Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1161 E. 2021/653 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1161
KARAR NO:2021/653

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/12/2018
KARAR TARİHİ:30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında, davalının … ili, … ilçesi, 283 pafta, 3401 ada, 3 parsel nolu taşınmazda inşa ettiği/edeceği bodrum katlar dahil 39 katlı toplam 72303 m2 inşaat alanına sahip yapının, yapı denetim kuruluşu tarafından projelerinin incelenmesi, ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi amacıyla … … ve … … nolu yapı denetim hizmet sözleşmeleri imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşmeler ile üstlendiği bütün sorumluluklarını zamanında yerine getirdiğini, ücretlerden bakiye kalan kısmın ödenmesi talebiyle, borçlu şirkete ilk olarak … 36. Noterliği’nin 14/05/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve ardından … 36. Noterliği’nin 16/08/2018 tarihli ve .. yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı şirketin ödemesi gereken 1.090.867,40-TL borcu ödememesi sebebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 17/10/2018 tarihinde borçlu şirketin daimi çalışanına tebliğ edildiğini, ancak davalı şirketin 19/10/2018 tarihinde vekili aracılığı ile hiçbir borcu bulunmadığı gerekçesiyle borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline, itiraz kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin merkezinin Ataşehir ilçesinde bulunması sebebiyle işbu davada yetkili mahkemelerin … … mahkemeleri olduğunu, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında 09/06/2014 tarihli yapı denetimi hizmet sözleşmesi imzalanmış olup, söz konusu sözleşmeye göre davacının müvekkili şirkete yapı denetim hizmeti vereceğini, söz konusu yapı denetim hizmetinin 648 Sayılı KHK ve 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’a göre alınması zorunlu bir hizmet olup, ayrıca bakanlığın ve ilgili diğer idareler ile ücretin ödenmesi konusunda mal müdürlüğünün denetiminin söz konusu olduğundan idari bir uygulama olduğunu, sözleşme bedelinin öncelikle ilgili ildeki mal müdürlüğüne aktarıldığını ve daha sonra bu rakamdan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili döner sermaye işletmesi bedelini aldıktan sonra yapı denetim şirketinin hizmet bedelini aldığını, bu durumda davacı şirketin sözleşme hükümleri çerçevesinde müvekkili şirkete karşı aktif husumet yokluğu nedeniyle dava açma hakkı bulunmadığını, müvekkili şirketin de davacıya doğrudan ödeyeceği bir borcunun bulunmadığını, sözleşmenin 6. maddesinde davacının yükümlülükleri belirtilmiş olup; davacının bu yükümlülüklere aykırı davranarak kentsel dönüşüm sürecinin uzamasına neden olduğunu, müvekkili şirketin arsa sahiplerine cezai şart ve hak mahrumiyet/kira bedellerini ödemek zorunda kalarak zarara uğradığını, yapımı geç tamamlanan A ve B bloklarından dolayı davacı şirketin bedel talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, söz konusu hakediş raporlarını tek taraflı hazırlamış olup; sözleşmede belirlenen rakamın çok daha üstünde olan fahiş taleplerin kabulünün mümkün olmadığını, kabul anlamına gelmemek koşuluyla alacağın varlığı kabul edilse dahi alacak miktarının usulüne uygun bir şekilde bilirkişiler tarafından inşaatın mevcut durumuna göre hesaplanması gerekeceğinden; yani alacak likit olmadığından davacı tarafın icra inkar tazminatına ilişkin talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı şirket ile davalı şirket arasında, davalı şirketin … ili, … ilçesi, 283 pafta, 3401 ada, 3 parsel nolu taşınmazda inşa ettiği/edeceği 39 katlı toplam 72303 m2 inşaat alanına sahip yapının denetimi için imzalanan yapı denetim hizmet sözleşmesine dayalı alacağın bakiye kalan kısmı için başlatılan, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, davaya konu … … nolu ve … …609 nolu yapı denetim sözleşmeleri, anlaşmazlığa konu A ve B bloklar ile ilgili hakedişler ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın inşaat seviyesini gösteren evrakları dosyamız arasına alınmış, bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; alacaklı … tarafından, borçlu … Şirketi aleyhine … … ve … … nolu yapı denetim hizmet sözleşmelerine dayalı alacak talebiyle 12/10/2018 tarihinde 1.090.867,40-TL alacak ve 9.414,34-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.100.281,74-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 17/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket tarafından borca, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davalı şirketin borcunun bulunup bulunmadığı ve bu kapsamda takip tarihi itibariyle davacı şirketin alacaklı olup olmadığı ve miktarının tespiti yönünden dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişiler …, … ve …’dan oluşan bilirikişi heyetinden, 25/06/2020 tarihli rapor temin edilmiş, yapılan itirazlar üzerine 15/02/2021 tarihli ek rapor temin edilmiştir. Bilirkişiler, rapor ve ek raporlarında, davacının davalıdan toplam 932.012,52-TL hakediş alacağı bulunduğunu tespit etmişlerdir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre, taraflar arasında davalının … ili, … ilçesi, 283 pafta, 3401 ada, 3 parsel nolu taşınmazda inşa ettiği/edeceği bodrum katlar dahil 39 katlı toplam 72303 m2 inşaat alanına sahip yapının, yapı denetim kuruluşu tarafından projelerinin incelenmesi, ruhsata ve eklerine uygun olarak yapılmasının denetlenmesi amacıyla … … ve … … nolu yapı denetim hizmet sözleşmeleri imzalandığı, davacı şirketin sözleşmeler ile üstlendiği bütün sorumluluklarını zamanında yerine getirdiğini, ancak davalı tarafından kendisine ödenmesi gereken bir kısım alacağın ödenmediğini ileri sürerek, davalı aleyhine, 1.090.867,40-TL asıl alacağın faiziyle birlikte tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından yetki itirazında bulunulmuşsa da, taraflar arasında yapılan … … ve … … nolu her iki yapı denetim hizmet sözleşmesinin 12. maddeleri ile, sözleşme ve eklerinin uygulanmasından doğabilecek her türü uyuşmazlıkların çözümünde … mahkeme ve icra müdürlüklerinin yetkili kılınması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 17. maddesi de gözönünde bulundurularak açılan davada Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunun,
Yapı Denetim Kuruluşları ve Görevleri
“Madde 2 – Bu Kanun kapsamına giren her türlü yapı; Bakanlıktan aldığı izin belgesi ile çalışan ve münhasıran yapı denetimi ile uğraşan tüzel kişiliğe sahip yapı denetim kuruluşlarının denetimine tabidir. Yapı denetim hizmeti; yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütülür. Yapı sahibi, yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil tayin edemez.”
Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmeleri
“Madde 5 – (Değişik birinci fıkra:11/5/2018-7143/19 md.) Yapı denetim hizmet sözleşmeleri, yapı sahipleri ile Bakanlıkça yayımlanacak usul ve esaslara göre elektronik ortamda belirlenen yapı denetim kuruluşları arasında akdedilir. Bu sözleşmenin bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilir. Yapı denetim hizmet sözleşmeleri Bakanlıkça belirlenen haller dışında feshedilemez.
” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre taraflar arasında 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun’un, 2. ve 5. maddeleri uyarınca yapı denetim hizmetini veren şirkete karşı yapı denetim hizmet bedelinin ödenmesinden arsa sahibi sorumlu bulunmaktadır. Davacının, yapı denetimi hizmetini veren şirket, davalının da tapu kayıtlarına göre, yapı denetimi hizmeti alınan taşınmazların maliki olduğu anlaşılmakla, her iki tarafın da açılan davada husumet ehliyetlerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında toplanan deliller, verilen hizmetlere ilişkin bilgi ve belgeler, dava dışı idare tarafından tutulan kayıt ve belgeler, bilirkişi heyeti tarafından sunulan rapor ve ek rapor dikkate alındığında, davacı tarafından, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi gereğince davalı tarafa yapı denetimi hizmeti verildiği, idare tarafından yapı denetim firmasına bildirilen ilgili yapı bölümünde denetim açısından herhangi bir eksiklik veya kusur bildiriminin de bulunmadığı, buna rağmen, bilirkişi heyeti ek raporunda belirtilen miktarda hakediş alacağının 4708 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun Uygulama Yönetmeliği’nin 25 ve devamı maddeleri gereğince ilgili mal müdürlüklerinde açılan emanet hesabına yatırılmadığı anlaşılmakla, davacının bilirkişi ek raporunda belirtilen miktarda hak ediş alacağını davalıdan talep etme hakkı bulunduğu sonucuna varılmıştır. Davalı tarafından icra takibine itiraz edilmişse de, söz konusu alacağın ödenmiş veya herhangi bir nedenle sona ermiş olduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu itibarla davacı tarafından açılan davanın bilirkişi ek raporunda belirlenen miktar yönünden kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı tarafından icar takibi öncesinde ihtarname gönderilmişse de, ihtarnamede açıkça ne kadar bir alacağın talep edildiği belirtilmediğinden, davalının icra takibi öncesinde temerrüde düşürülmemiş olduğu, bu nedenle davacı tarafından, talep edilen alacağa faiz talep edilemeyeceği değerlendirilmiştir. Yine davacının alacaklı olduğu miktar, yapılan bilirkişi incelemesi ile belirlendiğinden, alacağın likit olmadığı gözönüne alınarak davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 932.012,52-TL asıl alacak talebi bakımından İPTALİNE, takibin 932.012,52-TL asıl alacak miktarı üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek faiz üzerinden kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- Davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Alınması gerekli 63.665,77-TL kara ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 13.288,66-TL harcın mahsubu ile bakiye 50.377,11-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 13.288,66-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
4- Davacı tarafından yapılan ve başvurma harcı 35,90-TL, bilirkişi ücreti 3.900,00-TL, posta ve tebligat gideri 149,90-TL olmak üzere toplam 4.085,80-TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre belirlenen 3.460,94-TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 63.650,63-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 19.935,58-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır