Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1110 E. 2020/110 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1110 Esas
KARAR NO : 2020/110

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında 07.09.2018 imza, 01.10.2018 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığı, davalının 14.09.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi erken feshettiği, sözleşmenin 7.1 maddesine 28.09.2018 tarihli 39.924,00 TL bedelli ceza faturası düzenlendiği, ancak kesilen faturanın davalı tarafından ödenmediği, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, yine sözleşmenin 4.2 maddesine göre icra takibine sebebiyet verildiğinden 4.790,88 TL icra cezai şartının takibe eklendiği, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu belirtilerek; davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Yetkili icra müdürlüğünün şirketin müseccel adresinin bulunduğu Karasu İcra Müdürlükleri olduğu, işbu davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını öne sürülmüş, ayrıca esasa ilişkin olarak; taraflarca imzalanan sözleşmenin niteliği açısından bir abonelik sözleşmesi olduğu, müvekkili şirketin … Noterliğinin …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiği, fesihten kaynaklı olarak cezai şartın ödenmesi gerektiğini iddia etse de müvekkilinin feshinin geçerli olduğunu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun abonelik sözleşmeleri başlıklı 52. Maddesinin 4 fıkrası kapsamında; “Tüketici, belirsiz süreli veya süresi bir yıldan daha uzun olan belirli süreli abonelik sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zaman feshetme hakkına sahiptir” maddesi hükmü uyarınca ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Cayma Hakkı başlıklı 13. Maddesi kapsamında; “Tüketici, ikili anlaşmanın kurulduğu ya da yenilendiği tarihten itibaren 14 gün içerisinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cayma bedeli ödemeksizin telefonla, e-postayla veya yazılı olarak bildirim yapmak suretiyle anlaşmadan cayma hakkına sahiptir.” hükmü uyarınca feshettiğini ve davacının talebinin yersiz olduğunu savunmuş, davanın reddine %40 oranın kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
İcra dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından, davalı- borçlu aleyhine 39.924,00 TL fatura alacağı, 4.790,88 TL icra cezai şart, 658,75 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam; 45.373,63 TL üzerinden 28/09/2018 vade tarihli… nolu fatura alacağına ve 4.790,88 TL’lik 09.10.2018 vade tarihli icra cezai şart bedeline istinaden icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş, yetkili icra dairesinin borçlunun adresi olan Sakarya-Karasu icra dairesi olduğu ileri sürülmüş, ayrıca takip dayanağı faturalara itiraz edildiği, müvekkili şirketin borçlu olmadığı savunulmuştur.
Davalı vekilince işbu dava dosyasına sunulan cevap dilekçesinde de mahkememizin yetkisine de itiraz edilmiş ancak yetkili mahkeme açıkça belirtilmemiş, esasa ilişkin olarak da sözleşmenin, 6502 sayılı kanun ve ilgili Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin Cayma Hakkı başlıklı 13. Maddesi kapsamında feshedildiğini savunarak davanın reddi talep edilmiştir.
Taraflar arasında tanzim edilen 07.09.2018 tarihli sözleşme örneği ve ekleri dosya arasına alınmış, incelenmiştir. Buna göre;
Davacının “Tedarikçi”, davalının “Abone” olarak anıldığı (madde 1),
Sözleşmenin konusunun davacının davalıya elektrik tedarikine ilişkin olduğu (madde 2),
Faturaların tedarikçi hesabına düzenleme tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ödeneceği (madde 4.1),
Vadesinde ödenmeyen fatura tutarına aylık %5 gecikme zammı uygulanacağı, abonenin sözleşme hükümleri veya borçtan dolayı icra takibine sebebiyet vermesi halinde icralık her faturanın %12’si kadar icra ceza bedeli ve bu maddede belirtilen gecikme zammı oranında sözleşmesel faiz talep edebileceği (madde 4.2),
Sözleşmenin anılan haller dışında ve süresi içerisinde abone tarafından feshedilemeyeceği, sözleşmenin imzalanmasının ardından tedarikçi tarafından herhangi bir dönem faturası çıkıp çıkmadığına bakılmaksızın abone tarafından süresi içinde sözleşmedeki fesih koşulları dikkate alınmadan herhangi bir tarihte sözleşmenin feshedilmesi halinde abonenin her bir sayaç ayrı ayrı hesaplanmak üzere 12 dönem faturalarının en yüksek faturasının 2 katı kadar cezai şartı tedarikçiye ödeyeceği, son 12 dönem faturaları baz alınırken önceki dönem tedarikçinin faturalarının da dikkate alınacağı (madde 7.1),
Uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu, … verileri ve tedarikçinin defter, kayıt ve belgelerinin münhasır delil olduğu (madde 8),
Sözleşmenin imzalandığı tarihte (07.09.2018 tarihinde) yürürlüğe gireceği (madde 10),
Sözleşme eki protokolde tedarik başlangıç tarihinin 01.10.2018, sözleşme bitiş tarihinin ise tedarik başlangıç tarihinden itibaren 24 ay sonrası olduğu belirtilmiştir.
Alanında uzman bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri irdelenerek, sözleşmenin mahkemece haksız feshedildiğine kanaat getirilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle sözleşmenin 7.1 maddesi gereği 39.924,00 TL cezai şart, sözleşmenin 4.2 maddesi gereği 4.790,88 TL icra ceza bedeli ve 721,91 TL gecikme zammı-faizi olmak üzere toplam; 45.436,79 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Taraflar arasında 07.09.2018 imza, 01.10.2018 tedarik başlangıç tarihli 24 aylık elektrik tedarik sözleşmesi imzalandığı, davalının 14.09.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi erken feshettiği, sözleşmenin 7.1 maddesine 28.09.2018 tarihli 39.924,00 TL bedelli ceza faturası düzenlendiği, ancak kesilen faturanın davalı tarafından ödenmediği, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, yine sözleşmenin 4.2 maddesine göre 4.790,88 TL icra cezai şartının ve 658,75 TL gecikme zammı-faizinin takibe eklendiği, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, bunun üzerine 1 yıllık yasal süre içerisinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikli olarak icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine yapılan itirazların değerlendirilmesi gerekmiştir;
Tarafların her ikisi de Anonim Şirkettir. Yani tacirdir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 8. Maddesinde yetki şartı düzenlenmiş ve uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir. İşbu yetki sözleşmesinin 6100 Sayılı HMK ‘nın 17. ve 18 maddelerine uygun olarak düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin yetkisine yapılan itirazın değerlendirilmesinde; davalının cevap dilekçesinde yaptığı yetki itirazında yetkili mahkemeyi açıkça belirtmemesi (HMK madde 19), para borçlarında alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa istenebilecek olması (TBK Madde 89/1) ve taraflar arasındaki sözleşmedeki yetki şartı göz önüne alındığında, yetki itirazının yerinde olmadığı, mahkememizin yetkili olduğu kanaatine varılmıştır.
İcra Dairesinin yetkisine yapılan itirazın değerlendirilmesinde; para borçlarında alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa istenebilecek olması (TBK Madde 89/1) ve taraflar arasındaki sözleşmedeki yetki şartı göz önüne alındığında, yetki itirazının yerinde olmadığı, İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğu kanaatine varılmıştır.
Yetki itirazlarının yerinde olmadığının tespit edilmesi üzerine işin esasının değerlendirilmesine geçilmiştir. Buna göre;
Taraflar arasında, elektrik tedarik sözleşmesinin imzalanmasına ve bu sözleşmenin süresinden önce feshedilmesine ilişkin bir uyuşmazlık yoktur.
Davalı taraf, imzalanan sözleşmenin 6502 sayılı Tüketicinin Korunmasına Dair Kanun kapsamında abonelik sözleşmesi olduğu, bu kanunun 52/4 madde fıkrasına ve 30.05.2018 tarihli 30436 sayılı Resmi Gazetede EPDK tarafından yayınlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. Maddesine istinaden fesih ve cayma hakkını kullandıklarını, feshin hukuka ve yasalara uygun olduğunu, bu nedenle davalının icra takibinde ve işbu davada haksız olduğunu savunmuştur.
Davacı ve davalı şirketlerin TTK’ da düzenlenen Anonim Şirketlerden olduğu, tacir oldukları; davalının 6502 sayılı Kanunun 3/k madde fıkrasında belirtilen tüketici tanımına uymadığı, tüketici olarak değerlendirilemeyeceği, bir an olsun tüketici olarak değerlendirilse bile Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. Maddesinde cayma hakkının aynı yönetmeliğin 4/y madde fıkrasına göre yıllık elektrik enerjisi tüketimi 100.000 KWH’ dan düşük olan serbest tüketicilere tanındığı, davalının yıllık elektrik enerjisi tüketiminin bu miktarın çok üzerinde olduğu, bu nedenlerle davalının bu kanun ve yönetmelik hükümlerine göre tüketici olarak değerlendirilemeyeceği; sözleşmenin süresinden önce feshinin haksız olduğu, aksine bir delilin dosyaya sunulmadığı; davalının sözleşmeyi özgür iradesi ile imzaladığı, basiretli bir tacir gibi sözleşme hükümleri ile bağlı olduğu değerlendirilmiştir.
Uzman bilirkişi heyeti, taraflar arasındaki sözleşme maddelerine göre inceleme ve değerlendirmesini yapmış ve takip tarihi itibarı ile davacının davalıdan sözleşmenin 7.1 maddesi gereği 39.924,00 TL cezai şart, sözleşmenin 4.2 maddesi gereği 4.790,88 TL icra ceza bedeli ve 721,91 TL gecikme zammı-faizi olmak üzere toplam; 45.436,79 TL alacaklı olduğunu hesaplamışlardır.
Bilirkişi raporu karar vermeye uygun bulunmuştur.
İcra takibinde, sözleşmenin 7.1 maddesi gereği 39.924,00 TL cezai şart fatura alacağı, sözleşmenin 4.2 maddesi gereği 4.790,88 TL icra ceza bedeli ve 658,75 TL gecikme zammı-faizi olmak üzere toplam; 45.373,63 TL alacak talep edilmiştir. Davacı taraf sözleşme kapsamında asıl fatura alacağına yıllık %60 (aylık %5) faiz talep edebilecek iken yıllık %54 üzerinden hesaplama yapıp, talepte bulunmuştur. Takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden talep daha düşük olduğundan taleple bağlı kalınmıştır. Yine asıl alacağa takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranı yönünden de talep ile bağlı kalınmıştır.
Tüm bu nedenler ile davalı tarafın icra takibine vaki itirazlarının haksız olduğuna sonuç ve kanaatine ulaşılmış, Davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra takip dosyasının vaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına karar verilmiştir.
Davacı alacaklı tarafın icra inkar tazminat talebinin değerlendirilmesinde; İİK’nın 67/2 maddesine istinaden davalı borçlunun itirazında haksız bulunması, alacağın likit olması nedeniyle davacı alacaklı lehine hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasının vaki itirazının İPTALİ, takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Hükmonulan 45.373,63TL alacağın %20 sine tekabül eden 9.074,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 76,00 TL müzekkere ve posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.111,90 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.698,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .