Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1072 E. 2021/676 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1072 Esas
KARAR NO:2021/676

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/11/2018
KARAR TARİHİ:06/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … … … Sitesinde kurulu, şaft kardan, tornacılık, ağır tonaj araç yedek parça imalatı ve tamiratı ile benzer işleri yapan bir firma olduğunu, … Ticaret Sicil Odası’nın … sicil no.sunda kayıtlı davalının 30.04.2018 tarihli unvan değişikliği ile … Tic. Ltd. Şti olan unvanını … Ltd. Şti olarak değiştirdiğini, bu nedenle bir kısım evrak ve faturalarda eski unvanın yazılı olduğunu, müvekkilinin muhtelif zamanlarda, davalı şirkete bir kısım işler ve satışlar yaptığını, karşılığında fatura düzenleyerek ödeme aldığını, bu şekilde taraflar arasında cari hesap ilişkisinin oluştuğunu, ancak davalının, ödemelerini uzun süre aksattığını, 03.04.2018 tarihinde 80.349,25 TL tutarında borcu olduğu konusunda taraflar arasında imzalı mutabakatın düzenlendiğini, bu tarihten sonra da borç miktarının arttığını ve en son 17.05.2018 tarihi itibariyle davalının 101.768,91 TL borcu bulunduğunun cari hesap kayıtları ile sabit olduğunu, şifahi olarak müvekkilini sürekli oyalayan davalı hakkında 12.07.2018 tarihinde icra takibi başlatılmışsa da davalı/ borçlu vekili tarafından hiçbir gerekçe ileri sürülmeksizin tüm alacak miktarına, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, davalının itirazında tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, 03.04.2018 tarihli mutabakattan da açıkça anlaşılacağı üzere, davalının, borcu olduğunu bilmesine rağmen ve sürekli müvekkilini oyalayarak karşılığında mal ve hizmet almasına rağmen borcunu ödemediği gibi icra takibine de haksız itiraz ettiğini, alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla yapılmış kötü niyetli bir itiraz olduğunu, alacak miktarının likit olduğunu, ayrıca, HMK 329 maddesinde kötü niyetli olarak veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açılmasına sebebiyet veren tarafın, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebileceğini, bu kapsamda yargılama giderleri haricinde İstanbul Barosu Resmi Ücret Çizelgesinin dayanak alınarak müvekkili ile aralarında olan %15 tutarında vekâlet ücretinin de davalı tarafça ödenmesini talep ettiklerini iddia ederek …. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasındaki asıl alacak miktarı 101.768,61 TL’ye olan davalı itirazının iptali ile takibin devamını, 12.07.2018 icra takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, davacının kötü niyetli olmasından ötürü, H.M.K. 329/1 ve 329/2 maddelerinin uygulanmasını, İstanbul Barosu Resmi Ücret Çizelgesinin dayanak alınarak müvekkili ile aralarındaki %15 tutarında vekâlet ücretinin tahsilini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat alanında faaliyet gösteren saygın bir şirket olduğunu, … ve … gibi büyük projelerde yer aldığını, davacı tarafla müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki uyarınca bir takım alışverişlerin olduğunu ve bu bedellerin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davacı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak …. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasıyla başlatılan takibe haklı nedenlerle itiraz edildiğini, taraflar arasında meydana gelen ticari ilişki kapsamında davacı taraftan alınan hizmetler karşılığında kesilen faturalara istinaden tüm ödemelerin yapıldığını, kaldı ki müvekkilinin davacıya borçlu olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte biran için davacı tarafın alacaklı olduğunun varsayılması halinde dahi, alacağın ihtilaflı olduğunun davacının sunduğu mutabakat formundan dahi açıkça anlaşıldığını, nitekim davacının her ne kadar işbu davayı 101.768,61 TL üzerinden açmış olsa da davacının sunduğu mutabakat formunun 80.349,25 TL olduğunun görüldüğünü, bunun dahi tek başına davacının kötü niyetli olarak işbu takibi başlattığını ve alacağın ikit olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, likit olmayan bir alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğinden davacının icra inkar tazminatı yönündeki talebinin reddinin gerektiğini beyanla, davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, İİK’nın 67. maddesine göre açılan ticari dava niteliğindeki itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık kapsamında …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı/ alacaklının davalı/ borçludan 101.768,61TL asıl alacağın tahsili talebinde bulunduğu, ödeme emrinin 14/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/ borçlunun süresinde 20/07/2018 tarihli borca, faize, masraf ve diğer tüm fer’ilere itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiş, takip/ dava konusu alacağın tarafların ticari defterlerine yansıyış şeklini de kapsar şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 08/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı defter kayıtlarına göre, 2018 yılında davalı şirketçe yapılmış bir ödemenin bulunmadığı, davacı şirketçe düzenlenen faturalar nedeniyle 26.03.2018 tarihindeki davalı şirket borcunun 80.349,28 TL olduğu, 03.04.2018 tarihli mutabakat belgesi ile borç bakiyesinin 80.349,25 TL olduğunun davalıya bildirildiği, anılan bakiyenin mutabakat belgesine konulan kaşe ve üzerinde yer alan imza ile davalı tarafça kabul edildiği, davalının mutabakat belgesindeki bakiyeye, imzaya ve belgeye itirazının bulunmadığı, mutabakat tarihinden sonra düzenlenen faturalar nedeniyle, davalı şirketin 17.05.2018 tarihi itibariyle 101.768,64 TL borçlu olduğu, 12.07.2018 tarihinde başlatılan takipte 101.768,61 TL asıl alacak talep edildiği, işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, mutabakat tarihinden sonra düzenlenen faturaların irsaliyeli fatura oluşu nedeniyle faturaların teslim alan kısmındaki imzaların davalı şirket çalışanına veya yetkilisine ait olduğunun tespiti halinde faturaların tebliğ, içeriği mal/ hizmetin davalıya teslim edildiği sonucuna varılacağı, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan Konkordato davasında; Mahkeme’nin 08.04.2019 tarihli duruşmasında, davalı şirketin iflasına karar verildiği, işlemlerin …’nün … E. sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü tespitlerinde bulunulmuştur.
…’nün … sayılı iflas dosyası ve …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarının uyap kayıtları ile davalı şirketin BA bildirim formları ve KDV beyannameleri getirtilmiştir.
Vergi dairesi cevabi yazısının, dosyaya sonradan yansıyan bilgi ve belgeler ile davalı şiret iflas idaresi vekilinin rapora yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından alınan 18/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı defter kayıtlarına göre, 2018 yılında davalı şirketçe yapılmış bir ödemenin bulunmadığını, davacı şirketçe düzenlenen faturalar nedeniyle 26.03.2018 tarihindeki davalı şirket borcunun 80.349,28 TL olduğu, 03.04.2018 tarihli mutabakat belgesi ile borç bakiyesinin 80.349,25 TL olduğunun davalıya bildirildiği, anılan bakiyenin mutabakat belgesine konulan kaşe ve üzerinde yer alan imza ile davalı tarafça kabul edildiği, davalının mutabakat belgesindeki bakiyeye, imzaya ve belgeye itirazının bulunmadığı, mutabakat tarihinden sonra düzenlenen faturalar nedeniyle, davalı şirketin 17.05.2018 tarihi itibariyle 101.768,64 TL borçlu olduğu, 12.07.2018 tarihinde başlatılan takipte 101.768,61-TL asıl alacak talep edildiği, işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, mutabakat tarihinden sonra düzenlenen faturaların irsaliyeli fatura oluşu nedeniyle; faturaların teslim alan kısmındaki imzaların davalı şirket çalışanına veya yetkilisine ait olduğunun tespiti halinde, faturaların tebliğ, içeriği mal/hizmetin davalıya teslim edildiği sonucuna varılacağı, kök rapordan sonra dosyaya yansıyan belgelere göre irsaliyeli faturalar da dâhil, tüm davacı faturalarının davalı kayıtlarına alındığını, iflas İdaresi vekilinin, söz konusu mutabakat belgesindeki borcun müvekkili şirket
tarafından ödendiği yönündeki beyanına dayanak herhangi bir belgenin sunulmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
…. İflas Dairesi tarafından … İflas sayılı dosyasından gönderilen 05/04/2021 tarihli yazı ile müflis … Ltd. Şti (V.No:…) hakkında …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/04/2019 tarih ve … esas sayı ile saat 14:55 itibariyle verilen iflas kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2019/2429 Esas, 2020/944 Karar sayılı ve 02/06/2020 tarihli kararı ile kesin olarak kaldırılmış olması nedeniyle İİK’nun 182. maddesi gereğince müflis hakkındaki iflasın kaldırılmasına karar verildiği bildirilmiştir. İflas kararının kaldırılması sebebiyle yeniden taraf teşkilinin sağlanması ve bilirkişi ek raporunun tebliği noktasında davalı şirkete duruşma gününü bildirir şekilde bilirkişi ek raporu ekli tebligat yapılmış, usulüne uygun tebliğe rağmen davalı yanca rapora karşı beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takip dosyası ile fatura ve cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacak nedeniyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının süresinde itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Usulünce bildirilen taraf delilleri toplanarak taraf şirketlerin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalı yanca defter ibrazında bulunulmamış, mali müşavir bilirkişi tarafından davacı yanın ibraz ettiği ticari defterleri incelenmek suretiyle kök rapor ile davacı yanın beyan ve itirazları uyarınca dosyaya kazandırılan vergi dairesi kayıtları kapsamında ek rapor tanzim edilerek dosyaya sunulmuştur. Bilirkişi kök ve ek raporunun denetlenmesinden hukuki yönleri ayrık olmak üzere dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olarak hazırlandığı anlaşılmış, dosya mevcudundaki tüm belgeler incelenmek suretiyle hazırlanan bilirkişi ek raporu hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Bu bağlamda, davacı şirket tarafından düzenlenen 03/04/2018 tarihli cari hesap mutabakatnamesinde 03/04/2018 tarihi itibariyle davalının borç bakiyesinin 80.349,25 TL olarak belirtilmiş olması, davalı şirketin ilgili mutabakatname kapsamında kaşe ve imzasıyla bakiyede mutabık olduklarını bildirmiş olması, mutabakatnamedeki imzaya ve içeriğine davalı yanca itiraz edilmemiş olması, mutabakat tarihinden sonra davalı adına düzenlenen faturalarla borç bakiyesinin 17/05/2018 tarihi itibariyle 101.768,64 TL’na yükseldiğinin ve mutabakat tarihinden sonra düzenlenen faturaların tamamının davalı tarafça vergi dairesine beyan edildiğinin anlaşılmış olması, davalının ise aksi yöndeki savunmalarını ve ödeme yaptığını ispat edememesi karşısında davacının icra takibine konu 101.768,61 TL alacak talebinin yerinde olduğu, davacı yanca HMK’nun 329. maddesi uyarınca talepte bulunulmuşsa da davalının kötüniyetli olduğuna yönelik davacı yanca elverişli delil ibrazında bulunulmaması ve dava dosyasında bu yönde bir tespit de yapılamamış olması karşısında bu yöndeki talebin yerinde olmadığı, öte yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı istem koşullarının da oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı yanın …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 101.768,61 TL asıl alacak yönüyle İPTALİNE, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hükmolunan asıl alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 20.353,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 6.951,81-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 1.229,12-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.722,69-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin harç olarak yatırdığı 1.229,12-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 13.618,02-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 49,30-TL, bilirkişi ücreti 800,00-TL, posta gideri 173,90-TL olmak üzere toplam 1.023,20-TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, HMK 341 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .