Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1054 E. 2021/766 K. 01.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1054 Esas
KARAR NO:2021/766 Karar

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/11/2018
KARAR TARİHİ:01/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 58.948,81 TL muaccel hizmet bedeli alacağı için, davalı taraf aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlattığını, davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibinde, borca, faize ve takibin tüm ferilerine haksız itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilmiş olan 01.08.2015 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesine göre, müvekkili şirketin 3 yıllığına (01.08.2015-01.08.2018 tarihleri arasında) davalı tarafa güvenlik hizmeti verdiğini, müvekkili şirketin sözleşme ile üstlenmiş olduğu tüm yükümlülüklerini ifa ettiğini, akdedilen sözleşmenin 5. maddesi gereği; “Güvenlik hizmeti fatura bedellerinin ödenmesi fatura kesim tarihi itibari ile 10 gün sonra yapılacaktır” denildiğini, Müvekkili şirketin, akdedilen sözleşme ile 3 yıl süreyle üstlenmiş olduğu güvenlik hizmetini sözleşme ve hukuka uygun olarak ifa ettiğini ve sözleşme süresinin sona ermesi nedeniyle 01.08.2018 tarihinde projeyi teslim ederek, hizmetini sona erdirdiğini, davalının; 57.710,79 TL muaccel hizmet fatura bedellerini ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, davalıya 03 Eylül 2018 tarihli mail atıldığını ve alacağın ödenmesinin talep edildiğini, davalı tarafın; 03 Eylül 2018 tarihli cevabi maille; “Yasal süreç başlatmak tabi ki sizin tasarrufunuzdadır. Personel sizin, fakat yüklenici okul olduğu için okula dava açıldı. Sözleşme hükümlerine göre bize vermeniz gereken 35.000 TL teminat çekiniz olmadığı için bu kararı aldık. Dava sonunda okula rücu eden herhangi bir bedel olmaz ise ödemeniz tabi ki de yapılacaktır. Konu şuan avukatımız Mikail beyde” şeklinde cevap verildiğini, davalının cevabi mailinden de görüldüğü üzere; DAVALI YANIN MÜVEKKİLİ ŞİRKETİN MUACCEL HİZMET BEDELİ ALACAĞINI KABUL ettiğini, davalının aynı gün ikinci mail attığını ve “personel size ve okula dava açtı. Dava süreci tamamlanana kadar ödeme yapmayacağız” denildiğini, müvekkili şirketin, … 20. Noterliğinin 01.10.2018 tarih ve … yevmiye noln ihtarını davalıya keşide ettiğini ve sözleşmeye göre verilmesi gereken 30.000,00 TL teminat çekini defalarca vermek istediğini ve fakat davalının almadığını, davalının bahane olarak göstermeye çalıştığı 30.000,00 TL teminat çekini, davalıya teslime hazır olduğunu ihtar ettiğini, ihtarın tebliğ edildiğini ve davalı yanın bu ihtara menfi cevap verdiğini, müvekkili şirketin bu kez; … 20. Noterliği’nin 11.10.2018 tarih ve … yevmiye nolu ikinci ihtarını davalıya keşide ettiğini ve; “Sayın Muhatap; Şirketimiz ile akdetmiş olduğunuz sözleşme kapsamında 01.08.2015-31.07.2018 tarihleri arasında güvenlik hizmeti vermiş bulunmaktayız. İhtarınızda ileri sürdüğünüz iddialar gerçek olmayıp, hukuka aykırıdır. Şirketimiz, arada akdedilmiş olan 01.08.2015 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesi uyarınca tüm yükümlülüklerini eksiksiz olarak ifa etmiştir. Sözleşmenin 7. Maddesi; “Kesin teminat 30.000,00TL değerinde çek alınacaktır” hükmü uyarınca; 30.000,00 TL teminat çeki şirketimizce tarafınıza teslim edilmek istenmiş ve fakat tarafınızca alınmamıştır. ***31.07.2018 tarihinde projedeki hizmet süremiz sona ermiş ve hizmet son bulmuştur. Hizmet ilişkisi sona erdiğinden, projede görev yapan personelleri ZORUNLU olarak başka projelere görevlendirmiş bulunmaktayız. Kabul etmeyen bir kısım personel sözleşme ve hukuka aykırı olarak şirketimiz aleyhine yargı süreci başlatmıştır. ***Bu aşamadan sonra; sözleşme ve hukuka aykırı olarak, bir kısım personelin şirketimize karşı yargı yoluna başvurdukları BAHANESİ ile ve ilerde bu personellerin size de dava ikame etme ihtimali iddiası ile MUACCEL, 57.710,79 TL ŞİRKET ALACAĞIMIZI ÖDEMEYECEĞİNİZİ belirttiniz. Sayın muhatap muaccel 57.710,79 TL alacağımıza hukuka aykırı olarak el koymuş bulunmaktasınız. Buna gerekçe olarak 30.000,00 TL teminat çekinin tarafınıza verilmemiş olduğu iddiası ve bir kısım personelin şirketimize karşı yargı yoluna başvurdukları BAHANESİNİ gerekçe gösterdiniz. ***Şirketimiz; … 20. Noterliği’nin 01.10.2018 tarih ve 45*… yevmiye nolu ihtarını tarafınıza keşide etmiş ve *** Sözleşmenin 7. Maddesi uyarınca 30.000,00 TL teminat çekinin şirketimizce taralınıza teslim edilmek istendiğini ve fakat tarafınızca alınmadığını, ***İş bu ihtarla birlikte 30.000,00TL teminat çekini teslime hazır olduğumuzu, ***Muaccel alacak bedellerinin 3 gün içinde ödenmesini, tarafınıza ihtar etmiştir. *** Şirketimizin bu ihtarına karşılık, … 1. Noterliği’nin 04.10.2018 tarih ve 16331 yevmiye numaralı karşı ihtarını tarafımıza göndermiş ve hukuka aykırı iddialar ortaya atmış bulunmaktasınız. İhtarınızda ki iddialarınızın, KÖTÜ NİYETLİ OLDUĞUNU, muaccel 57.710,79TL alacağımızı ödememek için sözleşme ve hukuka aykırı soyut iddilar olduğunu, düşmüş olduğunuz temerrüdünüzü örtmeye yönelik bahaneler olduğunu ve kabul etmediğimizi belirtiriz.***Sayın muhatap, açıklanan nedenlerle; Tarafınızda bulunan 57.710,79 TL muaccel hak ediş bedelini sözleşme ve yasaya aykırı olarak ödemede temerrüde düştüğünüzü, Temerrütünüze bahane olarak gösterdiğiniz, 30.000,00 TL bedelli teminat ÇEKİNİ teslim alarak, sözleşme ve hukuka aykırı olarak EL KOYMUŞ OLDUĞUNUZ muaccel alacağımız olan 57.710,79 TLyi, ihtarın tarafınıza tebliğinden itibaren, en geç 3 gün içinde şirket hesabımıza ödenmenizi, aksi halde; muaccel 57.710,79TL alacağımızın, gecikme cezası ve temerrüt faizi ile birlikte tahsili için yasal yollara başvuracağımızı, aleyhinize İcra takibi başlatacağımızı, icra harç ve masrafları ile Mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin, tarafınıza yüklenileceğini ihtaren bildiririz” şeklinde son ihtarını gönderdiğin, bu ihtarın davalıya 15.10.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, fakat davalının muaccel hizmet fatura bedellerini ödemediğini, müvekkili şirketin ödenmeyen 57.710,79TL fatura alacağı için davalı aleyhine, …. İcra Müdürlüğünün 2018/30345 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçmek zorunda kaldığını, davalının aleyhine başlatılan takibe; HAKSIZ VE KÖTÜ NİYETLİ OLARAK ÎTlRAZ ETTİĞİNİ VE TAKİBİ DURDURDUĞUNU, Davalının iddia ve gerekçeleriNİN, arada akdedilen sözleşme hükümlerine ve hukuka aykırı olduğunu, davalının böyle bir hakkı olmadığını, davalının bu gerekçe ile müvekkili şirketin 57.710,79TL muaccel alacağına HUKUKA AYKIRI OLARAK EL KOYDUĞUNU, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin davalının itirazı ile durduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 01.08.2015 tarihli (2015 ile 2018 yıllarını kapsayan 3 yıllık) Güvenlik hizmetleri sözleşmesi ile eki ve ayrılmaz parçası olan GÜVENLİK HİZMETLERİ TEKNİK ŞARTNAMESİNİN İMZALANDIĞINI, yine sözleşme eki olan “Fiyat Teklifi” maliyet analiz tablosu bulunduğunu, sözleşmenin süresi bitiminden önce yenilenmeyeceğinin davacı şirkete iletildiğini ve sözleşme süresi bitiminde yenilenmediğinden fesih olunduğunu, davacı şirket bünyesinde çalıştırılan güvenlik görevlileri tarafından 10.08.2010 tarihinde bir kısım işçilik hak ve alacaklarının ödenmediğinden bahisle hem davacı hem de müvekkili okul aleyhinde Arabulucuya müracaat edildiğini, Arabulucu Av. Zekeriya Yılmaz tarafından 30.08.2018 tarihinde gönderilen toplantı davet maili ile davacıların okul kampüsünde görevlendirdikleri 4 adet çalışan tarafından yapılan müracaatlar sonucu 2018/…, 2018/…, 2018/… ve 2018/… Dosyalara arabulucu olarak atandığını ve bu dosyalar ile ilgili 03.09.2018 tarihinde tarafların bir araya gelmesi amacı ile toplantı günü verildiğini taraflarına ilettiğini, akabinde davacı çalışanları tarafından … İş Mahkemesi 2018/… Esas, 2018/… Esas, 2018/… Esas ve 2018/… Esas sayılı dosyaları ile alacak talepli dava ikame edildiğini, Davacının 03.09.2018 tarihinde (ARABULUCU GÖRÜŞME GÜNÜ) gönderdiği e-mail ile müvekkili okul nezdinde bulunan bir takım alacaklarının ödenmesi talebinde bulunduğunu, okul ilgili departmanı tarafından davacı şirketten gelen e-maile; “davacı şirketin sözleşmeden doğan sorumluluklarını yerine getirmediği ve müvekkili okulun da davalı olarak gösterildiği 4 çalışan tarafından açılmış işçilik hak ve alacaklarının ödenmesine dair dava bulunduğunu, bu nedenle bu hukuki süreç netleşmeden kendilerine bir ödeme yapılamayacağı ilettiğini, akabinde davacı tarafından gönderilen 01.10.2018 tarih ve … 20. Noterliği tarafından düzenlenmiş …. Yevmiye nolu ihtara, Müvekkili okul tarafından keşide edilen … 1. Noterliği’ nin 04.10.2018 tarih ve … Yevmiye nolu ihtarı ile; “A-Taraflar arasında imzalanmış Sözleşme eki Teknik şartnamenin 3.4 ve 3.15. maddelerinde düzenlenen yükümlülüklerine özellikle çalıştırılan personelin ücret, kıdem ve ihbar tazminat ve diğer yasal haklarını süresinde ödeyeceğini kabul ve taahhüt etmiş olmasına rağmen bu edimlerini hiç ve gereği gibi yerine getirmediği, Taraflar arasında imzalanmış Teknik şartname 3.18- 3.24. – 3.35 ve 3.36 maddelerinde düzenlenmiş edimlere muhatabın açıkça aykırı hareket etmesi ve bu nedenle her hangi bir hukuki sorun ve alacak talebinin muhatabı olması hallerinde Muhatabın ilgililerine ödemediği/ödenmeyen ve ödeme ihtimali bulunan tutarların kurumumuzca ilgililerine ödenmek üzere muhatap şirket alacaklarından mahsup /düşme ve bu tutara her hangi bir faiz ve benzeri gecikme bedeli ödememe hakkı bulunduğu, C- Muhatap şirket çalışanlarının yasal hakları ( kıdem –ihbar ve diğer işçilik alacakları) ödenmediği tarafımızca da bilindiği, Muhatap çalışanları bir takım hak ve alacaklarının ödenmediğinden bahisle Hukuki yollara müracaat ettiği ve müvekkil kurumuda bu haklarından sorumlu tutarak (Arabulucuya) müracaat edildiği, arabulucu görüşmelerinde tarafların uzlaşamadığı, bu hususun bilindiği bu nedenle müvekkil kurumdaki bir takım alacaklarınızın ödenmesi talebiniz taraflar arasında imzalanmış sözleşmelere ve hukuka açıkça aykırı olduğu, Bu aşamada (yargılamaya muhtaç olması nedeni ile) henüz hak sahiplerine ödenecek toplam tutarın da belirli ve belirlenebilir olmadığı, D-Müvekkil kurumda görevlendirdirilen ve hukuki ihtilaf yaşanılan eski çalışanları ile ilgili ödemeleri tam ve eksiksiz yapmanız ve bu hususu belgelemeniz sonrasında var ise kalan tutar tarafınıza ödeneceği” şeklinde ihtar gönderildiğini , davacı yukarıda bilgisi verilen ihtarnamede bildirdikleri SÖZLEŞME İLE YÜKÜMLENDİKLERİ EDİMLERİNİ YERİNE GETİRMEDEN BİR TAKIM HAK VE ALACAKLARININ VARLIĞINDAN BAHİSLE MÜVEKKİLİ ŞİRKET ALEYHİNDE … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından İcra takibi başlattığını, İcra takibine yapılan itiraz dilekçesinde de açıkça ifade edildiği gibi davacının müvekkili şirketin HEM SÖZLEŞME HEM DE İŞ KANUNU GEREĞİ “İş Kanunu 2/6. Maddesi: Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur” şeklindeki hüküm gereği ödenmeyen işçilik alacakları nedeni ile sorumlu olabileceği bu hususta mevcut aşamada ne kadar ödeneceğinin de belli ve belirlenebilir olmaması nedeni ile davacının haksız ve hukuka aykırı talebinin reddi gerektiğini, yine taraflar arasında imzalanan sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan Teknik şartnamenin “Yüklenicinin Yükümlülükleri” Başlıklı, 3.14. Maddesinde, Yükelinicinin personeline ait ödemeleri eksiksiz yapması gerektiği, 3.18. Maddesinde, Yüklenicinin çalıştırdığı işçiler nedeni ile ödemesi gereken işçilik hak ve alacaklarından dolayı Hizmet alana rücu edilmesi veya muhtemel alacakları/ceza tutarı için YÜKLENİCİNİN HAKEDİŞİNDEN VEYA TEMİNATTAN DÜŞÜLECEĞİ, 3.23. Maddesinde, Yükelinicinin çalıştırdığı işçiler nedeni SÖZLEŞME BİTİMİNDE DAHİ LÜZÜM GÖRECEĞİ BELGELERİ İSTEYEBİLECEĞİ (DAVACIDAN İLGİLİ İŞÇİLERİN İŞÇİLİK HAK VE ALACAKLARININ ÖDENDİĞİNE DAİR BELGELER İHYATNAME İLE İSTENMİŞTİR) VE BU BELGELER VERİLMEZ İSE YÜKLENİCİNİN DOĞAN ALACAKLARINI ÖDEMEYEBİLECEĞİ, ÖDEME GECİKMELERİNDEN DE HİÇ BİR EK ÖDEME VE FAİZ VADE FARKI TALEP ETMEYECEĞİ, 3.35. Maddesinde, Yüklenicinin kıdem, ihbar, yıllık izin ve resmi tatil günleri için oluşacak maddi yükümlülükleri ödeyeceği, 3.36. Maddesinde, Yüklenicinin yasalara uygun hareket edeceğinin düzenlenmiş olduğunu, davacının sözleşmedeki açık hükümlere riayet etmediği için bu aşamada müvekkilinden her hangi bir alacak talebinde bulunamayacağını, davacı ile imzalanmış sözleşmenin eki olan “Fiyat Teklifi” maliyet analiz tablosu incelendiğinde okul kampüsünde görevlendirilecek davacı çalışanlarına ait KIDEM TAZMİNATI, BAYRAM VE RESMİ TATİL MESAİ ÜCRETİ, YILLIK İZİN ÜCRETLERİNİN TAMAMININ MÜVEKKİLİ OKUL TARAFINDAN DAVACIYA ÖDENDİĞİNİ, ancak davacının müvekkilinden tahsil ettiği bu tutarları, ilgili işçilere ödememek sureti ile hukuka ve adalete açıkça aykırı hareket ettiğini, açıklanan sebepler ve taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme hükümleri uyarınca İCRA TAKİP TARİHİ İTİBARİ İLE MÜVEKKİLİ OKULUN davacı şirkete MUACCEL BİR BORCUNUN olmadığını, davacı şirketin sözleşme hükümlerine uygun olarak, çalıştırdığı işçileri ile ilgili doğmuş ve doğacak borçlarını ödemesi ve bu hususun da müvekkili okula belgelemesi sonrasında ancak Müvekkili okul bakımından muaccel bir borç ve alacaktan bahsedilebileceğini, bu nedenlerle icra takip tarihi itibariyle müvekkilin davacıya muaccel bir borcu olmadığını belirterek davanın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, Beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, İş Mahkemesi dosyaları suretleri, Arabuluculuk (işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan), …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası mündericatı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2018/7138 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 57.710,79 TL asıl alacak, 1.238,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam, 58.948,81 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, asıl alacağa, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Dava, taraflar arasında akdedilen güvenlik hizmeti sözleşmesi ve ekli teknik şartnameden kaynaklanan ve ödenmediği beyan olunan bakiye hizmet bedeli alacağına ilişkin olarak tanzim olunan fatura ve cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Genel olarak kişiler, özel hukuk alanında diğer kişilerle olan ilişkilerini hukuk düzeni içinde kalmak şartıyla diledikleri gibi düzenlerler. Bu olanak, Türk Borçlar Kanun’unda öngörülen sözleşme özgürlüğü ilkesinin bir sonucudur ve bu hak sözleşme hürriyeti prensibi ile Anayasa (m.48) tarafından da teminat altına alınmıştır.
Sözleşme özgürlüğü çerçevesinde kişiler kanun tarafından düzenlenmiş olan sözleşme tiplerinden ayrı karma veya nev’i şahsına münhasır sözleşmeler yapmak ve bunların koşullarını diledikleri gibi tespit etmek, buyurucu ve yasak koyan kurallara, ahlâk ve âdaba aykırı olmamak şartıyla kanun tarafından düzenlenmiş olan sözleşme tipini değiştirmek ve konusunu yasal sınırlar içinde tayin etmek hakkına sahiptirler. Dolayısıyla bu özgürlük, sözleşmeyi yapma, sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini düzenleme ya da değiştirme, sözleşmeyi ortadan kaldırma ve nihayet sözleşmenin tabi olacağı şekli belirlemeyi de kapsamakta olup, Borçlar Hukuku’nun temelini oluşturan bireysel sözleşme, öneri, karşı öneri ve kabul gibi irade açıklamalarının uygunluğu ve uyuşmasının sağlanması, sözleşme hükümlerinin tartışma ve pazarlık konusu yapıldığı sözleşmedir.
Ve yine hukukumuzda, sözleşme serbestisi ilkelerinin yanında sözleşmeye bağlılık ilkesinin de (…) kabul edildiği, bu kurala göre, sözleşmenin yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması ve hükümlerine riayet edilmesi gerektiği, sözleşmeye bağlılık ilkesinin, hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının da bir gereği olarak, sözleşme hukukunun temel ilkelerinden birisi olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyamız mündericatında bir sureti yer alan ve taraflar arasında akdedilen; “… Eğitim Kurumları İktisadi İşletmesi 2015-2016/2016-2017/2017-2018 Öğretim Yılları Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi”nin taraflarının, … Güvenlik ve … Öğretim Kurumları İktisadi İşletmesi olduğu, … Güvenliğin Yüklenici, … Öğretim Kurumlan İktisadi İşletmesinin de Hizmet Alan olarak adlandırıldığı, sözleşmenin konusunun, Hizmet Alanın 5188 sayılı “Özel Güvenlik Hizmetleri” kanununa ve iş bu sözleşme eklerine uygun olarak; kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik ve koruma hizmetlerinin sağlanmasını, tüm gözetim danışma ve refakat hizmetlerinin yerine getirilmesini ve görevlerine ilişkin olarak gece ve gündüz saatlerinde sözü edilen hizmetlerin bildirimli ve bildirimsiz denetimi olduğu, Sözleşme bedelinin; 11 eleman için aylık 37.131,66 TL+ KDV olduğu, Sözleşme’den dolayı ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklarda, İstanbul Merkez Mahkeme ve icra Müdürlüklerinin tek yetkili olduğu, Sözleşme eklerinin, Güvenlik Hizmeti Fiyat Teklifi, 2015-2016/2016-2017/2017-2018 Öğretim Yılları Güvenlik Hizmetleri Teknik Şartnamesi ve İmza Sirküleri olduğu, sözleşme ek’lerinin, sözleşmenin ayrılmaz parçaları olduğu, sözleşme ekinde yer alan ve sözleşmenin ayrılmaz parçası olarak kabul edilen; “… Eğitim Kurumları İktisadi İşletmesi 2015-2016/2016-2017/2017-2018 Öğretim Yılları Güvenlik Hizmetleri Teknik Şartnamesi”nin 3.14. Maddesinin; “Yüklenici, personelinin ücretlerini eksiksiz olarak ödeyecek ve her ay tahakkuk eden ücret, fazla mesai, avans kesintisi, ek ödeme, sosyal haklar vb. ödeme detaylarını havi bordrosunun imzalı suretini, çalışanlara ait SGK aylık prim ve hizmet belgesi; çalışanlara ait SGK ‘ dan 4 aylık sigorta primleri bordrosu dahil bahse konu evrakları her ay Hizmet Alan’a verecektir. Bu evraklardan herhangi birinin eksikliği veya zamanında ödenmemesi aylık faturanın ödenmesini engelleyebilir” hükmünü, 3.18. Maddesinin; “Yüklenici, çalışanlarının iş ve işçi sağlığı, iş güvenliği, iş kanunu, ücret, ihbar ve kıdem tazminatı, izin, sosyal haklar vb. çalışma mevzuatı ile ilişkili olarak Hizmet Alan’ a rücu edilmesi ve/veya Hizmet Alan’m cezalandırılması veya benzer konularda Hizmet Alan’m icraya veya mahkemeye verilmesi durumunda, muhtemel alacak ve ceza tutarı hakkedişten veya teminattan düşülür, karar sonucu Hizmet Alan haklı bulunup ceza tahakkuk etmemesi halinde alıkonulan tutar iade edilir. Hak edişin veya teminatın yeterli olmaması halinde Yüklenici, Hizmet Alan’a söz konusu ödemeyi anında ve defaten yapar. Hizmet Alan, kendi müessesesinde yapılacak çalışmalar sırasında uygulanan işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğü yükümlülüklerine Yüklenici personeli için de uymayı taahhüt eder” hükmünü, 3.23. Maddesinin; “İşbu teknik şartnameye bağlı olarak imzalanacak sözleşmenin süresinin bitiminde veya fesih somasında Hizmet Alan, yasalardan doğan sorumluluğunun ortadan kalktığına dair kendisini tatmin edecek ölçüde kanaat sahibi olmak için Yüklenici5 den 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 90. Maddesi’ne istinaden SGK kurumunun soğuk damgasını ihtiva eden İlişkisizlik Belgesini ve kendisinin lüzum göreceği dilediği bilgi ve belgeyi talep etmek hakkına sahip ve muhatapları da bunları vermekle yükümlü olup, bu hususlar yerine getirilinceye kadar yüklenicinin herhangi bir nedenden dolayı olabilecek olan alacağını ödememe irade ve ihtiyarını haizdir. Bu hakkın kullanımından doğacak ödeme gecikmelerinden dolayı Yüklenici, hiçbir ek ödeme (nema, faiz, vade farkı vs.) talep edemez” hükmünü, 3.35. Maddesinin; “Kıdem, İhbar, yıllık izin ve resmi tatil günleri için oluşacak maddi yükümlülükler Yüklenici tarafından karşılanacaktır” hükmünü ve 3.36. Maddesinin de; “Yüklenici bu teknik şartname gereğince yaptığı işlerden Hizmet Alan’a bir sorumluluk yüklenmeyecek şekilde konu ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti yasalarının emredici hükümlerine uygun hareket etmeyi kabul ve taahhüt edecektir “hükmünü içerdiği görülmüştür.
Yine dosyamız arasında suretleri yer alan; 10/08/2018 başvuru tarihli Arabulucuk Son Tutanakları incelendiğinde de; …/… nolu dosyanın, Başvurucusunun …, Karşı taraflarının … Ltd. Şti. Ve …, Konusunun ise; İşçi ve İşveren İlişkisinden kaynakladığı, …/… nolu dosyanın, Başvurucusunun İbrahim Bir, Karşı taraflarının … Ltd. Şti. Ve …, Konusunun ise; İşçi ve İşveren İlişkisinden kaynakladığı, …/… nolu dosyanın, Başvurucusunun …, Karşı taraflarının … Ltd. Şti. Ve …, Konusunun ise; İşçi ve İşveren İlişkisinden kaynakladığı, …/… nolu dosyanın ise; Başvurucusunun …, Karşı taraflarının … Ltd. Şti. Ve …, Konusunun ise; İşçi ve İşveren İlişkisinden kaynakladığı ve tüm başvuruların Tüm Talepler yönünden anlaşamama ile sonuçlandığı anlaşılmıştır.
Ve yine dosyamız mündericatında bir sureti yer alan, …. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde de; davacısının dava dışı işçi …, davalılarının ise, … Ltd. Şti. Ve … olduğu, dava konusun ise; dava dışı işçinin iş akdinin haksız feshi nedeni ile tahakkuk ettiği ve ödenmediği iddia olunan, Kıdem tazminatı, İhbar Tazminatı, Yıllık İzin ücretleri, Fazla Mesai ücreti, hafta tatil çalışma ücreti, dini ve milli bayram genel tatil çalışmaları ücreti, asgari geçim indirim alacağı ile kötü niyet/ayrımcılık tazminatı alacaklarına ilişkin olduğu ve dosyanın halen derdest durumda bulunduğu görüldü.
Davaya konu somut olayda taraflar arasında, akdedilen sözleşme, ekli şartname ile bakiye alacak miktarına ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmamakla birlikte, ihtilaflı olan hususun, davacı yanın davalıdan, aralarında akdedilen güvenlik hizmeti sözleşmesi ve ekli teknik şartnameye bağlı olarak tanzim edilen ve icra takip dosyası dayanağı olan fatura ve cari hesap alacağını talep edip edemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve raporlar alınmıştır.
Bilirkişi SMM … tarafından 22/01/2021 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporunun incelenmesinde özetle; “Taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun düzenlenmiş olduğu, ancak davalı firmaya ait 01.09.2017-31.08.2018 özel hesap dönemi Envanter defterinin ibraz edilemediği, Tarafların ticari defter kayıtlarının ve BA-BS bildirimlerinin karşılıklı olarak birbirleriyle uyumlu olduğu, Davacı firmanın ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 57.710,79 TL alacaklı gözüktüğü, davalının da ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle aynı tutarda davacıya borçlu gözüktüğü, Taraflar arasında imzalanan 01.08.2015 tarihli sözleşme ve ekleri ile ilgili tespitlerin raporun II/5.1 bölümünde yer aldığı, Sayın mahkeme davacı alacağının muaccel olduğuna, davalı yanın iddialarının yerinde olmadığına kanaat getirmesi halinde; Tarafların, faturaların kesim tarihinden 10 gün sonra ödeneceği hususunda anlaştıkları dikkate alındığında, Davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 57.710,79 TL asıl alacak ve 1.095,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.806,50 TL tutarında alacaklı olacağı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun denetlenmesinde de, hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı olduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedilen güvenlik hizmeti sözleşmesi ve ekli teknik şartnameden kaynaklanan ve ödenmediği beyan olunan bakiye hizmet bedeli alacağına ilişkin olarak tanzim olunan fatura ve cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla taraf defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alındığı, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda her ne kadar davacının davalıdan, defter ve kayıtlar üzerinde yapılan mali inceleme sonucu takip tarihi itibariyle 57.710,79 TL asıl alacak ve 1.095,71 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.806,50 TL tutarında alacaklı olacağı şeklinde tespit yapılmış ise de; taraflar arasında akdedilen, “… Eğitim Kurumları İktisadi İşletmesi 2015-2016/2016-2017/2017-2018 Öğretim Yılları Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi” ile iş bu sözleşmenin ayrılmaz parçası kabul edilen, “… Eğitim Kurumları İktisadi İşletmesi 2015-2016/2016-2017/2017-2018 Öğretim Yılları Güvenlik Hizmetleri Teknik Şartnamesi”nin az yukarıda ayrıntıları yazılı maddeleri incelendiğinde, davacının (yüklenici) personelinin ücretlerini eksiksiz olarak ödeyerek, her ay tahakkuk eden ücret, fazla mesai, avans kesintisi, ek ödeme, sosyal haklar vb. ödeme detaylarını havi bordrosunun imzalı suretini, çalışanlara ait SGK aylık prim ve hizmet belgesi; çalışanlara ait SGK‘dan 4 aylık sigorta primleri bordrosu dahil bahse konu evrakları her ay davalıya (Hizmet Alan) vereceği, bu evraklardan herhangi birinin eksikliği veya zamanında ödenmemesinin aylık faturanın ödenmesini engelleyebileceği, davacının (yüklenici) çalışanlarının, iş ve işçi sağlığı, iş güvenliği, iş kanunu, ücret, ihbar ve kıdem tazminatı, izin, sosyal haklar vb. çalışma mevzuatı ile ilişkili olarak Hizmet Alan’a rücu edilmesi ve/veya Hizmet Alan’ın cezalandırılması veya benzer konularda Hizmet Alan’ın icraya veya mahkemeye verilmesi durumunda, muhtemel alacak ve ceza tutarının hakkedişten veya teminattan düşüleceği, teknik şartnameye bağlı olarak imzalanacak sözleşmenin süresinin bitiminde veya fesih sonrasında davalı (Hizmet Alan), yasalardan doğan sorumluluğunun ortadan kalktığına dair kendisini tatmin edecek ölçüde kanaat sahibi olmak için Yükleniciden 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 90. Maddesi’ne istinaden SGK kurumunun soğuk damgasını ihtiva eden İlişkisizlik Belgesini ve kendisinin lüzum göreceği dilediği bilgi ve belgeyi talep etmek hakkına sahip ve muhataplarının da bunları vermekle yükümlü olduğu, bu hususlar yerine getirilinceye kadar yüklenicinin herhangi bir nedenden dolayı olabilecek olan alacağını ödememe irade ve ihtiyarını haiz olduğunun kararlaştırıldığı, dosyamız arasında suretleri yer alan; 10/08/2018 başvuru tarihli (icra takibinden önce yapılmış) Arabulucuk Son Tutanakları incelendiğinde de; başvurucularının az yukarıda açıklandığı üzere dava dışı işçiler, karşı taraflarının ise dosyamız davacı ve davalıları … Ltd. Şti. Ve … olduğu, başvuru konusunun ise; İşçi ve İşveren İlişkisinden kaynakladığı ve tüm başvuruların Tüm Talepler yönünden anlaşamama ile sonuçlandığı, ve yine dosyamız mündericatında bir sureti yer alan, …. İş Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde de; davacısının dava dışı işçi …, davalılarının ise, … Ltd. Şti. Ve … olduğu, dava konusunun ise işçi alacaklarına ilişkin olduğu ve dosyanın halen derdest durumda bulunduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin sözleşme serbestisi ilkesi kapsamında akdedildiği, ancak hukukumuzda, sözleşme serbestisi ilkelerinin yanında sözleşmeye bağlılık ilkesinin de (…) kabul edildiği, bu kurala göre, sözleşmenin yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması ve hükümlerine riayet edilmesi gerektiği, sözleşmeye bağlılık ilkesinin, hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının da bir gereği olarak, sözleşme hukukunun temel ilkelerinden birisi olduğu, ancak somut olayda, dava dışı bir takım işçiler tarafından davacı ve davalı yan muhatap gösterilmek suretiyle yapılan işçi alacağına ilişkin alacak başvuruları ve yine işçi alacağına ilişkin açılan dava var iken, yani davacı yanın, az yukarıda yazılı sözleşme ile üstlenmiş olduğu yükümlülüklerini henüz yerine getirmeden, başka bir ifade ile; muaccel bir alacağı henüz doğmamışken davalıdan alacak talep edemeyeceği, bu haliyle de davanın erken açıldığı sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcından peşin alınan 711,96 TL harcın mahsubu ile arta kalan 652,66 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.463,35 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avasının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere karar verildi. 01/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır