Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1198 E. 2023/173 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1198 Esas
KARAR NO :2023/173

DAVA:MENFİ TESPİT (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/12/2018
KARAR TARİHİ:01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe konu senetlere istinaden de …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/10/2018 tarihli … D. İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile 16/11/2018 tarihinde müvekkilinin iş yerinde haciz işlemlerinin başlatıldığını, senetteki imzaların kendisine ait olmadığını bu durumu icra dairesinde imzalar atarak sunduğunu, takibe konu senetler altındaki imzaların müvekkiline ait olmaması nedeniyle bankaya borçlu olmadığının tespitine, icra takip dosyası nedeniyle … … Şubesi ve … … şubesi nezdindeki hesaplarda bulunan haciz şerhlerinin kaldırılarak blokeli meblağların müvekkiline geri ödenmesine, %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Talep sonucunun açıklanması için verilen süreye istinaden davacı vekili 24/01/2023 tarihli dilekçesi ile; keşidecisi … lehtarı … Kırtasiye … olan 19.12.2017 düzenleme tarihli 30.09.2018 vade tarihli 45.000,00-TL meblağlı senet nedeniyle davalı banka tarafından müvekkili aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün E: … sayılı dosyası (yeni dosya bilgisi … İcra Müdürlüğü’nün E: … esas sayılı dosyası) nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile icra baskı ve tehdidi altına 16.11.2018 tarihinde tahsil edilmiş olan 10.000,00-TL’nin avans faizi ile birlikte davalı bankadan istirdadı, keşidecisi … lehtarı … … A.Ş. olan düzenleme tarihi bulunmayan ancak 15.12.2018 vade tarihli 48.000,00-TL meblağlı senet nedeniyle davalı banka tarafından müvekkili aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğü’nün E: … sayılı dosyası nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile icra baskı ve tehdidi altına 24.01.2019 tarihinde tahsil edilmiş olan 14.950,00-TL’nin avans faizi ile birlikte davalı bankadan istirdadı, kötüniyetle takip başlatan davalı bankanın dava değeri olan 103.000,00-TL’nin % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davalı bankaya tahmili talep edilmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın kambiyo senedinden kaynaklanan alacağını tahsil etmek amacıyla davalı ve dava dışı … aleyhine …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı aldığını, işbu kararın …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile infaz edilerek icra takibine geçildiğini, 16/11/2018 tarihinde … İcra Müdürlüğünün… talimat sayılı dosyası ile haciz işlemi gerçekleştirildiğini, bu işlem sırasında borçlu tarafından borcuna istinaden 16/11/2018 tanzim 15/12/2018 vade tarihli 48.000 TL bedelli senet verilerek protokol imzalandığını, davanın öncelikle harç eksikliği nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, İİK 72. maddesi gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davasından tedbir kararı verilemeyeceğinden tedbir talebinin reddinin gerektiğini, davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 72. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlığa konu takip dosyaları, takip dayanağı senet asılları ile mukayeseye esas belge asılları getirtilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün … (yetksizlik üzerine … İcra Müdürlüğünün … esasını alan) esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafından 23/10/2018 tarihinde davacı ve dava dışı … aleyhine toplam 46.419,36 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, dayanak belgenin davacı … tarafından dava dışı … lehine düzenlenmiş 19/12/2017 düzenleme tarihli, 30/09/2018 vadeli 45.000,00 TL bedelli senet olduğu ve bu dosya kapsamında davalı tarafından davacıdan 16/11/2018 tarihinde 10.000,00 TL tahsilat sağlandığı görülmüştür.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine keşidecisi davacı … lehtarı … … A.Ş. olan 15.12.2018 vade tarihli 48.000,00-TL meblağlı senede dayalı olarak icra takibi başlatıldığı ve bu dosya kapsamında davalı tarafından davacıdan 24/01/2019 tarihinde 14.950,00 TL tahsilat sağlandığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca, …. İcra Müdürlüğünün … (yetksizlik üzerine … İcra Müdürlüğünün … esasını alan) esas sayılı takip dosyasına dayanak davacı … tarafından dava dışı … lehine düzenlenmiş 19/12/2017 düzenleme tarihli, 30/09/2018 vadeli 45.000,00 TL bedelli senetteki davacı adına atılı bulunan imzanın davacının eli ürünü olmadığı; …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak davacı … tarafından davalı … … A.Ş. lehine düzenlenen 15.12.2018 vade tarihli 48.000,00-TL meblağlı senetteki imza davacıya aitse de bu senedin yeni bir borç doğurma amacı olmadan, sahte düzenlenen senede dayalı olarak başlatılan icra takibinde gerçekleştirilen fiili haciz esnasında haciz baskısı altında düzenlenen bir senet olduğu iddia edilerek menfi tespit ve ödenen bedellerin istirdatı talebinde bulunulmuştur.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Eldeki dava da, sahtelik (imza inkarı ) nedenine dayalı olarak açılmış bir menfi tespit davasıdır.
Bir senette yer alan yazının veya imzanın inkâr edilmesi durumunda, 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası anlamında bir “sahtelik iddiası” söz konusu olur. 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesine ilişkin gerekçede bu husus “Maddenin kenar başlığında “Yazı veya imza inkârı” ibaresi birlikte kullanılmıştır. Her iki husus uygulamada sahtelik iddiası olarak adlandırılan durumu ifade etmektedir” şeklinde belirtilmiştir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T.: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 1792).
Kambiyo senedindeki imzanın davacı keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmektedir.
Mahkememizde görülüp karara bağlanan dava, özü itibariyle sahtelik (imza inkarı) nedenine dayalı olarak açılmış olup, böyle bir durumda öncelikle sahtecilik iddiasının irdelenmesi, dava ve takip konusu senetteki davacı adına atılı bulunan imzaların davacıya ait olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Sahtelik iddiasına konu davacı … tarafından dava dışı … lehine düzenlenmiş 19/12/2017 düzenleme tarihli, 30/09/2018 vadeli 45.000,00 TL bedelli senet aslı, davacının keşide tarihinden önce kullanmış olduğu imzaları içerir mukayeseye esas belge asılları celbedilmiş, imza örnekleri alınmış, uyuşmazlık teknik çözümü gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi … 31/10/2022 tarihli raporunda özetle; Eldeki davada uyuşmazlık konusu olmayan Borçlusu “… – …” , alacaklısı “… Top. Kırt. …” isimli şirket olan, 19/12/2017 düzenleme ve 10/04/2018 tediye tarihli, 20.000TL meblağlı senet aslı, Borçlusu “… – …” , alacaklısı “… Top. Kırt. …” isimli şirket olan, 19/12/2017 düzenleme ve 10/05/2018 tediye tarihli, 20.000TL meblağlı senet aslı, Borçlusu “… – …” , alacaklısı “… Top. Kırt. …” isimli şirket olan, 19/12/2017 düzenleme ve 10/06/2018 tediye tarihli, 20.000TL meblağlı senet aslı, Borçlusu “… – …” , alacaklısı “… Top. Kırt. …” isimli şirket olan, 19/12/2017 düzenleme ve 10/07/2018 tediye tarihli, 15.000TL meblağlı senet aslı ve davaya konu Borçlusu “… – …” , alacaklısı “… Top. Kırt. …” isimli şirket olan, 19/12/2017 düzenleme ve 10/09/2018 tediye tarihli, 45.000TL meblağlı senet aslı ön yüzlerinin düzenlenme tarihleri altında “…” adına atılı borçlu imzalarının … isimli şahsın dosya içerisindeki mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle … isimli şahsın eli mahsulü olmadığı yönünde kanaate varıldığını bildirmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, davacı yanın aleyhine başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … (yetksizlik üzerine … İcra Müdürlüğünün … esasını alan) esas sayılı takip dayanağı davacı … tarafından dava dışı … lehine düzenlenen 19/12/2017 düzenleme 30/09/2018 vade tarihli 45.000,00 TL bedelli imza inkarında bulunduğu senet ve mezkur takip dosyasından uygulanan fiili haciz esnasında dosya borcuna istinaden yapılan kısmi ödemeyle birlikte yeni bir borç doğurma amacı taşımadan bakiye dosya borcuna istinaden ihtirazi kayıtla verilen, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına dayanak davacı … tarafından davalı … … A.Ş lehine düzenlenen 15/12/2018 vade tarihli 48.000,00 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, iddia ve savunmaya göre uyuşmazlığın da 30/09/2018 vadeli 45.000,00 TL bedelli senedin ön yüzünde düzenlenme tarihi altında “…” adına atılı borçlu imzalarının davacı …’ün eli ürünü olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Dosyamız arasına getirtilen senet asılları, davacının imza örnekleri ve mukayeseye esas imzalarının bulunduğu belge asılları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan raporda uyuşmazlığa konu 45.000,00 TL bedelli senette “…” adına atılı borçlu imzalarının … isimli şahsın dava dosyası içerisindeki mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle … isimli şahısın eli mahsulü olmadığı tespit edilmiştir. Raporun teknik, ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşılması nedeniyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir. Bu haliyle de, uyuşmazlığa konu …. İcra Müdürlüğünün … (yetksizlik üzerine … İcra Müdürlüğünün … esasını alan) esas sayılı takip dayanağı davacı … tarafından dava dışı … lehine düzenlenen 19/12/2017 düzenleme 30/09/2018 vade tarihli 45.000,00 TL bedelli senetteki davacı adı üzerine atılı bulunan imzanın davacının eli ürünü olmadığı kabul edilmiş, sahtelik iddiası mutlak defilerden olmakla herkese karşı ileri sürülebileceğinden ve yeni bir borç doğurma amacı taşımaksızın ve sahteliği dava dosyasında yapılan tahkikatla tespit edilen senede dayalı başlatılan icra takibinde haciz baskısı altında verilen uyuşmazlığa konu davacı … tarafından davalı … … A.Ş lehine düzenlenen 15/12/2018 vade tarihli 48.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalının alacak hakkı bulunmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Kötü niyet tazminatına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz” hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötüniyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötüniyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir. Ayrıca aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 17.03.2010 tarihli ve 2010/19-123 esas, 2010/154 karar, 07.12.2011 tarihli ve 2011/13-576 esas 2011/747 karar ve 20.03.2013 tarihli ve 2012/19-778 esas, 2013/250 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de, uyuşmazlığa konu …. İcra Müdürlüğünün … (yetksizlik üzerine … İcra Müdürlüğünün … esasını alan) esas sayılı takip dayanağı davacı … tarafından dava dışı … lehine düzenlenen 19/12/2017 düzenleme 30/09/2018 vade tarihli 45.000,00 TL bedelli senet dava dışı … tarafından davalıya verilmiş olmakla davalının davacının imzasının sahteliğini bilebilecek durumda olmaması, uyuşmazlığa konu diğer senet ise …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gerçekleştirilen fiili haciz esnasında ve haciz baskısıyla borcun yenilenmesi mahiyetinde alınmış olmakla yeni bir borç ilişkisine dayanmaması ve yine davalının takip başlatmakta kötüniyetli olduğunun ispatı noktasında elverişli bir delil ibrazında da bulunulmaması nedeniyle koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle davanın kabulüne dair asşğıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, …. İcra Müdürlüğünün … (yetkisizlik üzerine … İcra Müdürlüğünün … Esasını alan) Esas sayılı takip dosyasına dayanak davacı … tarafından dava dışı … lehine düzenlenen 19/12/2017 düzenleme 30/09/2018 vade tarihli 45.000,00 TL bedelli senet ve …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına dayanak davacı … tarafından davalı … … A.Ş lehine düzenlenen 15/12/2018 vade tarihli 48.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, …. İcra Müdürlüğünün … (yetkisizlik üzerine … İcra Müdürlüğünün … Esasını alan) Esas sayılı takip dosyası kapsamında davacı tarafından davalıya ödenen 10.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 16/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ve yine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında davacı tarafından davalıya ödenen 14.950,00 TL’nin ödeme tarihi olan 24/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Uyuşmazlığa konu senet bedelleri toplamı 93.000,00 TL üzerinden alınması gereken 6.352,83-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatan 1.588,21‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭4.764,62‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 1.588,21‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf ‭‭35,90 TL, bilirkişi ücreti 1.250,00 TL, posta gideri ‭‭‭191,45 TL olmak üzere toplam ‭‭1.477,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 14.880,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/03/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .