Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1154 E. 2020/684 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1154 Esas
KARAR NO: 2020/684

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ :30/11/2018
KARAR TARİHİ:15/12/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “Alacak” davasının yapılan yargılaması sonunda;
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalının siparişleri üzerine davalıya kumaş üretimi ve satımı yapıldığını, bu ilişki kapsamında pek çok kez mal teslimi yapılmasına ve fatura kesilmesine rağmen davalının borcunu ifa etmediğini, bu nedenle alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ilgili icra takibinin fatura alacağına istinaden yapıldığını, davalı yanın itirazı üzerine takibin durduğunu, faturaların tamamının davalıya teslim edilmiş olduğunu, davalı yanında herhangi bir itirazda bulunmadığını, davalının icra takibindeki itirazının haksız olduğunu, müvekkilinin 70.046,51 TL cari hesap alacağının bulunduğunu ancak ödenmediğini belirterek davalının itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatın, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA /
Davalın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağının bulunmadığını, müvekkilin davacıdan 62.005,62 TL alacaklı olduğunu, eksik teslim edilen kumaşlar nedeniyle davacı adına iade faturaları tanzim edildiğini ancak iade faturalarının müvekkile davacı tarafından geri gönderildiğini, davacı adına keşide edilen ihtarnamede iade faturalarının ve 27.07.2018 vadeli … nolu çek bedelinin kayıtlara işlenmesi sonucu müvekkilin davacıdan alacaklı olduğunun ihbar edildiğini belirterek davanın reddine, davacının alacağın %20 si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE /
Dava; cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, icra dosyası celp edilmiş, uzman bilirkişiye dosya kapsamı ve taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmıştır.
Celp edilen ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu şirket aleyhine 28/08/2018 tarihinde cari hesap alacağına istinaden 70.046,51 TL meblağlı icra takibi başlatıldığı, davalı- borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve yasal süresi içerisinde işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine esas hazırlanan raporda özetle; Davacı şirkete ait 2017, 2018 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin elektronik ortamda tutulduğu, elektronik ortamda tutulan defterlerin Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilerek e-defter kayıtlarının alındığı, kayıt nizamına ilişkin V.U.K. 220-226 maddeleri hükümlerine ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerine uygun olduğu ancak inceleme günü 2017 ve 2018 yılı envanter defterlerinin ibraz edilmediği; Davalı yanca ibraz edilen 2017, 2018 yılı yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK. Md. 64 ve devam eden maddeleri ile V.U.K. 220-226 maddeleri hükmü uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, kayıt nizamına ilişkin V.U.K. 215-219 maddeleri hükümlerine ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerine uygun olduğu ancak 2018 yılı Envanter defterinin yazılı olmadığı, boş halde ibraz edildiği; Davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafından davalı firmaya ait hesap hareketlerinin yevmiye defterlerinde 320 Satıcılar hesabı altında “320.01.10.2056” kodlu hesapta takip edildiği, cari hesabın tetkikinde, davacı tarafından düzenlenen faturaların cari hesabın borcunda, yapılan tahsilatlar (banka ve çek) ile davalı iade faturalarının cari hesabın alacağında yer aldığı, 31.12.2017 dönem sonu itibariyle davacının ticari defterlerinde davalıdan 43.484,85 TL alacaklı gözüktüğü, 2018 yılı içerisinde alınan bir kısım çeklerin muhtelif tarihlerde davalıya iade edildiğine dair kayıtların girildiği, davalı ticari defterlerinde kayıtlı olan 04.07.2018 tarihli 12 adet davacı adına düzenlenen iade faturasının (toplam 21.838,95 TL) davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, dosya içerisinde bir örneği yer alan 18.06.2018 tarih, 1242 nolu davacı firmaya ait tahsilat makbuzu ile teslim alınan 27.07.2018 tarih, … nolu, 250.000,00 TL tutarındaki çekin girişinin 18.06.2018 tarihinde davalı cari hesabına kaydedildiği, bu çekin davalıya iade edildiğine dair kaydın ise 13.08.2018 tarihinde yapıldığı ancak … nolu, 250.000,00 TL tutarındaki çekin davalıya iadesine ilişkin herhangi bir belgenin tespit edilemediği, muhasebe kaydının dayanağı belgenin ibraz edilemediği, davalı ticari defterlerinde de çekin iade alındığına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı, bir örneği dosya içerisinde yer alan 30.07.2018 tarihli YKB dekont örneğinde, davalıya ait YKB hesabından, davacıya ait … Bankası hesabına “… 27.07.2018 vadeli … nl çeke istinaden ödeme” açıklaması ile 250.000,00 TL tutarında EFT yapıldığı, bu işleme ilişkin yukarıdaki dökümde de görüldüğü üzere davalı cari hesabının aynı tutarda alacaklandırıldığı, davacı firmanın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 70.046,51 TL alacaklı gözüktüğünün tespit edildiği; Davalının Ticari Defterleri Üzerinde Yapılan İnceleme, davalı tarafından davacı firmaya ait hesap hareketleri yevmiye defterlerinde 320 Satıcılar hesabı altında “320.01.042” kodlu hesapta takip edildiği, cari hesap hareketlerinin tetkikinde, davacı adına düzenlenen iade faturaları ile yapılan ödeme ve verilen çeklerin cari hesabın borcunda, davacı tarafından düzenlenen faturaların ise cari hesabın alacağında yer aldığı, 31.12.2017 dönem sonu itibariyle davalının ticari defterlerinde davacıya 43.484,85 TL borçlu gözüktüğü dolayısıyla tarafların 2017 yılı kayıtlarının birbiriyle uyumlu olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı ticari defterlerinde yer almayan davalı tarafından düzenlenen 04.07.2018 tarihli 12 adet iade faturasının (toplam 21.838,95 TL) cari hesabın borcuna kayıtlı olduğu, dosya içerisinde bir örneği yer alan 18.06.2018 tarih, 1242 nolu tahsilat makbuzu ile davacıya verilen 27.07.2018 tarih, … nolu, 250.000,00 TL tutarındaki çekin çıkışının 18.06.2018 tarihinde davacı cari hesabına kaydedildiği (3 adet çek bedeli toplamı 680.000,00 TL olarak cari hesaba kaydedilmiştir), ancak … nolu, 250.000,00 TL tutarındaki çekin davacıdan iade alındığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, bir örneği dosya içerisinde yer alan 30.07.2018 tarihli YKB dekont örneğinde, davalıya ait YKB hesabından, davacıya ait … Bankası hesabına “… 27.07.2018 vadeli … nl çeke istinaden ödeme” açıklaması ile 250.000,00 TL tutarında EFT yapıldığı, bu işleme ilişkin davacı cari hesabının aynı tutarda borçlandırıldığı, davalı firmanın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıdan 201.792,44 TL alacaklı gözüktüğünün tespit edildiği; Taraflar arasındaki cari hesap uyumsuzluğunun tetkikinde, taraflar arasındaki cari hesap farkının takip tarihi itibarı ile 271.838,95 TL (70.046,51 + 201.792,44) olduğu, Bu farkın 250.000,00 TL’sinin 27.07.2018 tarih … nolu davalı firma çekinin iadesine ilişkin davacı defterlerindeki kayıttan kaynaklandığı, kalan 21.838,95 TL’nin birer örnekleri dosyada bulunan 04.07.2018 tarihli 12 adet davalı iade faturasından kaynaklandığı, ancak dosya içerisinde malların davacı tarafından davalıya eksik teslim edildiğine dair ve/veya sevk irsaliyeleri üzerinde eksikliklerin taraflarca tespit edildiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, her ne kadar dava dilekçesi ekinde yer alan bir kısım irsaliye fotokopileri üzerinde eksikliklere dair notların yer aldığı görülmüş ise de bunlar yeterli açıklıkta ve yukarıdaki tabloda yer alan irsaliyeleri kapsar nitelikte olmadığı, davalı yanın, 04.07.2018 tarihli iade faturalarının davacıya 17.07.2018 ve 18.07.2018 tarihlerinde tebliğ edildiği, davacının bu faturaları 8 günlük yasal süre geçirilerek, tebliğ tarihinden 15 gün sonra itiraz olmaksızın geri gönderdiği, bu nedenle de davacının bu faturaları yasal olarak kabul etmiş yönündeki taleplerin mahkemenin takdirinde olduğu; Sonuç olarak, davacı firmaya ait ibra edilen ticari defterlerin usulüne uygun düzenlenmiş olmakla birlikte inceleme günü 2017 ve 2018 yılı Envanter defterlerinin incelenmek üzere ibraz edilmediği, davalı firmaya ait ibraz edilen ticari defterlerin usulüne uygun düzenlenmiş olmakla birlikte 2018 yılı Envanter defterinin yazılı olmadığı, boş halde ibraz edildiği, taraflar arasındaki cari hesap farkının takip tarihi itibariyle 271.838,95 TL olduğu, bu farkın 250.000,00 TL’sinin 27.07.2018 tarih, … nolu davalı firma çekinin iadesine ilişkin davacı defterlerindeki kayıttan kaynaklandığı, kalan 21.838,95 TL’nİn de davalıya ait 04.07.2018 tarihli 12 adet iade faturasından kaynaklandığı, davacının davalıdan teslim aldığı 27,07.2018 tarih, … nolu, 250.000,00 TL tutarındaki çekin davalıya iade edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu nedenle davacı ticari defterlerinde yer alan çekin davalıya iade edildiği yönündeki kaydın yersiz olduğu, bu çek bedelinin davacı ticari defterlerinde ver alan bakiyeden tenzil edilmesi gerektiği, toplam 21.838,95 TL tutarındaki 04.07.2018 tarihli 12 adet iade faturasına konu malların davacı tarafından davalıya eksik teslim edildiğine ve/veya sevk irsaliyeleri üzerinde eksikliklerin taraflarca tespit edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı belirlenmekle 21.838,95 TL tutarındaki davalı iade faturası bedelinin davacı ticari defterlerinde yer alan bakiyeden tenzil edilmesine gerek bulunmadığı. buna göre hesaplandığı üzere davacı firmanın takip tarihi itibariyle toplam 21.838,95 TL tutarındaki davalı iade faturaları dikkate alınmasa dahi davalıdan alacağının bulunmadığı görüşü bildirilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi noktasında alınan bilirkişi ek raporunda; Tarafların kök rapora itirazlarının değerlendirildiği, sonuç olarak, kök raporda yer alan tespitlerini, görüş ve kanaatini değiştirecek herhangi bir hususa rastlanmadığı, taraflar arasındaki cari hesap farkının takip tarihi itibariyle 271.838,95 TL olduğu, bu farkın 250.000,00 TL’sinin 27.07.2018 tarih, … nolu davalı firma çekinin iadesine ilişkin davacı defterlerindeki kayıttan kaynaklandığı, kalan 21.838,95 TL’nİn de davalıya ait 04.07.2018 tarihli 12 adet iade faturasından kaynaklandığı, davalı tarafından davacıya 250.000,00 TL tutarındaki çek bedeline istinaden aynı tutarda ödeme (EFT) yapılmakla birlikte … nolu 250.000,00 TL tutarındaki çekin davalıya iade edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin tespit edilemediği, davacı firma defterlerinde çekin iadesine dair yapılmış olan muhasebe kaydının dayanağı belgenin ibraz edilmediği, davalı ticari defterlerinde de çekin iade alındığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, ayriyeten 250.000,00 TL tutarındaki çekin davacı şirket yetkilisi …tarafından … Bankası … Şubesine ibraz edildiğinin kök rapor sonrası alınan banka yazısında belirtildiği, neticede davacı ticari defterlerinde yer alan çekin davalıya iade edildiği yönündeki kaydın yersiz olduğu, bu çek bedelinin davacı ticari defterlerinde ver alan bakiyeden tenzil edilmesi gerektiği, toplam 21.838,95 TL tutarındaki 04.07.2018 tarihli 12 adet iade faturasına konu malların davacı tarafından davalıya eksik teslim edildiğine ve/veya sevk irsaliyeleri üzerinde eksikliklerin taraflarca tespit edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı belirlenmekle 21.838,95 TL tutarındaki davalı iade faturası bedelinin davacı ticari defterlerinde yer alan bakiyeden tenzil edilmesine gerek bulunmadığı. buna göre kök raporda hesaplandığı üzere davacı firmanın takip tarihi itibariyle toplam 21.838,95 TL tutarındaki davalı iade faturaları dikkate alınmasa dahi davalıdan alacağının bulunmadığı görüşü bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporlarının değerlendirilmesinde;
Taraflar arasında kumaş alım satımına ilişkin ticari ilişkinin bulunduğu, davacı tarafça bu ticari ilişki kapsamında ödenmeyen faturalara dayalı cari hesap alacağı olduğundan bahisle ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası ile davalı- borçlu şirket aleyhine 28/08/2018 tarihinde 70.046,51 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı- borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve yasal süresi içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı yanın davalıdan cari hesap alacağı bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacı tarafça yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü noktasında alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre;
Davacı firmanın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 70.046,51 TL alacaklı gözüktüğü, davalı firmanın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 201.792,44 TL alacaklı gözüktüğü, taraflar arasındaki cari hesap farkının takip tarihi itibariyle 271.838,95 TL olduğu, bu farkın 250.000,00 TL’sinin 27.07.2018 tarih, … nolu davalı firma çekinin iadesine ilişkin davacı defterlerindeki kayıttan kaynaklandığı, kalan 21.838,95 TL’nİn de davalıya ait 04.07.2018 tarihli 12 adet iade faturasından kaynaklandığı;
Davalı tarafından davacıya 250.000,00 TL tutarındaki çek bedeline istinaden 30.07.2018 tarihinde aynı tutarda ödeme (EFT) yapılmakla birlikte … nolu 250.000,00 TL tutarındaki çekin davalıya iade edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin tespit edilemediği, davacı firma defterlerinde çekin iadesine dair yapılmış olan muhasebe kaydının dayanağı belgenin ibraz edilmediği, davalı ticari defterlerinde de çekin iade alındığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayriyeten 250.000,00 TL tutarındaki çekin davacı şirket yetkilisi …tarafından … Bankası … Şubesine 27.08.2018 tarihinde takasa ibraz edildiğinin 13.07.2020 tarihli banka müzekkere cevabında bildirildiği görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nun Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması başlıklı 222. Maddesinde ” (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklindeki yasal düzenleme ile ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin hususlar düzenlenmiştir.
Yukarıdaki tespitler ve yasal düzenleme ışığında somut olayın irdelenmesinde; Davacı firmanın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 70.046,51 TL alacaklı olduğu gözükse de davalı firmanın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 201.792,44 TL alacaklı olduğu, taraf kayıtlarının birbirini doğrulamadığı, taraflar arasındaki cari hesap farkının takip tarihi itibariyle 271.838,95 TL olduğu, bu farkın 250.000,00 TL’sinin 27.07.2018 tarih, … nolu davalı firma çekinin iadesine ilişkin davacı defterlerindeki kayıttan kaynaklandığı, kalan 21.838,95 TL’nin de davalıya ait 04.07.2018 tarihli 12 adet iade faturasından kaynaklandığı, davalı tarafından davacıya 250.000,00 TL tutarındaki çek bedeline istinaden 30.07.2018 tarihinde aynı tutarda ödeme (EFT) yapılmakla birlikte … nolu 250.000,00 TL tutarındaki çekin davalıya iade edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin tespit edilemediği, davacı firma defterlerinde çekin iadesine dair yapılmış olan muhasebe kaydının dayanağı belgenin ibraz edilmediği, davalı ticari defterlerinde de çekin iade alındığına dair herhangi bir kaydın bulunmadığı, ayriyeten 13.07.2020 tarihli banka müzekkere cevabına göre, 250.000,00 TL tutarındaki çekin davacı şirket yetkilisi …tarafından … Bankası … Şubesine 27.08.2018 tarihinde takasa ibraz edildiği, bu kapsamda davacı ticari defterlerinde yer alan çekin davalıya iade edildiği yönündeki kaydın yersiz olduğu, bu kayda itibar edilemeyeceği, bu çek bedelinin davacı ticari defterlerinde yer alan bakiyeden tenzil edilmesi gerektiği, toplam 21.838,95 TL tutarındaki 04.07.2018 tarihli 12 adet iade faturasına konu malların davacı tarafından davalıya eksik teslim edildiğine ve/veya sevk irsaliyeleri üzerinde eksikliklerin taraflarca tespit edildiğine dair dosyada herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı belirlenmekle 21.838,95 TL tutarındaki davalı iade faturası bedelinin davacı ticari defterlerinde yer alan bakiyeden tenzil edilmesine gerek bulunmadığı, buna göre davacı firmanın takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığı, aksine davalı yanın 179.953,49 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenler ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı yanca kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de kötü niyetli takip yapıldığı hususunda mahkememizde yeterli kanaat oluşmadığından bu talebin de reddine karar verilmiş ve bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 845,99 TL’ den mahsubu ile bakiye 791,59 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı yana iadesine,
4-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.906,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

15/12/2020

Katip …

Hakim …