Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1035 E. 2018/1284 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1035 Esas
KARAR NO : 2018/1284
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 02/04/2015
BİRLEŞEN İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2015/351 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 03/04/2015
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan hakem kararının iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
ASIL DAVA /
Davacı vekilinin 02/04/2015 tarihli dava dilekçesi ile, davacı şirket, 2001 yılında İstanbul’da kurulmuş olup, Türkiye et ve et ürünleri sektöründe faaliyet gösterdiği, İstanbul Avrupa ve Anadolu yakasındaki ofisleri, İstanbul’daki deposu, Erzurum’daki üretim tesisi ve iletişim ofisleriyle hizmet verdiği, davacının davalının hamburger köftesi gibi ihtiyaç duyduğu et ürünlerinin imalatını yaptığı, sözleşme ilişkisi devam ederken davalının kötü niyet ve temerrüdü ile sözleşme davalı tarafından süresinden önce haksız olarak fesih edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin tahkim şartı nedeniyle ihtilafın çözümü için … Ticaret Odası Tahkim Merkezi’ne müracaat edildiği, davacı, dava da menfi zararının tazminini talep ettiği halde, hakem heyetince talebi olmadığı halde müspet zarar (olumlu) tazminine karar verdiği, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı … Ticaret Odası Tahkim Merkezi’nin … esas sayılı tahkim dosyasının kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVA DA SAVUNMA /
Davalı vekilinin 03/09/2015 tarihli cevap dilekçesi ile, tensip zaptının son maddesinde davalının adresinin bildirilmesi için davacı tarafa süre verildiği, ancak davacı tarafça bu süre içerisinde davalı adresini dosyaya sunmadığı, HMK’da hakem kararlarına karşı hangi hallerde iptal davası açılabileceği, tahkimin amacı, niteliği, tarihsel gelişimi gereği ve tahkimde süratı temin etmek için hakem kararlarının iptali sebepleri sınırlı sayıda olarak sayıldığı, iptal davasında uyuşmazlığın esası ile ilgili hüküm iptal davasında uyuşmazlığın esası ile ilgili hüküm kurulmasının istenemeyeceği, Hakem Heyetince davacının tüm zarar talepleri değerlendirildiği ve davacının sunduğu mali mütalaa kapsamındaki rakamlar çerçevesinde bir karar verildiği, bu tutarın davacı tarafından az görülmesi neticesinde, davacı kötü niyetli olarak talebi hakkında karar verilmediği iddiasını ortaya attığı, ancak hakem heyeti kararının 56-57-58.sayfalarında davacının dava dilekçesinde sıraladığı zarar miktarlarının bir kısımını ispatlayamadığını, ispat edilen kısımdan ise 165.543,62 TL’nin kabulüne karar verdiği, bu aşamada davacının ileri sürebileceği bir iptal sebebinin bulunmadığı, bu nedenlerle davacının ileri sürdüğü iddiaların hukuki dayanağı bulunmadığından talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA /
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ihtilafı çözmekle görevli hakem heyeti tarafından oy çokluğu ile verilen 23/02/2015 tarihli haksız ve hukuka aykırı hakem heyeti kararının birbiri ile çelişen bölümler içermesi ve itirazları dikkate alınmaksızın hatalı rakamlara dayanan bilirkişi raporunun esas alınması nedeniyle Yrd.Dr. …, Prof.Dr. … ve Prof.Dr. …’den oluşan hakem heyetinin 23/02/2015 tarihli kararının HMK 439.maddesi uyarınca iptalini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA DA DAVA /
Davalı vekilinin duruşmadaki beyanında aynı konu ile İstanbul …ATM’nin …esas sayılı dosyasında da dava açtıklarını o davanın bu davadan önce açıldığı ve bu davanın … ATM’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep, İTO Tahkim Merkezi bünyesinde verilen … esas sayılı hakem kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan 22/10/2015 tarihli yargılama sonunda yerinde görülmeyen asıl ve birleşen davanın reddine ilişkin olarak verilen … karar sayılı ilamımızın taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 11/06/2018 gün ve … Esas_Karar sayılı ilamı ile (…6100 sayılı HMK’da tahkim yargılamasında görevli mahkeme konusunda 410 ve 439. maddelerde düzenlemeler yer almakta iken 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanun 57. maddesiyle HMK 410. madde, 60. maddesiyle de HMK 439. madde değiştirilmiştir. Ayrıca 53. madde ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’nun 15. maddesinde yapılan değişiklik ve 54. madde ile bu Kanun’a eklenen ek 1. madde ile de görevli mahkeme konusunda ihtiyari tahkim ve milletlerarası tahkim arasında paralellik sağlanmıştır. Kanun’un 55. maddesiyle de 5235 sayılı Kanun’un 5. maddesinde değişiklik yapılmış ve iptâl davaları ticaret mahkemesinin heyet halince göreceği davalar arasından çıkarılmıştır.
Yapılan değişiklikler sonucu HMK’daki son düzenlemelerde; tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi olduğu, tahkim yeri belirlenmemiş ise görevli mahkemenin, konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi, yetkili mahkemenin ise davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, oturduğu yer veya işyeri mahkemesi olduğu (HMK 410/1), hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesi’nde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (HMK 439/1) belirtilmiştir.
4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu’ndaki son düzenleme ise hakem kararına karşı yalnızca iptâl davası açılabileceği, iptâl davasının, 3’üncü madde uyarınca yetkili asliye hukuk mahkemesinin bulunduğu yer yönünden yetkili Bölge Adliye Mahkemesi’nde açılacağı, öncelikle ve ivedilikle görüleceği (15/1), bu Kanun’da asliye hukuk mahkemesine verilen görev ve yetkilerin, uyuşmazlığın konusuna göre asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemesi tarafından kullanılacağı (ek 1) şeklindedir.
Yapılan değişiklikler ile 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu ve 6100 sayılı HMK’daki tahkim konusundaki görev kuralları benzer hale getirilmiştir.
Yapılan bu düzenlemeler mahkemelerin görevine ilişkindir. Görev düzenlemesi yapılan 7101 sayılı Kanun’da görev kuralına ilişkin yapılan değişikliklerin eldeki davalara uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir hükme yer verilmemiştir. Sonuç olarak uygulanması gereken geçiş hükmü bulunmamaktadır. Usul kuralları ve bu kapsamda yer alan görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, aksine düzenleme yoksa derhal uygulanacağından, yapılan görev kuralı değişikliklerinin kanunda istisna niteliğinde geçiş hükümlerine yer verilmediği için eldeki davalara da uygulanması gerekir.
Davanın 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce ya da Bölge Adliye Mahkemeleri’nin faaliyete geçtiği tarihten önce açılıp açılmadığının da bir önemi bulunmamaktadır. Aynı şekilde sözleşme tarihi itibarıyla hakem kararlarına karşı iptâl davası mı açılacağı ya da temyiz yoluna mı başvurulması gerektiği konusundaki görüş ayrılığı da 13.04.2018 tarih, ve … Esas, …Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile giderilip sözleşme tarihine bakılmaksızın iptâl davası olarak belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK geçici 1/1. maddede bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümlerinin Kanun’un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış davalarda uygulanmayacağı düzenlemesi, geçici 3/3. maddede ise, bu Kanun’da Bölge Adliye Mahkemeleri’ne görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanun’un bu Kanun’a aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı düzenlemeleri bulunmakta ise de bu maddeler 6100 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemelere ilişkin olup 6100 sayılı Kanun’da değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun hükümlerini kapsadığından söz edilemez.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde hüküm verildikten sonra yapılan kanun değişikliği ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 439. maddesine göre açılmış olan iptâl davasının Bölge Adliye Mahkemesi’nde görülmesi zorunlu hale gelmiş olmakla mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiğinden hükmün sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu yönden kabulü ile hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA…) karar verilmiştir.
Mahkememizce, usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuştur.
Davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanunun 55. ve 60. maddelerinde görev yönünden yapılan düzenlemeler dikkate alındığında: anılan 55. Madde ile; 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 5. maddesinin 3. fıkrasının (1) nolu bendinde yer alan ‘İflasın Ertelenmesi’ ibaresi ile, (4) nolu bendinde yer alan ‘İptal Davalarına’ ibaresi madde metninden çıkarılmış, (1) nolu bendinde yer alan ‘Kaynaklanan Davalara’ ibaresi ‘Kaynaklanan iş ve davalara’ şeklinde değiştirilmiştir. Yine anılan Kanunun 60. maddesi ile; 6100 sayılı HMK nın 439. maddesinde yer alan düzenlemede değişikliğe gidilmiş ve 439/1. maddede yer alan ‘Tahkim Yerindeki Mahkeme’ ibaresi, ‘Tahkim Yeri Bölge Adliye Mahkemesinde’ şeklinde değiştirilmiş, ayrıca maddenin 5. fıkrasında yer alan ‘Mahkeme’ ibaresi, ‘Bölge Adliye Mahkemesi’ şeklinde değiştirilmiş ve 7. fıkrasına ‘(b)’ ibaresinden sonra gelmek üzere, ‘(c)’ ibaresi eklenmiştir. Anılan göreve ilişkin bu düzenleme ile Hakem Kararının İptali davalarında görevli mahkeme Bölge Adliye Mahkemesi olarak düzenlenmiştir. Keza bu kararlara karşı da temyiz kanun yolunun açık olduğu şeklindeki HMK da yer alan önceki düzenleme ile de uyum sağlanmıştır. 7101 sayılı Kanunun yukarıda anılan göreve ilişkin düzenlemelerinin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği anılan Kanunun 66. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmaz. Bu itibarla yeni bir kanunla kabul edilen görev kuralları, geçmişe de etkilidir. Davanın açıldığı anda ki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir kanunla görevsiz hale gelmiş ise Mahkemenin görevsizlik kararı vermesi, görev kurallarının yukarıda belirtilen özelliği de dikkate alındığında zorunludur. Açıklanan bu sebeplerle, mahkememizce uyulan bozma ilamında da belirtilen nedenlerle ve anılan Kanun değişikliği doğrultusunda Hakem Kararının İptali davalarında görevli mahkemenin Bölge Adliye Mahkemeleri olması sebebiyle davada Mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Süresi içerisinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …