Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1045 E. 2021/341 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1045
KARAR NO:2021/341

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/11/2018
KARAR TARİHİ:26/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş yerine hırsız girdiğini muhtelif bankalardan alınan çek karnelerinden 79 adet boş çekin çalındığını şirketlerine ait çalınan boş çeklerden … Bankası … Şubesi … numaralı hesabına ait … numaralı çekin kimliği bilinmeyen şahıslar tarafından sahte imza atılmak sureti ile tedavüle konulduğu hususunu banka hesaplarına ihtiyati haciz konulması ile öğrendiklerini şirketlerine ait iş yerinden çalınan sahte keşideci imzası atılarak kullanılan 2 adet çeke dayanılarak şirketleri aleyhine …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını dosyanın icra veznesine ihtirazı kayıtla yatırılan paranın dava sonuçlanıncaya kadar icra takibi başlatan tarafa ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sunacakları deliller ve mahkemece yaptırılacak imza incelemesi ile sabit olacağı üzere dava konusu … Bankasına ait b.. … nolu hesaba ait … numaralı keşide yeri … Keşide tarihi 24/09/2018 olan çek müvekkili şirketi tarafından keşide edilmediğinden çek üzerindeki keşideci imzası davacı şirketlerine ait olmadığını haklı davalarının kabulünü davalılara borçlu olmadığının tespitini, icra veznesine yapmış oldukları ödemenin taraflarına avans faizi ile birlikte iadesini, şirketinin menfi tespit davası açmaya mecbur bırakılmış olup kötüniyetli davalıların müşterek ve müteselsil olarak %20 aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Faktorin A.ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle ; diğer davalı … …. İle müvekkili şirket arasında 18/05/2015 tarihinde faktoring sözleşmesi akdedildiğini yapılan sözelşme gereği davalı / borçluya ön ödeme yoluyla finansman sağlandığını bu finansman karşılığında dava konusu … Bank. Aş. … Şubesin ait … seri numaralı 20.000 TL bedelli çek ekte sunmuş oldukları 10/05/2018 tarihli 26.550,00 TL bedelli faturaya istinaden teslim tutanağı ile ciro ve teslim alındığını, müvekkili şirketin 6361 sayılı yasanın belirtmiş olduğu tüm yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle dava konusu çekleri iktisap ettiğini bu nedenle müvekkiline herhangi bir kusur isnadının mümkün olmadığını, davacı vekilince öne sürülmüş olan kişisel nedenler ve defiler müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, davacı keşideci faktoring ilişkisi dışında olduğundan 6361 sayılı yasanın 9/3 maddesi gereğince çeke dayanan kişisel defilerini faktoring şirketine karşı ileri süremeyeceğini, davacı her ne kadar kendisine ait çeklerin çalındığını ve buna ilişkin yetkili mercilere şikayette bulunduğu belirtmiş ise de çekin çalıntı olduğuna dair henüz kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığını bu nedenle davacı iddialarının haksız olup müvekkil şirketin iyi niyetli hamil olduğunu, davacının çekte yer alan imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının araştırılması amacıyla çekin imzaladığı tarihteki şirket yetkililerinin Ticaret odasından sorulmasını ve çekin vekaleten keşide edilmiş olma ihtimaline binaen bankalardan ve noterlikten temsil yetkisi verilen kişilerin sorulmasını bu kurumlardaki vekaletname – talimat evrakı- yetki belgesi -imza sürkilerinin örneklerinin celb edilmesini, ayrıca … bankası ve çek karinesi aldığı diğer bank bankalardan, davacını ödenen karşılıksız çıkmayan çeklerinin görüntülerinin istenmesini toplanan deliller üzerinde Adli Tıp kurumu ve ayrıca bilirkişi incelemesinin yapılmasını müvekkilinin tamamen hukuk sınırları içerisinde dava konusu çeki iktisap ettiğini çek bedelini tahsil edemeyen müvekkil çeke ilişkin icra takibi başlattığını müvekkilinin çeki ciro ve tesliminin kanuna uygun şekilde gerçekleştirerek iyi niyetli yetkili hamili olmakla yasal haklarını kullanarak davacı aleyhinde icra takibi başlatılmasında hukuki bir engel olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini yargılama masrafları ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer Davalı yanlara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi Cevap dilekçesi ve ekleri, kasada muhafaza altına alınan belge asılları, cevabi yazı içerikleri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası (Yeni esas no: … Esas) uyap sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davadır (Kuru, B: İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 136).
Menfi tespit ve istirdat davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır (İstanbul BAM 44. H.D. 2020/2536 Esas-2020/455 Karar sayılı kararı), ayrıca borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Mahkememizde görülüp karara bağlanan dava, sahtelik (imza inkarı) nedenine dayalı olarak açılmış olup, böyle bir durumda öncelikte sahtecilik iddiasının incelenmesi dava ve takip konusu senetteki imzanın davacı borçluya ait olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir (İstanbul BAM 44. H.D. 2020/2536 Esas-2020/455 Karar sayılı kararı).
Tüm bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları ve belge suretleri dosyamız içerisine, belge asılları da mahkememiz kasasında muhafaza altına alınmış, davacı yanın mahkememiz huzurunda imza incelemesine esas olmak üzere yeter derecede imza ve yazı örnekleri alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla grafoloji uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 09/07/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “incelemeye konu … Bankası …/… şubesine ait “İst. 24/09/218 ” keşide yer ve tarihli, keşidcesi “…” olan, “…. Ltd. Şti” emrine yazılı, “20.000,00- Yirmibin”TL meblağlı “…” çek numaralı çek aslının ön yüz, sağ alt bölümünde, mavi mürekkepli kalemle atılı bulunan bir adet keşideci imzanın, mevcut mukayeseye esas imza örneklerine kıyasla, …, … ve … isimli şahıslardan herhangi birisinin eli mahsulü olmadığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen raporun incelenmesinde, raporun, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan teknik inceleme ve tespitler bakımından dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Sonuç olarak, toplanan deliller, alınan bilirkişi heyeti raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, iddia ve savunmaların değerlendirilmesi amacıyla Grafoloji konusunda uzman bilirkişi heyetinden imza incelemesine yönelik rapor alındığı, alınan raporda, inceleme konusu yapılan belgeler ve karşılaştırma yapılan belgeler üzerinde yapılan teknik inceleme sonucu, … Bankası …/İstanbul şubesine ait “İst. 24/09/218 ” keşide yer ve tarihli, keşidcesi “Akyüz Plastik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” olan, “…. Ltd. Şti” emrine yazılı, “20.000,00- Yirmibin”TL meblağlı “…” çek numaralı çek aslının ön yüz, sağ alt bölümünde, mavi mürekkepli kalemle atılı bulunan bir adet keşideci imzanın, mevcut mukayeseye esas imza örneklerine kıyasla, …, … ve … isimli şahıslardan herhangi birisinin eli mahsulü olmadığının net bir şekilde tespit edildiği, raporun, dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olduğu ve hükme esas alınmasına karar verildiği ve bu haliyle de, dava ve takibe konu çekteki davacı şirket adına atılan keşideci imzasının davacı şirket yetkililerinin hiçbirisine ait olmadığının anlaşıldığı ve sahtecilik iddiasının mutlak def’ilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebileceği ve davacının da menfi tespit isteminde haklı olduğu ve dava açmakta da hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne, ayrıca davacı tarafça her ne kadar tüm davalılar yönünden kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de, dava ve takip konusu çekte davacının keşide olarak gözüküyor olması ve davacıdan sonra lehtar ciranta olarak …ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti.nin olması ve iş bu davalı tarafından da çekin diğer davalı … İnş. San. Tic. Ltd. Şti.ciro edilerek devredilmiş olması ve iş bu davalı tarafından da çekin son olarak diğer davalı …Ş. Şirketine faktoring sözleşmesi kapsamında devredilmiş olması karşısında, davalılardan …ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. dışında kalan diğer davalıların, çekteki keşideci imzasının davacı keşideciye ait olduğunu bilmesinin beklenemeyeceği ve ayrıca davacı yanca davalılar … A.Ş. Ve … İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin kötü niyetli olduğunun mevcut delillerle de ispat edilemediği anlaşıldığından, davacının kötüniyet tazminatına ilişkin isteminin, davalılardan …ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden ise koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının … Bankası A.Ş. … Şubesine ait; … nolu, 24/09/2018 keşide tarihli, keşide yeri … olan, 20.000,00-TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-20.000,00-TL’nin %20’si olan 4.000.-TL kötü niyet tazminatının davalılardan …ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti ‘den alınarak davacıya VERİLMESİNE, diğer davalılar yönünden koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Mahkememizce verilen tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
4–Alınması gerekli 1.366,20-TL karar ve ilam harcından 516,88-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 849,32.-TL eksik harcın davalılardan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA
Davacı tarafça yatırılan 516,88 TL nin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 35,90-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan bilirkişi ücreti 1.200,00TL, ve 621,30TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.857,20.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların, HMK 120. maddesi gereğince yatırdıkları gider avansından varsa kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/04/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸