Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1205 E. 2021/25 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1205 Esas
KARAR NO:2021/25

DAVA:ALACAK (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/01/2016
KARAR TARİHİ:20/01/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; taraflar arasında 15/03/2013 tarihli açık satış noktası sözleşmesi imzalandığını,davalının ürün alımın durdurarak sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğini ,davalının işyerinde yapılan tesbitte alınan bilirkişi raporunda işletmenin … ismiyle işletildiğini, işyerinde şirkete ait reklam malzemesi ve ürün bulunmadığının rapor edildiğini, 15/03/2013 tarihli sözleşmenin 12. Maddesi uyarınca müvekkil şirket tarafından davalının işyerinin işletilmesine katkıda bulunmak üzere toplam 44.000-TL katkı yapıldığını, davalı tarafın sözleşmeye aykırı olarak işletmeyi kapattığını, katkı bedeli olan toplam 44.000-TL nin ödeme tarihi olan 28/05/2013 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili; müvekkilinin ürün alımına davacının bilgisi dahilinde son verildiğini, ticari ilişkinin 19/05/2014 tarihinde sona erdiğinin belli olduğunu, katkı bedelinin hukuki niteliğinin “bağış” olduğunu, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin standart sözleşme olup 21.maddenin genel işlem şartı olduğunu,sözleşmede öngörülen miktar taahhüdünün yaklaşık yarısı miktarında bira ürünlerinin satışı gerçekleştiği davacının katkı bedelini vermekteki menfaatlerin bir kısmına kavuşmuş olması sebebiyle katkı bedelinin tamamının iadesinin istenemeyeceği gerekçeleriyle hak düşürücü süre ve esas yönünden davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; katkı payının iadesi istemine yönelik alacak davasıdır.
Dava dosyasına ilişkin olarak mahkememizce 04/10/2017 tarihli … Esas, … Karar sayılı kararla; yapılan delil tespitine göre davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşmeye aykırı davranması sonucu bilirkişi tarafından hesaplanan 44.000-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle 44.000-TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş, davacı vekili de katılma yoluyla istinaf nedenlerini bildirmiştir. Kararı inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 01/11/2018 tarihli 2018/510 Esas, 2018/1340 Karar sayılı kararında; “Davacı tarafından 15.3.2013 tarihli sözleşme nedeniyle davalıya 44.000-TL nakit katkı sağlandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı şirketin sözleşme süresi içerisinde ürün alımına son verdiği davacı tarafça ileri sürülmektedir.Davalı vekili yapılan ödemenin bağış olduğunu geri istenemeyeceğini ileri sürmekte ise de ; davacı tarafça yapılan ödemenin işletmeye destek amacı güden ürün alımı karşılığında verilen bir bedel olduğu gözetildiğinde ; katkı payının bağış olup geri istenemeyeceği, alınan bedelin iadesine ilişkin hükümlerin genel işlem koşullarına aykırı olduğu savunmaları yerinde bulunmamaktadır.
Sözleşmenin 21. maddesi ile ; İşletici sözleşme süresi içerisinde ürün alımına son verilmesi sözleşmenin feshine sebebiyet verilmesi halinde kredi veya katkının ödenmeyen kısmını talep hakkını yitireceği gibi davacıdan almış olduğu , nakit veya nakit bazlı katkılar ile kredi ve diğer sabit yatırım harcamalarınının tümü ile uygulanan iskonto tutarlarını verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizi ile ödemeyi taahhüt etmiştir. Sözleşmenin 2.maddesi ile davalı işletmekte olduğu işyerinde şirketin pazarladığı bira ürünlerinden 60.000-litre ürünü almayı ,bu miktar ürün alındığında sözleşmenin bir süre sınırlaması olmaksızın sona ereceği kararlaştırılmıştır. Sunulan kayıtlardan davalının bir miktar ürün aldığı anlaşılmakla birlikte ,davacıdan ne miktar ürün alındığı,sözleşmenin ne miktar için yerine getirildiği incelenmemiştir.
Sözleşmede ödenen katkı payının tümünün iade edileceği yazılı ise de bu hükmün ihlal halinde alınan bedelden geriye kalan miktarın tümü olarak anlaşılmsı gerekmektedir..Zira katkı payı ihlal olmadığı ve sözleşmenin yürürlükte olduğu sürece alınan her litre ürün için iade yükümlülüğünün o miktar kadar sona ereceği açıktır. Alım yapılmak suretiyle tamamlanan sözleşmede katkı payının iadesinin sözkonusu olmayacağı düşünülerek davalının sözleşmenin yürürlükte olduğu süre içerisinde ne miktar ürün aldığı tesbit edilerek geriye kalan iade yükümlülüğünün ne miktar olduğu belirlenmelidir. (Somut olaya emsal olabilecek Yargıtay 19.HD nin 2016/15809 esas – 2018-884 karar sayılı ilamı aynı yöndedir.)
Davacı vekili tarafından hüküm faiz başlangıcı nedeniyle istinaf edilmiştir. Sözleşmede katkı payının ödendiği tarihten itibaren işletilecek faiziyle iade edileceği kararlaştırıldığından sözleşmenin bu hükmü tartışılmaksızın dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi yerinde olmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile belirlenen esaslar dahilinde inceleme yapılarak alınan katkı bedelinden iade edilecek tutar var ise belirlenmek üzere ; HMK 353 (1)a-6 madde kapsamında kalan hükmün kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye iadesine” karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 01/11/2018 tarihli 2018/510 Esas, 2018/1340 Karar sayılı kararı kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi raporunda; ticari defterler, BA/Bs formların KDV beyannamelerinin incelenmesi sonucunda davacının davalıya yatırım teşviki adı altında 44.000,00-TL ödeme yaptığı, bundan başka herhangi bir maddi katkı sağlamadığı, davacının yapmış olduğu 44.000,00-TL’lik katkının ödeme tarihinden itibaren dava tarihine kadar talep edebileceği faiz tutarının 12.941,12 TL olduğu, dolayısıyla davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 21. maddesi uyarınca talep edebileceği toplam alacak tutarının 56.941,12-TL olarak hesaplandığı tespitlerinde bulunulmuştur. Rapora yönelik itirazların ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi noktasında ek rapor alınmasına karar verilmiş bilirkişiler 1. ek raporunda; davalı şirketin sözleşmede 60.000 litre satış taahhüdünde bulunduğu, ancak ticari ilişkinin devamı süresince 2.643,68 litre satış gerçekleştirildiği, yapılan KIST hesabı sonucu davacının katkı payı ödemesinden kaynaklı alacak bakiyesinin 42.061,30 TL olduğu hesap edilmekle kök rapordaki tespit sonuçları tekrar edilmiştir. Görevlendirme kapsamında davalı şirketin ticari defterlerinin de incelenmesine karar verilmişse de davalı şirketin ticari defterleri incelenmediğinden bu yöndeki ara kararın ikmali ve ek rapora itirazların değerlendirilmesi bakımından yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiş, davalı şirketin ticari defterlerinin de incelenmesi sonucu oluşturulan 2. ek bilirkişi raporunda da kök ve 1. ek bilirkişi raporundaki tespitler tekrar edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 15/03/2013 tarihli Açık Satış Noktası Sözleşmesi akdedildiği ve bahse konu sözleşme kapsamında ticari ilişki bulunduğu anlaşılmıştır. …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunda davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeyi ihlal ettiği, şirket ürünlerini ve reklam malzemelerini işletmesinde bulundurmadığını işletme ismini değiştirdiği tespit edilmiştir. Taraflar arasında akdi ilişkinin son bulması noktasında ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık davacı tarafından davalı tarafa katkı payı olarak 28/05/2013 tarihinde ödenen 44.000,00 TL tutarın iadesi isteminin yerinde olup olmadığı ve miktarı noktasında toplanmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararında belirtildiği üzere davacı tarafından davalıya yapılan ödeme işletmeye destek amacı güden ürün alımı karşılığında verilen bir bedel olup, davalının katkı payının bağış olduğu, alınan bedelin genel işlem koşullarına aykırı olduğu yönündeki savunmaları yerinde değildir. Sözleşmenin 21. maddesinde; İşletici sözleşme süresi içerisinde ürün alımına son verilmesi sözleşmenin feshine sebebiyet verilmesi halinde kredi veya katkının ödenmeyen kısmını talep hakkını yitireceği gibi davacıdan almış olduğu , nakit veya nakit bazlı katkılar ile kredi ve diğer sabit yatırım harcamalarınının tümü ile uygulanan iskonto tutarlarını verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizi ile ödemeyi taahhüt etmiştir. Sözleşmenin 2. maddesi ile davalı işletmekte olduğu işyerinde şirketin pazarladığı bira ürünlerinden 60.000-litre ürünü almayı, bu miktar ürün alındığında sözleşmenin bir süre sınırlaması olmaksızın sona ereceği kararlaştırılmıştır. Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde akdi ilişkinin devamı süresince davalının 2.643,68 litre ürün alımı yaptığı tespit edilmiş olup, davalı yan sözleşmeyle üstlendiği 60.000 litre ürün alım taahhüdünü yerine getirmemiş, sözleşmenin ihlali sebebiyle feshine sebebiyet vermiştir. Ürün alımına son verilerek sözleşmenin feshine sebebiyet verilmesi halinde davalının almış olduğu nakit veya nakit bazlı mali katkılar ile kredi ve diğer her türlü sabit yatırım harcamalarının tümünü verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faiziyle ödeyeceği kararlaştırılmışsa da katkı payının ihlal olmadığı ve sözleşmenin yürürlükte olduğu sürece alınan her litre ürün için iade yükümlülüğünün o miktarda sona erecek olması nedeniyle taahhüde konu 60.000 litre ürüne oranla sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde alımı gerçekleştirilen 2.643,68 litre ürüne nazaran yapılan hesaplama sonucunda toplam 44.000,00 TL katkı payının 1.938,70 TL için davalının iade yükümlülüğünün ortadan kalktığı, davacının bakiye 42.061,30 TL yönüyle iade talebinde haklı olduğu, taraflar tacir olmakla ve sözleşme serbestisi ilkesi gereğince taraflar arasındaki sözleşmenin 21. maddesi uyarınca bu bedeli ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte talep edebileceği sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 42.061,30 TL’nın 28/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.873,21 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 751,41 TL’ nın mahsubu ile bakiye 2.121,80 TL’ nın (önceki kararla tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla) davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 751,41 TL’ nın ise davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 40,30 TL ilk masraf, 523,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.863,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 2.737,14 TL’ nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan masrafın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 4,30-TL harç gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 70,90-TL posta gideri olmak üzere toplam, 875,20-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 38,40-TL ‘nın davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmen davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen meblağı üzerinden hesaplanan 6.267,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2. maddesi de gözetilerek hesaplanan 1.930,70 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .