Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1151 E. 2019/885 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1151
KARAR NO : 2019/885

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava dışı …’ın sahibi olduğu… adlı firmadan 150.000,-TL değerinde olan … numaralı taşınmazı satın aldığını, ancak bu edimin ifa edilmediğini ve ödenilen bedelin iade edilmediğini, …’ın 150.000.-TL ‘yi sözleşmede yazan miktar olan 95.000.-TL’yi bono ile , 40.000.-TL’sini takibe konu çek ile kalan bedeli ise elden ödenecek şekilde planlandığını ancak verilen vaatlerin yerine getirilmediğini, müvekkili, çekin lehtarı olan … tarafından kendisine ciro edilen çeki teslim aldığını, söz konusu çekin çalındığı gerekçesiyle Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinde… esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, daha sonra çekin müvekkiline teslim edildiğini ve ikame olunan davanın karar verilmesine yer olmadığı yönünden verilen karar üzerine karara çıktığını, müvekkilinin dava dışı …’ın borçlu olarak görünmesine rıza göstermeyip takibin sadece keşideci üzerinden devam ettirildiğini, çek sahibiyle yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığını, davalı aleyhine başlatılan icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dayanağı çekin süresinde bankaya ibraz edilmediğinden, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus talep hakkını yitirdiğini, süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekin, adi havale hükmünde olup, İİK 68/1.maddesinde yazılı belgelerden sayılmadığından itirazın iptali talebinin reddi gerektiği, takip dayanağı çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediğinden, TTK 796 ve 808. Maddeleri gereğince alacaklının talep hakkını yitirdiğini, dava konusu çekle ilgili müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini savunmuştur.

G E R E K Ç E /
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, TTK 818/1-(m) maddesi yollaması ile aynı kanunun 732. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilafın davacının çek keşidecisinden, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çek bedelini talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı-alacaklı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile 09/03/2018 tarihinde davalı-borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle takip tarihinden itibaren 40.000,00- TL asıl alacak ve 1.827,12 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 41.827,12-TL alacağın tahsili talep edilmiş, ödeme emrinin davalı tarafa 15/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da 21/03/2018 tarihinde itirazda bulunduğu ve takibin bu haliyle durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin, 21/05/2019 tarihli celsesinde verilen 2 nolu ara karar ile; “Davalı vekiline, çek bedelinin lehtara veya yetkili hamile ödendiğine ve bu nedenle çek bedeli kadar zenginleşmediklerine dair ödeme belgesi sunmak üzere iki hafta kesin süre verilmesine, bu hususta davalı yana özel tebligat yapılmasına, çıkartılacak tebligata verilen önelde ödeme belgesi sunmamaları durumunda böyle bir belgenin olmadığının kabul edileceğinin ve mevcut duruma göre delillerin değerlendirileceğinin ihtar olarak yazılmasına” şeklinde ara karar kurulduğu, ara kararın davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından herhangi bir yazılı beyanda bulunulmadığı, ancak 01/10/2019 tarihli celsede, “Biz takip konusu olan borcu kabul etmiyoruz, bu nedenle de dosyaya herhangi bir beyanda bulunmadık, ayrıca böyle bir ödeme belgesi de yoktur, davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz” şeklinde sözlü beyanda bulunduğu anlaşıldı.
Dava, TTK 818/1-(m) maddesi yollaması ile aynı kanunun 732. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Zamanaşımına uğrayan çeke dayalı olarak, çek hamili kambiyo senedine dayalı müracaat hakkını kaybetmiş ise de, TTK.nın 732. maddesi hükmune göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak keşideciden borcun ödenmesini isteyebilir.
Böyle bir davada ispat külfeti, sebepsiz zenginleşmediğini ileri süren davalıya aittir
Bu durumda yapılacak iş, anılan madde gereğince, davalı keşideciye sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlama olanağı tanınarak, sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olup, mahkememizin 21/05/2019 tarihli celsesinde verilen ara kararla davalı tarafa bu hususu kanıtlama olanağı tanımış, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı gibi, ödemeyi ispata yarar usulüne uygun bir delil de sunulmamıştır.
Ayrıca somut olayda davalı, davacının varlığını iddia ettiği hukuki ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, çekin zaman aşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan çeke dayalı olarak takip yapılamayacağını, çeke dayalı bir alacak veya neden ileri sürülmediğini belirtmiş olup, davacı da ciro nedeniyle elde edilen çek nedeniyle, keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme davası açmıştır. Böyle bir durumda davacının, alacağını herhangi bir nedene dayandırması da gerekmemektedir.
Yine ayrıca davacı, takip talebinde, çek bedeli ve geçmiş günler faizini talep etmiş ise de, çek süresi içerisinde muhataba ibraz edilmediği için çek vasfını kaybetmiş olup sadece yazılı delil başlangıcı niteliğinde sayılır. Bu durumda davacının, bu belge ile keşide tarihinden itibaren faiz istemesi, temerrüt oluşmadığı için mümkün değildir. Bu nedenle de, davacının takip öncesi dönem için işlemiş faize yönelik itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, TTK 818/1-(m) maddesi yollaması ile aynı kanunun 732. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olduğu, mahkememizce tüm delillerin toplandığı, toplanan deliller sonucu yapılan değerlendirmede de, davaya konu somut olayda ispat yükünün, sebepsiz zenginleşmediğini ileri süren davalı/keşideciye ait olduğu, davalının sebepsiz zenginleşmediğine ilişkin mahkememizi bağlayıcı nitelikte delil sunmadığı, davacının, TTK.nın 732. maddesi hükmune göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak keşideciden borcun ödenmesini isteyebileceği ve davacının böyle bir dava açmakta haklı ve hukuki yararının da bulunduğu anlaşıldığından, çek bedeline yönelik olan 40.000 TL asıl alacak yönünden davanın kabulüne, dava ve takip konusu çekin, süresi içerisinde muhataba ibraz edilmediği için çek vasfını kaybetmiş olduğu ve sadece yazılı delil başlangıcı niteliğinde sayılacağı ve davacının, bu belge ile keşide tarihinden itibaren faiz istemesinin, temerrüt oluşmadığı için mümkün olmadığı anlaşıldığından, takip öncesi işlemiş faiz isteminin reddine ve yine dava konusu alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı isteminin kabulüne, reddedilen kısım yönünden davacı tarafın takip başlatmakta kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından, davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davalı borçlunun İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın 40.000,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 40.000,00 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı alacaklının takip öncesi işlemiş faize yönelik itirazın iptali isteminin reddine,
3-Alacak likit olduğundan hükmolunan alacağın %20 oranında hesaplanan 8.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
5-Alınması gereken 2.732,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 505,17 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 2.227,23 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 505,17 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 35,90 TL , posta gideri, 74,40 TL olmak üzere toplam: 110,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE ,
7-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.750,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla ve davanın kısmen reddine (1.827,12 TL yönünden) karar verilmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. Maddesi gereği taktir olunan 1.827,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
9-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
10-Dosyamız arasında bulunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,
11-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …