Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1043 E. 2021/169 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1043 Esas
KARAR NO:2021/169

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:02/11/2018
KARAR TARİHİ:08/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava davalının … adresi olan … … adresinde açıldığını genel yetki kuralları ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereği İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalı şirkete Kasko sigortası ile sigortalı …. Ltd. Şti’in malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın 24/09/2017 tarihinde hasarlandığını aracın 26/05/2017/2018 vade tarihli … nolu kasko poliçesi ile davalıya sigortalı olduğunu davalı hasarın tamamından poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde … plakalı araçta KDV dahil 21.501,22 TL hasar meydana geldiğini davalı şirketçe tarafımıza herhangi bir ödeme yapılmadığını davalı kasko poliçe genel şartları gereği KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, hasar alan parçaların tespiti ve hasar bedelinin tespiti için ekspertiz raporu almak zorunda kalındığını ve bu rapor için 250,00 TL ekspertiz ücreti ödediklerini davalı sigorta şirketine hasar bedelinin ödenmesi için 04/09/2018 tarihinde başvuru yapıldığını ancak herhangi bir ödeme alamadıklarını, hasar bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edecekleri miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra HMK 107 uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar artıracaklarını fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.750,00 TL ödenmeyen hasar bedelinin ve 250,00 TL ekspertiz ücretinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 14/09/2018 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline her türlü başvuru yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davacı tarafından belirsiz alacak davası olarak açıldığını, HMK 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davasında alacak miktarı belirlenmemiş olması gerektiği, oysa ki dava dilekçesinde talep edilen hasar miktarının 21.501,22 TL ve ekspertiz ücreti 250,00 TL olarak belirtilmiş olduğunu talep edilen alacak miktarlarının net olarak belirtildiğini, talep edilen alacak belirlenmiş olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacağını, usulden reddi gerektiğini, davacının iddianın genişletilmesi yasağı gereği iddiası daha sonra genişletmesine muvafakat etmediklerini, davacı taraf müvekkili şirkete 01/10/2018 tarihinde başvurduğunu belirtmiş ise de davacı taraf hasara ilişkin gerekli belgeleri müvekkili şirkete ulaştırmasından itibaren 45 günlük inceleme süresi dolmadan iş bu davanın açıldığını, … plaka numaralı aracın müvekkili şirket tarafından … numaralı kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin kasko sigorta poliçesi teminatıyla ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, dava konusu olayın, davacının müvekkili şirkete ihbar dilekçesinde ve yine dava dilekçesinde beyan edildiği şekilde gerçekleşmediğini, davacı taraf araç sürücüsünün beyanına göre sigortalı aracın kontrolsüzce hareket etmek suretiyle cadde üzerinde ilerleyerek duvara çarptığını ve sağ ön kısımlarının hasara uğradığını, ancak dosyaya sunmuş oldukları ekspertiz raporunda açıklandığı üzere tespit edilen hususların olay yerinde yapılan incelemede araç yönünündeki eğim yukarı olduğunun tespit edildiğini, aracın eğim yukarı gidemeyeceğini, sigortalı aracın yetkili servisi ile yapılan görüşmede el freninin çekildiği takdirde aracın asla hareket etmeyeceğini, sigortalı araç sahipleri bu tür hasarların sıklıkla meydana geldiğini, aracın kronik hasarı olduğunu belirtmelerine rağmen yapılan görüşmede böyle bir durumun teknik olarak gerçekleşmiş olamayacağını, sigortalı araç üzerinde yapılan kontrollerde aracın fren aksamında herhangi bir problem olmadığını, ekspertiz tarafından ve yetkili servis tarafından tespit edildiğini, davacının hukuki dayanağı olmadığından eksper ücreti talebinin reddine, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden davacının yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin reddine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine, bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, hasar dosyası, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında araç hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davaya konu somut olayda davalı yanca sunulan cevap dilekçesinde dava konusu olayın, davacının müvekkili şirkete ihbar dilekçesinde ve yine dava dilekçesinde beyan ettiği şekilde gerçekleşmediği beyan edilerek, davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. Bununla birlikte sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartları’nın A.5. maddesi ve TTK 1446/2 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat yükü sigortalıya geçer.
Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alınmış olup, bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya ibraz olunan 05/12/2019 tarihli raporun incelenmesinde özetle: “Davalı … Sigorta Şirketine Kasko poliçesi ile sigortalı … Plakalı kamyonun sürücüsü …’nin kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacı şirketin … plakalı araç için ödediğini 21.501,22 TL hasar miktarının kaza tarihi itibarıyla kadri maruf olduğu, davacı tarafın faiz ve diğer taleplerinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi kök raporuna yönelik davalı itirazlarının irdelenmesi amacıyla mahkememizin 03/02/2020 tarihli celsesinde dosyanın raporu düzenleyen bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 15/06/2020 tarihli ek raporun incelenmesinde özetle de; “Dava konusu … plakalı kamyonun çalışır durumda park halindeyken kendiliğinden harekete geçtiği yolun eğiminin hangi yöne doğru olduğunun dosya içeriği ve kamera görüntülerinden tespit edilemediği, dava konusu aracın kaza sonrası servisteki onarımı sırasında fren aksamında teknik bir sorun tespit edilemediği, yolun aşağı eğimli olması durumunda sürücü …’nin kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olacağı, yolun düz ya da hafif yukarı eğimli ve aracın otomatik vites olması durumunda sürücü …’nin kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olacağı, yolun düz ya da hafif yukarı eğimli ve aracın düz vites olması durumunda sürücü …’nin kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu ve aracın sahibi davacı yanın da %50 oranında kusurlu olacakları, davacı şirketin … plakalı araç için ödediği 21.501,22 TL hasar miktarının kaza tarihi itibarıyla kadri maruf olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi ek raporundaki tespite ve davalı yanın cevap dilekçesindeki, dava konusu olayın, davacının müvekkili şirkete ihbar dilekçesinde ve yine dava dilekçesinde beyan ettiği şekilde gerçekleşmediğine yönelik savunması kapsamında, … Belediye Başkanlığı ve … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkereler yazılarak, dava konusu kazanın meydana geldiği … ilçesi, … Mah. … Caddesi No: 16 … Firması önünde yer alan yolun eğimli olup olmadığı, eğimli ise eğimin aşağı doğru mu, yoksa yukarı doğru mu olduğunun tespit edilerek mahkememize bilgi verilmesi talep edilmiş olup, müzekkere cevaplarının incelenmesinde, kazanın meydana geldiği mahallin, davacı şirketin bulunduğu parselden, dava dışı … şirketinin bulunduğu parsele doğru hafif eğimli olduğunun tespit edildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, eksper raporunun aksine, kazanın meydana geldiği mahaldeki eğimin yukarı doğru değil, aşağı doğru olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, 250,00 TL eksper ücretinin davalı tarafa yüklenmesi talep edilmiş ve davalı yanca eksper ücreti kabul edilmemiş işe de, Yargıtay yerleşik uygulamaları gereği, (Yargıtay 17. H.D. 10/05/2016 tarih ve 2016/… Esas-2016/… Karar, Yargıtay 17. H.D. 20/11/2014 tarih ve 2014/…-…/… Karar sayılı kararları) makul sayılacak eksper ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı anlaşıldığından, 250,00 TL’lik eksper gideri makul yargılama gideri kabul edilerek yargılama giderleri içine ilave edilmiştir.
Davacı vekili tarafından, 21/01/2020 havale tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava değeri 16.751,22-TL arttırılarak, 21.501,22-TL’ye çıkartılmış ve ayrıca 250,00-TL Ekspertiz Ücretinin de davalı taraftan 14/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş ve arttırılan kısım yönünden de eksik harç yatırılmıştır.
Ayrıca davacı yanca avans faizi talep edilmiş olmakla, dava konusu aracın ticari araç olduğu, bu haliyle de temerrüt faizi olarak avans faizi talep edilebileceği anlaşılmış ve ayrıca faiz başlangıç tarihine ilişkin olarak da, KTK.nun 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacının maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşeceğinin anlaşıldığı, somut olayda sigortaya başvuru tarihinin ise 04/09/2018 tarihi olduğu, bu haliyle de davalının temerrüte düşeceği tarihin en erken 14/09/2018 tarihi olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, kasko sigorta poliçesi kapsamında araç hasar bedelinin tazmini istemine ilişkin olduğu, davalı yanca sunulan cevap dilekçesinde dava konusu kazanın, davacının müvekkili şirkete ihbar dilekçesinde ve yine dava dilekçesinde beyan ettiği şekilde gerçekleşmediği beyan edilerek, davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, bu haliyle de, 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi uyarınca, sigortacının geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı maddenin 2. fıkrası hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddiasını da kanıtlanması gerektiği anlaşıldığından, davalı yanın dava konusu kazanın, davacının beyan ettiği şekilde gerçekleşmediğine yönelik savunması kapsamında, … Belediye Başkanlığı ve … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkereler yazıldığı ve dava konusu kazanın meydana geldiği … ilçesi, … Mah. … Caddesi No: 16 … Firması önünde yer alan yolun eğimli olup olmadığı, eğimli ise eğimin aşağı doğru mu, yoksa yukarı doğru mu olduğunun tespit edilerek mahkememize bilgi verilmesinin talep edildiği, ilgili kurumlarca gönderilen müzekkere cevaplarının incelenmesinde de, kazanın meydana geldiği mahallin, davacı şirketin bulunduğu parselden, dava dışı … şirketinin bulunduğu parsele doğru hafif eğimli olduğunun tespit edildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, eksper raporunun aksine, kazanın meydana geldiği mahaldeki eğimin yukarı doğru değil, aşağı doğru olduğunun anlaşıldığı, ayrıca davacı yanın talep edebileceği zararın tespiti bakımından da bilirkişi raporu alındığı, alınan rapor sonucu davacı şirketin … plakalı araç için ödediği 21.501,22 TL hasar bedelinin, kaza tarihi itibarıyla kadri maruf olduğu ve davalı yanca da dava konusu kazanın, sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de kendi iddia ettiği şekilde gerçekleştiğinin usule uygun delillerle ispat edemediği anlaşıldığından, davanın kabulüne ve ayrıca yukarıda yazılı gerekçelerle, 250,00 TL eksper giderinin yargılama giderlerine ilave edilmesine ve yine yukarıda yazılı gerekçelerle, 14/09/2018 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-21.501,22-TL hasar bedelinin, 14/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 1.468,75-TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 370,39-TL’nin mahsubu ile geriye kalan 1.098,36-TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİYENE İRAD KAYDINA,
-Davacı tarafından yatırılan 370,39-TL peşin ve ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 35,90-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti, 139,50-TL dosya masrafı ve 250,00 TL Eksper ücreti olmak üzere toplam 1.225,40 -TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-Tarafların varsa, HMK 120. maddesi gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/03/2021

Katip …

Hakim …