Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1174 E. 2019/403 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1174 Esas
KARAR NO : 2019/403

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ: 06/12/2018
KARAR TARİHİ: 09/05/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan, “Menfi Tespit” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan 06/12/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Radyo işletmesini bünyesinde barındırdığını, 2013 yılından beri uyuşmazlığa konu işletmenin sahibi olduğunu, davalının tek pay sahibi olduğu …vasıtaı ile dava dışı 3. Şahıs …’ e devredildiğini, bu devir karşılığında devre konu paylara ilişkin olarak 60 adet ve toplamda 12.500.000,00 USD tutarında senet keşide edildiği ve bu senetlerde müvekkili şirketin “SENEDİN DÜZENLEYENİ VE ASLİ BORÇLUSU” olarak gösterildiğini, davalının ise senette kendisinin lehtar olarak gösterilmesini talep ettiğini, 26/10/2018 tarihinde yine aynı taraflar arasında ikinci bir sözleşme imzalandığını ve davalı şirket tarafından 10/08/2018 tarihinde keşide edilerek davalıya teslim edilen senetlerin hükümsüz kaldığının açıkça hükme bağlandığını, buna rağmen bu senetlere ilişkin olarak müvekkili şirketten talepte bulunulduğunu, bu şekilde paylar karşılığında senedin keşidecisi konumuna sokulduğunu, şirket hakimiyetini elinde bulunduran davalının, şirketin TTK 379.madde uyarınca tarafı olmadığı bir işlem nedeniyle, kendi paylarınının iktisabı işleminde payları devralan taraf lehine olacak şekilde keşideci konumuna sokulduğunu, TTK 379 ve 380.maddaler kapsamında senetlerin şirketi bağlamadığının ve batıl olduğunun açık olup, ayrıca bu senetlerin düzenlenmesi noktasında da TTK 391.madde uyarınca dayanak işleminde batıl olduğunu ve böylece davacı şirketin maddi ve manevi olarak zarara uğrama riskinin söz konusu olduğu belirtilerek müvekkili şirketin davalıya mezkur senetler üzerinden borçsuz olduğunun tespitine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili 14/01/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle:…A.Ş ile dava dışı 3. Kişi … arasında 06.08.2018 tarihinde … A.Ş nezdindeki davalının sahibi bulunduğu…A.Ş ‘ ne ait hisselere ilişkin olarak bir “Hisse Devir Sözleşmesi” ve sonrasında da 26.10.2018 tarihinde “ Hisse Devir Sözleşmesi Ek Protokolü” imzalandığını, sözleşmenin akabinde dava dışı 3. Şahıs … hisse devrine ilişkin olarak dava konusu edilen ve davacı şirket tarafından davalı lehine düzenlenmiş, kendisinin de kefil sıfatı ile imzası bulunan senetleri (bonoları) davalıya teslim ettiği. işbu senetlerin düzenlenmesine ilişkin olarak müvekkilinin bir zorlaması olmadığı gibi, senetlerin de keşide (düzenleme) tarihleri hisse devir sözleşmesinin sonrasına denk gelen 10.08.2018 tarihi olduğunu, müvekkilinin de de verilen bu senetleri şahsi ve ticari borçlarına ilişkin olarak işbu davadan çok önceki tarihlerde 3. Kişilere devir ve ciro ettiğini, müvekkilinin gerek devir ve gerekse devir sonrasında davacı şirkete karşı dava dilekçesinde iddia edildiği üzere bir talebinin olmadığını ve müvekkilinin bütün ilişkisini devralan 3. Kişi … ile gerçekleştirdiğini, davanın dayanağının TTK, 379 ve 380. Maddelerine dayandırıldığını, bu maddelerin işbu davaya ilişkin olarak uygulanması mümkün olmadığını, TTK. 379. Maddesi madde metninden ve gerekçesinden açıkça anlaşılacağı üzere bir anonim şirketin KENDİ HİSSELERİNİ DEVRALMASI hususunu düzenlediğini, Oysa ki dava konusu olayda bir anonim şirketin kendi paylarını satın alması söz konusu olmadığını,…A.Ş ile dava dışı 3. Kişi … arasında önceki dostluğa ve ailesel ilişkilere dayalı olarak son derece iyiniyetli ve müvekkili açısından herhangi bir hukuki teminat içermeyen devir sözleşmesi imza edildiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
İncelenen senet örneklerinden; Davacı şirket tarafından davalı lehine 208.333,00 USD miktarlı 10/01/2019, 10/02/2019, 10/03/2019, 10/04/2019, 10/05/2019, 10/06/2019, 10/07/2019, 10/08/2019, 10/09/2019, 10/10/2019 vade tarihlerini havi senetler düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davalının sahibi olduğu anlaşılan…AŞ ile dava dışı … arasında tanzim edilen 06/08/2018 tarihli Anonim Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin incelenmesinde; … şirketinin 104.999.676 adet hisseti temsil eden ve 001 numaralı nama yazılı hisse senedini 12.500.000,00 $ mukabilinde dava dışı …’ e devredildiğine ilişkin sözleşme düzenlendiği görülmüştür.
Dosyada mübrez aynı tarafların ve ayrıca davalının yer aldığı 26/10/2018 tarihli ek protokolde “…208.333,00 USD bedelli … A.Ş tarafından düzenlenmiş ve …’ in kefil olduğu 60 adet sıralı senet ile 10/08/2018 düzenlenme tarihli 102.000,00 USD bedelli … A.Ş tarafından düzenlenmiş ve …’ in kefil olarak imzası bulunan 60 adet sıralı senetler hükümsüz hale gelmiş olup … elinde bulunan ve/veya üçüncü kişilere ciro/temlik edilen tüm senetler işbu protokolün imzalanmasından itibaren 30 gün içinde devralana iade edilecektir…” şeklinde hüküm düzenlendiği görülmüştür.
Yapılan işlemlerle, tek pay sahibi olduğu … Medya vasıtasıyla davacı şirkete ait payların neredeyse tamamını elinde tutan davalının dava dışı üçüncü şahsa devrettiği ve devir işleminde devre konu paylara karşılık olarak altmış adet ve toplam 12.500.000,00 USD bedelli senet keşide edildiği, senetlerde davacı şirketin senedi tanzim eden olarak ve bu itibarla da senedin asli borçlusu olarak gösterildiği yine davalıhın da senetlerde lehdar olarak yer aldığı görülmektedir. Bu durumda şirket kendisine ait payların üçüncü bir şahıs tarafından iktisabı için senet tanzim etmiştir. Payların iktisap edilmesi amacıyla, şirketin başka bir kişiyle yaptığı, konusu avans, ödünç veya teminat verilmesi olan hukuki işlemlerin batıl olduğu TTK 380.maddesinde hükme bağlanmıştır. Diğer yandan daha sonra 26.10.2018 tarihli sözleşmede de şirkete tanzim ettirilip, davalıya teslim edilen ve lehdarı konumunda bulunduğu altmış adet sıralı senedin hükümsüz kaldığı bizzat senet lehdarı tarafından kabul ve beyan edilmiştir. Açıklanan tüm bu sebeplerle dava konusu altmış adet sıralı senetlerden davaya konu edilen on adet senet nedeniyle davacının davalı yana borçlu olmadığının kabulü gerekir. Bu yönde ve davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının davaya konu senetler (Davacı şirket tarafından davalı lehine ayrı ayrı 208.333,00 USD miktar üzerinden düzenlenen 10/01/2019, 10/02/2019, 10/03/2019, 10/04/2019, 10/05/2019, 10/06/2019, 10/07/2019, 10/08/2019, 10/09/2019, 10/10/2019 vade tarihlerini havi senetler) nedeniyle davalı yana borçlu olmadığının ve senetlerin hükümsüzlüğünün TESPİTİNE,
2-Alınması lazım gelen 765.440,78 TL karar ve ilam harcından davacının peşin olarak yatırmış olduğu 191.410,02 TL’nin mahsubu ile bakiye 574.030,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 191.410,02 harç giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı vekille temsil olunmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 177.253.99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen, 35,90 TL başvurma harcı, 90,50 TL davetiye posta masrafı olmak üzere toplam; 126,40 TL’ den ibaret yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip