Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1152 E. 2018/1292 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1152 Esas
KARAR NO : 2018/1292
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 30/11/2018
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Şti. Vekili Avukat … 14.11.2014 tarihli dilekçesiyle, davalı sıfatıyla, … Adresinde yerleşik … A.Ş. Ni göstererek, davalı şirketin ampül üreticisi olduğunu, müvekkiş şirketin davalı şirketten ürün satın aldığını, cari hesap olarak çalıştıklarını, bu nedenle … Bank ve … Bankasında ayrı ayrı aldığı 50.000,00 TL değerindeki kesin teminat müktubu sunduklarını, davalı şirketten aldığı ampüllerin karşılığını peşin yadra çekle ödediklerin,i 05.11.2014 tarihi itibariyle toplam 5.867,36 TL borçları bulunduğu halde, davalı şirketin 50.000,00 TL lik teminat mektubunu bozdurduğunu, bu şekilde şirketlerinin davalı şirketten 44.132,64 TL alacaklarını doğduduğu, bu paranınan davalı şirketten ödeme tarihinden itibaren işleyecek aylık %11,75 faiziyle birlikte davalıdan tahsilini yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Avukat … ve diğer Avukatlar cevap dilekçelerinde müvekkil şirketin yerleşim yeri yada şirket merkezinin … olduğu gibi davacı şirket ile patkıları bayilik sözleşmesinin 15. Maddesi gereğince uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul SultanAhmet Mahkemelerinin münhasıran yetkili olduğunun belirlendiğini, bu nedenle Ankara mahkemelerininyetkili olmadığını, İstanbul Mahkemelerinini yetkili olduğunu, esasen davcının verdigi iki adet 50.000,00 TL lik teminat mektubunun paraya çevrilmesinin sözleşmeye uygun olduğunu, davanın davacı şirketin, müvekkil şirketten alacağı olup olmadığıan ilişkin olduğunu savunarak öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, esasa girilirse davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
G E R E K Ç E /
Ankara Asliye … Ticaret Mahkemesinin Esas No: …, Karar No:… sayılı kararında; “HMK 116/1 madde hükmüne göre, yetki itirazı ilk itirazlardan olup, cevap dilekçesinde dile getirilmelidir. Dava şartlarından sonra Davalı Güvence hesabının yetki itirazı yöntemince incelenmeli ve karşılanmalıdır. HMK da genel yetki kuralı 6. Maddede davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yeri mahkemesi olarak öngörülmüş, HMK 10. Madde hükmüne göre sözleşmeden doğan davalarda yetkili mahkeme sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. HMK 14. maddede tüzel kişilerin merkez ve şubelerinin bulunduğu yer mahkemeelerinin de yetkili olduğu kabul edilmiş, 17. maddede kamu tüzel kişileri ve tacirler arasındaki yetki sözleşmesi ile bir yada birden fazla mahkemenin yetkili kılınabileceği belirtildikten sonra, 18. maddede yetki sözleşmesinin şartları öngörülmüştür. Dava cari hesap sözleşmesi nedeniyle verilen teminat mektubunun paraya çevrilmesi suretiyle, davacı şirketin davalı şirketten doğana alacağının tahsiline ilişkindir. Davalı şirket davada genel yetki kuralına göre, davalı yerleşim yeri mahkemesinin yetkili mahkeme olduğunu, kaldı ki davacı ile aralarında yetki sözleşmesi bulunduğunu iddia etmiş ancak yetki sözleşmesi şartını içeren cari hesap sözleşmesini sunmamıştır. Davalı şirketin yerleşim yeri başka deyişle şirket merkezinin bulunduğu İstanbul mahkemeleri yetkilidir. ” şeklindeki gerekçeyle yetki nedeniyle davanın usulden reddine yer verilmiş ve dosya tevzii üzerine mahkememize gelmiştir.
Dosya incelendiğinde tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına göre sözleşme ilişki mevcut olup, uyuşmazlığın sözleşme ilişkisine dayalı bir para borcunun tahsiline dair olduğu görülmekle, davacının genel yetki kuralı olan ve HMK md. 6’da düzenlenen davalının yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılabileceğine dair yetki düzenlemesinin kesin yetki kuralı olmayıp uyuşmazlığın sözleşmeye dayalı olması nedeniyle HMK md. 10’da sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğunun dair davacı bakımından seçimlik bir yetki getirilmiş oluşu, TBK md. 89/1-1’de para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa olunacağının belirtilmiş olmasıyla da davacının şirket merkezinin dosyada mevcut imza sirkülerine göre Ulus-Ankara olduğu görülmekle Ankara Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin de yetkili olması ve seçimlik yetki kuralı gereği karşı yetkisizliğe dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 15.hukuk Dairesi Esas : 2015/3705, Karar; 2015/4747 sayılı ilamında; “Eser sözleşmesine ilişkin ifa yerinin neresi olduğuna dair özel düzenleme bulunmadığından genel kurallara göre ifa yeri belirlenmelidir. TBMK’nın 89. maddesine göre borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir. Para borçlarının alacaklının yerinde ifa edileceğine dair 89. maddedeki kural salt para alacakları ile ilgili olup eser bedeline ilişkin alacak istemleri yönünden uygulanamayacağı dairemizce istikrarla uygulanan kararlar ile kabul edilmektedir. ” içtihadına yer verilmiştir. Olayımızda da taraflar arasında mal alım satımına dair sözleşme ilişkisi olduğu davalı tarafında da bu ilişkinin bayilik sözleşmesi olduğu şeklinde bir beyan bulunduğu ve ekindeki sözleşmede yetki şartı bulunmasına karşın yetkisizlik kararı veren mahkeme tarafından cari hesap sözleşmesi iddiasına dayalı olarak davanın açıldığı ve cari hesap sözleşmesinin sunulmaması nedeniyle yetki sözleşmesinin de olmadığı kabulü bulunmakla Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin bu kabulüne göre de ilgili mahkemenin yetkili olduğunun aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına göre sözleşme ilişkisi mevcut olup dava konusunda sözleşme ilişkisine dayalı bir para alacağı olmasına karşın yalnızca davalı şirket merkezinin bulunduğu yer değil seçimlik yetki kuralı uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer olan davacı adresinin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olup, TBK md/89-1 ve HMK md/10 uyarınca kaşı yetkisizlik kararı VERİLMESİNE, Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunun TESPİTİNE,
2-Yetki uyuşmazlığı söz konusu olup mahkemeler farklı yargı çevresinde bulunduğundan kararın kesinleşmesinden veya kanun yoluna gidilip başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren HMK md. 20 uyarınca 2 haftalık süre içerisinde talep halinde mercii tayini için Yargıtay ilgili dairesine dosyanın HMK md 21, 22 gereğince GÖNDERİLMESİNE, Aksi takdirde, mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara İHTARINA,
3-Kararın yasa yolları ardından kesinleşmesi halinde ve mercii tayini sonucu 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde, mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara İHTARINA,
4-HMK’nun 331/2 md. uyarınca harç, yargılama gideri ve gider avansının yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
E-İMZALIDIR
Hakim …
E-İMZALIDIR