gibi bu kişilere karşı hiç biri borçlarının da bulunmadığını bu nedenle müvekkillerinin davalılara karşı borçlu olmadıklarının tespitini talep ettiklerini, çek bedelinin müvekkilleri tarafından ödenmek durumu ile karşı karşıya kalınması halinde geri alınması çok güç ve telafisi mümkün olmayan bir durumla karşı karşıya kalacaklarını bu nedenle çek ile ilgili icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasını veya makul bir teminat karşılığında durdurulması yönünde karar verilmesini bildirerek ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile dava konusu çekin ödenmesini ve icra takibinin durdurulmasını ve borçlu olmadıklarının tespitini ve davalıların aleyhine %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde dava konusu çekin müvekkili tarafından nasıl ve ne şekilde çalındığı yönünde çelişkili ifadeler kullandığını, müvekkili aleyhine iftira ettiklerini, davacıların şirketin açık olduğu saatte başkalarının da bulunduğunu beyan etmesine rağmen müvekkiline iftira atmalarının makul olmadığını, davacının bu denli savruk ve basiretsiz davranan tacir herkes bunun sonuçlarına da katlanması gerektiğini, davacının dava konusu çeki Mikrop Itd, şti. çıkışının yapıldığı yönündeki iddiası da dikkate alındığında bahse konu çekin ticari defter v kayıtlarında Mikrop Itd. çıkışının olması gerektiğini bildirerek davacının davasının reddi ile kötü niyetli ve etik davranmayan davacıların aleyhıne %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER VE DEĞERLENDİRMESİ:
Tarafların tüm delilleri ilgili kayıtlar toplanmıştır.Çek örneği,banka kayıtları , ceza dosyası , fatura örnekleri., ticaret sicil kayıtları ilgili kayıtlar celb edilmiştir. İstanbul… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası incelenmiştir İstanbul… Asliye ticaret mahkemesi … esas sayılı dosyası incelenmiştir İstanbul c. Başsavcılığının … sorgu sayılı dosyası incelenmiştirİstanbul …Asliye ceza mahkemesi … esas sayılı dosyası incelenmiştir Bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Tüm taraf vekilleri, taraflara ilgili kayıtlar ve raporlar tebliğ edilmiş, davanın aşamalarından haberdar edilmiş, beyanları alınmıştır. Davalı … 27.5.2015 tarihli celsede tüm delilerini bildirdikleri , delillerini dosyaya hasrettikleri başkaca delilleri olmadığı, tanık dinletmeyeceklerini, yemin deliline başvurmayacağını beyan etmişlerdir.
Davacı … monalisa şirket ortağı olarak şirket işlerinde kullanılmak üzere kendi şahsi çekini kestiği sorumulusuna vermeden kaybettiği bildirilmiştir. Buna göre … bankası … şubesine ait 17.12.2009 keşide tarihli 24.010,60 tl meblağli Mona lisa şirketi emrine kesilmiş yine bu şirket ciro lu çek kaybolmuştur. Çekle ilgili ceza dosyası ve zayii davası açıldığı bildirilmiştir. Söz konusu çek ile ilgili alacaklısı … olarak icra takibi açıldığı bu takibin iptali ile ayrıca çek ile borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebinde bulunulmuştur.
Bilirkişiler mali müşavir …, Doç. Dr. … rapor vermiştir. 15.2.2013 tarihli raporu ibraz etmiştir. bilirkişiler dava konusu olaya ilişkin tüm ticari defter ve dayanak kayıtları, dosya içindeki deliller ve tüm iddiaları değerlendirmişlerdir. Bilirkişi raporları detaylı ve gerekçelidir, raporlar denetime açık detaylı olayla bir biri ile uyumlu oluşu dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu alınmamıştır.
Ehil ve tarafsız Bilirkişi tarafların tüm iddialarını çek örneği banka kayıtları tarafların ticari defter ve dayanak belgeleri tüm kayıtları inceleyerek ticari alacağa ilişkin tüm itirazları değerlendirecek rapor ibraz etmiştir.Bilirkişi raporu tüm taraf iddiaları ticari defter ve kayıtların incelemesi ile oluşturulmuştur.
Mali Bilirkişi raporunda, dava konusu çekin … tarafından keşide edildiği Mona lisa şirketi ortaklar dan alacaklar hesabında bulunduğu , çekin çıkışına dair hiç bir belge ve kayda rastlanmadığı bildirilmiştir. Hukuk bilirkişisi raporunda ; istanbul … İcra müdürlüğü dosyasında …ın temlik değil tahsil cirosu maksadı ile devredildiği ancak tahsil cirosu şartlarının gerçekleşmediğinden cironun geçersiz ve tahsil cirosunun temlik fonksiyonu bulunmadığından davacının davalıya borçlu olmadığını, davalı … çeki çalmış olduğu ceza yargılaması ile tespit olunursa sorumlu olmadığının ortaya çıkacağı, davalı … borçlunun zararına hareket ettiği bilerek yaptığı ispatlanırsa sorumlu olmadığını öne sürülebileceği bildirilmiştir.
Davalı … 2.3.2015 tarihli celsede davkonusu olayla ilgili davacı şirkete yaptığını söylediği boya ve tadilat işi ile ilgili ile ilgili tüm delillerini ibrazı için ihtaratlı tebligat gönderilmiştir. Davalı … boya ve tadilat işi yeptığı buna karşılık dava konusu çeki aldığına ilişkin delil ibraz etmemiştir. Yemin delilline dayanmayacağını da beyan etmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … sorgu sayılı dosyası mevcuttur. , davalı …’ın savcılık ifadesinde gezici milli piyango satış bayiliği ile iştigal ettiği, aylık gelirinin 500 TL olduğu, çekin tahsili için Av. … tarafından kendisine verildiğini belirttiği, bu şahsın savcılığa ifade vermekten kaçındığı, soruşturma devam ederken Av. …’nun … adına diğer davalıları borçlu dahi göstermeden İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… sayılı dosyası ile takip başlattığı, gezici olarak piyango bilet satışı yapan ve aylık geliri 500 TL olan davalının 24.060,00 TL’lik çekin alacaklısı olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddialarına dayandırmaktadır.
Kural olarak emre ve hamiline yazılı senetlerde somut uyuşmazlıkta olduğu gibi temel ilişkiye, temel ilişkinin bulunmadığına, borcun olmadığına dayanan şahsi defıler senedi devralan üçüncü kişi hamillere karşı ileri sürülemez. Ancak senedi devralan hamil bilerek borçlunun zararına hareket etmiş ise, borçlu senedin önceki hamillerine karşı ileri sürebildiği defileri devralana karşı da ileri sürebilir (TTK. 571/2, 737/2). İspat açısından hileli anlaşmanın varlığını kanıtlamanın zorluğu dolayısı ile Yargıtay uygulamasında devralan hamilin durumu (senet dolayısı ile senet borçlusunun senet alacaklısına borcu olmadığını) bilebilecek durumda olması defılerin kendisine karşı ileri sürülebilmesi için yeterli sayılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacının dava konusu çeki bir borç yada ticari ilişkiye ilişkin olarak kullanmadığına ilişkin ticari kayıt ve defterlerine dayanmıştır. Bilirkişi incelemesi ile davacının dava konusu çekin ticari alacağa ilişkin yada borca yönelik kullanmadığını ispat etmiştir. Buna göre dava çeki beyaz cirodan sonra ilk devralan davalı …’ın çek konusu alacağına dayanarak aldığını ispat yükü üzerine düşmektedir. Oysa davalı çek konusu alacağı ticari ilişki yada bir alacağa yönelik teslim aldığını ispatlayamamıştır. Buna ilişkin delil öne sürmekten kaçınmıştır. Bu nedenle davalı…nın bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Ondan (… dan) çeki devralan … söz konusu çeki ile ilgili olarak, çekin hukuk dışı olarak teslim almış kişiden devralmak suretiyle ilgili olarak ciro silsilesi kopukluğu ortaya çıkmaktadır. Uyuşmazlık konusu çek cirantası … cirosu yasaya uygun olmayışı nedeni ile ciro silsilesinde kopukluk oluştuğu anlaşılmaktadır. Çek cirantalarından kopukluk oluştuğu anlaşılmaktadır .Çek te ortaya çıkan ciro silsilesinde kopukluk ve ciranta murat ında borçluya zarar vermek kastı ile ağır kusuru ve kötü niyetle hareket ettiği anlaşılmaktadır. . Davalı … ise aşağıda ifada edeceğimiz üzere senedi temlik değil tahsil cirosu ile devraldığı ve tahsil cirosunun temlik fonksiyonu olmadığı için gerçekte senedi devralan üçüncü şahıs konumunda değildir.
Genel olarak söylemek gerekir ki, çek, doğmuş bir borcun ödenmesi için keşide edilir. Ancak somut olayda olduğu gibi ileride yerine getirilmesi gereken bir karşı edime dayalı borcun ifası için çek keşide edilmesi iddiasını da çekin ödeme aracı olması kapsamında görmek gerekir (Aynı yönde, A. KENDİGELEN, Çek Hukuku, İstanbul, 2007, s. 39).
Davalılardan … İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımın … soruşturma nolu dosyasına Av. …’yu tanıdığı, getir götür işlerini yaptığı, esasen gezici milli piyango bayii olduğu, söz konusu çekin tahsil etmesi için avukatı …’ya gönderildiği, avukatın ofisinden aldığı çeki tahsil için ibraz ettiği, çeki …’ya iade ettiği ifadesinde bulunmuştur; Bu ifadeden davalı …’a geçerli bir temlik cirosu yapılmadığı, esasen iç ilişkide tahsil cirosu yapmak maksadı ile ciro yapıldığı anlaşılmaktadır. … çekin hamili olarak değerlendirilemez. Maddi hukuk bakımından davacının davalıya borçlu olmadığı, davalı …’ın ancak çekin tahsili için kendisinden önce gelen cirantanın temsilcisi konumunda olduğu, bu bakımdan davacının davalı …’a borçlu olmadığı tespit olunmaktadır.
Davalı … ın adına hareket ettiği çekin gerçek hamilinin de çekin iyi niyetli hamili olmadığı kanaatine varılmıştır. Çekin ciro silsilesi kopmuştur. Çekin ticari ilişki ile ele geçtiği tespit edilmemiştir. Çekin keşidecisinin defi iddiasından kurtulmak amacıyla ciranta yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde davalı … ında çeki kötü niyetle iktisap etmiş veya ağır kusurun var olduğu kanaatine varılmıştır. TTK 792 maddesi gereğince çekin keşidecisine iadesi gerekmektedir.
TTK.’nun 792 (eski ttk 704) maddesi hükmünde çek eline geçmiş bulunan yeni hamil çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükellef’ olduğu öngörülmüştür.
Dava konusu çekin davalı cirantası …ın borçluyu zarar altına sokmak için kötü niyetle ve ağır kusur altında çeki ciroladığı , bu şekilde ciro silsilesi bozulan çekin keşidecisinin kullanacağı defiden kaçınmak için diğer cirantalarında çeki ciroladığı ve davalılar … ve … ın da borçluyu zarar altına sokmak için kötü niyetle ve ağır kusur altında çeki ciroladığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu çekin zayii olduğu bildirilmektedir. Dava konusu çeke ilişkin ciranta … çeki yasal biçimde teslim aldığına ilişkin delil ibraz edememiştir. çekin cirantasında bu şekilde kopukluk olduğu anlaşılmaktadır. Cekin hamilin ağır kusur ve kötüniyetle çek hamili olduğu kanaatine varıldığından davacının dava konusu çek ile ilgili olarak ödeme sorumluluğu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu çekle igili … tarafından ayrıca icra takip işlemi yapıldığından bu işleme ilişkinde itirazın kabulü ile takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. Davacının bu işleme yönelik inkar tazminatı talebi de bulunmaktadır. Alacak likittir. Davalı … kötü niyetle hareket ettiği anlaşılmakla dava konusu esas alacak (25.384,53 TL) inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir. İcra takibi yapan davalı … yönünden 5.076,90 TL inkar tazminatının davalı … den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememiz kararı Temyiz edilmiş olup Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/3655 Esas, 2018/4675 sayılı kararı ile; “Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının çeki ticari alacağa ilişkin ya da borca yönelik kullanmadığını ispat ettiği, çeki beyaz cirodan sonra ilk devralan davalı …’ın çeki alacağına dayanarak aldığını ispatlayamadığı, bu çeki devralan, davalı …’ın, çeki hukuk dışı olarak ele geçirmiş, davalı …’dan devralmak suretiyle ciro silsilesinde kopukluk olduğu, davalı ciranta …’ın ağır kusuru ve kötü niyetle hareket ettiği,davalı …’ın savcılıkta verdiği ifadeden de anlaşıldığı üzere çeki temlik değil tahsil cirosu ile aldığı, tahsil cirosunun temlik fonksiyonu olmadığı için gerçekte çeki devralan üçüncü şahıs konumunda olmadığı, çekin tahsili için kendisinden önce gelen cirantanın temsilcisi konumunda olduğundan davacının davalı …’a borçlu olmadığı, çek hamilinin ağır kusuru ve kötü niyetle çek hamili olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıların icra dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine, %20 inkar tazminatının davalı …’tan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı … hakkında davaya konu çek ile ilgili olarak hırsızlık suçundan dolayı İstanbul…Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas Sayılı dosyası ile kamu davası açılmış olup, halen davanın devam ettiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. TBK.’nun 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesince maddi fiilin sübutuna ilişkin mahkumiyet kararları hukuk hakimini bağlar. Bu nedenle mahkemece ceza mahkemesinde görülen davanın kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş yargılama devam olunmuştur.
İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyasında Sanık …’ın 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve sanık hakkında … hükümlerinin uygulandığı, kararın 18/07/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza dosyasında sanık sıfatında bulunan … beyanında; “Dava konusu çek bana …Şti sahibi olan …’ e kendisi … Bayiini kiralamıştı… bulunan bununa ilgili broşür poşet yeni açılışta bulunan basımları yaptım bunun üzerine dava konusu çeki bana kendisi vermiştir …’ a arkasını ciro edip başkasına vermezdim. Neden çekin çalındığından bahsetmiştir anlamış değilim ben bütün taahütleri yerine getirdim çek kendi şahsi çekiydi … olarak çeki keşide etti kendisi bana bu şekilde verdi o esnada erkek arkadaşı…diye biri vardı o da çeki verirken yanındaydı … ile yüzleşebilirim hatta yanında …bank genel müdür yardımcısı arkadaşı ordaydı onun erkek arkadaşı … de ordaydı suçlamaları kabul etmem ben eski adresimden taşıdığım için herhangi bir tebligat gelmedi o nedenle davadan haberim olmadı, dava konusu çekteki cirobana aittir.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dosyada mübrez bulunan İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi dosyasında tanık olarak dinlenilen … beyanında; “… Ben boş zamanlarımda avukat … ya işlerinde yardımcı oluyordum bana telefon açtı bir çek var bunu ciro etmemi söyledi hatta bana yanlış geldin dediler bende gayrettepe gittim, …bankasında çek çalıntı dediler ödeme yapmadılar bende çeki avukat … ya teslim ettim.kendisi çeki icraya koyacağını söyledi.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Aynı dava dosyasında dinlenilen Tanık … duruşmadaki beyanında; “… isimli bir müvekkilim beni aradı elinde bir çek olduğunu bankaya gittiklerinde herhangi bir işlem yapmadıklarını söyledi.imzalarında bir sorunmu var dedim bana herhangi bir sorun yok dedi bende çeki kendisinde alarak çeki banka şubesine götürmek için …tan rica ettim, … bazen benim işlerime yardımcı olur daha önce avukat yanında çalıştığından dolayı bazen icra işlerine bazen bankadan yazılacak çekleri onunla gönderiyorum bu çekide … a verdim bana… Şubesinden telefon etti memurla görüştüreceğim çeki ödemiyorlar dedi bende memurla konuştum çeki niye yazmadılarsa arkasına yazmalarını söyledim,bende onu yazın hakkımız kaybolmasın dedim ödeme yasağını yazın dedim çekin ibraz edildiği bu şekilde belli olsun dedim. Daha öncede çeki tahsil edebilmesi için ciro yapması kanunu şarttır o çeke ciro yapmasını söyledim ama zaten bildiği için yaptı, bende icra işlemleri başlatıım, … da bunu …dan aldığını söyledi. Çeki Remziyenin alması için benim yerim uzakta olduğu için aksarayda avukatın zerin duralıya gönderdim oradanda remyize gelip almıştır” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Aynı dosyada tanık olarak dinlenen … beyanında;”…’a kağıt bobin vermiştim. O da bana 24.000 TL tutarlı çeki verdi bende onu ciro ettim. Bankaya ibraz ettiğimde bir sorun olduğunu söylediler. Ben de çeki avukatıma verdim. Avukat kime verdi bilmiyorum ben hallederim dedi aldı…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dosya kapsamına göre yapılan değerlendirmede;
Davacı … monalisa şirket ortağı olarak şirket işlerinde kullanılmak üzere kendi şahsi çekini kestiği, sorumulusuna vermeden kaybettiğini bildirmiştir. Buna göre …bankası … şubesine ait 17.12.2009 keşide tarihli 24.010,60 tl meblağli Mona lisa şirketi emrine kesilmiş yine bu şirket ciro lu çek kaybolmuştur. Çekle ilgili ceza dosyası ve zayii davası açıldığı bildirilmiştir. Söz konusu çek ile ilgili alacaklısı … olarak icra takibi açıldığı bu takibin iptali ile ayrıca çek ile borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebinde bulunulmuştur.
Bilirkişiler mali müşavir …, Doç. Dr. … rapor vermiştir. 15.2.2013 tarihli raporu ibraz etmiştir. bilirkişiler dava konusu olaya ilişkin tüm ticari defter ve dayanak kayıtları, dosya içindeki deliller ve tüm iddiaları değerlendirmişlerdir. Bilirkişi raporları detaylı ve gerekçelidir, raporlar denetime açık detaylı olayla bir biri ile uyumlu oluşu dikkate alınarak yeniden bilirkişi raporu alınmamıştır.
Ehil ve tarafsız Bilirkişi tarafların tüm iddialarını çek örneği banka kayıtları tarafların ticari defter ve dayanak belgeleri tüm kayıtları inceleyerek ticari alacağa ilişkin tüm itirazları değerlendirecek rapor ibraz etmiştir.Bilirkişi raporu tüm taraf iddiaları ticari defter ve kayıtların incelemesi ile oluşturulmuştur.
Mali Bilirkişi raporunda, dava konusu çekin … tarafından keşide edildiği Mona lisa şirketi ortaklar dan alacaklar hesabında bulunduğu , çekin çıkışına dair hiç bir belge ve kayda rastlanmadığı bildirilmiştir. Hukuk bilirkişisi raporunda ; istanbul 3. İcra müdürlüğü dosyasında …ın temlik değil tahsil cirosu maksadı ile devredildiği ancak tahsil cirosu şartlarının gerçekleşmediğinden cironun geçersiz ve tahsil cirosunun temlik fonksiyonu bulunmadığından davacının davalıya borçlu olmadığını, davalı … çeki çalmış olduğu ceza yargılaması ile tespit olunursa sorumlu olmadığının ortaya çıkacağı, davalı … borçlunun zararına hareket ettiği bilerek yaptığı ispatlanırsa sorumlu olmadığını öne sürülebileceği bildirilmiştir.
Davalı … 2.3.2015 tarihli celsede dava konusu olayla ilgili davacı şirkete yaptığını söylediği boya ve tadilat işi ile ilgili ile ilgili tüm delillerini ibrazı için ihtaratlı tebligat gönderilmiştir. Davalı … boya ve tadilat işi yeptığı buna karşılık dava konusu çeki aldığına ilişkin delil ibraz etmemiştir. Yemin delilline dayanmayacağını da beyan etmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı… sorgu sayılı dosyası mevcuttur. , davalı …’ın savcılık ifadesinde gezici milli piyango satış bayiliği ile iştigal ettiği, aylık gelirinin 500 TL olduğu, çekin tahsili için Av. … tarafından kendisine verildiğini belirttiği, bu şahsın savcılığa ifade vermekten kaçındığı, soruşturma devam ederken Av. …’nun … adına diğer davalıları borçlu dahi göstermeden İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlattığı, gezici olarak piyango bilet satışı yapan ve aylık geliri 500 TL olan davalının 24.060,00 TL’lik çekin alacaklısı olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu iddialarına dayandırmaktadır.
Kural olarak emre ve hamiline yazılı senetlerde somut uyuşmazlıkta olduğu gibi temel ilişkiye, temel ilişkinin bulunmadığına, borcun olmadığına dayanan şahsi defıler senedi devralan üçüncü kişi hamillere karşı ileri sürülemez. Ancak senedi devralan hamil bilerek borçlunun zararına hareket etmiş ise, borçlu senedin önceki hamillerine karşı ileri sürebildiği defileri devralana karşı da ileri sürebilir (TTK. 571/2, 737/2). İspat açısından hileli anlaşmanın varlığını kanıtlamanın zorluğu dolayısı ile Yargıtay uygulamasında devralan hamilin durumu (senet dolayısı ile senet borçlusunun senet alacaklısına borcu olmadığını) bilebilecek durumda olması defılerin kendisine karşı ileri sürülebilmesi için yeterli sayılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacının dava konusu çeki bir borç yada ticari ilişkiye ilişkin olarak kullanmadığına ilişkin ticari kayıt ve defterlerine dayanmıştır. Bilirkişi incelemesi ile davacının dava konusu çekin ticari alacağa ilişkin yada borca yönelik kullanmadığını ispat etmiştir. Buna göre dava konusu çeki beyaz cirodan sonra ilk devralan davalı …’ın çek konusu alacağına dayanarak aldığını ispat yükü üzerine düşmektedir. Oysa davalı çek konusu alacağı ticari ilişki yada bir alacağa yönelik teslim aldığını ispatlayamamıştır. Buna ilişkin delil öne sürmekten kaçınmıştır. Bu nedenle davalı M. …nın bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Ondan (…dan) çeki devralan … söz konusu çeki ile ilgili olarak, çekin hukuk dışı olarak teslim almış kişiden devralmak suretiyle ilgili olarak ciro silsilesi kopukluğu ortaya çıkmaktadır. Uyuşmazlık konusu çek cirantası M. … cirosu yasaya uygun olmayışı nedeni ile ciro silsilesinde kopukluk oluştuğu anlaşılmaktadır. Çek cirantalarından kopukluk oluştuğu anlaşılmaktadır .Çek te ortaya çıkan ciro silsilesinde kopukluk ve ciranta murat ında borçluya zarar vermek kastı ile ağır kusuru ve kötü niyetle hareket ettiği anlaşılmaktadır. . Davalı … ise aşağıda ifada edeceğimiz üzere senedi temlik değil tahsil cirosu ile devraldığı ve tahsil cirosunun temlik fonksiyonu olmadığı için gerçekte senedi devralan üçüncü şahıs konumunda değildir.
Genel olarak söylemek gerekir ki, çek, doğmuş bir borcun ödenmesi için keşide edilir. Ancak somut olayda olduğu gibi ileride yerine getirilmesi gereken bir karşı edime dayalı borcun ifası için çek keşide edilmesi iddiasını da çekin ödeme aracı olması kapsamında görmek gerekir (Aynı yönde, A. KENDİGELEN, Çek Hukuku, İstanbul, 2007, s. 39).
Davalılardan … İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımın … soruşturma nolu dosyasına Av. …’yu tanıdığı, getir götür işlerini yaptığı, esasen gezici milli piyango bayii olduğu, söz konusu çekin tahsil etmesi için avukatı …’ya gönderildiği, avukatın ofisinden aldığı çeki tahsil için ibraz ettiği, çeki …’ya iade ettiği ifadesinde bulunmuştur. Ceza dosyasında alınan beyanı da benzer niteliktedir. Bu ifadelerden davalı …’a geçerli bir temlik cirosu yapılmadığı, esasen iç ilişkide tahsil cirosu yapmak maksadı ile ciro yapıldığı anlaşılmaktadır. … çekin hamili olarak değerlendirilemez. Maddi hukuk bakımından davacının davalıya borçlu olmadığı, davalı …’ın ancak çekin tahsili için kendisinden önce gelen cirantanın temsilcisi konumunda olduğu, bu bakımdan davacının davalı …’a borçlu olmadığı tespit olunmaktadır.
Davalı … ın adına hareket ettiği çekin gerçek hamilinin de çekin iyi niyetli hamili olmadığı kanaatine varılmıştır. Çekin ciro silsilesi kopmuştur. Çekin ticari ilişki ile ele geçtiği tespit edilmemiştir. Çekin keşidecisinin defi iddiasından kurtulmak amacıyla ciranta yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde davalı … ında çeki kötü niyetle iktisap etmiş veya ağır kusurun var olduğu kanaatine varılmıştır. TTK 792 maddesi gereğince çekin keşidecisine iadesi gerekmektedir.
TTK.’nun 792 (eski ttk 704) maddesi hükmünde çek eline geçmiş bulunan yeni hamil çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükellef’ olduğu öngörülmüştür.
Dava konusu çekin davalı cirantası …ın borçluyu zarar altına sokmak için kötü niyetle ve ağır kusur altında çeki ciroladığı , bu şekilde ciro silsilesi bozulan çekin keşidecisinin kullanacağı defiden kaçınmak için diğer cirantalarında çeki ciroladığı ve davalılar … ve … ın da borçluyu zarar altına sokmak için kötü niyetle ve ağır kusur altında çeki ciroladığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu çekin zayii olduğu bildirilmektedir. Dava konusu çeke ilişkin ciranta … çeki yasal biçimde teslim aldığına ilişkin delil ibraz edememiştir. çekin cirantasında bu şekilde kopukluk olduğu anlaşılmaktadır. Cekin hamilin ağır kusur ve kötüniyetle çek hamili olduğu kanaatine varıldığından davacının dava konusu çek ile ilgili olarak ödeme sorumluluğu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu çekle igili … tarafından ayrıca icra takip işlemi yapıldığından bu işleme ilişkinde itirazın kabulü ile takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. Davacının bu işleme yönelik inkar tazminatı talebi de bulunmaktadır. Alacak likittir. Davalı … kötü niyetle hareket ettiği anlaşılmakla dava konusu esas alacak (25.384,53 TL) inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir. İcra takibi yapan davalı … yönünden 5.076,90 TL inkar tazminatının davalı … den alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenler ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacının … Bankası 17/12/2009 keşide tarihli 24.010,60-TL meblağlı çekle ilgili BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ İLE İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile ilgili davalı … yönünden borçlu olmadığının tespitine,
Davalı …’tan icra takibi ile ilgili olarak esas alacak üzerinden %20 oranında (5.076,90tl) kötü niyet tazminatının davalı …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Diğer davalılar yönünden kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.640,16 TL karar ve ilam harcından davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 356,60 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.283,56 TL’ nin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 356,60 TL’ nin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
3-Davacılar tarafından yapılan 17,15 TL başvurma harcı parası, 414,40 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.828,55 TL’ nin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.881,27 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılar … ve … vekillerinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine temyiz dilekçesi sunulmak suretiyle Yargıtay nezdinde temiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …