Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1049 E. 2021/897 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1049 Esas
KARAR NO :2021/897

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/11/2018
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: … ve Kalıp San. Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasında Faktoririg Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalılar … ve …’nun sözleşmeye müteselsil kefil olduklarını, davalının fatura temlik ederek müvekkil şirketten TL olarak ön ödeme (finansman) kullandığını, davalının kullandığı finansmanın ödeme belgesi olarak müvekkili şirkete 8 adet TL çek yanında 01.02.2018 keşide tarihli 43.250,00- USD bedelli çek verdiğini, davalı … Ltd. Şti tarafından ödeme aracı olarak verilen 01.02.2018 tarihli 43.250,00-USD bedelli çekin işlem tarihinde dolar kuru olarak 3,9390 TL olarak işleme alındığını, vade tarihinde ise dolar kurunun 3,7450 TL’ye düştüğünden bu miktar üzerinden tahsilat girişinin sağlandığını, müvekkilu şirketin 8.390,50 TL kur farkı alacağının doğduğunu, davalı … Ltd. Şti tarafından verilen Kur Farkı Taahhütnamesinde “işlem tarihinde taraflarca kabul edilmiş olan işlem kuru ile vade tarihindeki kur arasında bir fark olması durumunda firmamız lehine olacak kur farkının tarafımıza ödenmesi hususunda gerekenin yapılmasını talep eder, firmamız aleyhine doğacak kur farklarını farkın doğduğu vade gününde defaten ödeyeceğimizi beyan kabul ve taahhüt ederiz.” şeklinde taahhüdünün bulunduğunu, davalı borçlunun kur farkından kaynaklanan vadesi gelen borçlarını ödemediğini, bu nedenle … 10. Noterliğinin 25.05.2018 tarih ve … yevmiye numaralı kat ihtarnamesi göndererek borçlunun hesabını kat ettiklerini, 9.064,33 TL alacağın muaccel hale geldiğini, davalı şirket ve kefilleri hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçluların 01.09.2018 tarihinde haksız ve zaman kaybına yönelik olarak ; bankaya talep tarihine kadar borçlarının bulunmadığını, kefillerin kefalet limitlerinin bu miktarda bulunmadığını, kefaletlerinin geçersiz olduğunu, BSMV den sorumlu olmadıklarını, borçluların usulüne uygun temerrüte düşürülmediğini, hesap özetinin gönderilmediğini, temlik edilen alacaklardan yapılan tahsilatın borçtan düşülmediğini, borcun vadesinin gelmediğini, 29.11.2017 tarihinden itibaren müşterek imza ile işlem yapılması gerektiğinden bahisle borca ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduklarını, itirazın geçersiz olduğunu, davalı tarafın borcun tümüne itiraz etmediğini, bu itirazın geçerli olabilmesi için davalının borcun ne kadarını kabul edip ne kadarına itiraz ettiğini dilekçesinde açıkça belirtmesinin yasa ve Yargıtay kararları gereği olduğunu, davalı tarafın kefillerin bu miktar kefalet fimiti bulunmadığını, kefaletin yeni borçlar kanununa göre geçersiz olduğunu iddia ettiğini, kefillerin kefalet limitinin 1.000.000,00- TL olup takip miktarının üzerinde olduğunu, davalıların usulüne uygun temerrüde düşürülmediğine dair iddiasının yasal dayanağının bulunmadığını, hesap kat ihtarının borçluların sözleşmede belirtilen adreslerine gönderildiğini, Faktoring Sözleşmesinin çeşitli hükümler başlıklı VIII/14. maddesinde “müşteri ve müteselsil kefillerin yeni adreslerini noter aracılığı ile Faktor’e bildirmemeleri halinde sözleşmede yazılı adrese gönderilecek her türlü tebligatın kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağını” açıkça belirttiklerini, davalı borçluların adres değişikliğini bildirmediklerini, davalı tarafın temlik edilen çek ve senetlerden yapılan tahsilatların riskten düşülmediği şeklinde yaptıkları itirazın da asılsız olduğunu, Faktoring Sözleşmesinin VIII/1.maddesinde müvekkil şirketin ticari defter ve belgelerinin HMK 193. maddesi gereğince münhasır delil sayılacağının davalılar tarafından kabul edildiğini, şirket adına tek imza ile düzenlenen belgelerin davalı … Ltd. Şti.’ ni borçlu hale getirmeyeceği yönündeki itirazlarının geçerli olmadığını, tüm sözleşmelerin davalı şirket adına aynı zamanda şirket yetkilisi olan kefiller tarafından atıldığının ortada olduğunu, davalıların kötü niyetle itirazda bulunduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların kötü niyetlerinden dolayı %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, ücreti vekâlet ve dava masraflarının karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Kur farkından kaynaklı cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafndan davalı borçlulara karşı kur farkından kaynaklı cari hesap alacağına istinaden 9.064,33 TL asıl alacak , 595,64 TL işlemiş faiz , 502,46 TL ihtar gideri alacağı ve 33,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.195,45 TL alacak üzerinden 16.08.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlular vekilince 01.09.2018 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile müvekkilleri aleyhine başlatılan takibine,, borca, ferilerine, dayanaklara, ödeme emrine, kefalete, işlemiş ve işleyecek faize itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davasının açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … tarafından tanzim edilen 03/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı ticari defter ve kayıtlarının yasal mevzuata uygun şekilde tutulduğu, davacı … ile davalılardan … Ltd. Şti. arasında 01.12.2017 tarihinde akdedilen 1.000.000,- TL tutarlı Faktornig Sözleşmesine diğer Davalılar … ile … kefil oldukları, davalıların kefalet tutarlarının 1.000.000,00- TL olduğu, akdedilen sözleşme kapsamında davalılara 04.12.2017 tarihinde 346.841,94 TL tutarında finansman işlemi yapıldığı, yapılan işlemlerin teminatını teşkil eden çekler arasında 43.200,00- USD tutarında döviz üzerinden çek bulunduğu, davacı şirket oluşabilecek kur değişikliklerine karşılık Kur Farkı Taahhütnamesi aldığı, yapılan tüm işlemler davacı firmanın delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, teminata alınan tüm çekler tahsil olmasına karşılık USD kurunda 02.02.2018 tahsil tarihinde kredinin kullanım tarihine göre düşüş göstermesi nedeniyle risk kapanmadığı, davalının kur düşüşünden dolayı ödemesi gereken borcunu ödememesi üzerine davalı firma 25.05.2018 tarihinde kat ihtarı gönderdiği, borcun ödenmemesi üzerine 16.08.2018 tarihinde takip başlatıldığı, tarafından yapılan hesaplamalar ile davacı talebi arasında bir fark bulunmadığı, bu farkın 17,30 TL si tahsil tarihinde esas alınması gereken TCMB döviz alış kurunda pipslerde yapılan farklılıktan geri kalanı da firmanın tahsil tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplamasından kaynaklandığı, tarafından tebliğ tarihi esas alınmak sureti ile temerrüt faizi uygulandığı, davalılar arasında oluşan fark tebliğ tarihlerinin aynı olmamasından kaynaklandığı, bu çerçevede; takip tarihi olan 16.08.2018 tarihi itibarı ile davacı …Ş.’nin davalılardan toplam alacağı; …Ltd. Şti.’den 10.016,88 TL, …’dan 10.011,61 TL, …’dan 10.008,57 TL olduğu, anapara tutarları olan 8.895,12 TL’ye takip tarihinden tahsil tarihine kadar talebe bağlı kalınarak sözleşme hükümlerine uygun olan %29,25 faiz oranı uygulanabileceği görüşü bildirilmiştir.
Davalıların bilirkişi raporuna itirazları da olmamıştır.
Bilirkişi raporunun ayrıntılı, denetime elverişli ve dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve karar vermeye uygun bulunan bilirkişi raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Davanın, kur farkından kaynaklı cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu;
İtirazın iptali davalarının İİK’nın 67/1 maddesine göre bir yıllık sürede açılması gerktiği, yerleşik yargıtay uygulamasına göre 1 yıllık sürenin itirazın tebliğinden itibaren başlayacağı, ancak icra dosyaları kapsamında borçluların itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edildiğine dair bir kayıt bulunmadığından ve bu kapsamda davalılarca ispata yarar bir delil sunulmadığından eldeki davanın süresinde açıldığı;
Davacı … ile davalılardan … Ltd. Şti. arasında 01.12.2017 tarihinde akdedilen 1.000.000,- TL tutarlı Faktornig Sözleşmesine diğer Davalılar … ile … kefil oldukları, davalıların kefalet tutarlarının 1.000.000,00- TL olduğu, akdedilen sözleşme kapsamında davalılara 04.12.2017 tarihinde 346.841,94 TL tutarında finansman işlemi yapıldığı, yapılan işlemlerin teminatını teşkil eden çekler arasında 43.200,00- USD tutarında döviz üzerinden çek bulunduğu, davacı şirketin oluşabilecek kur değişikliklerine karşılık davalılardan Kur Farkı Taahhütnamesi aldığı;
Davacı tarafından, dava konusu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı borçlulara karşı kur farkından kaynaklı cari hesap alacağına istinaden 9.064,33 TL asıl alacak , 595,64 TL işlemiş faiz , 502,46 TL ihtar gideri alacağı ve 33,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.195,45 TL alacak üzerinden 16.08.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlular vekilince 01.09.2018 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi ile müvekkilleri aleyhine başlatılan takibine, borca, ferilerine, dayanaklara, ödeme emrine, kefalete, işlemiş ve işleyecek faize itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, bunun üzerine davacı alacaklı tarafça eldeki itirazın iptali davasının açılmış olduğu;
Davalılar vekilince icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesindeki sözleşmedeki asıl borçlu ve kefillerin imzasına açıkça bir itirazda bulunulmadığı;
Taraflar arasında imzalanan Faktoring Sözleşmesinin Çeşitli Hükümler başlıklı kısmın 1. Maddesinde, bu sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıklarda davacı kayıtlarının kesin ve münhasır delil olarak kabul edileceğinin belirlendiği, Çeşitli Hükümler başlıklı kısmın 7. Maddesinde, temerrüt ve faize ilişkin düzenleme yapıldığı, Çeşitli Hükümler başlıklı kısmın 14. Maddesinde, yapılacak tebligatların ne şekilde, hangi adrese yapılacağına ve adres değişikliğinin bildirilmesine ilişkin düzenlemeler yapıldığı;
Davacı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve delil niteliğine haiz olduğu;
Davacı kayıtlarına göre, işleme konu teminata alınan tüm çeklerin tahsil edilmiş olduğu, ancak işlem tarihindeki USD kurunda tahsil tarihi itibarı ile düşme olduğundan davalının borcunun kapanmadığı;
İcra takip tarihi itibarıyla, davacının, tahsilde tekerrür olmamak üzere, davalı borçlu …nden 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 619,30 işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.016,88 TL, davalı borçlu …’dan 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 614,03 işemiş faiz olmak üzere toplam 10.011,61 TL, davalı borçlu …’dan 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 611,39 işemiş faiz olmak üzere toplam 10.008,57 TL talep edebileceği, 8.895,12 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %29,25 oranında faiz uygulanması gerektiği tespit edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 583. maddesinin birinci fıkrası; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” düzenlemesini içermektedir.
Davalılar vekilince itiraz dilekçesinde davalı gerçek kişilerin kefaletlerinin geçersiz olduğu ileri sürülmüş ise de, açıkça yazı ve imzalara itiraz edilmediği, yukarıda anılan bu düzenleme uyarınca kefalet sözleşmelerinin geçerli olduğu anlaşılmakla, bu kapsamda yapılan itirazların haksız olduğu değerlendirilmiştir.
Davalılar vekilince itiraz dilekçesinde, usulüne uygun temerrüte düşürülmediği ileri sürülmüş ise de, kat ihtarına ilişkin ihtarnamenin bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalıların sözleşme adreslerine ulaştığı, davalıların adresi terk ettiğinden tebliğ edilemediği, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine nazaran davalı borçluların davacıya yasal şartlara uygun olarak yeni adreslerini bildirmediği anlaşılmakla, sözleşme adreslerine yapılan tebligatların geçerli olduğu ve temerrütün davalı borçlu şirket yönüyle 29.05.2018, davalı borçlu … yönüyle 31.05.2018, davalı borçlu … yönüyle 01.06.2018 tarihi itibarıyla oluştuğu değerlendirilmiş, davalılar vekilinin bu kapsamdaki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Davalılar vekilince itiraz dilekçesinde, davalı borçlu asıl borçlu şirketi 29.11.2017 tarihinden itibaren her hususta şirket yetkililerinin müşterek imza temsil ve ilzama yetkili oldukları ileri sürülmüş ise de, sözleşmedeki şirket kaşesi üzerinde iki şirket yetkilisinin de imzasının bulunduğu, şirket yetkililerinin aynı zamanda sözleşmeye kefil olan davalı borçlular olduğu anlaşılmakla bu itiraza da itibar edilmemiştir.
Davalılar vekilince itiraz dilekçesinde, borcun vadesinin gelmediği, bu miktarda borç bulunmadığı, borçlu şirket tarafından yapılan ödemelerin düşülmediği, fahiş hesap yapıldığı, faiz hesabının fahiş olduğu gibi itirazlarda da bulunmuş ise de, bilirkişi tarafından dava ve icra takibine konu sözleşme, davalı asıl borçlu firma tarafından yapılan ödemeler, sözleşmede kararlaştırılan faiz oranları da dikkate alınarak, temerrüt durumu tartışılarak dosya kapsamına uygun hesaplama yapıldığı anlaşıldığından yukarıda tespit edilen miktarlar yönüyle bu itirazlara da itibar edeilmemiştir.
Tüm bu nedenler ile, yukarıda tespit edilen miktarlar yönüyle davanın kısmen kabulü ile; Davalı borçluların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile, takibin davalı borçlu … Lmited Şirketi yönünden 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 619,30 işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.016,88 TL üzerinden, davalı borçlu … yönünden 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 614,03 işemiş faiz olmak üzere toplam 10.011,61 TL üzerinden, davalı borçlu … yönünden 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 611,39 işemiş faiz olmak üzere toplam 10.008,57 TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak üzere devamına, 8.895,12 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %29,25 oranında faiz uygulanmasına, Fazlaya dair istemin reddine, ayrıca alacak likit olduğundan davalılar itirazlarında kabul edilen miktarlar yönüyle haksız bulunduğundan İİİK’nın 67/2 maddesi uyarınca hesaplanan 2.003,37 TL icra inkar tazminatının (davalı borçlu … Lmited Şirketi tamamından, davalı borçlu … 2.002,32 TL’sinden, davalı borçlu … 2.001,71 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalı borçlulardan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; Davalı borçluların …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının kısmen iptali ile, takibin davalı borçlu … Lmited Şirketi yönünden 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 619,30 işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.016,88 TL üzerinden, davalı borçlu … yönünden 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 614,03 işemiş faiz olmak üzere toplam 10.011,61 TL üzerinden, davalı borçlu … yönünden 8.895,12 TL asıl alacak, 502,46 TL ihtar gideri, 611,39 işemiş faiz olmak üzere toplam 10.008,57 TL üzerinden tahsilde tekerrür olmamak üzere devamına, 8.895,12 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %29,25 oranında faiz uygulanmasına,
2-Fazlaya dair istemin reddine,
3-İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca hesaplanan 2.003,37 TL icra inkar tazminatının (davalı borçlu … Lmited Şirketi tamamından, davalı borçlu … 2.002,32 TL’sinden, davalı borçlu … 2.001,71 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalı borçlulardan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine,
4-Alınması gereken 684,25 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 174,12 TL’ nin mahsubu ile bakiye 510,13 TL karar ve ilam harcının davalılardan (davalı borçlu … Lmited Şirketi tamamından, davalı borçlu … 509,87 TL’sinden, davalı borçlu … 509,72 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından peşinen karşılanan 174,12 TL’ nin davalılardan (davalı borçlu … Lmited Şirketi tamamından, davalı borçlu … 174,03 TL’sinden, davalı borçlu … 1783,98 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 401,10 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; ‭1.237,00‬ TL masrafının davanın kabul edilen miktarına göre hesap edilen 1.215,35 TL’ sinin davalılardan (davalı borçlu … Lmited Şirketi tamamından, davalı borçlu … 1.214 ,74 TL’sinden, davalı borçlu … 1.214,38 TL’sinden sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 178,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran yana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip … e-imzalıdır

Hakim …e-imzalıdır