Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1053 E. 2021/242 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1053 Esas
KARAR NO:2021/242

DAVA:Bankaca Konulan Blokajın Kaldırılması ve Blokaj konulan Bedelin İadesi
DAVA TARİHİ:06/11/2018
KARAR TARİHİ:30/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Bankaca Konulan Blokajın Kaldırılması ve Blokaj konulan Bedelin İadesi istemli davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin kendisi adına ve kendisinin o dönemlerde yetkilisi olduğu … Yay. Yap. San. ve Tic. Ltd. Şti., …Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … Hizm. ve Paz. Ltd. Şti. adlı şirketler için 28.02.2005, 01.09.2004, 04.06.2007 ve 30.06.2004 tarihlerinde davalı bankadan çek hesabı açtırılarak yaklaşık üç yüze yakın çek koçanı aldığı, işbu çeklerin bir kısmının 2006 yılında çalınması üzerine müvekkil, elinde kalan diğer çekleri davalı bankaya teslim etmiş ve çalınan çekler için de tutanak tutulduğu, bankacılık düzenlemeleri çerçevesinde ilgili bankanın her bir çek koçanı için ödemekle yükümlü olduğu yasal tutarın ödemesinin teminatı olarak ise müvekkile ait bir taşınmaz üzerine 10.08.2005 yılında ipotek tesis edildiği, davalı banka tarafından ipotek tesis edilen taşınmazın satılması zarureti doğduğundan taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırılması bankadan istenmiş olup banka ile yapılan yazışmalar neticesinde, bankaya iade edilmeyen çekler yönünden çek koçanları için bankanın sorumlu olduğu miktarın %50’si oranında dört farklı hesapta nakit blokaj konulması için gerekli olan toplamda 50.123,00 TL müvekkilden istendiği, bunun üzerine 09.10.2013 tarihinde banka tarafından istenen 50.123,00 TL müvekkile ait … A.Ş. … şube kodlu … iban numaralı hesabında hazır edildiği ve davalı bankaca da iş bu paraya blokaj uygulandığı ve uygulanmaya da devam edildiği, davalı bankanın yapmış olduğu blokaj işleminin yasa dışı olması sebebiyle müvekkile ait … A.Ş. … şube kodlu … iban numaralı hesabındaki blokajın kaldırılarak hesapta bulunan paranın müvekkile iade edilmesi gerektiği belirtilerek, davalı bankanın hukuka aykırı, haksız ve sebepsiz şekilde müvekkile ait … A.Ş. … şube kodlu … iban numaralı hesap üzerinde konulan blokajın kaldırılarak blokaj konulan paranın blokajın haksız olarak devam ettirildiği-kaldırılması gerektiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizle birlikte davacıya iadesi, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: 5941 sayılı Yasa’nın geçici 1. Maddesinin 3. Bendine göre, müvekkil Bankanın davacıya vermiş olduğu eski çek defteri ile ilgili 3167 sayılı yasadan doğan sorumluluğu devam ettiğini, bu nedenle, müvekkili bankanın eski çek yapraklarıyla ilgili ödeme zorunluluğu olmadığı gibi bir görüş kabul edilebilir olmadığını, kaldı ki; çeklerin boş olarak çalındığını bir an için kabul edilse dahi, keşide tarihi kısmı da boş olduğundan, herhangi bir tarih yazılarak doldurulabileceğini, bir çekin yasal sorumluluk bedeli için bankaya başvurulduğunda, çekin ibraz tarihi itibariyle Merkez Bankasınca belirlenen yasal sorumluluk bedeli ödendiğini, hal böyleyken müvekkili bankanın ilgili çeklere konu riskinin mevcut olmadığını, sorumluluğun sona ermediğini, davacının davası bu açından da esas itibariyle yerinde olmayıp reddi gerektiğini, davacının haksız talebinin yanı sıra tutar, faiz talebi ve bu faizin türü ile başlangıç tarihinin de hukuka aykırı ve kabul edilemez olduğunu, davacının iddiasına konu ettiği bloke tutarının dilekçesinde yer verdiğinden daha az olduğunu, davacının iddiasına konu blokelerin yasa gereği takastan iade gelmiş çekleri için devam etmekte olup diğer blokelere ilişkin kaldırım işlemlerinin yapılmakta olduğunu, davacı … base/… hesaplarına grubunda yer alan firmalardaki riskler nedeniyle rehin blokaj talimatları kapsamında hold konulmuş olduğunu, sonrasında ilgili risklerin azalması nedeniyle 3.760,00 TL çek asgari tutarı riski dışındaki tutarlara ilişkin holdların kaldırılması işlemlerine başlanılmış olmasına rağmen davacı tarafından huzurdaki davanın açıldığını, 3.760,00 TL dışında davanın konusuz kaldığını, davanın ilgili kısım için konusuz kaldığı değilde, davanın kısmen kabul edildiği yönünde bir kanaat olursa da müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE/
Dava; Bankaca uygulan blokajın haksız olduğu iddiasına dayalı olarak blokajın kaldırılması ve blokaj konulan bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, müvekkilinin kendisi adına ve kendisinin o dönemlerde yetkilisi olduğu … Yay. Yap. San. ve Tic. Ltd. Şti., …Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … Hizm. ve Paz. Ltd. Şti. adlı şirketler için 28.02.2005, 01.09.2004, 04.06.2007 ve 30.06.2004 tarihlerinde davalı bankadan çek hesabı açtırılarak yaklaşık üç yüze yakın çek koçanı aldığı, işbu çeklerin bir kısmının 2006 yılında çalınması üzerine müvekkil, elinde kalan diğer çekleri davalı bankaya teslim etmiş ve çalınan çekler için de tutanak tutulduğu, bankacılık düzenlemeleri çerçevesinde ilgili bankanın her bir çek koçanı için ödemekle yükümlü olduğu yasal tutarın ödemesinin teminatı olarak ise müvekkile ait bir taşınmaz üzerine 10.08.2005 yılında ipotek tesis edildiği, davalı banka tarafından ipotek tesis edilen taşınmazın satılması zarureti doğduğundan taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırılması bankadan istenmiş olup banka ile yapılan yazışmalar neticesinde, bankaya iade edilmeyen çekler yönünden çek koçanları için bankanın sorumlu olduğu miktarın %50’si oranında dört farklı hesapta nakit blokaj konulması için gerekli olan toplamda 50.123,00 TL müvekkilden istendiği, bunun üzerine 09.10.2013 tarihinde banka tarafından istenen 50.123,00 TL müvekkile ait … A.Ş. … şube kodlu … iban numaralı hesabında hazır edildiği ve davalı bankaca da iş bu paraya blokaj uygulandığı ve uygulanmaya da devam edildiği, davalı bankanın yapmış olduğu blokaj işleminin yasa dışı olması nedeniyle … A.Ş. … şube kodlu … iban numaralı hesap üzerinde konulan blokajın kaldırılarak blokaj konulan paranın blokajın haksız olarak devam ettirildiği-kaldırılması gerektiği tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizle birlikte davacıya iadesi talep edilmiştir.
Davalı vekilince, 5941 sayılı Yasa’nın geçici 1. Maddesinin 3. Bendine göre, müvekkil Bankanın davacıya vermiş olduğu eski çek defteri ile ilgili 3167 sayılı yasadan doğan sorumluluğu devam ettiğini, bu nedenle, müvekkili bankanın eski çek yapraklarıyla ilgili ödeme zorunluluğu olmadığı gibi bir görüş kabul edilebilir olmadığını, kaldı ki; çeklerin boş olarak çalındığını bir an için kabul edilse dahi, keşide tarihi kısmı da boş olduğundan, herhangi bir tarih yazılarak doldurulabileceğini, bir çekin yasal sorumluluk bedeli için bankaya başvurulduğunda, çekin ibraz tarihi itibariyle Merkez Bankasınca belirlenen yasal sorumluluk bedeli ödendiğini, hal böyleyken müvekkili bankanın ilgili çeklere konu riskinin mevcut olmadığını, sorumluluğun sona ermediğini, davacının davası bu açından da esas itibariyle yerinde olmayıp reddi gerektiğini, davacının haksız talebinin yanı sıra tutar, faiz talebi ve bu faizin türü ile başlangıç tarihinin de hukuka aykırı ve kabul edilemez olduğunu, davacının iddiasına konu ettiği bloke tutarının dilekçesinde yer verdiğinden daha az olduğunu, davacının iddiasına konu blokelerin yasa gereği takastan iade gelmiş çekleri için devam etmekte olup diğer blokelere ilişkin kaldırım işlemlerinin yapılmakta olduğunu savunarak haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü noktasında, davacı banka tarafından blokajların hangi işlemler nedeniyle uygulandığı, davacı banka tarafından uygulanan blokajların haksız olup olmadığı, haksızlık var ise ne kadar haksız blokaj uygulandığı, hangi tarihte uygulandığı, blokajların kaldırılıp kaldırılmadığı, kaldırıldı ise ne kadarının hangi tarihte kaldırıldığı, blokaj konulan bedel üzerinde blokajın kaldırılmasına engel haciz gibi başkaca yasal bir engel durum mevcut olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
Bu kapsamda mahkememizce davalı bankaya müzekkereler yazılmış ve bankadan cevaplar gelmiş ise de bu müzekkere cevaplarının incelenmesinde yukarıda açıklanan hususların mahkememizce açıklığa kavuşturulması mümkün olmamıştır.
Bu nedenle, 17.02.2020 tarihli celse de banka kayıtları üzerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve bilirkişi incelemesine yönelik 18.02.2020 tarihli ara karar kurulmuş, bu ara karar ile 1.600,00 TL bilirkişi ücretinin yatırılması konusunda davacı tarafa 2 haftalık süre verilmiş, ara karar taraflara tebliğ edilmiş, ancak davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmamış, bu ara karardan rücu talep edilmiştir. Covid 19 pandemi nedeniyle 29.04.2020 tarihindeki duruşma ertelenmiştir.
27.10.2020 tarihli duruşmanın 3 nolu ara kararı ile davacı vekiline bilirkişi ücretini yatırması noktasında bu sefer 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin sürede bilirkişi ücretini yatırmadıkları takdirde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ihtar edilmiş, ancak bilirkişi ücreti yine yatırılmamıştır. Bu husus 09.02.2021 tarihli celsede tespit edilerek davacı tarafın bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Somut olayda, davacı taraf 50.123,00 TL.’ye davalı bankaca haksız olarak blokaj uygulandığını ve bu bedelin iadesini istediğinden, davada ispat külfeti davacı taraftadır.
Dosya kapsamında toplanan deliller incelenmiş ve değerlendirilmiş, bu delillerden davacının iddiasını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır. Dava konusu uyuşmazlığın çözümü noktasında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmasına rağmen davacı tarafça bilirkişi ücreti de yatırılmadığından inceleme de yapılamamıştır. Davacı taraf her ne kadar davalı tarafın cevap dilekçesi ile davayı ikrar ettiğinden bahsetmiş ise de cevap dilekçesindeki davalı vekili beyanlarının açık bir ikrar ve kabul mahiyetinde olmadığı, neticede davanın reddini talep ettiği anlaşıldığından davacı tarafın davasını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edildiği üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılan 855,98 TL harçtan mahsubu ile , davacı tarafından fazla yatırılan 796,68 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı yana iadesine,
3-Yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 7.315,99 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza