Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1179 E. 2022/691 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2018/1179
KARAR NO:2022/691

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:07/12/2018
KARAR TARİHİ:03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan itrazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden çek taahhüt kredisi ve ticari kredili mevduat hesabı kredileri açılıp kullandırıldığını, diğer davalının ise müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olduğunu, kredi sözleşmesinden doğan bu borçların vadesinde ödenmemesi üzerine müvekkili tarafından kredi hesabının 24/09/2018 tarihinde kat edildiğini ve imzalanan genel kredi sözleşmesinin ilgili maddesine dayanılarak bütün borçların muaccel hale geldiğini, … 2. Noterliği’nin 25/09/2018 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borçluların sorumlu oldukları miktar ve ödenmediği takdirde başvurulacak yolların ihtaren bildirildiğini, keşide edilen ihtar ekinde usulüne uygun hesap özetleri gönderildiğinden borcun muaccel hale geldiğini ve ödeme olmadığından borçluların temerrüde düştüklerini, borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın, kredilerin düzenli olarak ödenmesinde herhangi bir aksama olmamasına rağmen art niyetli olarak müvekkilleri hakkında icra takibi başlattığını, ayrıca ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, davacı ile müvekkilleri arasında gerçekleştirilen ticari ilişkiye dair kayıtlar incelendiğinde müvekkilinin bir gün dahi gecikmeden kredi taksitlerini ödemiş olduğunun görüleceğini, davacının … 2. Noterliği’nin 25/09/2018 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi müvekkillerine ulaştığında, yasal süresi içerisinde taraflarınca cevap verildiğini, bu ihtarnamaye cevaplarının, … 2. Noterliği’nin 04/10/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya gönderildiğini, müvekkilleri hakkında başlatılmış herhangi bir takip bulunmamasına rağmen davacı tarafın müvekkilini borç batağında göstererek hem de ödemelerde herhangi bir aksama durumu olmamasına rağmen kredisini geri çağırdığını ve müvekkilin bütün kredi bedelini peşin olarak ödemesini istediğini, davacı tarafın, müvekkillerinin çeklerinin yazılmasını risk olarak gördüğünü beyan ederek hesap kat ederek icra takibi başlattığını, müvekkillerinin yazılan bir iki tane çeki olduğunu, bu yazılan çeklerle ilgili olarak karşı tarafla anlaşıldığını, yazılan çeklerle ilgili olarak müvekkillerine karşı herhangi bir icra takibi de başlatılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı banka ile davalı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın ödenmediğinden bahisle, …. İcra Müdürlüğü’nün …
esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı davalı şirket ile müteselsil kefil davalı şahıs tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün …
esas sayılı dosyası, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi ile ekleri, … 2. Noterliği’nin 25/09/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile tebliğ mazbataları, … 2. Noterliği’nin 04/10/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, kredi yıllık azami faiz oranları bildirim formları, çek listeleri, kullandırılan krediye ilişkin hesap ekstreleri, hesap kat edildiği dönemde uygulanan faiz oranlarını gösterir çizelge ve kredi ödeme planı dosyamız arasına alınmış, bilirkişilerden raporlar ve ek raporlar temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün …
esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … Anonim Şirketi tarafından, borçlular …Ve … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine 22/10/2018 tarihli ihtiyaç kredisine dayalı alacak talebiyle 23/10/2018 tarihinde 432.702,03-TL asıl alacak, 15.691,86-TL işlemiş faiz, 784,60-TL BSMV ve 484,61-TL diğer masraf alacağı olmak üzere toplam 449.663,10-TL alacak ve bu alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %50 oranında temerrüt faizi, faizin %5’i gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür edilmemek üzere tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 15/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular tarafından takibe, borca ve tüm fer’ilerine itiraz edilmesi üzerine 24/10/2018 tarihinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 16/11/2021 tarihli rapor ile; davacı bankanın, davalılardan 23/10/2018 takip tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak üzere kaydı ile 426.339,86-TL asıl alacak ve 484,61-TL masraf olmak üzere toplam 426.824,47-TL alacaklı olduğu, 426.339,86-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %24,84 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i BSMV’nin davalılardan istenebileceği, davacının %50 oranındaki temerrüt faizi talebinin kabul edilmesi halinde ise 426.339,86-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %50 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i BSMV’nin davalılardan istenebileceği tespit edilmiş, yapılan itirazlar neticesinde aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 31/07/2022 tarihli ek rapor ile, mahkememizce davacı banka tarafından keşide edilen ihtarnamenin yerindeliğinin kabul edilmesi halinde ise yapılan hesaplamaya göre; davacı bankanın, davalılardan 23/10/2018 takip tarihi itibariyle tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 419.382,21-TL asıl alacak, 15.260,69-TL işlemiş faiz, 763,03-TL BSMV ve 484,61-TL masraf olmak üzere toplam 435.890,54-TL alacaklı olduğu, 419.382,21-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %50 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5’i BSMV’nin davalılardan istenebileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı banka tarafından davalı asıl borçlu … Beyaz Eşya Kimyasalları ve … Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’ne 14/03/2017 tarihinde 1.500.000,00-TL
limitli genel kredi sözleşmesine istinaden 2 adet taksitli ticari kredi nitelikli nakit ve çek yaprakları teslim edilmek suretiyle gayri nakit krediler kullandırıldığı, aynı zamanda şirket ortağı ve temsilcisi olan davalı şahsın kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla 14/03/2017 tarihinde imzaladığı, davacı banka tarafından kredi hesabının 24/09/2018 tarihinde kat edildiği ve … 2. Noterliği’nin 25/09/2018 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borçlulardan alacağın tahsilinin talep edildiği, borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile davalı borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluların itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf, takip tarih itibariyle ödenmemiş herhangi bir kredi borçlarının bulunmadığını, davacı bankanın kötü niyetle kredi hesabını kat ederek, aleyhlerine icra takibi başlattığını belirtmiştir. Esasen dosya kapsamında temin edilen 16/11/2021 tarihli bilirkişi raporu ve 31/07/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile de, gerek hesap kat tarihi gerekse takip tarihi itibariyle davalıların davacı bankaya ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığı tespit edilmiş bulunmaktadır. Ancak taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin “Bankanın Cari Hesapları Kesme ve Sözleşmeyi Feshetme Yetkisi” başlıklı 20. maddesi “Banka dilediği anda, noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü mektupla ya da telgrafla, Müşteri veya kefil tarafından elektronik posta adresi verilmiş olması halinde, elektronik posta yoluyla ihbar etmek suretiyle 24 saat içinde bu Sözleşme ile açtığı cari hesap veya hesapların veya kredilerin bir kısmını veya tamamını kesebilir ve bu Sözleşmeyi feshedebilir. ‘hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre banka aksamış bir kredi borcu bulunmasa bile alacağını talep edebilecektir. Takibe konu kredi ticari bir kredi olup, krediyi kullanan davalı şirket tacirdir. Yine diğer davalı da kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğundan, asıl borçlu gibi borçtan sorumlu bulunmaktadır. Dolayısıyla genel kredi sözleşmesinin 20. maddesi davalı tarafları bağlayıcı nitelikte bulunmaktadır. Bu nedenle davalı tarafın, ihtarname ve hesap kat tarihi itibariyle davacı bankaya herhangi bir borçları bulunmaması nedeniyle talep edilen alacaktan sorumlu olmadıkları yönündeki beyanları dikkate alınmamıştır. Bilirkişi … tarafından düzenlenen 16/11/2021 tarihli rapor ve 31/07/2022 tarihli ek rapor ile davacı bankanın davalılardan talep edebileceği alacak miktarı tespit edilmiş bulunmaktadır. Davalı taraf ise söz konusu borcu ödediklerine veya borcun sona erdiğine ilişkin herhangi bir delili dosyaya sunmuş değillerdir. Bu itibarla, davacı tarafın açtığı davanın, bilirkişi raporu ile tespit edilen miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı banka tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmesine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalılara noter aracılığıyla kat ihtarnamesi de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; davalılar tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas icra takip dosyasına yapmış oldukları itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 426.339,86-TL asıl alacak, 484,61-TL masraf ile, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 426.824,47-TL asıl alacak üzerinden % 50 oranında temerrüt faizi ve bunun % 5’i oranında gider vergisi ile kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK 67/2. maddesi gereğince kabulüne karar verilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 85.364,89-TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 29.156,38-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.141,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 24.015,23-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5.141,15-TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 2.700,00-TL bilirkişi ücreti ve 211,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.952,10-TL yargılama giderinden davanın kabul-ret oranına göre belirlenen 2.911,95-TL’sinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine; artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden belirlenen 62.755,43-TL vekâlet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden belirlenen 5.877,56-TL vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır