Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1171 E. 2021/815 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1171
KARAR NO:2021/815

DAVA:Genel Kurul Kararının Butlanı ve İptali
DAVA TARİHİ:06/12/2018
KARAR TARİHİ:18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının Butlanı ve İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin … … Mah., … … Bulvarı, No:…, …/… adresinde faaliyet gösteren … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli şirketin ortakları olduğunu, söz konusu şirketin diğer ortağının ise davalı şahıs olduğunu, firmanın kuruluş sermayesinin 50.000,00-TL olduğunu, bu sermayenin 10.000,00-TL tutarındaki kısmının müvekkili …’a ait olup şirkette %20 oranında pay sahibi olduğunu, diğer müvekkili …’nun ise, 04/10/2013 tarihinde şirketin sermaye artırımından sonra 2.490.000,00-TL’lik sermayenin 100.000,00-TL’lik hissesi ile ortağı olduğunu, 11/07/2012 tarih ve 18017 sayı ve ortaklar kurulu kararı ile ana sözleşmenin tadil edildiğini ve şirket sermayesinin 50.000,00-TL’den 2.500.000,00-TL’ye yükseltildiğini, 11/07/2012 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde kararın ilan olunduğunu, ilanda iş bu ortaklar kurulu kararının şirketin ortakları olan müvekkili … ile davalı …’in katılımı ile ve söz konusu karar metninin birlikte imza altına alınması ile verildiğinin ilan edildiğini, 11/07/2012 tarihli ortaklar kurulu toplantısına Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilenin aksine müvekkilinin katılmadığını, müvekkilinin söz konusu toplantıya katılmadığı gibi söz konusu toplantıda alındığı iddia edilen sermaye artışı kararında imzası da bulunmadığını, kararın … tarafından müvekkilin yerine sahte imza atılmak sureti ile alındığını ve bu şekilde şirket sermayesinin müvekkilinin aleyhine olacak şekilde arttırılarak müvekkilinin payının %1’e düşürüldüğünü, müvekkili tarafından 2015 yılı içerisinde davalı şahsın yapmış olduğu bu suç öğrenildiğinde suç duyurusunda bulunulduğunu, müracaat savcısının söz konusu dosyayı imza örneklerinin alınarak karar defterinin aslı ve şüpheli savunmasının alınması için emniyete dosyanın gönderilmesi talebi ile sevki yapılmış ise de; söz konusu dosyada yalnızca davalı şüpheli …’in ifadesinin alındığını, ifade alınması dışında diğer sevk taleplerinin hiçbirinin gerçekleştirilmediği dosyada şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, söz konusu dosyada kovuşturmaya yer olmadığı kararını savcı …’nün verdiğini, savcı …’nün şu an halen … terör örgütü kapsamında devam eden dosya kapsamında tutuklu olduğunu ve kendisi hakkında … örgütünün ev imamlarından olduğu yönünde iddialar bulunduğunu, bu haberin ardından taraflarınca söz konusu durum anlatılarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrardan suç duyurusunda bulunulduğunu ancak daha önce aynı konuda verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı olduğu gerekçe gösterilerek şikayetlerinin reddedildiğini, ancak yaptıkları bu ikinci şikayette de imza incelemesi yapılmadığını, oysa ki imza incelemesi yapılması durumunda söz konusu kararların altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığının ortaya çıkacağını, davalının, müvekkili … yerine sahte imza ile şirket sermayesinin yapısını bozduğunu, bu nedenle yapılan işlemin batıl olduğunu, ayrıca 28/06/2018 tarihinde ortaklar kurulu toplantısı yapıldığını ve yine şirket sermayesinin 2.500.000,00-TL’den 13.000.000,00-TL’ye çıkarıldığını, ancak müvekkillerinin bu sermaye artırımını kabul etmeyip muvafakat etmediğini ve alınan karar zaptına bu hususta muvafakat etmediklerine dair şerh düştüklerini, ortaklar kurulu tarafından alınan sermaye artırımına dair kararın ticaret sicil gazetesinde halen yayınlatılmadığını, … 40. Noterliği’nin 03/07/2018 tarihili ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile şirket hakkında bilgi edinme ve inceleme talebinde bulunduklarını, lakin taraflarına bu hususla ilgili bilgi verilmediğini belirterek, 11/07/2012 tarih ve … sayılı genel kurul kararının butlanla batıl olduğunun tespitine ve 28/06/2018 tarihindeki genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin sıhhi tesisat malzemelerinin üretiminde Türkiye’nin en önemli imalatçı firmalarından olup pek çok firmaya fason üretim yapmakta oluğunu, limited şirketlerin, şirketin gelişen ve büyüyen işlerini yapabilmek veya yeni yatırımlar gerçekleştirebilmek için, yeni kaynaklara gereksinim duyarak sermaye artırma yoluna gidebileceklerini, ortakların kendileri karşılamak suretiyle sermaye arttırabileceğini, müvekkil şirketin faaliyeti çerçevesinde sermayesinin yetersiz kalması üzerine zorunlu olarak sermaye artırımına gitmek zorunda kaldığını, müvekkili şahsın sermaye artışı konusunda karar alınabilmesi için gerekli olan esas sermayenin salt çoğunluğuna sahip olduğunu, sermaye artışına da muvafakat ettiğini, bu nedenle yapılan sermaye artışlarının yasanın aramış olduğu koşullara uygun olduğunu, 11/07/2012 tarihli ve … sayılı sermaye artışı kararına ilişkin olarak, karar tarihinden itibaren üç ay içinde iptal davası açılabileceğini, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğundan iptal isteminin belirtilen süre içerisinde yapılması gerektiğini, davacıların dava dilekçecisinin 5’nci maddesi incelendiğinde, 2015 yılında sermaye artışından haberdar olduğunun iddia edildiğini, davacı …’ın genel kurulda yer aldığını ve ortaklarca birlikte sermaye artışı kararı alındığını, davacı …’ın, eski yasal düzenlemeler gereği limited şirket ortak sayısının 2’den az olması mümkün olmadığı için yasal zorunluluk gereğince şirket ortağı olarak gösterildiğini, ancak şirket sermayesi için hiçbir ödemesinin olmadığını, davacı …’ın, 11/07/2012 tarihinde şirket sermayesinin 50.000,00-TL’den 2.500.000,00-TL’ye çıkarılmasına dair 18017 sayılı kararın alındığı genel kurul toplantısına katılmadığı iddiasının doğru olmadığını, davacının bu genel kurula katıldığını, bu tarihten sonra alınan pek çok genel kurul kararında imzası bulunduğunu, davacı …’ın sermaye artışından habersiz olmasının mümkün olmadığını, davacı …’nun, … 9. Noterliği’nin 25/09/2013 tarihli ve … yevmiye numaralı limited şirket hisse devir sözleşmesi ile 2.500.000,00-TL ana sermayeli şirketin 100.000,00-TL sermayesi karşılığı şirket hissedarı olduğunu, hisse devir sözleşmesini … adına vekaleten …’ın imzaladığını, …’ın iş bu hisse devir sözleşmesini vekâleten imzalamış olmasının, bu sermaye artışının bilgisi dâhilinde olduğunu ve rızasına uygun olduğunu göstermekte olduğunu, davacı …’nun, 03/04/2015 tarihinde … Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliğinde vermiş olduğu ifadede; kendisine yapılacak hisse devri görüşmelerini …’in, … ile birlikte yaptıklarını ifade ettiğini, bu ifade ile de …’ın, sermaye artışının rızası dışında gerçekleştiği ifadesinin asılsız ve kötü niyetli olduğunun ortaya çıktığını, 28/06/2018 tarihli 12690 sayılı sermaye artışına dair kararın iptali talep edilmiş ise de açılan davanın süresinde olmadığını, 28/06/2018 toplantıya … … ve …’ın asaleten; … adına …’ın ise vekaleten hazır bulunduğunu, davacıların yakinen birbirlerini tanımakta olup akrabalık ilişkileri bulunduğunu, …’in, 2.500.000,00-TL sermayeli şirketin 100.000,00-TL’lik kısmını …’na 25/09/2013 tarihinde … 9. Noterliği’nin … yevmiye numaralı limited şirket hisse devir sözleşmesi ile devrettiğini, hisse devri yapıldıktan sonra … tarafından hisse devir bedelinin talep edildiğini ancak …’nun devir bedelinin birkaç gün içinde ödeyeceğini söylemesi üzerine müvekkili şahsın beklemeye başladığını, ne devir esnasında ne de devirden sonra herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacıların dava dilekçesinde belirtmiş olduğu her iki soruşturma dosyasında da ayrı ayrı olmak üzere kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, karara karşı Sulh Ceza Hâkimliği’ne itiraz yolu açık olmasına rağmen davacıların kararlara itiraz etmediklerini, davacı …’nun, silahlı kişilerle şirket merkezine gelerek …’i tehdit ettiğini, bu konuda … Cumhuriyet Savcılığı’na …/… soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, …’ın genel kurul toplantısına katılmamış olması ve yerine sahte imza atılarak sermaye artırımına gidilmesinden bahisle, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 26/06/2012 tarih ve … sayılı genel kurul kararının butlanla batıl olduğunun tespiti ile 28/06/2018 tarihli genel kurul kararının iptali taleplerine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, butlan ve iptale konu olan genel kurul kararlarına ilişkin hazirun cetveli, toplantı tutanağı, alınan kararlara ilişkin bilgi ve belgeler, davalı şirketin karar defterleri, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyalarının birer örneği, davacı …’ın tatbike medar imzalarının bulunduğu belge asılları dosyamız arasına alınarak incelenmiş, davacı …’ın imza örnekleri alınmış, bilirkişi …’dan imza incelemesine ilişkin 02/06/2021 tarihli rapor temin edilmiştir.
Bilirkişi … 02/06/2021 tarihli raporunda; 27 Haziran 2012 tarihinde, … yevmiye numarası ile noterce onaylanmış, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli şirketin sermaye artırımına yönelik alınan, 26/06/2012 tarihli ve … numaralı ortaklar genel kurulunun kararının bulunduğu karar defteri sayfası aslındaki … içerikli isim yazısının üzerinde atılı imzanın … isimli şahsın dosya içerisindeki mevcut mukayeseye esas imzalarına kıyasla aralarında farklılıkların bulunduğunun tespit edilmiş olması sebebiyle … isimli şahsın eli mahsulü olmadığı kanaat ve sonucuna varıldığını belirtmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 447. maddesi; “(1) Genel kurulun, özellikle;
a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.” hükmünü içermektedir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/06/2021 tarihli rapor da dikkate alındığında, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli şirketin sermaye artırımına yönelik alınan, 26/06/2012 tarihli ve … numaralı ortaklar genel kurulundaki davacı … adına atılan imzanın …’a ait olmadığı, …’ın söz konusu genel kurula katılmadığı açıktır. 6102 Sayılı TTK’nın 447/1-a ve 621. maddeleri hükmü gereğince, şirket ortağı olan davacı …’ın genel kurul toplantısına katılmamasına rağmen, üstelik de kendisi adına imza atılmak suretiyle karar alınmış olması söz konusu genel kurul kararlarının batıl olmasını gerektirir nitelikte olduğu açıktır. Ayrıca butlan davasının, iptal davasında olduğu gibi bir süreye tabi olmadan her zaman açılması mümkündür. Bu itibarla davalı şirketin 26/06/2021 tarihli ve … sayılı genel kurul kararının butlanla malul olduğunun tespitine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 445. maddesi; “446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmünü içermektedir.
Davacı tarafça davalı şirketin 28/06/2018 tarihli ortaklar kurulu kararının iptali talebiyle de dava açılmışsa da, eldeki davanın 06/12/2018 tarihinde açılmış olduğu, bu anlamda 6102 Sayılı TTK’nun 445. Maddesinde öngörülen 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmış olduğu anlaşılmakla, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 28/06/2018 tarihli ortaklar kurulu kararının iptali talebiyle açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça davalı … hakkında da dava açılmış ise de, genel kurul kararının butlanı ve iptali talebiyle açılan davaların şirket tüzelkişiliğine karşı açılabileceği, şirket ortağı olan kişilere karşı açılamayacağı gözönüne alınarak davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça, davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davacı tarafça, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 26/06/2012 tarih ve … sayılı ortaklar genel kurul kararının butlanı talebiyle açılan davanın KABULÜNE, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 26/06/2012 tarih ve … sayılı ortaklar genel kurul kararının butlanla malul olduğunun TESPİTİNE,
3-Davacı tarafça davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 28/06/2018 tarihli ortaklar kurulu kararının iptali talebiyle açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
4-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafça yatırılan 35,90-TL harcın davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ve başvurma harcı 35,90-TL, bilirkişi ücreti 1.200,00-TL ve posta ve tebligat gideri 423,07-TL olmak üzere toplam 1.658,97-TL’nin davanın kabul-red oranına göre 829,48-TL’sinin davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine,
8-Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır