Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1098 E. 2022/455 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1098 Esas
KARAR NO :2022/455 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/11/2018
KARAR TARİHİ:04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/01/2018 tarihinde … Mahallesi, … Caddesi, No:172 … adresinde davalı … tarafından müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 2.788,05- TL’nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı- borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 2.788,05-TL hasar bedeli, 82,50-TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 2.870,55-TL’nin tahsilii amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe haksız yere itiraz edildiğini belirterek açıklanan nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan, … Mahallesi… Caddesi No:172 … adresinde 07.01.2018 tarihinde … tarafından yapılan alt yapı çalışması sırasında …’a ait tesislere hasar verildiğinden bahisle huzurdaki davayı açtığını, ancak kurum içi kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda anılan adreste ve tarihte … veya müteahhitleri tarafından herhangi bir alt yapı çalışması yapılmadığının tespit edildiğini, kaldı ki müvekkili nezdinde de bu hasara ilişkin herhangi bir kayıt olmamasının da bahsettikleri durumu desteklediğini belirterek; haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, tanık beyanları, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, hasar bedelinden kaynaklanan alacağına dayanarak, 2,788,05 TL hasar bedeli alacağı, 82,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 2.870,55 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, takibe, borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, tacir yada tacir sayılan taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan zararın tazmini amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Haksız fiilden kaynaklanan davalarda gerçek zarar ilkesi geçerlidir.
Mal varlığına yönelik haksız eylemlerde gerçek zarar, mal varlığının haksız eylemden önceki durumuna gelmesi, bir başka anlatımla haksız eylem meydana gelmemiş olsa idi ne durumda olacak ise o duruma getirilmesi için gerekli olan tutardır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış, ayrıca taraf iddia ve savunmaları kapsamında tanık dinlenilmiştir.
Mahkememizce yapılan 18/10/2021 tarihli celsede dinlenilen davacı yan tanığı … yeminli beyanında özetle; “Ben Halen …’ta çalışıyorum, olayın olduğu tarihte olay yerine gittiğimizde çalışma alanında …’a ait çalışma tabelası konulmamıştı, biz de … tarafından çalışma yapıldığına delil olsun diye üzerinde … reklamı bulunan … plakalı aracın çalışma alanında bulunduğunu ispat etmek açısından aracın plakasını resimledik, çağrı merkezinden elektrik hasarına ilişkin ihbar gelmesi üzerine biz … Mah…. Cad. … adresine intikal ettiğimizde hasar alanında …’a ait kazı yer altı kazı çalışmaları yapıldığını gördük ve bu çalışmalar sırasında çalıştığım kuruma ait elektrik kablolarına (80 cm yer altından geçen) zarar vererek koparmışlardı, biz bunları yeniden onardık, ayrıca hasarın tespitine yönelik hasar tespit tutanağı düzenledik, hasar tespit tutanağındaki imza bana aittir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan 18/10/2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile; “Celse arasında bilirkişi incelemesi konusunda ara karar kurulmasına ve ara kararın taraflara tebliğ edilmesine” karar verildiği, celse arasında 20/10/2021 tarihli ara karar kurulduğu, ara kararda Bilirkişiye 900,00 TL ücret tayin ve takdir edildiği ve davacı vekiline 900,00-TL delil avansını ikmal etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde delil avansı yatırılmadığı takdirde bilirkişi incelemesi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, ara kararın davacı vekiline tebliğ edildiği; ancak davacı vekili tarafından verilen kesin süreye rağmen eksik delil avansının ikame edilmediği gibi, iki haftalık kesin sürede herhangi bir beyanda da bulunulmadığı, ancak 21/03/2022 tarihli celsede; “Hasarın meydana geldiği gerek tanık ve gerekse tutanak sonucu ispatlanmıştır, tutanakta bilirkişi incelemesini gerektirecek her husus kablo, personel sayısı, çalıştıkları süre, aracın niteliği gibi hususlar yer almaktadır, biz bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek duymuyoruz, biz Sayın Mahkemece … birim fiyatları araştırılarak hüküm kurulmasını, aksi kanaat halinde bilirkişi ara kararı usulüne uygun olmadığından yeni bir ara karar oluşturulmasını talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Delil ikamesi için avans” başlıklı 324’üncü maddesi; “(1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.
(2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır.” hükmünü içermekte olup, iş bu yasal düzenleme incelendiğinde de; tarafların dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur oldukları, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiğinin kabul edileceği, hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağı kalmayacağı, kesin sürenin tarafların yanında hakimi de bağlayacağı ve uyulmaması halinde de, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, tacir yada tacir sayılan taraflar arasında haksız fiilden kaynaklanan zararın tazmini amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, haksız fiilden kaynaklanan davalarda gerçek zarar ilkesinin geçerli olduğu, davacı yanın uğradığı gerçek zararın tespitinin de tamamen teknik bilirkişi incelemesi sonucu tespit edileceği, bu minvalde davacı yana mahkememizin 20/10/2021 tarihli ara kararı ile bilirkişi incelemesinde kullanılmak üzere eksik olan 900,00 TL delil avansını ikmal etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği ve ayrıca verilen kesin süre içerisinde delil avansı yatırılmadığı takdirde bilirkişi incelemesi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiği, ara kararın davacı vekiline tebliğ edildiği; ancak davacı vekili tarafından verilen kesin süreye rağmen eksik 900,000 TL delil avansının ikame edilmediği gibi, iki haftalık kesin sürede herhangi bir beyanda da bulunulmadığı bu haliyle de ispat külfeti kendisinde olan davacının, ispat külfetini yerine getiremediği sonuç ve vicdani kanaatine varılmış ve açıklanan bu sebeplerle ve davacı tarafın dava dilekçesi ve delil listesinde dayandıkları “deliller” ve tüm dosya kapsamı da dikkate alınarak, ispatlanamayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuş ve ayrıca her ne kadar “Kısa Karar”da “İstinaf Kanun Yolu” açık olmak üzere karar verilmiş ise de, mahkememiz kararının miktar yönünden kesin olduğu anlaşıldığından ve bu husus gerekçeli kararda düzeltilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 44,80 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.870,55 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
6-Aslı dosyamız arasında yer alan, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının karar kesinleştiğinde ilgili icra müdürlüğüne İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/2 vd. maddeleri uyarınca; miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 04.07.2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır